GÜNDEM - 03 Eylül 2020 Perşembe 09:42

Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

A
A
A
Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 yoğun bakım servisinde sorumlu hemşire olarak çalışırken virüse yakalanan Nurdan Taşkın, 27 günlük tedavinin ardından iyileşir iyileşmez işinin başına döndü. Virüsün akciğerlerine indiğini ve hastalığı sürecinde çok zor günler geçirdiğini belirten Nurdan hemşire, “Her an ‘oksijen bitecek, nefesim yetmeyecek’ hissine kapılıyorsunuz. Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini” dedi.

Mersin’de 14 yıllık hemşire Nurdan Taşkın, 8 yıldır yoğun bakım sorumlu hemşireliği yapıyor. Görev yaptığı Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, sorumlu olduğu yoğun bakım servisinin mart ayından itibaren Covid-19 yoğun bakım servisine dönüştürülmesiyle ekibiyle birlikte korona virüse yakalanan hastaları iyileştirmek için gece-gündüz demeden canla başla çalışan Nurdan hemşire de 18 Temmuz’da aynı hastalığa yakalandı. Evli ve iki çocuk annesi 37 yaşındaki Nurdan hemşire, zorlu tedavi sürecinin ardından korona virüsten kurtulmayı başardı ve hemen işinin başına dönerek, Covid-19 hastalarının tedavisine kaldığı yerden devam etmeye başladı.

“Kızım kapının önüne minder koydu, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. Çok yıpratıcı bir süreç”

Nurdan Taşkın, Covid-19 yoğun bakım servisinde hastalık sürecinin öyküsünü gazetecilere anlattı. Rutin olarak Sağlık Bakanlığının istediği testler dışında, temmuz ayının ortalarında şüphe üzerine test yaptırdığını belirten Nurdan hemşire, “Ama ben zaten testimi verdiğim zaman belirtilerim oluşmaya başlamıştı. Grip oluyormuşum gibi gözlerde, boğazda yanma, yanaklarımda ısı artışı olunca, daha sonucu beklerken ‘ben herhalde pozitifim’ dedim. Sonucu beklediğim iki günlük süreçte eşimi, çocuklarımı ve kendimi evde izole ettim. Zaten sağlık çalışanı olunca her zaman dikkatli, kontrollü, sosyal mesafeli olmak durumundayız” diye konuştu.
Testi beklerken aşırı eklem ağrıları oluşmaya başladığını dile getiren Taşkın, “Ayağa kalktığım zaman ayak bileklerim beni taşımayacakmış hissi oluştu. Ayrı yemek yedim, ayrı yatak odasından kaldım. Çocuklarıma, ‘bana dokunmayın, telefonuma dokunmayın, ayrı tuvaletleri kullanacağız’ dedim. Çocuğumun birisi 4,5, diğeri 11 yaşında. Daha o akşam testi beklerken kızım yatak odasının kapısının önüne gelip iki tane minder koydu. ‘Ne yapıyorsun anneciğim’ dedim, ‘Seni seveceğim buradan’ dedi. ‘Nasıl olacak, nasıl seveceksin’ dedim, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. O an üzülüyorsun zaten ve inşallah Allah’ım sonuç negatiftir diye bekliyorsun. Çok yıpratıcı bir süreç, daha başındayken yıpratıcı. O gecem çok zor geçti” ifadelerini kullandı.

Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

“Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor”

Heyecanla bekledikleri sonucu 18 Temmuz’da aldıklarını ve pozitif olduğunu öğrendiğini kaydeden Taşkın, aynı gün hastanede tedavi altına alındığını ifade etti. Hastaneye giderken, ‘Giderim, 5 günde geçer’ diye düşündüğünü aktaran Taşkın, “Çünkü artık 5 günlük bir tedaviyle çoğu kişi kurtuluyor. Gencim, sigara içmiyorum, alkol kullanmıyorum, kronik hastalığım yok. Ama nasıl geçeceği, nasıl atlatacağınız hiç belli olmuyor. Hastaneye yattım, ilk üç günüm aşırı ağrılarla geçti. Hayatım boyunca içmediğim kadar ağrı kesici içtim. Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor. O süreçte kendini de geçiyorsun ve ‘İnşallah çocuklarım ve eşim pozitif değildir. Eşim pozitif çıkarsa çocuklarım ne olacak’ diye düşünüyorsun. Çok şükür onlar negatif çıktılar bu süreçten” şeklinde konuştu.

