DÜNYA - 28 Aralık 2023 Perşembe 17:36 | Son Güncelleme : 28 Aralık 2023 Perşembe 17:40

Gazze’de can kaybı 21 bin 320’ye yükseldi

A
A
A

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 21 bin 320’ye yükseldi.

İsrail ordusunun karadan, havadan ve denizden ablukaya alarak saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde can kaybı artmaya devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in son 24 saatte gerçekleştirdiği 20 saldırıda 210 kişinin hayatını kaybettiği, 360 kişinin yaralandığı belirtildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 21 bin 320’ye, yaralı sayısının ise 55 bin 603’e yükseldiği kaydedildi.

İsrail'in sağlık sistemini hedef alması sonucu 312 sağlık personelinin yaşamını yitirdiği aktarıldı. 104 ambulansın ise kasten hedef alınarak hizmet dışı bırakıldığı ifade edildi. İsrail'in ayrıca kasıtlı olarak 142 sağlık kuruluşunu hedef alması sonucu 23 hastane ve 53 sağlık merkezinin de hizmet dışı kaldığı aktarıldı. İsrail güçlerinin Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerden 99 sağlık personelini işkence, açlık ve aşırı soğuk gibi zorlu şartlarda alıkoyduğu belirtildi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi ve Kızılay'a bağlı El-Emel Hastanesi çevresini defalarca hedef aldığı, saldırıların Şifa Hastanesi’ne yönelik saldırılara dönüşmesinden endişe duyulduğu vurgulandı.

Birleşmiş Milletler'e bağlı kurumlara hastanelerin, sağlık personelinin, yaralıların, hastaların ve binlerce yerinden edilmiş sivilin korunmasını sağlamak için etkili ve acil adımlar atma çağrısı yapıldı. Ayrıca yerinden edilen 1.9 milyondan fazla sivilin su, gıda ve ilaca erişimi olmadığı kaydedildi. Yerinden edilenlerin yüzde 50'sinin çocuk olduğu, susuzluk, yetersiz beslenme, solunum ve cilt hastalıkları, olumsuz hava şartları ve aşı eksikliği gibi sorunlarla karşı karşıya kaldıkları belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Efkan Ala: "Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve milletimizin ferasetiyle 15 Temmuz gecesi Türkiye uçurumun kenarından döndü" AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "one minute" dediği yıldan itibaren, FETÖ’nün AK Parti ve hükümet aleyhine dosya açıp, delil üretmeye başladığını belirtti. Ala, "Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve milletimizin ferasetiyle 15 Temmuz gecesi Türkiye uçurumun kenarından döndü" dedi. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, (SETA) tarafından düzenlenen Dokuzuncu Yılında 15 Temmuz Sempozyumu SETA Vakfı Genel Koordinatörü Nebi Miş, ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın gerçekleştirdiği açılış konuşlarının ardından başladı. SETA’nın çalışmalarını çok kıymetli bulduğunu belirten Efkan Ala," Bu entelektüel kuraklık döneminde SETA benim için bir vaha" dedi. -"Türkiye ve Malezya, Aday Ülkeler" İslam dünyasının büyük yeraltı zenginliklerine sahip olmasına rağmen gelişmiş ülkeler kategorisine girememiş olmasını değerlendiren Efkan Ala, İslam ülkeleri arasında kalkınmışlık kriterlerine yaklaşan iki ülke bulunduğunu, bu ülkelerin Türkiye ve Malezya olduğunu belirtti. Bu potansiyelin gerçekleşmesi için entelektüel analizlerin, toplum aydınlatmasının ve siyasal yön tayininin artması gerektiğine dikkat çeken Ala, aksi halde bu başarının sürdürülemeyeceğini kaydetti. "Türkiye’nin başarısı sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor" Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkeler seviyesine geçiş sürecinde olduğunu vurgulayan Ala, bu başarının sadece Türkiye’yi değil, gönül coğrafyasındaki ülkeleri de etkilediğini söyledi. "Türkiye’nin dışarıya taşan diplomatik etkisine bakın. Hârici artı etkisine bakalım. Hiçbir şey yapmasa bile gönül coğrafyamızda tarihi coğrafyamızda bizim başarımızdan esinlenerek özgüven kazanan toplumların devletlerin başardıklarına bakalım. Hele hele Türkiye biraz da katkıda bulundu mu bir işbirliği yaptı mı inanılmaz aritmetik adımların nasıl geometrik başarı geçirdiğine göz atalım. İşte buna nerede