SAĞLIK - 04 Haziran 2020 Perşembe 12:32

Güneş Çarpması hayatı tehdit edici durumlara kadar varabilir

A
A
A
Güneş Çarpması hayatı tehdit edici durumlara kadar varabilir

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Sena İlin, yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artması ile birlikte oluşabilecek güneş çarpması ve yanıkları ile ilgili uyarılarda bulunarak, “Bu durum hayatı tehdit edici durumlara kadar varabilen tablolar seyredebilir” dedi.

Güneş Çarpması, yazın enerjisi, tatil keyfi, kumsal, deniz ve güneşle buluşma zamanın geldiği şu günlerde, özellikle sıcağın en yoğun olduğu ve zararlı UV ışınlarına en fazla maruz kalınan öğle saatlerinde, güneş altında uzun saatler geçirmenin, yeterli sıvı almamanın ve bunun yanı sıra alkol ihtiva eden içecekler tüketmenin de katkıda bulunduğu, vücut ısısını ayarlayan mekanizmaların bozulmasına bağlı klinik bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Sena İlin yaz aylarında sıcaklıkların da artışı ile güneş çarpmasına bağlı gelişen sağlık sorunlarının, basit bir güneş yanığından, hayatı tehdit edici durumlara kadar varabildiğini belirtti.

Uzm. Dr. Sena İlin, özellikle Akdeniz Bölgesi’ni içine alan coğrafyada yüksek oranda nem içeren havanın, terlemeyle sağlanan soğutma mekanizmasının etkisini azaltıcı bir faktör olduğunu, buna ilave olarak karbonhidrat içeriğinden zengin gıdalar, ağır yağlı yiyecekler ve fazla alkol tüketiminin de güneş çarpmasını tetikleyen diğer faktörler arasında yer aldığını belirtti.

“Vücudumuz, normal hemodinamiğinde, sıcaklığın arttığı durumlarda kan akışını deriye doğru yönlendirerek, terleme olayını gerçekleştirmektedir. Soluk alıp verme sayısını arttırma ve terleme işlevi ile sıcak havanın dışarı atılmasını sağlayarak, kendisini fazla ısıdan kurtarmakta, bu sayede normal vücut sıcaklığını dengede tutmaktadır. Uzun süre güneşe maruz kalındığında ise bu mekanizmalar tam olarak görevini yapamaz hale gelmekte ve ısı nedenli belirtiler ortaya çıkmaktadır” diyen Uzm. Dr. Sena İlin, güneş çarpmasının önlem alınmadığı takdirde kalp, beyin, karaciğer ve böbrekler gibi hayati organ fonksiyonlarında bozulma ve hatta ölümcül seyredebilecek organ yetmezliği tablosuna yol açabilecek boyutta sonuçlar doğurabileceğini söyledi.

Güneş çarpması belirtileri

Dr. Sena İlin “Hangi durumlarda güneş çarpmasından şüphelenilmeli?” soruna cevaben, “Kuru – sıcak - ağrılı cilt, nabız yüksekliği ve çarpıntı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve baş dönmesi, 40 derece ve üzeri yüksek ateş, kas krampları, uyku eğilimi ve halüsinasyon ve sersemlik halinden, koma tablosuna varabilecek düzeyde bilinç bozukluğu gibi durumlarda güneş çarpmasının belirtileri arasında yer alır” dedi.

Kimler güneş çarpması riski altında?

Yüksek sıcaklığa maruz kalan herkesin risk grubunda olmakla birlikte, özellikle aşağıda belirtilen gruplardaki kişilerin daha çok dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, bu grupları şöyle sıraladı;

1. Özellikle 5 yaş altındaki çocuklar ile 65 yaş üzerindeki bireyler
2. Bilinen kalp hastalığı, yüksek tansiyon, damar sertliği ve kalp yetmezliği olan kişiler
3. Özellikle kalp yetmezliği tanısı ile izlenen ve diüretik dediğimiz idrar söktürücü ilaç kullanımı olan hasta grubu
4. Kronik böbrek yetmezliği olan, kanser tanısı alan hasta grubu (özellikle cilt kanseri)
5. Şeker hastaları
6. Alkol tüketimi olan bireyler
7. Gebeler
8. Ağır egzersiz yapan uzun mesafe koşucuları ve bisiklet sporu ile uğraşanlar
9. Aşağıdaki ilaç gruplarını kullanan kişiler;
o Antidepresanlar, antipsikotik ilaçlar
o Beta - bloker denilen kardiyovasküler alanda sıkça tercih edilen ilaçlar
o Diüretik denilen idrar söktürücü ilaçlar
o Atropin içeren sindirim sistemini ilgilendiren ilaçlar

