HENTBOL - 24 Nisan 2014 Perşembe 19:12

Hentbol Erkekler Türkiye Kupası Yarı Finali

A
A
A
Hentbol Erkekler Türkiye Kupası Yarı Finali

Hentbol Erkekler Türkiye Kupası Yarı Final maçında Mersin Hentbol’u 27-29’luk skorla geçen Nilüfer Belediyesi finale adını yazdırdı.

SALON: Celal Atik

HAKEMLER: Murat Çelik, Cengiz Ömer Ak
MERSİN HENTBOL: Gigov (Enis), Lazorovski 6, Ali Rıza 1, Arapoviç 10, Saşa 5, Muhammet 1, Ersin 3, Oleg 1, Nihat, Murat, Semih, Necat
NİLÜFER BELEDİYESİ: Kliajic, Boris 6, Dolenko 1, Durmuş 6, Erdinç, Djordjevic 8, Çağlayan 3, İbrahim, Müjdat 1, Şuayip 1, Ramazan 2, Burak 1, Çetin, Tolga
İLK YARI: 15-12 (Nilüfer Belediyesi lehine)
İKİ DAKİKA CEZASI ALANLAR: Oleg, Lazorovski (Mersin Hentbol), Dolenko (3), Erdinç, Djordjevic, Şuayip, Boris (2), Burak, Durmuş (Nilüfer Belediyesi)

ALİ GÖZETEN - SERHAT YILDIZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi, yapay zekâ tabanlı kentsel planlama projesi "Greencitymind" ile uluslararası iş birliğinde önemli bir rol üstleniyor KOBİ’ler ile araştırma kurumları arasında uluslararası iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan IraSME programı kapsamında destek almaya hak kazanan "GreenCityMind" projesi, sürdürülebilir ve iklim dirençli kentler için yenilikçi bir adım olarak dikkat çekiyor. Almanya ve Türkiye’den önemli akademik ve sektörel paydaşları bir araya getiren proje, şehirlerin geleceğini yapay zekâ temelli karar mekanizmalarıyla şekillendirmeyi hedefliyor. Otto-von-Guericke-Universitt Magdeburg, LS Software & Engineering GmbH, GLOBETECH Coğrafi Bilgi Teknolojileri, Atatürk Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesinin ortaklığında yürütülen proje; çok paydaşlı, disiplinlerarası ve uluslararası bir iş birliği modeli sunuyor. Toplam 821.037 euro bütçeye sahip GreenCityMind projesinde Atatürk Üniversitesini temsilen proje yürütücülüğü, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Demircioğlu tarafından gerçekleştirilecek. Yapay zekâ destekli ‘Greencitymind’ ile kentlere yeni bir bakış açısı Proje kapsamında geliştirilecek yapay zekâ (AI) tabanlı kentsel planlama aracı; Türkiye ve Almanya’daki belediyelere yüksek katma değer sunacak stratejik bir karar destek mekanizması oluşturacak. GreenCityMind sistemi, kentsel alanlara ilişkin geniş veri setlerini analiz ederek en uygun gelişim senaryolarını üretebilecek kapasitede bir yapay zekâ alt yapısı sunuyor. Sistem, kentsel çevrelerin gelişmiş bir Dijital İkizini oluşturarak, planlamacıların karmaşık şehir yapıları üzerinde daha doğru ve hızlı kararlar almasını destekleyecek. Aynı zamanda mikroiklim koşullarını iyileştirmeyi hedefleyen proje; kentleri iklim değişikliği kaynaklı aşırı sıcaklık olaylarına karşı daha dayanıklı hâle getirmeye yönelik çözüm önerileri sunacak. VR tabanlı görselleştirme ve mikroiklim modellemesi bir arada GreenCityMind, yapay zekâ ara yüzlerini, VR (Sanal Gerçeklik) destekli görselleştirme araçlarını ve yüksek doğruluklu mikroiklim modellemelerini bütünleşik bir dijital platformda bir araya getiriyor. Bu sayede kullanıcılar, kentsel gelişim senaryolarını gerçekçi üç boyutlu ortamlarda deneyimleyebilecek ve planlama süreçlerinde daha öngörülebilir analizler yapılabilecek. Proje; sürdürülebilirlik, iklimsel dayanıklılık ve insan odaklı şehircilik ilkelerini temel alarak, geleceğin kentlerinin oluşturulmasında yenilikçi bir yaklaşım sunmayı amaçlıyor. Atatürk Üniversitesi, bu çok yönlü iş birliği ağı içerisinde aktif rol alarak hem ulusal hem de uluslararası ölçekte şehircilik ve teknolojiyi bir araya getiren stratejik bir çalışmaya önemli katkı sağlamaktadır. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu ve Prof. Dr. Hasan Yılmaz ile Proje Geliştirme ve Koordinasyon Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Serdar Burmaoğlu, Atatürk Üniversitesini temsilen proje yürütücülüğü gerçekleştirilecek olan Prof. Dr. Nalan Demircioğlu’nu ziyaret ederek, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun tebriklerini iletti.