bakacağız? Suriye’de bakalım. Libya’da bakalım. Karabağ’da bakalım. Manzara ortaya çıkıyor."değerlendirmesini yaptı. "Türkiye denklemin dışında bırakılamaz" Konuşmasında Türkiye’nin stratejik konumuna da dikkat çeken Efkan Ala, "Bugün Türkiye denklemin dışında bırakılarak Orta Doğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da bir düzen kurulması mümkün değildir. Bunu sadece biz değil, büyük güçlerin liderleri de söylüyor" ifadelerini kullandı. "Eğer bir toplumun zihni gerektiği gibi çalışmıyorsa, kalıcı başarı elde etmesi mümkün değildir. İnsan kaynağını verimli kullanamayan bir ülke, petrol ya da altın zengini olsa bile bu potansiyeli değerlendiremez" dedi. "İçeriden tuzak kuruyorlar" Türkiye’ye yönelik saldırıların artık doğrudan değil, içeriden kurulan tuzaklarla yapıldığını ifade eden Efkan Ala, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye’nin gelişmesi başlar başlamaz, içeride birileri harekete geçiyor. AK Parti dönemine kadar bu girişimlerin çoğu başarılı oldu. "One Minute bir dönüm noktasıydı" Verilen her mücadelenin ardından reformların hızlandığını ve sistemin güçlendiğini belirten Efkan Ala, 2009 Davos Zirvesi’nde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e karşı verdiği "One minute" tepkisini bir kırılma anı olarak nitelendirdi. Ala," Cumhurbaşkanımız one minute dediği yıldan itibaren, o andan itibaren bu FETÖ ihanet şebekesi o yıl dosya açıyor AK Parti ve hükümet aleyhine. Sonraki araştırmalarımız, soruşturmalarımız bunu ortaya çıkardı ki ondan sonra dosya açıyor ve delil biriktirmeye başlıyor. Delil üretiyor. Sadece biriktirmiyor. Üretiyor, tuzak kuruyor, onları birleştiriyor, onları biriktiriyor. Ve AK Parti ve hükümet aleyhine, Cumhurbaşkanımız aleyhine, hepimiz aleyhine harekete geçiyor. O kadar tesadüf bir planla mümkündür. Öyle değil mi? Onun için Orta Doğu’da arkadaşlar tesadüfler de planlanıyor" diye konuştu. Meclise nüfuz edemedikleri için planlar bozuldu" FETÖ’nün sistemin kilit noktalarına sızan vesayet odaklarının, meclise ve AK Parti kadrolarına nüfuz edemediğini vurgulayan Ala 28 Şubat’ta Meclis dağıldığını 15 Temmuz’da ise Meclis, hükümet, partinin dimdik ayakta kaldığını kaydetti. Ala, "Çünkü o kadrolara sızamadılar. Başında Erdoğan vardı, işini bilen bir ekip vardı" dedi. "MHP Lideri Bahçeli ilk arayanlardan oldu" 15 Temmuz gecesi siyaset kurumunun duruşuna da değinen Efkan Ala, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisini arayan ilk isimlerden biri olduğunu ifade ederek, "Bahçeli duruşunu açıkça ortaya koyduğunu. Darbe girişimine karşı olduğunu ilan ettiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek istediğini ve hemen bağlantı kurulduğunu aktardı. "15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye Suriye’ye dönerdi" 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında yaşananları anlatan Ala, o gece Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle Erzurum’dan Ankara’ya yolculuk yaptığını belirterek, "Esenboğa’ya indiğimde darbe girişiminin başladığı bilgisini aldım. İlk talimatımız açıktı: Ne pahasına olursa olsun karşı durulacak, asla taviz verilmeyecekti" dedi. Konuşmasının sonunda 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çarpıcı ifadeler kullanan Ala, "Bu bir vatana ihanet projesidir. Eğer başarılı olsaydı, Türkiye’yi Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya çevireceklerdi. O gece Türkiye uçurumun kenarından döndü" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine dikkat çeken Ala, "Yüzde 52,5 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak halkın iradesine sahip çıktı. Milletimiz arkasında durdu. İstihbarat yoktu, çünkü her yere sızmışlardı ama milletin ferasetiyle bu girişim bertaraf edildi" Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu milletimizin de ona güveni o FETÖ’nün en son hamlesini de yerle bir etti. Ondan sonra da her şey değişti. Bu sefer onlar tamamen psikolojik olarak çöktüler "dedi. Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu milletimizin de ona güveni FETÖ’nün en son hamlesini de yerle bir etti. "Yanlışı imkansız hale getirirsek, ihtimali de ortadan kaldırırız" "Bir yanlışın olabilme ihtimali varsa, bu ihtimalin ortadan kaldırılmasının yolu, onu mümkün kılan şartları ortadan kaldırmaktır" diyen Ala, 1982 Anayasası’nın artık değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. "Her zaman karizmatik lider bulunmaz, sistem sağlam olmalı" Sadece lider karizmasına dayalı bir yönetimin sürdürülebilir olamayacağını vurgulayan Ala, "Her zaman Erdoğan gibi dirayetli bir lider gelmez. Bu yüzden sistemi sağlam kurmalıyız. Siyasetin istikrar üretmesi gerekir. Aksi takdirde ülke, kahramanlarla hainler arasında gidip gelir" değerlendirmesini yaptı. "İstikrar satılır; Londra’da 1.5 milyar pound’luk apartman bunun ispatı" İngiltere’de tanık olduğu bir örneği aktaran Ala, "Londra’da bir apartmana 1.5 milyar pound verilmişti. Nedeni istikrardı. Darbenin konusu bile olamayacağı bir ülke satın alındı. Demokrasi, hukuk ve öngörülebilirlik yatırımcının satın aldığı budur" ifadelerini kullandı. "Yeni anayasa şart, defolu demokrasiyle devam edemeyiz" Türkiye’nin geçmişten ders çıkararak yeni bir sivil anayasa yapması gerektiğini belirten Ala, "Sürekli bedel ödemek yerine, artık bedelsiz bir istikrar iklimi kurmalıyız. Garantili bir demokrasiyi bu ülkeye kazandırmalıyız. Türkiye garantili bir demokrasiye kavuşsun. Bu defolu demokrasiden kurtulsun ve garantili bir demokrasiye kavuşsun ki sürdürülebilir bir kalkınmayı ve gelişmeyi yakalasın. Bunun çabası içerisindeyiz. Yoksa kahramanlarla hainler arasında memleket gider gelir." dedi. Ala, konuşmasının sonunda SETA gibi düşünce kuruluşlarının önemine de vurgu yaptı. "SETA olarak FETÖ’nün ve darbecilerin gerçek yüzünün anlaşılması için yoğun bir çaba gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz" SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş, 15 Temmuz 2016’daki milli direnişin 9. yıl dönümünde önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti tarihine altın harflerle yazılan bu direnişin, milletin kararlı direnişiyle nasıl başarıya ulaştığını vurguladı. Miş, "15 Temmuz gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine altın harflerle yazılan bir kıyam ve dirilişin adıdır. Darbecileri meşru düzene ve hukuka meydan okuyan bir avuç haydut olarak gören milletimizin siyasi bilinci ve feraseti, "iç karışıklığa" ve "kaosa" fırsat vermemiştir" dedi. "15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildir. Aynı zamanda seçilmiş hükûmeti yıkmak, devleti ele geçirmek için, devletin içinde 40 yıldan fazla bir dönemde sapkın amaçlar için örgütlenen bir terör örgütü tarafından, terör yöntemleri kullanılarak icra edilen işgal girişimidir. diyen SETA Genel Koordinatörü Miş, darbenin ardından yaşanan direnişi ve bu direnişin halkın cesareti ve kararlılığıyla nasıl zaferle sonuçlandığını hatırlattı. 15 Temmuz’un Türkiye’nin uluslararası alanda yükselen profilinden rahatsızlık duyan güç odaklarının etkisiyle gerçekleştirildiğine de dikkat çeken SETA yetkilisi, "Bugün 15 Temmuz’u dünya çapında ’seçilmiş hükümetlere yönelik darbe girişimlerini nasıl engelleyebiliriz?’ sorusunun cevabı olarak bir model olarak gösteriyor," dedi. Konuşmasında, darbe girişiminin başarısız olmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin önemine vurgu yapan SETA Genel Koordinatörü Miş "Siyasi liderliğin etkisi, darbelerin toplum ve demokrasi üzerindeki yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmada belirleyici oldu" ifadelerini kullandı. Miş, ayrıca, SETA olarak 15 Temmuz gecesinin ve FETÖ’nün gerçek yüzünün anlaşılması için yoğun bir çaba gösterdiklerini belirtti. Bu çabaların bir sonucu olarak, SETA’nın şimdiye kadar 15 Temmuz’a ilişkin birçok kitap, rapor, analiz ve sempozyum düzenlediğini belirtti. Son olarak, SETA’nın genç kuşaklara bu tarihi direnişi doğru şekilde aktararak, demokrasiyi savunmanın sadece bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olduğunu göstermek için çalışmalarına devam edeceğini söyledi.
