POLİTİKA - 21 Aralık 2021 Salı 16:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül töreninde konuştu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'ne katıldı. "Bundan sonra kültür, sanat ve eğitim alanlarına yoğunlaşmamız lazım ve yoğunlaşıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2053 vizyonumuzun ana taşıyıcısı eğitim ve kültür olacaktır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilim-kültür alanında merhum Teoman Duralı, müzik alanında İdil Biret, görsel sanatlar alanında Alev Ebuzziya, sinema alanında Cüneyt Arkın, edebiyat alanında Gürbüz Azak, kaligrafi alanında Etem Çalışkan, sahaflık alanında İbrahim Manav, vefa ödülüne ise merhum Kemal Tahir layık görüldü.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle layık görülen isimler hakkında bilgi verdi.

Erdoğan, “Sözlüklerde kültürün, ‘insanın tabi ve ihtimai çevresine hakimiyetinin ölçüsünü gösteren araçlar bütünü’ olduğu yazar. Bu tanım, insandan topluma uzanan o geniş alanda kültürde ve sanatta ne kadar güçlüyseniz, çevrenizi aynı derecede etki altına alabilir, yönlendirebilir, yönetebilirsiniz demektir. Nitekim geçmişte büyük medeniyetlerin ortaya çıkışına, yükselişine ve yıkılışına baktığımızda, zahirdeki sebep ne olursa olsun temelde sürecin belirleyicisinin kültür olduğunu görürüz. Günümüzde de küresel sistemi yönetenlerin en güçlü silahlarının müziği ile sineması ile edebiyatı ile modası ile kültür araçları olduğu açık bir gerçektir. ‘Yumuşak güç’ diye tarif ettiğimiz bu araçlar, yeri geldiğinde askeri güçten, teknolojik güçten, finansal güçten çok daha etkili operasyon vasıtalarına dönüşmektedir. Günümüzde bunlara bir de teknoloji destekli, internet tabanlı enstrümanlar eklenmiştir. Öyle ki, dünyada internet içeriğini kimlerin yönettiği, kimlerin elinde atom bombası olduğunda çok daha önemli hale gelmiştir. Ancak ne kadar çok kişiyi bünyesinde eritirse eritsin, ne kadar çok içerik üretimi yaparsa yapsın bu araçlar hala geleneksel kültür ve saat faaliyetlerinin insan ruhunda bıraktığı etkiyi oluşturmanın çok uzağındadır. Teknolojinin ve internetin sunduğu sınırsız denebilecek imkanlar insanın ruhundan, kalbinden, gönlünden süzülüp gelerek şekillenen eserlerin yerini dolduramaz, dolduramayacaktır. Bir bilgisayara gerekli yazılımı yüklediğinizde roman da yazdırabilirsiniz, resim de yaptırabilirsiniz, müzik de besteletebilirsiniz. Ama bu asla bir insanın ürettiği kültür-sanat eseri olmaz olamaz.

Bilgisayar bir insanın hayatında edinemeyeceği kadar geniş bir teknik ile çalışabilir ama ortaya çıkan ürün yazılımı kodlayan kişinin ve o koda göre çalışan sistemin ufku kadardır. Halbuki insan zihninin ve kalbinin üretebileceklerinin sınırı bilinen ölçülerle ifade edilemeyecek kadar geniştir, derindir, büyüktür. Çünkü Rabbimiz insanı diğer tüm yaratılmışlardan üstür kılmıştır. Dolayısıyla insanın aklı ve kabiliyetleri konusunda mukayese edilebileceği başka bir varlık yoktur. Bunun için de teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin insanın kültür ve sanat eserleri üzerinden ortaya koyduğu mahareti, derinliği, nezaketi, nefaseti, letafeti aşamayacağına inanıyorum. Ruhu esir bir insanın bedeni özgür olamaz. Kültür ve sanatta yapacağımız atılımla ruhumuzu esaretten kurtaracağız ki, bedenimizi de özgür kılalım. İşte bunun için medeniyetimizi yeniden yükseltmek istiyorsak öncelikle bakacağımız, vaktimizi, enerjimizi, kabiliyetimizi teksif edeceğimiz alan kültür ve sanattır” diye konuştu.

19 yılda demokrasi ve kalkınma alanında gerçekleştirdikleri büyük atılımın gerçekten tarihe geçecek bir başarının ifadesi olduğunu, bundan sonra artık kültür-sanat ve onun nesillere aktarıcısı olan eğitim alanlarına yoğunlaştıklarını belirten Erdoğan, “Bunun fiziki mekanlarını şuanda inşa, imar ve ihya ettiğimiz gibi bu fiziki mekanların içini de her yönüyle doldurmamız gerekiyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına atfettiğimiz 2023 hedeflerimiz, daha çok maddi kalkınma unsurlarımızdan müteşekkildi. İnşallah 2053 vizyonumuzun ana taşıyıcısı eğitim ve kültür olacaktır. Kültür-sanat insanlarımızın her birinden 2053 vizyonumuzu şekillendirecek somut teklifler, somut projeler bekliyoruz. Çünkü bu hepimizin ve bizden sonraki nesillerin ortak geleceğinin meselesidir” şeklinde konuştu.

