GÜNDEM - 02 Ocak 2020 Perşembe 11:58

DEAŞ kan kaybediyor: Hâkimiyet alanı 2018’de 200 kilometrekareye geriledi

A
A
A
DEAŞ kan kaybediyor: Hâkimiyet alanı 2018’de 200 kilometrekareye geriledi

Global Terörizm Endeksi’nin raporuna göre, 2014 yılında 100 bin kilometre kontrol alanına ulaşan terör örgütü DEAŞ, 2018 yılında kan kaybederek 200 kilometrede sıkıştı.

Global Terörizm Endeksi, terör örgütü DEAŞ tarafından öldürülen insan sayısı ve kontrol ettiği alanlara ilişkin rakamları açıkladı. Araştırmaya göre, DEAŞ’ın kontrol ettiği alanlar ve öldürdüğü insan sayısı 2016’dan itibaren azaldı. 2014’te 100 bin kilometrekare kontrol alanına ulaşan terör örgütü aynı yıl 6 bin 73 kişiyi katletti. 2015 yılında etkinlik alanı 90 bin 800 kilometrekareye düşen DEAŞ, söz konusu yılda 6 bin 141 kişinin hayatına son verdi. 2016’da etkinlik alanının daralmasına rağmen 9 bin 150 kişinin ölmesine sebep olan DEAŞ bu tarihten sonra kan kaybetmeye başladı ve 2017 yılında 60 bin kilometrelik hâkimiyet alanında kalarak 4 bin 350 sivili öldürdü. 2018’de ise 200 kilometrelik kontrol alanına sıkışan terör örgütü DEAŞ, bin 328 sivili hayattan kopardı.

2016 yılından beri kontrol alanı ve öldürülen insan sayısındaki azalışın sebebi hakkında açıklamada bulunan Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Savaş Biçer, “DEAŞ terör örgütüne karşı Suriye ve Irak’ta uluslararası koalisyon tarafından sürdürülen etkili mücadelenin sonucunda örgütün büyük ölçüde alan hâkimiyetini ve işgal ettiği toprakları kaybetmesi önemli bir nedendir diyebiliriz. Elinde kalan ve kontrol ettiği bölgelerdeki halkın ise bölge dışına kaçması sonucunda, özellikle toplu katliamlarında azalma yaşandığını söylemek mümkündür. Eğer toprak kazanımına devam edebilmiş olsaydı, yeni işgal alanlarında kanlı cinayetlerine devam etmesi mutlaka beklenmeliydi” dedi.

   DEAŞ kan kaybediyor: Hâkimiyet alanı 2018’de 200 kilometrekareye geriledi

Kararlı mücadele başarı getirdi

Türkiye’nin terör tehdidini en yakınında hisseden ülke olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Savaş Biçer, “Bu terör örgütüne karşı başarılı olabilmemizin sebebi, ülke içinde ve sınırların dışında özellikle Suriye’de, DEAŞ’a karşı sürdürülen bilinçli, planlı ve kararlı mücadele ile mümkün olmuştur. Tüm bunların dışında Türkiye’nin örgütün asıl gücünü oluşturan yabancı teröristlerin Suriye ve Irak’a geçiş yollarını kapatan tedbirler alması, önemli istihbarat çalışmaları sonucunda Suriye ve Irak içerisinde muhalif güçlerin DEAŞ’la ittifak ve birleşmelerine engel olması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat Kalkanı Harekâtı ile DABIK ve EL-BAB’ı kısa sürede temizleyerek Fırat Nehri batısındaki hâkimiyete son vermesi çok önemlidir” açıklamasında bulundu.

