GÜNDEM - 22 Eylül 2013 Pazar 12:16

İki Kore Gazisi’nin çarpıcı savaş anısı

A
A
A
İki Kore Gazisi’nin çarpıcı savaş anısı

Çinli askeri esir olarak Türk ordusuna getiren Torbalılı iki kafadar Kore Gazisi İhsan Baytüş ve Hakkı Kırlı, o günlerde yaşadıklarını İHA’ya anlattı.

Kore’de kahramanca savaşan ve ilk Çinli askeri esir olarak Türk ordusu saflarına getiren Torbalılı iki kafadar Kore Gazisi İhsan Baytüş ve Hakkı Kırlı, o günlerde yaşadıkları zorlukları İHA’ya anlattı. Her ikisi de çatışmalarda yaralanmasına rağmen bugünlere “Yaşayan tarih” diye isimlerini yazdıran Kore Gazisi iki arkadaş, savaşın çarpıcı anlarını paylaştı.1950 yılında Güney Kore’de Çinlilere karşı aynı cephede savaşan Torbalılı iki arkadaş 85 yaşındaki İhsan Baytüş ve 87 yaşındaki Hakkı Kırlı, korkusuzca savaşarak bugünlere Kore Gazisi unvanıyla adlarını tarihe yazdırdı. Çıkan çatışmalarda biri göğsünden diğeri elinden yaralandı ama ülkelerini en iyi şekilde Asya topraklarında temsil ederek bir gecede 30 şehidin verildiği çatışmalarda yara almalarına rağmen sağ olarak kurtulmayı başardı. Kahraman Türk ordusunun 2 üyesi olan Baytüş ve Kırlı, Kore’de yaşadıkları o zorlu yaşam ve savaşın ince notlarını İHA’ya aktardı. İki asker cephede düşman ordusu ile çarpışırken bir gecede onlarca arkadaşlarının gözleri önünde şehit olduğunu söyleyerek, “o günlerde çok sıkıntılar çektik. Allah yaşadığımız o anı bir kere daha kimseye yaşatmasın” dedi.

“İLK ESİRİ BEN ALDIM”
22 gün süren uzun deniz yolculuğunu ardından Kore’deki bir bölgeye ulaştıklarını anlatan İhsan Baytüş, “Gözlerimin önünde onlarca asker arkadaşım şehit oldu. Sıkı ve uzun süren bir çatışma olmuştu. Neredeyse mevzilerimizden kafamızı dışarı çıkaramaz hale gelmiştik. Ben bir boşluktan faydalanarak düşman askerlerinin bulunduğu bölgeye doğru ilerledim. Bunu başarmıştım başımızdaki komutanımız benim gitmemem için emir vermişti ama ben onu dinlemeden mevziden biranda fırladım. O zaman biz Japon askerlerinden yana idik. Çinlilerle savaşıyorduk. Düşman mevzisine yaklaştığımda biranda Çinli bir askere denk geldim ve onu tüfeğimle etkisiz hale getirdim. Esir aldığım Çinli askeri bizim saflarımıza doğru götürdüm ve komutanımıza teslim ettim. Ve o esir asker sayesinde o gece ateşkes olmuştu. Belki çatışma sürse daha çok arkadaşımız şehit olacaktı” şeklinde konuştu.

“1929 DOĞUMLULARDAN SEÇİLDİK”
Aynı cephede savaşan Hakkı Kırlı da, “25 Haziran 1950 tarihinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, müdahale kararı aldığında, Kore’ye asker göndermeyi ilk teklif eden ülke ‘Türkiye’ oldu. Ama aynı zamanda, diğer 15 ülkeden farklı olarak, savaşa sembolik değil de, Tugay seviyesinde büyük askeri güçle katılmayı teklif eden bir ülke. Bununla da bitmedi: Türkiye, diğer ülkelerden ayrı olarak, askerlerini Amerikan ordusunun emrine vermeyi kabul eden, tek ülke olarak da tarihte yerini aldı. Türk askeri gücü: 1 Tugay ve 241.Piyade Alayı: Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasına verildi. Askeri birliğin personel mevcudu: 259 Subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 Astsubay, 4414 Erbaş ve Er olmak üzere, toplam: 5090 personelden oluşmaktaydı. Savaşa katılacak askerler, özellikle 1929 doğumlular arasından seçiliyorlardı” dedi.