“Teröristlerin brandalarını oranın gövdesine asmışlardı”

Kültür sanatın da bir maddi alt yapısı olduğunu, Türkiye’ye kazandırılan hizmetler arasında maddi kültür eserlerinin önemli bir yeri bulunduğunun altını çizen Erdoğan, Erdoğan, “Şehirlerimizi kültür-sanat merkezleriyle, kütüphanelerle, özgün mimari eserlerimizle donatırken sadece inşaat yapmadık, işte bu altyapıyı da oluşturduk. Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi gibi nice eseri ülkemize kazandırdık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesindeki millet kütüphanesi, kültür ve Kongre merkezi, Sergi Merkezi gibi eserleri gelecek nesillere bıraktığımız en önemli miraslarımız arasında görüyoruz. Türkiye’nin 81 vilayetinde faaliyete geçirdiğimiz kültür merkezlerini, kütüphaneleri, müzeleri ve daha nice eserleri medeniyetimizin üzerinde yükseleceği sütunlar olarak tasarladık. İnşallah çok kısa bir zaman içerisinde tarihi Rami Kışlasını da bu tür eserlerden birisi olarak bitiriyoruz. Aynen Millet Kütüphanesinin İstanbul versiyonu olarak inşası devam ediyor, bitecek ve gençliğimize orada bu hizmetler verilecek. Bunların çoğunu da güya kültür sanat adına önümüze çıkartılan nice engellere, yürütülen nice kara kampanyalara rağmen hayata geçirdik, geçiriyoruz.

İstanbul’daki yeni AKM binasının safahatını hatırlayın. O binanın gövdesine ne tür afedersiniz brandalar asmışlardı. Teröristlerin brandalarını oranın gövdesine asmışlardı. Onları biz indirdik. Emniyetimiz onların hepsini indirdi, layık olduğu yere gönderdi. Şimdi biz ne yalanlarla ne iftiralarla boğuştuğumuzu bu eserlerle hem ülkemize hem dünyaya ispat ediyoruz. Kararlılıkla yolumuza devam ettik, hamdolsun İstanbul’u dünya çapında bir kültür merkezine kavuşturduk. Ülkemizin sessiz sedasız bir şekilde dünyanın dört bir yanında sayıları milyarları bulan insanların evlerine girdiği kültür faaliyetlerinden biri de bizim televizyon dizilerimizdir. Geçmişte bizim televizyon kanallarımız her biri üretildiği ülkenin kültür-sanat ideolojisiyle birlikte gelen yabancı dizilerin işgali altındaydı. Şimdi bizim kendi tarihimizi anlatan, kendi ülkemizde üretilen televizyon dizileri 150’ye yakın ülkeye ihraç ediyor. Dünyada Amerika’dan sonra en fazla dizi ihraç eden ülke durumundayız. Aynı şekilde farklı kültür-sanat dallarında pek çok başarılı insanımız dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ediyor. İnşallah bu güzel iklimi sürekli güçlendirerek devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

Tören sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle layık görülen isimlerin ödüllerini verdi.

