GÜNDEM - 03 Ekim 2013 Perşembe 16:47

Dünya’da ve Türkiye’de 7-7.8’den büyük deprem bekleniyor

A
A
A
Dünya’da ve Türkiye’de 7-7.8’den büyük deprem bekleniyor

Osman Bektaş, son 10 yıllık istatiksel verilere göre bu yıl Türkiye'de ve dünyada 7-7.9'dan büyük deprem yaşanmasının bir olasılık olduğunu belirtti.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, son 10 yıllık istatiksel verilere göre bu yıl Türkiye'de ve dünyada 7-7.9'dan büyük deprem yaşanmasının bir olasılık olduğunu belirtti.Depremin yeri ve zamanı hakkında bir şey söylemenin mümkün olmadığı dile getiren Bektaş “Depreme ancak tahminle yaklaşabiliyoruz. Bilimsel verileri kullanarak ve istatiksel verileri kullanarak depreme yaklaşabiliyoruz. Benim en çok üzerinde durduğum husus şu; 2012 yılında dünya çok büyük bir deprem yaşadı. Doğu Hint Okyanusu'nda 8.8 büyüklüğünde bir deprem yaşadı. Bu tür büyük depremler dünya ölçeğinde depremselliği değiştirir. Ankara Jeoloji Araştırma Dairesi'nin vermiş olduğu haritaya göre, bu depremin etkisinden önemli derecede etkilenecek depremselliği artacaklar olan bölgeleri gösteriyor. Arabistan ve Türkiye’nin doğusu da bu depremsellik alanında kalıyor. Nitekim 2012 yılında olan bu depremden sonra 2013 yılında Eylül ve Nisan ayında biz İran ve Pakistan’da 7.8 büyüklüğünde iki deprem yaşadık. Doğu’dan batıya bir depremsellik söz konusu. Dünya ölçeğinde bu bizi kaygılandırıyor” dedi.100 yılın istatistiklerinde Dünya’da 17 tane büyük deprem olduğun kaydeden Bektaş, “İstatiksel yaklaşımda bulunuyoruz ve diyoruz ki 7,9 büyüklüğündeki depremlerde son 100 yılın istatistiklerine baktığımız zaman dünyada 17 tane çok büyük depremler oldu. 10 yıllık istatistikleri baktığımız zaman yüzde 95 olasılıkla 2013 yılında yaşanabilecek olan dünyada yaşanabilecek deprem sayısı 2 ile 5 arasında yani 2013 için 2 ile 5 arasında deprem yaşama olasılığı var. Buradan Türkiye’nin payına ne düşer o ayrı bir konu” ifadelerini kullandı.

Dünya’nın 2 ve 5 arasında 7’den büyük deprem eksikliğinin olduğunu ifade eden Bektaş, “Doğu Anadolu’nun depremselliğine baktığımız zaman Doğu Anadolu’nun son 9 ayda önemli depremler oluyor. Türkiye’de bir risk yaşanabilir. Kaygılarımız üzerine Sayın Nurlu’nun 29 Eylül’de yapmış olduğu bir açıklama var; 'Doğu Anadolu’da 7.3 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz' demesi gerçekten bizim bu kaygılarımızı bir kat daha arttırmış oldu. Dünyanın 2013 yılı için 2 ve 5 arasında 7’den büyük deprem eksiği var. BU eksiklerin Türkiye’nin herhangi bir yerinde olması olasılıktır. Önümüzdeki aylarda Türkiye için deprem dönemi olabilir veya kritik günler olabilir. Deprem karşı önlem almamız gerekir” diye konuştu.

OZAN KÖSE
TRABZON

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.