“Oksijen yetmeyecek, bitecek gibi hissediyorsun”

Hastanede geçirdiği ilk 3 günün ardından virüsün akciğerlerine indiğini anlatan Taşkın, şöyle devam etti: “Nefes aldığımda akciğerlerim sanki iki kemik arasına sıkışmış gibi, nefes alıyorum ama açılmıyor gibi o kemikler arasında. Akciğer filmi ve tomografi çekildi, hafif ve orta dereceli viral pnömoni covid ile uyumlu çıktı. Bu sefer hayal kırıklığı yaşıyorsun, tekrar pozitif çıktı testim ve tamamen demoralize oluyorsun, çünkü ben yoğun bakım sorumlusu hemşireyim ve Covid yoğun bakıma bakıyorum. Buradaki hastaları gördüğüm için testi negatife dönüp de akciğeri düzelmeyen o kadar çok hasta oluyor ki, ‘Ben nasıl olurum, acaba yoğun bakıma iner miyim’ diye düşünüyorsun. O odanın içerisinde oksijen yetmeyecekmiş, lavaboya girdiğinde sanki oksijen bitecek bir an önce çıkmam gerekiyor gibi hissediyorsun. Solunum egzersizi yaptım, her saat başı 23 adımlık odada yürüyüş yaparak akciğerlerimi açmaya çalıştım.”

“Hayatımdan giden bir 13 gün oldu. 6 kilo verdim”

Hastane imkanları çok iyi olmasına rağmen, hastalık nedeniyle bunların bile tatmin edici olmadığını vurgulayan Nurdan hemşire, “Otel odası gibi ama senin için içine sığmıyor ki, küçücük bir odada nefesinin yetmediğini düşünüyorsun ve bu süreci bilen biri olarak da daha çok korkuyorsun. Ben o 13 günlük süreçten çıktıktan sonra 6 kilo vermiştim. O 13 gün o kadar bunaltıcı geçti ki, hayatımdan giden bir 13 gün oldu” dedi.

“Nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet”

Tedavilerinin doktorları tarafından çok iyi şekilde planlandığını ve testinin negatif çıkması sonucu 30 Temmuz’da hastaneden taburcu olduğunu belirten Taşkın, evde de 14 gün tedavi gördüğünü dile getirdi. Taşkın, eve gittiğinde yaşadığı duyguyu ise şu cümlelerle anlattı:

“Eve gitmek, hapisten çıkıyormuşsun gibi bir şey oluyor. Evime gittim, balkonuma çıktım, o yüzünüze değen yel o kadar anlamlı ki, açtım yüzümü tamamen maskesiz, yüzüne bir rüzgar değiyor, ‘Çok şükür Allah’ım’ dedim ve nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet gerçekten. Yaşayınca daha iyi anlıyorsun. Zaten empatisi yüksek birisiydim ama yoğun bakımda gördüğümüz hastaların yaşadıklarını yaşayınca daha iyi anlıyorsun.”

Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

“Şu an yine Covid yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum”

Tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından 1 Eylül itibariyle tekrar işine döndüğünü belirten Nurdan hemşire, “Şu an yine Covid yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum. Bu mesleği yapmanın bir yanı da bu; tekrar geldim ve şu an pozitif hastaların içerisinde çalışıyorum. Çok zorlu bir süreç geçirmeme rağmen buradayım. Sağlık çalışanları, mart ayından bu yana manevi ve fiziki olarak o kadar çok yoruldu ve yıprandı ki, insanlardan bu dönemde beklediğimiz; topluma karşı da bir sorumlulukları var, herkes lütfen birbirine olan sorumluluğunu yerine getirsin, maskesine dikkat etsin, sosyal mesafesine uysun, kalabalık ortamlara, düğünlere, cenazelere katılmasın. Ben buraya geldiğimde tekrar kaparsam aynı korkuları yaşamak istemiyorum ama hasta sayısı gün geçtikçe artıyor, kimse dikkat etmiyor. Lütfen herkes dikkat etsin, çünkü aldığımız nefes çok büyük bir nimet. Bütün dünyayı sarsan bir virüsten bahsediyoruz. Genç yaşlı demeden herkesi buluyor. Ben de gencim ve genç birçok doktorumuzu, sağlık çalışanımızı kaybettik. Covid hastası dediğinde adı bile insanı korkutuyor. Bu savaşa zaten 2-0 yenik başlıyorsun, güçlü olmaya çalışıyorsun” diye konuştu.

“Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

Herkesi tedbirlere uymaları konusunda uyaran Nurdan hemşire, “Yoğun bakımda yatan hastaları görseler hiç maskelerini ağızlarından çıkarmazlar. Çünkü makineyle oksijen vermeye çalışıyorsunuz fakat akciğer genişleyemediği için verilen oksijen hastaya yetmiyor ve oksijen açlığından ölüyorlar zaten. Bunu kısmen yaşamış olmama rağmen çok büyük bir ıstırap, çok büyük bir sıkıntı. Hatta böyle bir şiir vardı, ‘Nefes almak bayramdır mesela. Günün birinde nefessiz kalınca anlıyor insan’ diye. Gerçekten de öyle. Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini. Herkes lütfen maskesini taksın, sosyal mesafesine uysun, kalabalık ortamlara girmesin. Bu konuda biz sağlık çalışanlarına yardım etsinler” ifadelerini kullandı.

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ öğrencileri Teknofest 2025’te zirvede Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden Eray Baysal ve Aleyna Kenar, 2025 TEKNOFEST 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırması Projesi kapsamında Enerji ve Çevre kategorisinde birinci oldular. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST yarışmalarında Dr. Öğr. Üyesi Eren Kamber ve Öğr. Gör. Ufuk Aydoğmuş danışmanlığında yürütülen "GIS Tabanlı Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri Uygulaması ile Antalya İli Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Yer Seçimi Çalışması" başlıklı proje, Enerji ve Çevre alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla jüri tarafından en yüksek puanı alarak zirvede yer aldı. Geleceğin projesini yaptılar Yarışmacılar 2025 yılı mezunları Eray Baysal ve Aleyna Kenar 2025 TEKNOFEST 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırması Projesi kapsamında Enerji ve Çevre kategorisinde yarıştılar. Proje, Antalya’daki elektrikli araç şarj istasyonlarının yer seçiminde karşılaşılan problemlere, sürdürülebilir şehircilik ve enerji verimliliği ilkeleri doğrultusunda çözümler sunması ve uygulanabilir nitelikte olmasıyla öne çıktı. Yarışmacılar Eray Baysal ve Aleyna Kenar, Endüstri Mühendisliği eğitimlerinde edindikleri bilgi birikimini ulaştırma, çevre ve enerji alanlarına başarıyla uyarlayarak bu prestijli sonuca ulaştı. Bu başarı, sadece akademik değil, aynı zamanda toplumsal anlamda da önemli bir katkı sunacak. Rektör Türkdoğan’dan projelere tam destek Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Cengiz, Dr. Öğr. Üyesi Eren Kamber ve Öğr. Gör. Ufuk Aydoğmuş, şampiyonlar Eray Baysal ve Aleyna Kenar, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ı ziyaret ettiler. Ziyarette, öğrencilerle gurur duyduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, "Üniversitemiz akademisyenleri ve öğrencileri başarılarını her geçen gün arttırıyorlar. Bizler de proje geliştiren ve yarışmalarda yer almak isteyen akademisyen ve öğrencilerimize tam destek sağlıyoruz. ALKÜ ailesi olarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda ve bilimsel alanlarda çalışmalarımız, projelerimiz yer almaya devam edecek. Öğrencilerimiz Eray Baysal ve Aleyna Kenar bu başarılarıyla bizlere büyük bir gurur yaşattılar. Projede emeği geçen ve öğrencilerimize klavuz olan hocalarımızı ve öğrencilerimizi başarılarından dolayı tebrik ederim" dedi.