Zonguldak Alaplı’da 44 hafız için ’hafızlık icazet merasimi’ düzenlendi Zonguldak’ın Alaplı İlçe Müftülüğü tarafından eğitimini tamamlayan 44 hafız için ’Hafızlık İcazet Merasimi’ düzenlendi. Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde Mehter takımı eşliğinde kortej yürüyüşü ile başlayan ’Hafızlık İcazet Merasimi ’Merkez Cami’sinde Reis’ül Kurra vekili Şeyh’ül Kurra Mehmet Sevinç’in Kur’an-ı Kerim tilavet geniş katılımla düzenlenen program okunması ile başladı. Reis’ül Kurra vekili Şeyh’ül Kurra Mehmet Sevinç’in Kur’an-ı Kerim tilavet ile başlayan Hafızlık Merasiminde konuşan Alaplı İlçe Müftüsü Dr. Yılmaz Çelik, "Bugün kelimelerle anlatılması güç, yüreklerimize kazınacak bir ana şahitlik ediyoruz. İlçe tarihinde ilk defa düzenlenen Hafızlık Merasimi sadece bir icazet töreni değil aynı zamanda sabırla örülen emeklerin taçlandığı, gözyaşları ile yapılan duaların kabul olunduğu bir güne şahitlik ediyoruz. Allah’ın kelamını kalplere nakşeden hafızlarımız için sevinçliyiz ve umutluyuz. Asıl hafızlık Kur’an’ı hayatımıza nakşetmektir" dedi. "Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir" Kur’an-ı Kerim’in insanlığa huzur ve mutluluk kazandırmak üzere gönderildiğini kaydeden Müftü Çelik, "Bir milletin geleceği ne kadar ilimle, ahlakla, imanla donatılmışsa o kadar kıymetli o kadar değerli ve o kadar güçlü olacaktır. Peygamberimiz "Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir" buyuruyor. Bu müjdeye nail olan kardeşlerimi tebrik ediyorum. Sevgili veliler, sizler eteklerinizden asılan küçücük yavrularınızı bizlere emanet ederek evlatlarınız için en büyük sermaye olan Kur’an’ı seçtiniz. Tebrik ve takdir borçluyuz sizlere. Hepinizin ellerinizden öpüyorum. İlerlemiş yaşına rağmen İlçemize Hafızlık Merasimi için teşrif eden Şeyh’ül Kurra Mehmet Sevinç Hocam başta olmak üzere tüm güzel sesli Hocalarımı teşekkür ediyorum. Hizmetlerimizin sunulmasında himayeleri ile Sayın Kaymakamımız Selçuk Köksal’a ,programın hazırlanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarıma ve katılımları ile siz değerli misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum" dedi. "Türkiye’nin en meşhur okuyucuları mest etti" Reis’ül Kurra Mehmet Sevinç’in riyasetinde Alaplı Kocaali Köyü İmam-hatibi Abdüsselam Karakoç ve Aşağıdağ Köyü Hıdırlar Mahallesi İmam-hatibi Muhammed Pınar, Kdz Ereğli M. Çınar Kur’an Kursu Öğreticisi Ersin Uçar, Zonguldak Uzun Mehmet Cami İmam-hatibi Nizamettin Dereli, İstanbul Sultanahmet Cami İmam-Hatibi Fatih Kaya ve Ayasofya-i Kebir Cami İmam Hatibi Ferruh Muştuer tilavetleri ile mest ederken İstanbul Fatih Cami emekli Müezzini Bekir Büyükbaş ise kasideleri ile dinleyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Hafızlık İcazet Merasimine, Alaplı Kaymakamı Sayın Selçuk Köksal, Zonguldak İl Müftüsü İbrahim Halil Demir, Düzce İl Müftüsü Osman Aydın, Kdz Ereğli İlçe Müftüsü Sabri Kütükçü, Kilimli İlçe Müftüsü Hayrullah Balta’nın Hafızlara belge ve hediye takdimi sonrası, hafızları yetiştiren Kur’an Kursu Öğreticileri, Hafızlığı Destekleme Derneği, Dini Müesseseleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Ortacı Orhan Cami Kız Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile M. Yaman Cami İmam-hatibi Abdul Cabbar Kalaycı’ya plaket takdimi ile devam etti. Hafızlık Merasimi sonunda halka yemek ikramı yapıldı.