Güneş çarpmasına maruz kalmış kişilerde dikkat edilmesi gereken hususlar

“Eğer bir kişinin güneş çarpmasına maruz kaldığını düşünüyorsanız ve bilinç durumunda bozulma gibi acil müdahale gerektiren bir tablo ile karşı karşıyaysanız, en yakın sağlık kurumuna ulaşmasını sağlamak amacıyla acil ambulans çağırmanız gerekmektedir” diyen Uzm. Dr. Sena İlin, sağlık çalışanlarının bulunulan yere ulaşması için geçen süre zarfında ise çevredeki kişilerce alınabilecek birtakım önlemler bulunduğunu da sözlerine ekledi. Bunlar;

1. Güneş çarpmasına maruz kalan kişinin hemen serin bir ortama alınarak, varsa üzerindeki sıkı giysilerin çıkarılması, soğuk duşa alınması
2. Baş ve boyun bölgesinin soğutulması
3. Bulantı-kusma tablosunun eşlik etme ihtimaline karşılık hastanın yan yatırılması
4. Vücut ısısını düşürmeye yönelik koltuk altı, kasık bölgesi, boyun bölgesi gibi damarlanmanın yoğun olduğu bölgelere soğuk su veya buz kalıpları ile kompres uygulanması ve belirli aralıklarla bunun tekrarlanması. Termometreye erişim şansı varsa her 10 dakikada bir ölçüm yapılarak, hastanın ateşinin takip edilmesi, termometrenin olmadığı durumlarda ilk müdahaleden sonra hastanın vücudunda soğuma hissedilinceye kadar kompres uygulamasına devam edilmesi, ısınmanın tekrar başlaması halinde soğutma işleminin tekrarlanması
5. Kan dolaşımını artırmak amaçlı kol ve bacaklara masaj yapılması
6. Su takviyesi yapılması. Hastanın bilincinin yerinde olduğu durumlarda ağızdan su verilmesinde sakınca olmamakla birlikte bilinç bulanıklığı durumlarda, ağızdan asla sıvı verilmeye calışılmamalıdır. Ölümcül sonuçlar doğurabilir.
7. Sıcak çarpmasında büyük oranda kaybedilen, tuzun bileşenleri sodyum ve klordur. Bu nedenle suyun yanında tuz takviyesi de önem taşır. Dikkatle tuzlu su takviyesi yapılması, özellikle hipertansif veya kalp yetmezliği gibi kardiyak problemleri olan hastalarda hayatı riske edici durumlara yol açmamak için yakın gözetim altında ve çok düşük oranlarda verilmesi.