Manisa Demirci’deki yatırımlara yakın takip Manisa’nın Demirci ilçesinde Kaymakam Fatih Bayram ve Belediye Başkanı Erkan Kara ilçede devam eden yatırımları ve yeni yapılacak yatırım alanlarını gezdi. Yatırım ve hizmetleriyle Ege’nin parlayan yıldızı haline gelen Manisa’nın Demirci ilçesinde yaklaşık 20 gün önce ilçede yeni görevine başlayan Kaymakam Fatih Bayram, Belediye Başkanı Erkan Kara ile birlikte ilçede devam eden belediye ve hükümet yatırımlarını ve yeni yatırımların yapılacağı alanlarda inceleme yaptı. Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleri ile Dr. Mehmet Akarsu Mahallesine yapılan dev spor yatırımını ziyaret eden Kaymakam Bayram ve Başkan Kara yatırım kapsamında devam eden çalışmaları yerinde inceledi. İlçeye yeni yapılan dev spor üssü yatırımında 2 çok amaçlı saha (futbol, voleybol, basketbol), 2 sert zemin tenis kortu, bocce sahaları, ok atış poligonu, kapalı tribün ve soyunma odaları, kapalı antrenman ve spor salonu ve atletizm koşu pisti yer alacak. 13 yıldır atıl vaziyette bulunan eski meteoroloji binasını sosyal tesis olarak restorasyonuna başlanan yatırımı da gezen Kaymakam Fatih Bayram’a, Belediye Başkanı Erkan Kara tesis inşaatı ve tesisin faaliyet çalışması ile ilgili de bilgiler verdi. Eğitim Kenti Demirci’ye Belediye Başkanı Erkan Kara’nın girişimleri ile yapılan TÜBİTAK 4003 Küçük Ölçekli Bilim Demirci Merkezi’ni ziyaret eden Kaymakam Fatih Bayram kurulacak çalışma atölyeleri ile ilgili de bilgi aldı. 75. Yıl Alime Paşa Ortaokulu’nun 2. katında faaliyet gösterecek olan TÜBİTAK’ın yanı sıra T3 Vakfının da destek vereceği Bilim Demirci bünyesinde Doğa Bilimleri Atölyesi, Matematik Atölyesi, Astronomi, Uzay ve Havacılık Atölyesi, Tasarım Atölyesi ve Teknoloji Atölyesi yer alacak. Kaymakam Bayram ve Başkan Erkan Kara daha sonra Demirci Belediyesince Şehreküstü Mahallesine yapılan yapay şelale ve yaşam alanını gezdi. Tarım Ürünleri Merkezini de ziyaret eden Kaymakam Bayram ve Başkan Kara ilçeye hayırseverler tarafından yapılan Eğitim Fakültesi Gözlemevini ve Yeni Meslek Yüksekokulu binasını da gezdi. Belediye Başkanı Erkan Kara’nın girişim ve çalışmaları ile ilçeye kazandırılacak olan Demirci Huzurevi alanını da gezen Kaymakam Fatih Bayram çalışmalarda gelinen son aşama ile ilgili de bilgi aldı.
Trabzon Trabzon’da fındık işçilerine ödenecek rakam belli oldu Türkiye’nin önemli ihracat ürünleri arasında yer alan fındıkta hasat öncesi işçilere ödenecek tutar belli oldu. Trabzon Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hasan Kozoğlu, Trabzon Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından açıklamada bulundu. Trabzon’da 2025 yılı fındık hasadında çalışacak işçilere ödenecek ücretlerin belli olduğu toplantıda işçilerin günlük ücretinin bin 200 TL olduğu belirlendiğini belirten Kozoğlu, "2025 yılı hasat döneminde fındık hasadında çalışacak tarım işçilerine çalıştıkları her fiili gün karşılığı olarak yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın asgari ücret tespit komisyonunca belirlenen brüt asgari ücret dikkate alınarak günlük net ücretin bin 200 TL olarak belirlenmesine ayrıca işçilere günlük yemek ücreti için 100 TL ödenmesine eğer işçiler taşımalı ise işçi başına nakliye bedeli olarak 100 TL ödenmesine karar verildi" dedi. Kozoğlu, "Toplanan fındıkların taşınması işlerinde çalışacak çuvalcıların ve aşçıların ücretlerinin 10-15 arası işçi için aşçılara bin 300 TL, çuvalcılara bin 400 TL olarak belirlenmesine 15 üzeri işçi için aşçılar bin 500 TL, çuvalcılara bin 600 TL olarak belirlenmesine, patoz saat ücretinin 4 bin TL olarak belirlenmesine, tarım