“DENİZ YOLCULUĞU 22 GÜN SÜRDÜ”
Uzun ve yorucu bir gemi yolculuğunun ardından harp edilen Kore’ye ulaştıklarını anlatan Kırlı, “Gemilerde her türlü konfor vardı. Yemekler bol ve güzeldi. Ama, ekmek ancak 2 ince dilimden ibaretti. Gemilerdeki un stokları ancak adam başına 2 ince dilim ekmeğe göre düzenlenmişti. Ekmek eksiğini gidermek için, patates eklenmeye başlandı. İlk durak yeri olan Seylan Adası’ndan, un sipariş edildi. Ancak, bu unlar da kurtlu çıktı ve ekmek sıkıntısı, Kore’ye kadar sürdü. Gemilerde, başka sorunlar da yaşandı. Özellikle: alışık olmadıkları Amerikan tuvaletleri, rezervuarları, duş ve lavabo gibi aletleri kullanmakta sıkıntılar yaşandı. Bu sorunlar, erlere teorik ve uygulamalı dersler verilerek aşıldı. Ortalama 22 gün süren deniz yolculuğu: teorik ve silahlı eğitimle değerlendirildi. Bizlere Kore savaşları bilgiler veriliyor, derslerde değişik savaş eğitimleri öğretiliyordu. Ayrıca, beraberlerinde götürdükleri Amerikan M1 piyade tüfeği atışları yaptırılıyordu” diye konuştu.

“YAŞAYAN TARİH GİBİLER”
Aradan yıllar geçmesine rağmen milli mücadelenin verildiği o günleri halen yaşayan bir tarih olarak günümüze taşıyan Baytüş ve Kırlı, “Türk Tugayının kayıpları çok ağırdı. 26 Kasım-1 Aralık 1950 günleri arasında süregelen bir haftalık çatışmalarda: Türk Tugayı, Birleşmiş Milletler Ordusu içinde: asker sayısına oranla, en çok kayıp veren birlik oldu. Bu çatışmalarda: 12 subay, 7 astsubay ve 199 erbaş ve er olmak üzere, toplam: 218 şehit verdik. Ve onlarca da yaralı arkadaşımız vardı. Türk ordusu müttefik olarak katılsa da o günkü savaşlarda çok kayıplar verdik. Allah tüm ulusumuza bir daha o günleri yaşatmasın. Çok zor ve daha anlatamadığımız onlarca konu ve anılarımız var. Umarım artık o savaşlar sadece bizlerde birer anı olarak kalır ve tekrarı yaşanmaz” dediler.