Mardin Mardin’de içme suyu projesinde kritik bir aşama daha tamamlandı Mardin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MARSU) Genel Müdürlüğü, yürütülen "Mardin İçme Suyu Projesi" kapsamında gerçekleştirilen yatay geçiş ana hat döşeme çalışmalarının 4’cü etabını tamamladı. Artuklu ilçesinin içme suyu altyapısını modernize etmek ve su temin kapasitesini artırarak kesintisiz içme suyu sağlamak amacıyla yürütülen Mardin İçme Suyu Projesi çalışmaları, Mardin’in en işlek yollarından biri olan Mardin-Diyarbakır karayolu üzerinde bulunan 112 Acil Çağrı Merkezi bölgesindeki Diyarbakır Bulvarı güzergahında yapılan yatay geçiş ana hat döşeme çalışmasıyla devam etti. Projenin en kritik aşamalarından biri olan yatay geçiş çalışmaları kapsamında, bölgede trafik akışının en az olduğu gece saat 23.00’ten itibaren Emniyet Müdürlüğü ve Karayolları ile koordineli şekilde alınan tedbirlerin ardından kazı çalışmalarına başlandı. Döşemesi yapılacak 280 milimetre çapındaki ana içme suyu borusunun dış korumasını sağlayacak 400 milimetre çapındaki ve 40 metre uzunluğundaki çelik teçhiz borusunun montajı, tüm imkanlar seferber edilerek planlanandan önce, 5 saat gibi kısa sürede tamamlandı. Kazı alanının kapatılması ve temizleme çalışmalarının ardından Diyarbakır Bulvarı yeniden trafiğe açıldı. Gece boyunca MARSU Genel Müdürü Murat Erçin, Genel Müdür Yardımcısı Güven Bayraktar, Plan Proje Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Mehmet Çetinkaya ve teknik ekip, herhangi bir aksaklık yaşanmaması için çalışmaları yerinde takip etti. MARSU Genel Müdürü Murat Erçin, çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, projenin sona doğru gelindiğini dile getirerek şunları söyledi: "Mardin içme suyu projemizin son aşamasına doğru geliyoruz. Şu anda 112 Çağrı Merkezi’nin yaklaşık 200 metre aşağısında dördüncü dikey geçiş çalışmamızı planladık. Tüm ekibimizle sahadayız. Burada 400’lük çelik boru döşenecek, içerisinden de 280’lik polietilen borumuzu geçirerek inşallah dikey geçiş çalışmamızı tamamlayacağız. Tabii bu çok büyük bir proje; yaklaşık 3 senedir devam ediyor. Projemizin genel karakteristikleri bildiğiniz gibi 154 kilometre şebeke hattımız var, 30 bin metreküp depomuz var. İnşallah Artuklu ilçemizin büyük bölümünün tüm şebekesini, altyapısını yenilemiş olacağız. Yakın sürede de inşallah 2026 yılının başında tüm Artuklu ilçesine yeni şebekemizden, yeni depolarımızdan su vermeyi hedefliyoruz".