aracısı ücretlerinin 15 işçiye kadar bin 500 TL, 15 işçiden fazlası için günlük bin 600 TL olarak belirlenmesine iş aracılarından ‘aracı belgesi’ istenmesi İŞKUR İl Müdürlüklerinden alınmış ‘aracı belgesi’ olmayanlara iş verilmemesi tavsiye edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Antalya Ağaç gölgesinde ürküten manzara, fareyi yutmaya çalışan yılanla göz göze geldi Antalya’da bir vatandaş dinlenmek için oturduğu ağaç gölgesinde karşılaştığı manzara karşısında hayrete düştü. Başının üst kısmından gelen sesle irkilen vatandaş kafasını kaldırdığında ağaç dalına dolanmış ve ağzındaki fareyi yutmaya çalışan yılanla göz göze geldi Antalya’da havalimanına turist transferi yapan bir firmaya ait servis sürücüsü dinlenmek için tercih ettiği ağaç gölgesinde gördüğü manzara karşısında hayatının şokunu yaşadı. Mustafa Çitfçi isimli servis sürücüsü havalimanında yapacağı transfere yaklaşık 1 saat olması nedeniyle aracını yol kenarına çekti. Havanın sıcak olması nedeniyle güneşten etkilenmemek için araçta bulunan portatif sandalyeyi çıkartarak bir ağaç gölgesine yerleştiren Çiftçi burada dinlenmeye çekildi. Bir süre sonra ağacın üst kısmından tuhaf sesler geldiğini duyan Çiftçi başını kaldırdığında karşılaştığı manzara ile hayrete düştü. Yılanla göz göze geldi Yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve ağzında avladığı bir hayvan bulunan yılanla göz göze gelen Mehmet Çiftçi hemen oturduğu yerden kalkarak çevredeki diğer vatandaşları uyardı. Ardından o anları cep telefonu ile kaydeden ve sosyal medyada paylaşan Çiftçi, "Dün havalimanına giriş yapıyordum. Transfer saatine daha olduğu için ağaçların gölgesinde serinlemek için aracı yol kenarına park ettim. Ağacın altına sandalyemi kurdum, otururken bir ses geldiğini fark ettim. Başımı kaldırdığımda bir baktım yılan var. Ağzında fare mi yoksa kertenkele mi bir şey vardı. O nu yemeye çalışıyordu" dedi. "Arkadaşlar tedirgin oldu" Yılanı fark edince çevredeki diğer vatandaşları uyardığını ve itfaiye haber verdiğini söyleyen Çiftçi, "Onu fark edince etraftaki arkadaşları da uyardım. Saldırmasın diye, ardından itfaiyeyi aradım. Gelip gereken müdahaleyi yapacaklarını söylediler. Yılanı görünce küçük bir tiksinme oldu. Bu tarz şeylere alışkınız ama yanımdaki arkadaşlar tedirgin oldular biraz. Hem ormanlık alan olduğundan, hem de havaların sıcaklığından bu tarz şeylerle sık sık karşılaşabiliriz. Burada bekleyen arkadaşlar dikkatli olsunlar" ifadelerini kullandı.
Aydın Başkan Arıkan; "Amacımız hızlı ve etkili çözümler üretmek" Söke Belediyesi, mahallelerin sorunlarını doğrudan muhtarlardan dinlemek ve çözüm üretmek amacıyla "Muhtarlar Çalıştayı" düzenledi. Söke’ye bağlı mahalle muhtarlarının katılımıyla başlayan çalıştay, iki gün boyunca Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Söke Belediyesi’nin katılımcı belediyecilik anlayışı doğrultusunda düzenlediği çalıştayda muhtarlar, belirlenen program ve gruplar halinde Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan ile belediye birim müdürleriyle bir araya geldi. Çalıştayın ilk gününde muhtarlar 4 ayrı grup halinde toplantılara katılırken, ikinci gün ise 2 grup halinde görüşmeler devam edecek. Her mahalle muhtarı, kendi bölgesine ilişkin talep ve sorunlarını doğrudan ilgili birim müdürlerine iletme fırsatı buldu. Çalıştay sonunda ortaya çıkacak rapor, belediyenin mahallerdeki hizmetlerine yön verecek. Başkan Arıkan: "Muhtarlar bizim sahadaki gözümüz, kulağımız" Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, muhtarlarla kurulan doğrudan iletişimin önemine dikkat çekerek; "Muhtarlarımız bizim sahadaki gözümüz, kulağımız. Onlarla ne kadar yakın ve açık bir diyalog kurarsak, mahallelerimizdeki sorunlara da o kadar hızlı ve etkili çözümler üretebiliriz. Bu çalıştayla birlikte karşılıklı anlayış ve iş birliğimizi daha da güçlendireceğiz" dedi. Başkan Arıkan; çalıştay sonunda elde edilecek verilere göre kısa, orta ve uzun vadeli çözüm planları hazırlayacaklarını belirtti. Arıkan; "İlgili birim müdürlerimiz muhtarlarımızdan gelen talepleri alacak. Ardından biz müdürlerimizler birlikte yapacağımız değerlendirme sonucunda sorumluluğumuzda bulunan konularda üreteceğimiz çözümleri bir takvime bağlayacağız. Bizim dışımızdaki kurumların yapabileceği konuları da ilgili yerlere ileteceğiz" dedi. Muhtarlar Derneği Başkanı Çıtak: "Bu diyalog ortamı çok önemli" Söke Muhtarlar Derneği Başkanı Ali Çıtak da çalıştayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Belediyemizin böylesine yapıcı ve doğrudan bir diyalog ortamı oluşturması bizler için çok kıymetli. Her muhtar kendi mahallesinin sesi. Belediye yönetiminin bizi dinlemesi ve sorunları bizzat ilgili müdürlerle konuşmamız, bizlere hem moral veriyor hem de çözüm umudu aşılıyor" ifadelerini kullandı.
Ordu Ordu’da taşkın riski masaya yatırıldı Ordu ili genelinde taşkın riskine karşı alınacak önlemler, düzenlenen toplantı ile değerlendirildi. Valilik Konferans Salonunda, Vali Muammer Erol’un başkanlığında ‘Taşkın Koordinasyon Toplantısı’ düzenlendi. Toplantıda, taşkın riski taşıyan bölgeler, yürütülen altyapı çalışmaları, dere ıslah projeleri ve erken uyarı sistemleri gibi başlıklar değerlendirildi. Kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi, taşkın önleme tedbirlerinin yaygınlaştırılması konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. DSİ 7. Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik tarafından Ordu genelinde yürütülen taşkın kontrol projeleri, dere ıslah çalışmaları ve riskli bölgelerde yapılan altyapı iyileştirmeleri hakkında detaylı bilgi verildi. Çelik, devam eden ve planlanan projelerle ilgili katılımcıları bilgilendirerek, DSİ’nin taşkın riskini en aza indirmeye yönelik çalışmalarını aktardı. Taşkınların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük ekonomik zararlara sebebiyet verdiğinin altını çizen Çelik, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı verilerine göre Türkiye’de depremlerden sonra en büyük can kaybı ve ekonomik zararın taşkınlar neticesinde meydana geldiğini söyledi. Çelik, taşkın yönetim sürecinde yer alan kurum ve kuruluşların mevzuat gereği il bazında valilikler başkanlığında yapılacak toplantılarla, zarar azaltıcı veya önleyici çalışmalara yönelik kararlar alınarak uygulamaya geçirilmesinin önem arz ettiğinin de altını çizerek, Ordu ili genelinde DSİ tarafından yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgilendirmede bulundu. DSİ Genel Müdürlüğü yetkililerince sunum yapıldığı toplantı, sahada yürütülen projelerin değerlendirilmesi, koordinasyon içinde yürütülecek yeni planlamaların görüşülmesiyle ve genel değerlendirme ile sona erdi. Toplantıya Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, Vali Yardımcısı Hacı Mehmet Kara, kaymakamlar ve ilçe belediye başkanları, DSİ 75. Şube Müdürü Mehmet Kurul ve kurum müdürleri katıldı.