Ankara MHP lideri Bahçeli’den "15 Temmuz" mesajı: "Tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemeli" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Gelecek nesiller 15 Temmuz benzeri yıkım ve ihanetlere maruz kalmamak için her zaman tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemelidir" ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye’nin Anadolu coğrafyasındaki varlığının mazisi, aynı zamanda vatan ve millet şuurunun milli birlik ruhuyla bayraklaşmasının övünç kaynağı olduğunu kaydetti. Malazgirt Zaferi’nin sadece bir yurt kapısı değil, muasır bir medeniyet yolculuğu başlattığını aktaran Bahçeli, "Anadolu’nun bağrına saplanan zulüm hançeri ve parlak ufkunu sarıp sarmalayan zulmet haddesi Türk milletinin fazilet ve fetih kabiliyetiyle sökülüp atılmıştır. Esasen bin seneye yaklaşan mahut tarihi seyir içinde soylu muhterem ve muzaffer kazanımlara karşı hiç bitmeyen menfur misillemeler yapılmıştır. Haçlı Seferleri bunlardan yalnızca bir bölümüdür. Bu kapsamda olmak üzere güncellenmiş yeni bir haçlı denemesi dokuz yıl evvel bir kez daha icra edilmek istenmiştir. Bundan dolayı Türk tarihinde 15 Temmuz 2016 mühim bir eşiktir. Maatteessüf uzun asırlara sari olmak suretiyle Anadolu coğrafyasının işgal, istila ve ilhak planları devşirilmiş ve ruhları ele geçirilmiş FETÖ terör örgütünün merkezinde yer aldığı dar kadrolu askeri darbe teşebbüsüyle 15 Temmuz’da sonuçlandırılmak istenmiştir" ifadelerini kullandı. Milli varlık içine kadar sızan müşrik ve münafık mihrakların devlete, millete, vatana, her türlü değer ve emanete silahla saldırdıklarını belirten Bahçeli, "Şükürler olsun ki, Türk milleti 15 Temmuz’da ayaklanan, havadan ve karadan bomba yağdıran zehirli ve ziyan içindeki hainlerin şehadet ve gazilik onurunu kucaklayarak başını ezmiştir. 15 Temmuz gecesi mermilere direnip tanklara meydan okuyan, korsan şeklinde uçurulan helikopter ve savaş uçaklarına kafa tutan Türk milleti bilavasıta ve bizatihi kutlu varlığına sahip çıkmıştır. Muazzam nitelikli milli uyanış ve destansı birlik, kardeşlik ve dayanışma ahlakı Türkiye’yi geçilmez yapmıştır. Karanlıktan medet umanlar buna pişman edilmişlerdir. Elbette ve kesinlikle 15 Temmuz unutulmamalıdır. Gelecek nesiller 15 Temmuz benzeri yıkım ve ihanetlere maruz kalmamak için her zaman tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemelidir. Birbirimizi sevip saygı ve anlayış çemberinde el ele verdiğimiz müddetçe hiçbir iç ve dış husumet cephesi gün yüzü göremeyecek, başarıya ulaşamayacak, nifak tohumları saçamayacaktır. Bir olduğumuz, diri ve uyanık durduğumuz sürece Türkiye düşmanları karşımızda tutunamayacak, hıyanet mesafe alamayacaktır. 15 Temmuz Demokrasi ve Mili Birlik Günü’nde kahraman şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Cesaret timsali gazilerimize uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum. İradenin ve egemenliğin sahibi Türk milletini hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. 15 Temmuz’un sıcak ve ateşli meydanlarında kendiliğinden organize olarak kurulan; bunun yanında ahlaki, manevi ve milli bir kucaklaşmanın mecmuu olan Cumhur İttifakı’nın ise yeni yüzyıla huzurun, barışın, refahın ve kardeşliğin mührünü vuracağına gönülden inanıyorum" dedi.