Niğde NÖHÜ Teknopark firmasına uluslararası yarışmada ikincilik ödülü Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yer alan Azerbaycan İnovasyon Merkezi’nde, Azerbaycan Ekonomik Reformlar ve İletişim Analiz Merkezi (CAERC) Enterprise Azerbaijan portalı tarafından düzenlenen Yeşil ve Dijital İpek Yolu Uluslararası Hızlandırma Programı kapsamında gerçekleştirilen yarışmada, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknopark A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren şirket, satışta olan Smart Bin isimli ürünüyle ikincilik elde etti. Şirket Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı, aynı zamanda Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Neslihan Doğan Sağlamtimur, şirketi temsilen yarışmaya katıldı. 32 finalist arasından son aşamaya kalan 7 proje içinde yer alan Smart Bin, ödül töreninde sahneye çıkarak jüri ve katılımcılara sunuldu. Smart Bin’in ilk 7 proje arasında yer alması ve ikincilik başarısı, Türkiye adına önemli bir görünürlük sağladı. "Yeşil dijital teknolojiyi güçlendiren yenilikçi bir ürün" Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknopark bünyesinde geliştirilen Smart Bin; yeşil ve dijital teknoloji entegrasyonu, sürdürülebilir çevre uygulamalarını desteklemesi ve akıllı şehirlerle uyumu açısından dikkat çekiyor. Ürün; Prof. Dr. Neslihan Doğan Sağlamtimur ve Bursa Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Peker tarafından yürütülen uzun soluklu AR-GE sürecinde 25 farklı prototip geliştirilerek üretildi. Ticarileşme sürecinde ise Çevre Yüksek Mühendisi Tuğba Çivioğlu Özsoy projede aktif rol aldı. 13 ülke, 140 başvuru, 32 finalist Türkiye, Azerbaycan, Çin, Gürcistan, Kırgızistan ve Pakistan’ın da aralarında bulunduğu 13 ülkeden toplam 140 girişim programa başvurdu. Nisan 2025’ten bu yana 6 aşamalı programa kabul edilen 32 finalist, ABD, Güney Kore, Çin, Almanya ve Malta gibi ülkelerden mentorlarla çalışma imkanı buldu. Program boyunca teknik eğitimler, iş modeli geliştirme desteği, yatırımcı görüşmeleri ve uluslararası ağ geliştirme fırsatları sunuldu. Jüri değerlendirmeleri inovasyon, sürdürülebilirlik, uygulanabilirlik, ekip yeterliliği ve küresel rekabet potansiyeli gibi kriterlere göre yapıldı. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü ve Niğde Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Uslu yaptığı açıklamada; ALTEKNA’nın uluslararası bir organizasyonda elde ettiği ikincilik derecesinin, özellikle Türkiye’den ödül alan tek proje olması sebebiyle büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Bu başarının Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark’ın uluslararası arenada daha fazla tanınmasına katkı sağlayacağını ifade eden Uslu; "Ülkemize ikinciliği getiren Prof. Dr. Neslihan Doğan Sağlamtimur ve Doç. Dr. Murat Peker’i, ürünün ticarileşme aşamalarında görev alan Çevre Yüksek Mühendisi Tuğba Çivioğlu Özsoy’u tebrik ediyorum" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Her gün ortalama yaklaşık 9 stadyum dolusu yolcu havayolu ile seyahat etti" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Atatürk Olimpiyat Stadyumunun seyirci kapasitesinin 77 bin 563 olduğunu göz önünde bulundurursak, her gün ortalama yaklaşık 9 stadyum dolusu yolcu havayolu ile seyahat etti" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün 2025 yılı Kasım ayına ait havayolu uçak, yolcu ve yük verilerini değerlendirdi. Yolcu ve çevre dostu havalimanlarında iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 81 bin 93, dış hatlarda ise 65 bin 882 olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, "Böylece toplam uçak trafiği üst geçişler ile 197 bin 105’e ulaştı. 2024 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında üst geçişler dâhil toplam uçak trafiğinde yüzde yüzde 15 artış meydana geldi" ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, Kasım ayında iç hat yolcu trafiğinin 8 milyon 351 bin 215, dış hat yolcu trafiğinin ise 10 milyon 121 bin 984 olarak gerçekleştiğini belirtti. Direkt transit yolcular ile birlikte toplam 18 milyon 479 bin 860 yolcunun seyahat ettiğini kaydeden Uraloğlu, "Geçen yılın aynı ayına göre direkt transit dahil toplam yolcu trafiğinde yüzde 13 artış gerçekleşti. Bu da söz konusu ayda iç hatlarda 72 bin 281 ton, dış hatlarda 340 bin 407 ton olmak üzere taşınan yük miktarı toplamda 412 bin 688 tona ulaştı" diye konuştu. "Her gün ortalama yaklaşık 9 stadyum dolusu yolcu havayolu ile seyahat etti" Uraloğlu, Ocak-Kasım döneminde ise; havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin, iç hatlarda 916 bin 27, dış hatlarda 869 bin 620 olduğunu, böylece üst geçişler ile birlikte toplam 2 milyon 318 bin 246 uçak trafiğine ulaştığını kaydetti. Söz konusu dönemde üst geçişler dahil hizmet verilen toplam uçak trafiğinin geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında yüzde 9,1 arttığını söyleyen Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye geneli havalimanları iç hat yolcu trafiğinin 93 milyon 846 bin 999, dış hat yolcu trafiğinin 135 milyon 737 bin 574 olduğu bu dönemde direkt transit yolcular ile birlikte toplam 229 milyon 720 bin 220 yolcuya hizmet verildi. 2025 yılı Kasım sonunda hizmet verilen yolcu trafiği 2024 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında; direkt transit dâhil olmak üzere toplam yolcu trafiğinde yüzde 6,7 artış oldu. Böylece havalimanlarımız Ocak-Kasım döneminde günde ortalama yaklaşık 688 bin yolcuya hizmet verdi. Atatürk Olimpiyat Stadyumunun seyirci kapasitesinin 77 bin 563 olduğunu göz önünde bulundurursak, her gün ortalama yaklaşık 9 stadyum dolusu yolcu havayolu ile seyahat etti." Uraloğlu ayrıca, söz konusu dönemde havalimanları yük trafiğinin; iç hatlarda 864 bin 880 ton, dış hatlarda 3 milyon 873 bin 442 ton olmak üzere toplamda 4 milyon 738 bin 323 tona ulaştığını da bildirdi.
