SAĞLIK - 10 Ekim 2016 Pazartesi 11:07

Genç yaşlarda ortaya çıkan unutkanlık problemi önlemleri

A
A
A
Genç yaşlarda ortaya çıkan unutkanlık problemi önlemleri

Uzm. Dr. Bilge Çetin, beslenme bozukluğu, stres, depresyon, uykusuzluk, vitamin eksikliği, çok fazla akıllı telefon ve bilgisayar kullanımının genç yaşlarda unutkanlık probleminin başlamasına neden olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Çetin "Düzenli yapılan egzersizlerle beynin yeterli miktarda oksijen alması sağlanarak, bellek bozuklukları önlenebilir" dedi.

Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Bilge Çetin, genellikle çok belirti vermeden gizlice ilerleyen unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi. Beslenme bozukluğu, stres, depresyon, uykusuzluk, vitamin eksikliği, çok fazla akıllı telefon ve bilgisayar kullanımının genç yaşlarda unutkanlık problemine yol açtığını belirten Uzm. Dr. Çetin, "Yaş ilerledikçe artan unutkanlıklar ise; alzheimer hastalığı, damarsal nedenli unutkanlıklar, parkinson hastalığı gibi rahatsızlıklarla karşımıza çıkabiliyor" dedi.

"Vitamin eksikliği unutkanlığa neden olabilir"
"İleri yaşlarda görülen unutkanlık bazı durumlarda daha erken yaşlarda, genellikle telefon numaralarının hatırlanmaması, isimlendirmede güçlük, beceri kaybı ve davranış değişiklikleriyle kendini göstermeye başlar" diyen Uzm. Dr. Çetin, "Ağır diyetler, vitamin eksikliği, guatr hastalığı, psikiyatrik hastalıklar veya bazı ilaçların uzun süreli kullanımı unutkanlığın başlıca nedenleri arasındadır. Unutkanlık problemleri, başlarda geçici hatırlama sorunları gibi göründüğünde, çoğu zaman önlem almakta gecikilebilmektedir. Genç yaşlardan itibaren uzmanların yönlendirmeleri doğrultusunda hafızayı güçlendirecek alışkanlıkların yaşama adapte edilmesiyle, ciddi bir bellek bozukluğu tehdidine karşı korunmak ve riskleri azaltmak mümkün olabilmektedir" ifadelerini kaydetti.

"Bol bol yürüyüş yapın"
Unutkanlık yaşayan kişileri egzersiz yapmaları konusunda uyaran Uzm. Dr. Bilge Çetin,
"Unutkanlıklar kişinin günlük yaşamını ve performansını bozmadığı sürece büyük bir soruna neden olmaz fakat bunlardan birisinde aksama olduğunda sorunlar başlar. Düzenli yapılan egzersizlerle beynin yeterli miktarda oksijen alması sağlanarak, bellek bozuklukları önlenebilir. Egzersiz yapmak birçok psikolojik sorunun üstesinden gelmeye yardımcı olduğu gibi, zihin sağlığına da iyi gelmektedir. Yapılan araştırmalar fiziksel egzersiz yapan kişilerin, yapmayanlara göre daha başarılı olduklarını göstermektedir. Hafızanın güçlenmesine yardımcı olmak için yürüyüş, yüzme veya yoga gibi egzersizler önerilmektedir. Spor yaparken vücutta önemli su kayıplarına yol açılmaması ve aşırı fiziksel efor gerektiren egzersizlerden kaçınılması gerekmektedir" diye konuştu.

"Geç kalmadan uzmana başvurun"
Unutkanlığa bir çok dış etkenin neden olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Çetin, "Uykusuzluk konsantrasyon bozukluğu yapar ve bu da unutkanlığa yol açar. Bu yüzden kişinin kaliteli bir uyku alışkanlığı edinmesi önemlidir. Dengeli beslenme hafızayı güçlendirir, B vitamini açısından zengin gıdalara ve kaliteli glikoz tüketimine günlük beslenme programında yer verilmesi güçlü bir hafızaya destek olmaktadır. Ayrıca Omega 3 içeren balık gibi besinlerin genç yaşlardan itibaren tercih edilmesinin zihinsel yetiyi geliştirdiği düşünülmektedir. Unutkanlığı önlemek için zihni canlı tutan bulmaca, hafıza oyunları gibi aktiviteler düzenli hale getirilmelidir. Ancak tüm bu önlemlere rağmen unutkanlık, kişinin ilişkilerini etkilemeye başladığı, işini yapamaz hale geldiği, yaşam fonksiyonlarını aksattığı zaman bir hastalık olarak görülmeli ve bir nöroloji uzmanına başvurulmalıdır."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.