SERKAN ERZURUMLU
İZMİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye Ölüdeniz’de 328 milyonluk yatırımın 4. etabı tamamlandı Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye-Ölüdeniz yolunda 328 milyon TL’lik yatırımla yürüttüğü yol ve altyapı çalışmaları kapsamında 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalarını tamamladı, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde başlattığı yol, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları, mahallelerde büyük bir dönüşümle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlar hem ulaşım güvenliğini artırıyor hem de bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlıyor. 328 milyon TL’lik yatırımla yürütülen 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda 2 bin 500 metre binder serimi tamamlanırken yatay ve düşey işaretleme çalışmaları başladı. 4. etap tamamlandı, 2. etapta çalışmalar devam ediyor 1. etap Patlangıç-Ovacık, 3. etap Hisarönü-Ölüdeniz ve 4. etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalar tamamlanırken, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 2. Etap Ovacık-Şehir içi kapsamında; 7 bin metre uzunluğunda yağmur suyu hattı, kaldırım düzenlemeleri, 3 bin sıcak asfalt serimi, istinat duvarı yapımı ve dönel kavşak düzenlemeleri yapılıyor. Genel proje kapsamında 11 bin metre sıcak asfalt serimi, 4 bin 200 metre içme suyu hattı, 7 bin metre yağmursuyu hattı ve 4 bin 500 metre çelik oto korkuluk yapımı yer alıyor. Başkan Aras: "Fethiye-Ölüdeniz hattını geleceğe hazırlıyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Fethiye-Ölüdeniz hattı, hem hemşehrilerimizin günlük yaşamında hem de kentimizin turizm kimliğinde çok önemli bir yere sahip. Bu güzergahta hayata geçirdiğimiz çalışmalarla sadece yolları yenilemiyor; güvenli, konforlu ve estetik bir ulaşım altyapısını bölgemize kazandırıyoruz. Mahallelerimizin ihtiyaçlarını gözeten, çevreyle uyumlu ve uzun yıllar hizmet edecek bir dönüşümü adım adım gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Fethiye’yi ve Ölüdeniz’i hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler için daha erişilebilir, güvenli ve çağdaş bir noktaya taşımak" dedi.
Ordu Karadeniz’deki kar yağışı, fındık ve diğer tarım ürünlerine yaradı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan kar yağışının fındık başta olmak üzere tarım ürünleri için yararlı olduğunu söyledi. Bölgede geçen haftalarda yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu. Hafta sonu ise kar yağışı 400 rakım ve üzerinde görüldü. Yağışın ardından bu yükseklikteki alanlar karla kaplandı. Tarım alanları ve fındık bahçelerinin de kar altında kaldığı bölgede yağışın, tarım ürünleri için faydalı, soğuklama dönemini yaşaması açısından önemli olduğu belirtildi. "Tüm ürünler için faydalı oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, "Bu aylarda özellikle fındık ve diğer tarım ürünleri için kar yağışı bekliyorduk. Geçen günlerde yaklaşık 800 rakım ve üzeri yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu ama hafta sonu yeniden bir yağış gerçekleşti. Bu kar yağışı 400 rakıma kadar indi ve başta fındık olmak üzere tarım ürünleri için iyi oldu" dedi. "Soğuklama dönemini yaşaması açısından çok önemli" Kar yağdığında fındığın hem bir soğuklama dönemini yaşaması, hem de toprak yapısının düzenlenmesi ve su ihtiyacının karşılanması gibi konuların karşılandığını ifade eden Soydan, "Daha güçlü olması anlamında kar yağışı önemli. Kar yağışı aralıklarla etkili olduğu zaman önümüzdeki aylarda erken yapraklanmayı da geciktirecektir. O açıdan önemli, inşallah aralıklarla kar yağışı etkili olur ve mevsim normal bir şekilde devam eder" şeklinde konuştu. Soydan ayrıca, 2025 yılında ülke genelinde etkili olan zirai don olayının 2026 yılında yaşanmamasını temenni ettiklerini de kaydetti.
Ordu Ordu Büyükşehir, Fatsa’nın 30 yıldır temizlenmeyen altyapısına indi Ordu Büyükşehir Belediyesi, uzun yıllar her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde, 30 yılı aşkın süredir hiç temizlenmeyen kapalı dere ve menfezleri 6 ay süren çalışmalarla açarken, kronik hale gelen su taşkını sorunu da kalıcı çözüme kavuşturdu. İl genelinde muhtemel su taşkınlarına karşı sürekli olarak teyakkuzda olan Ordu Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleriyle riskli bölgelerde önleyici çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de sayılı belediyede bulunan kanal temizleme aracı sayesinde tıkanan altyapı hatları hızlı ve etkili şekilde açılıyor. Bu kapsamda yıllardır her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde çalışma yapan ekipler, 30 yılı aşkın bir süredir hiç temizlenmeyen, menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında çalışma gerçekleştirdi. Menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında biriken çakıl, toprak, taş ve odun gibi atıklar yüksek basınçlı suyla parçalanarak, rögar bacalarına taşındı, ardından vakum sistemiyle temizlendi. 6 ay süren çalışmalar sonucunda altyapı hatları tamamen temizlenirken muhtemel su taşkınlarının önüne geçildi. Öte yandan Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı dere, menfez ve kanal temizlik çalışmalarını 19 ilçede eş zamanlı olarak sürdürüyor.