İstanbul Beykoz’da milyon dolarlık otel tinercilere ev sahipliği yapıyor Beykoz Riva’da deniz manzarasıyla dikkat çeken, Türkçe anlamı "efsane" olan Legend Otel, yıllardır süren hukuki süreç ve sahipsizlik nedeniyle adeta harap bir hale geldi. 2017’den bu yana mahkemelik olan otel, güvenlik zafiyetinin artmasıyla birlikte tinercilerin ve hırsızların uğrak noktası oldu. 186 odalı dev tesisin içi ve dışı, kimliği belirsiz kişiler tarafından talan edildi. Camları kırılan, kapıları sökülen, odaları dağılan otelin son hali havadan görüntülendi. Akibeti belirsiz otelin 2017’deki ihalesi sonuçlanmadı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 2017 yılında oteli 71 milyon TL bedelle ihaleye çıkarmış, ancak ihale sonuçlanmadan süreç mahkemeye taşınmıştı. Aradan geçen 8 yıla rağmen otelin akıbeti hâlâ netleşmedi. Otelin mülkiyet durumu ve geleceğine ilişkin herhangi bir resmi açıklama yapılmazken, bölge sakinleri ve çevrede yaşayanlar yıllardır atıl halde bekleyen yapının tehlike saçtığını belirtiyor. "Milli servet yok oluyor" Bölgede fotoğrafçılık yapan Tolga Aray, otelin her geçen yıl daha da kötü duruma düştüğünü belirterek, "Buraya yaklaşık dört senedir geliyorum. Çekim yapıyoruz arkadaşlarla. Güvenlik olmaması biraz sıkıntı. Çünkü ben her geldiğimde buranın daha da harabe olduğunu görmeye başladım. Aşağıda kumsal çok güzel aslında. Riva Kumsalı gibi değerlendirilebilir. Fakat o kadar bakımsız ki insanın içi acıyor. Özellikle Antalya gibi yerlerde böyle bir büyük alan görebiliyorsunuz. Otelin diğer tarafları gerçekten çok geniş ve o alanlar normalde milli servet. İnsanın içi acıyor. Biz fotoğrafçı olarak çok mutluyuz. İnsanların böyle yerleri bulması gerçekten çok zor biliyorsunuz Türkiye’de. Ama bu değeri de kaybetmemek gerekiyor. Belki güvenlik olsa gelenler biraz daha dikkat eder Onun varlığı burada insanların daha bakımlı davranmasına daha dikkat etmesine yol açar. Milyonlarca lira belki de milyonlarca dolar burada olmuş durumda. Ne kadar kamu değil kişisel olsa da bir kişiye de ait olsa burası sonuçta burası bizim ülkemizin maddi imkanlarla yapılmış bir yer. Sahip çıkılması lazım" dedi. Fotoğraf çekimine geldiğini ifade eden Melih Sezgin ise "Bu kadar büyük bir alanın bu şekilde boş bırakılması belediye taraflarından hiçbir şekilde kontrol edilmemesi çok üzücü. Çünkü her türlü insan tipi görebiliyoruz burada. Biz buraya bugün çekime geldik İnsanlar buraya genelde kafa dinlemeye alkol kullanmaya vesaireye geliyor ama kimisi de mangala geliyor. Her yer cam kırığı. Her an bir tehlike görebileceğin bir gece burası çok karanlıktır eminim ki her türlü şey dönüyordur yani. Güzel bir koy aslında. Yazın da denize girip yüzebildiğim bir koy ama fakat baktığında bunu kötü niyetli kullanmak isteyen insan tipleri çok olduğu için çok rahat kullanılabilir yani" diye konuştu. Yakın çevrede yaşayanlar, otelin geceleri madde bağımlıları tarafından mesken tutulduğunu, içeride hırsızlık ve tahribatın sürdüğünü belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Vatandaşlar, otelin ya güvenlik altına alınmasını ya da yeniden turizme kazandırılmasını talep ediyor.