Yeni bir DEAŞ yapılanması bekleniyor

“Terör örgütü Suriye ve Irak’ta kaybettiği gücünü yeniden toparlama ve eylemlerine başlama potansiyelini halen korumaktadır” diyerek sözlerine devam eden Dr. Öğr. Üyesi Savaş Biçer şunları ifade etti:
“Çok sayıda DEAŞ’lı terörist Suriye’de diğer bir terör örgütü olan PYD/PKK tarafından tutuklu olarak muhafaza edilmekte, bir anlamda el altında bulundurulmaktadır. ABD’nin bölgeden tamamen çekilmesinden sonra, rejim güçlerinin de yeterli güvenlik sağlayamaması halinde DEAŞ’lı teröristlerin serbest kalması kuvvetle muhtemeldir. Avrupalı devletlerin kendi vatandaşı olan terör örgütü mensuplarını geri almayı kabul etmediğini de düşünürsek, bölgede intikam eylemleri ile adını tekrar duyurmayı hedefleyecek yeni bir DEAŞ yapılanması beklenmelidir.”

“Örgütleri birbirine karşı kullanma düşüncesinden vazgeçilmeli”

DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta 2013 yılından sonraki eski gücüne ulaşmasının bundan sonraki süreçte zor olacağının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Savaş Biçer, “Yeni etki alanlarında, yeni liderler ve farklı isimlerle, özellikle Afrika’da SAHEL bölgesinin tamamında, yani Nijerya’dan Somali’ye kadar olan bölgede ve Asya’da Bangladeş ve Pakistan’da El-Kaide kökenli radikal örgütlerle adını duyuracağı terör eylemlerine girişmesi beklenmelidir. Kafkasya, Orta Asya ve Güney Doğu Asyalı teröristlerin de ülkelerine dönmesi bu bölgelerde yeni oluşumlar ortaya çıkarabilir. Ancak esas olarak Avrupa ülkelerinde tek kişilik intihar saldırılarının, küçük gruplar tarafından gerçekleştirilebilecek silahlı terör eylemlerinin ve bombalı araç olaylarının görülmesi mümkündür. Bu amaçla sahada DEAŞ’a karşı müşterek sürdürülen uluslararası mücadelenin, ayrım göstermeden bütün terör örgütlerine karşı istihbarat paylaşımında da gösterilmesi gereklidir. Terör örgütlerinin gerektiğinde nasıl bir iş birliği içerisine girebildiğini, Suriye iç savaşında RAKKA’nın PYD/PKK tarafından DEAŞ’tan ele geçirilmesi sırasında görmüştük. Böyle bir ortaklık tablosu ile ileride karşılaşılabileceğini her zaman göz önünde bulundurarak, bir terör örgütünü diğer bir terör örgütü ile mücadelede kullanma düşüncesi terk edilmelidir. Böylece bütün terör örgütleri ile etkili bir mücadelenin başarılması mümkün olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Tezcan, engelli bireyleri unutmadı Ortaca Belediye Başkanı Evren Tezcan, Engelliler Haftası Etkinlikleri kapsamında özel eğitim merkezlerini ziyaret etti. 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası dolayısıyla, Ortaca Belediye Başkanı Evren Tezcan, ilçedeki özel eğitim kurumlarına ziyaretlerde bulundu. Başkan Tezcan, Özel Ortaca Coşku Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile Ortaca Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu ziyaret ederek, engelli bireylerle bir araya geldi. Ziyaretler sırasında engelli kardeşlerimizle keyifli vakit geçiren Tezcan, onların eğitim ve sosyal yaşamlarına dair bilgi aldı ve destek mesajları verdi. Engelliler Haftası’nın önemine değinen Belediye Başkanı Tezcan, “Toplum olarak engelli bireylerimizin yanında olmak, onların hayatlarını kolaylaştırmak ve onlara hak ettikleri değeri vermek bizim en temel görevlerimizden biridir. Bu özel hafta vesilesiyle, onların eğitim ve rehabilitasyon süreçlerine tanıklık etmek ve onlarla zaman geçirmek benim için büyük bir onur” dedi. Özel eğitim kurumlarının yöneticileri ve öğretmenleri ile de görüşen Tezcan, engelli bireylerin toplumsal entegrasyonu ve eğitim imkanlarının artırılması konusunda yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundu. Engelliler Haftası’nın farkındalık oluşturma ve toplumsal duyarlılığı artırma açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Tezcan, bu tür etkinliklerin sadece belirli haftalarda değil, yıl boyunca devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Ziyaretler, engelli bireyler ve aileleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Ortaca Belediye Başkanı Evren Tezcan’ın bu anlamlı ziyareti, engelli bireylerin toplum içindeki yerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Artvin Bu göl yılda sadece 2 ay ortaya çıkıyor Artvin’in Ardanuç ilçesinde bin 400 metre rakımda yılda sadece 2 ay ortaya çıkan, yağmur ve eriyen kar suları ile oluşan Usot Gölü son dönemde ziyaretçi akınına uğruyor. Ardanuç’un Tosunlu Köyünde bulunan Usot Gölü’ne çıkanlar doğanın ve güzel havanın tadını çıkartırken, gölün son konukları yoga tutkunları oldu. Doğal güzellikleri ve huzur verici atmosferi ile bilinen Usot Gölü kıyısında gerçekleştirilen yoga etkinliği, yoga severlerin katılımıyla ilgi gördü. Usot Gölü’nün sakin suları ve çevresindeki yemyeşil doğa, yoga yapmaya gelen katılımcılar sabahın erken saatlerinde göl kıyısında toplu yoga seansı yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan Herkes için Spor Federasyonu Artvin İl Temsilcisi Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Hizmetleri Şube Müdürü Mehmet Başköylü "Burası son dönemlerde çok popüler oldu ve gerçekten doğa harikası bir yer. Turizm destinasyonu noktası olarak olsun etkinlik alanı olarak olsun mükemmel bir yer. Biz de burada sporu turizme entegre etmek için böyle bir planlama yaptık. Yoga antrenörümüzün kursiyerlerinin doğada yoga etkinliği yapmak gibi bir talebi vardı. Böyle bir talebin üzerine 19 Mayıs organizasyonu faaliyetlerimiz içerisinde bunu da değerlendirdik" dedi. Yoga ve Wellness Eğitmeni Müjde Ayşe Demiroğlu ise "Kursiyerlerimden böyle bir istek vardı. Biz de Gençlik Spor İl Müdürlüğümüze bu isteğimizi götürdük, onlar da kabul ettiler sağ olsunlar, teşekkür ederim. Güzel bir etkinlik oldu, hava güzeldi, herkes mutlu oldu" diye konuştu.
Aksaray Aksaray’daki tarihi Osmanlı köprüsü restore ediliyor Aksaray-Konya-Niğde yol ayrımında Karasu Deresi üzerinde bulunan tarihi köprü aslına uygun olarak restore edilerek Aksaray kültür envanterine kazandırılıyor. Zaman içerisinde sel felaketlerinde zarar gören köprü yapılacak restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ayağa kaldırılacak. Osmanlı dönemine ait Karasu Köprüsü yaklaşık olarak 13,50 metre uzunluğunda. Köprünün büyük kemer açıklığı 3,80 metre, küçük kemer açıklığı ise yaklaşık 2,40 metre. Genişliği 4,26 metre ve kesme taş ile moloz taş malzemeden inşa edilen Karasu Köprüsünde yapılacak restorasyon çalışmaları hızla devam ederken Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Ecdat yadigarı tarihi camilerimizi, türbelerimizi, konaklarımızı, çeşmelerimizi, köprülerimizi ve diğer tüm tarihe şahitlik etmiş mekanlarımızı aslına uygun restore ederek gelecek kuşaklara taşınmasına özen gösteriyoruz. Aksaray’ın kendisine has tarihi ve kültürel zenginliklerini bu tür projeler ve yatırımlarla günümüzden gelecek nesillere taşımak adına elimizden geleni yapıyoruz. Bölgemizin tarihi yapısını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışıyoruz” dedi. 1863 tarihinden önce yapılan Karasu Köprüsü Aksaray’da meydana gelen taşkın sonucu tamamen yıkılmasının ardından 1863 yılında yeniden inşa edildi. Konya Valisi Ferid Paşa’nın (1889-1902) Aksaray’a yaptığı bir seyahat esnasında köprünün olduğu yoldan geçtiği kayıtlarda bulunuyor.