Derya Yetim-Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Leyla Zana gündem oldu TBMM Genel Kurulu’nda Leyla Zana gündem oldu. TBMM genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, sürecin dilinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu sürecin başarısı için olmazsa olmaz şart olan toplumsal rıza ve toplumsal desteği de oluşturamayız. Bu konuda üzülerek söylemeliyim, siz sayın iktidar partisi mensupları gereken özen ve çabayı göstermiyorsunuz, göstermediniz. Örneğin, bu Parlamentonun bedel ödemiş eski bir üyesi, bir kadın, bir anne, bir torun sahibi anneanne, başta ülkemizin Kürt halkının, Kürt kadınlarının çok sevdiği, çok saydığı, onuru olan Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik. Bursa’da bir grup kendini bilmez ırkçının hakaretlerine karşı en başta öncelikle siz kadın milletvekillerinin bu kürsüden çıkıp iki çift laf etmesini beklerdik, etmeliydiniz, hâlâ da etmelisiniz. Ben Bursa’daki aile kökeni yedi yüz yıl geriye giden bir insan, nüfus kütüğü Bursa’da olan bir insan olarak Leyla Zana’dan tüm Bursa namına özür diliyorum" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, tek kelimeyle cevap vereceğini söyleyerek, "Leyla Zana onurumuzdur; nokta" şeklinde konuştu. AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik söz aldı. Çelik, "Salı günü Soma’da gerçekleştirilen Somaspor-Bursaspor maçında, maçın bitimine üç-dört dakika kala maalesef hiç istenmeyen, hiç arzulanmayan ve bugüne kadar da, yaklaşık iki yıldır kulübün başında bulunan oğlum dolayısıyla yakinen izlediğim Bursaspor’un, takip ettiğim Bursaspor’un hiçbir maçında bu ve benzeri hiçbir olayı yaşamadığımız bir sahneyle karşı karşıya kaldık. Şimdi, sosyal medyada da ifade ettim, Bursaspor 3-0 galip ve maç bitiyor, bitmek üzere; bunu bir soru işareti olarak huzurlarınıza koyuyorum, bir. İkincisi, şunu da açıkça ifade ettim, dedim ki: ’Bu yanlıştır, bir. Kabul edilemez, iki. Doğru değildir, üç. Ve müsamaha gösterilemez’ diye 4 madde altında bunları ifade ettim, çok net bir şekilde. Cengiz Çandar ’İfade edilmedi, konu geçiştirildi’ anlamında söylediği için bunları söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu eylem karşısında bu 4 ifade bütün Meclisin ittifak ettiği, hiçbir milletvekilinin ’hayır’ demeyeceği 4 madde diye düşünüyorum. Yani bu hoş görülecek veya tasvip edilecek veya ’Ne iyi olmuş’ denilecek bir olay değil; aksine kınanacak, aksine bunun müsamaha gösterilme gibi olay olmadığını da ifade etmek istiyorum. Evvela bu konuda hemfikir durum var. Fakat esas mesele şu: Biz siyasetçiyiz, mümkün mertebe de vitrinden uzak durmaya çalışıyoruz. Ya sorumlu bir siyasetçi olacağız ya da sorumlu bir siyasetimiz olacak. Bu konuda sorumlu siyasetçi olarak davranmak mecburiyetindeyiz. Burada ifade ettiğimiz herhangi bir kelimenin topluma, stadyumlara, seyirciye, tribünlere nasıl yansıdığını mutlak surette değerlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları kaydetti: "Şimdi konuyu bu kadar teferruatta boğmaya gerek yok, zaten böyle bir usul yok ama biz kendisini dinlerken bir özrü bekledik her şeyden önce çünkü bu ülkenin en onurlu siyasetçilerinden birine inanılmaz bir hakaret, saldırı ve küfür söz konusu olmuştur. Tabii ki biz tüm Bursa’yı ya da tüm Bursa taraftarını suçlamadık, bir grubun bu suçu işlediğini söyledik. Mesele bir, özürdür; iki, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır. Ben bir kez daha buradan ’Leyla Zana onurumuzdur’ diyorum ve bu konuda da İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyorum."
İstanbul Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Muğla Muğla Büyükşehir Zabıtasından hijyen ve gramaj denetimi Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşması, ürünlerin hijyen kurallarına uygun hazırlanması ve satışa sunulmasını sağlamak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde denetimlerine devam ediyor. İşletmelerde hijyen, gramaj denetimleri yapan Büyükşehir Belediyesi kurallara ve halk sağlığına uymayan bazı işletmelere idari işlem uygularken tarihi geçmiş ürünleri de satıştan men ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ahmet Şan halkın hijyenik ve kaliteli ürünlere ulaşması için il genelinde gıda üretimi yapan iş yerlerine rutin kontrollerinin devam ettiğini söyledi. Ahmet Şan; "Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı olarak gıda üretimi ve satışı yapan yerlerde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz denetimlerde amacımız halkımıza hijyenik ve kaliteli ürünlerin sunulması ve halkımızın hijyenik ürünlere ulaşmasını sağlamak. Ben bu konuda kurallara uyarak Muğla halkının hijyenik ve sağlıklı ürün tüketmesini sağlayan esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımıza da herhangi bir aksaklık gördüğünde bizlere ulaşmasını rica ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın halk sağlığına verdiği önem doğrultusunda denetimlerimize devam ediyoruz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras halkın sağlığını yakından ilgilendiren gıda üretimi yapan işletmelerle ilgili Zabıta ekiplerinin sürekli denetimde olduğunu, bu konuda çok titiz ve dikkatli olduklarını belirtti. Başkan Aras; Muğla’nın 13 ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz vatandaşların sağlığı için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtirken, sofraların baş tacı ekmeği üreten fırınların, vatandaşa yemek hizmeti veren lokantaların temizlik ve hijyen kurallarına uyması, zincir marketlerdeki ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmesi gibi birçok önemli konuda Büyükşehir ekiplerimiz sahada kontrollerini yaparak vatandaşların sağlığını korumak için çalıştıklarını açıkladı.