Güneş çarpması durumunda ASLA bunları yapmayın

Güneş çarpmasına maruz kalan hastalara asla yapılmaması gereken uygulamalarla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Sena İlin, bu uygulamalar ile ilgili şunları söyledi; “Bilinç durumu yerinde değilse kesinlikle hastaya ağız yoluyla içecek veya katı yiyecekler verilmemeli, bunun ölümcül sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Toplumumuzda yaygın olarak yapılan, alkol veya kolonya koklatma gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Özellikle çocuk ve 65 yaşın üzerindeki gruplarda, öğlen 10:00 ile 15:00 saatleri arasında güneşe maruziyetten kaçınmalıdır. Öğle saatlerinde zorunlu olarak güneş maruziyeti durumu varsa güneşin zararlı UV ışınlarından korunmak için mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalı, koruyucu giysiler ile şapka, gözlük ve şemsiye gibi koruyucu aksesuarlar kullanılmalıdır. Yaz aylarında güneşin yararlarının yanı sıra zararlı etkilerinin de olabileceği unutulmamalı, gerekli önlemler alınmalıdır. Sağlığınızdan olmadan keyifli bir yaz sezonu geçirmeniz dileğiyle.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Leyla Zana gündem oldu TBMM Genel Kurulu’nda Leyla Zana gündem oldu. TBMM genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, sürecin dilinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu sürecin başarısı için olmazsa olmaz şart olan toplumsal rıza ve toplumsal desteği de oluşturamayız. Bu konuda üzülerek söylemeliyim, siz sayın iktidar partisi mensupları gereken özen ve çabayı göstermiyorsunuz, göstermediniz. Örneğin, bu Parlamentonun bedel ödemiş eski bir üyesi, bir kadın, bir anne, bir torun sahibi anneanne, başta ülkemizin Kürt halkının, Kürt kadınlarının çok sevdiği, çok saydığı, onuru olan Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik. Bursa’da bir grup kendini bilmez ırkçının hakaretlerine karşı en başta öncelikle siz kadın milletvekillerinin bu kürsüden çıkıp iki çift laf etmesini beklerdik, etmeliydiniz, hâlâ da etmelisiniz. Ben Bursa’daki aile kökeni yedi yüz yıl geriye giden bir insan, nüfus kütüğü Bursa’da olan bir insan olarak Leyla Zana’dan tüm Bursa namına özür diliyorum" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, tek kelimeyle cevap vereceğini söyleyerek, "Leyla Zana onurumuzdur; nokta" şeklinde konuştu. AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik söz aldı. Çelik, "Salı günü Soma’da gerçekleştirilen Somaspor-Bursaspor maçında, maçın bitimine üç-dört dakika kala maalesef hiç istenmeyen, hiç arzulanmayan ve bugüne kadar da, yaklaşık iki yıldır kulübün başında bulunan oğlum dolayısıyla yakinen izlediğim Bursaspor’un, takip ettiğim Bursaspor’un hiçbir maçında bu ve benzeri hiçbir olayı yaşamadığımız bir sahneyle karşı karşıya kaldık. Şimdi, sosyal medyada da ifade ettim, Bursaspor 3-0 galip ve maç bitiyor, bitmek üzere; bunu bir soru işareti olarak huzurlarınıza koyuyorum, bir. İkincisi, şunu da açıkça ifade ettim, dedim ki: ’Bu yanlıştır, bir. Kabul edilemez, iki. Doğru değildir, üç. Ve müsamaha gösterilemez’ diye 4 madde altında bunları ifade ettim, çok net bir şekilde. Cengiz Çandar ’İfade edilmedi, konu geçiştirildi’ anlamında söylediği için bunları söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu eylem karşısında bu 4 ifade bütün Meclisin ittifak ettiği, hiçbir milletvekilinin ’hayır’ demeyeceği 4 madde diye düşünüyorum. Yani bu hoş görülecek veya tasvip edilecek veya ’Ne iyi olmuş’ denilecek bir olay değil; aksine kınanacak, aksine bunun müsamaha gösterilme gibi olay olmadığını da ifade etmek istiyorum. Evvela bu konuda hemfikir durum var. Fakat esas mesele şu: Biz siyasetçiyiz, mümkün mertebe de vitrinden uzak durmaya çalışıyoruz. Ya sorumlu bir siyasetçi olacağız ya da sorumlu bir siyasetimiz olacak. Bu konuda sorumlu siyasetçi olarak davranmak mecburiyetindeyiz. Burada ifade ettiğimiz herhangi bir kelimenin topluma, stadyumlara, seyirciye, tribünlere nasıl yansıdığını mutlak surette değerlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları kaydetti: "Şimdi konuyu bu kadar teferruatta boğmaya gerek yok, zaten böyle bir usul yok ama biz kendisini dinlerken bir özrü bekledik her şeyden önce çünkü bu ülkenin en onurlu siyasetçilerinden birine inanılmaz bir hakaret, saldırı ve küfür söz konusu olmuştur. Tabii ki biz tüm Bursa’yı ya da tüm Bursa taraftarını suçlamadık, bir grubun bu suçu işlediğini söyledik. Mesele bir, özürdür; iki, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır. Ben bir kez daha buradan ’Leyla Zana onurumuzdur’ diyorum ve bu konuda da İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyorum."
İstanbul Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Muğla Muğla Büyükşehir Zabıtasından hijyen ve gramaj denetimi Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşması, ürünlerin hijyen kurallarına uygun hazırlanması ve satışa sunulmasını sağlamak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde denetimlerine devam ediyor. İşletmelerde hijyen, gramaj denetimleri yapan Büyükşehir Belediyesi kurallara ve halk sağlığına uymayan bazı işletmelere idari işlem uygularken tarihi geçmiş ürünleri de satıştan men ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ahmet Şan halkın hijyenik ve kaliteli ürünlere ulaşması için il genelinde gıda üretimi yapan iş yerlerine rutin kontrollerinin devam ettiğini söyledi. Ahmet Şan; "Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı olarak gıda üretimi ve satışı yapan yerlerde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz denetimlerde amacımız halkımıza hijyenik ve kaliteli ürünlerin sunulması ve halkımızın hijyenik ürünlere ulaşmasını sağlamak. Ben bu konuda kurallara uyarak Muğla halkının hijyenik ve sağlıklı ürün tüketmesini sağlayan esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımıza da herhangi bir aksaklık gördüğünde bizlere ulaşmasını rica ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın halk sağlığına verdiği önem doğrultusunda denetimlerimize devam ediyoruz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras halkın sağlığını yakından ilgilendiren gıda üretimi yapan işletmelerle ilgili Zabıta ekiplerinin sürekli denetimde olduğunu, bu konuda çok titiz ve dikkatli olduklarını belirtti. Başkan Aras; Muğla’nın 13 ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz vatandaşların sağlığı için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtirken, sofraların baş tacı ekmeği üreten fırınların, vatandaşa yemek hizmeti veren lokantaların temizlik ve hijyen kurallarına uyması, zincir marketlerdeki ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmesi gibi birçok önemli konuda Büyükşehir ekiplerimiz sahada kontrollerini yaparak vatandaşların sağlığını korumak için çalıştıklarını açıkladı.