GÜNDEM - 05 Nisan 2021 Pazartesi 10:43

İşte Uludağ'ın gün yüzü görmemiş güzellikleri

A
A
A
İşte Uludağ'ın gün yüzü görmemiş güzellikleri

Tarih boyu bir çok efsaneye konu olan Uludağ'ın en güzel anlarını Bursalı dağcılar görüntüledi. Uludağ'da karın hiç erimediği Karçukuru'ndan 2486 yükseklikteki Keşiş Tepe olarak bilinen küçük zirveye buzda tırmanan Bursalı dağcıların zorlu yolculuğu belgeselleri aratmadı.

Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde bahsettiği keşişlerin dinlenmek için geldiği 2486 metre yükseklikteki Keşiş Tepe ile Osmanlının fethinden sonra karcıbaşıların sıcak yaz günlerinde saraya kar ve buz götürdükleri Karçukuru'nun masalsı görüntüsü nefesleri kesti.

2543 metre zirvesi ile Marmara'nın en yüksek noktası olan Uludağ'ın efsanevi hikayeleri antik çağa kadar dayanır. Antik çağ tarihçilerinden Halikarnassoslu Herodot’a göre “hep parlayan” anlamındaki Olympos Dağı Yunanistan’da “Olympos des dieux” adıyla onurlandırılan Teselya değil Bursa’nın veli nimeti Uludağ’dır. Bursa’nın fethinden 314 yıl sonra, 1640 yılında Okçuzade Ahmed Çelebi ile Bursa’ya gelen Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Keşiş Dağı’na yaptığı iki günlük geziyi anlatır ve “Ab-ı Hayat”a benzettiği pınarlardan, alabalıklarla dolu derelerden, derin vadilerden, yemyeşil ormanlardan söz eder.

Yüzyıllar boyu bir çok hikayeye konu olan Uludağ'ı Oteller Bölgesi'nden izleyenlere zirve olduğu düşüncesini veren Zirvetepe olarak bilinen Keşiştepe, diğer adıyla Küçükzirve, doğa sporcuları ve dağcılar için çekim merkezi olmayı sürdürüyor.

Özellikle kış mevsiminde bölgeye kış kampı ve tırmanış için gelen dağcılar bölgenin güzelliklerinin tadını çıkartıyor. Bursa'nın tanınmış dağcılarından İsmet Şentürk Zirvetepe ve kuzey yüzünde bulunan Karçukuru Bölgesinde yaptıkları tırmanışı ve bölgenin güzelliklerini anlattı.

Karçukuru'nun Uludağ'da karların en son eridiği noktalardan biri olduğunu belirten tecrübeli dağcı İsmet Şentürk, "Bölge, Uludağ'ın Kuzey yüzünde doğrudan güneş almayan bir konumda 2450 metre yükseklikte uzun süre karları erimez. Hatta bazı yıllarda kar erimeden üzerine yeni mevsimin karı yağmaktadır.

Karçukuru'nun tarihi bir geçmişi de var. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sıcak yaz günlerinde bu bölgeden Karcıbaşılar saraya kar ve buz taşırmış. Buzdolabının olmadığı dönemlerde de Karçukuru'ndan kar ve buz taşınırmış. Bölgede ve yakınlarında yaz mevsiminde gelen Arap turistler için kar safariler düzenlenmektedir" dedi.

"Keşişin evi diye bilinen kulübe her yıl değişik şekilde kar tutar"

Marmara bölgesinin en önemli ve tek kar buz tırmanış rotaları burada bulunuyor. Bölge bu özelliği ile dağcılar açısından alternatifi olmayan bir kış tırmanış mekanı olarak biliniyor. Yıllardır, İstanbul ve Bursalı dağcılar başta olmak üzere başka şehirlerden dağcıların da ziyaret ettiği önemli bir tırmanış ve kamp alanı olarak kayıtlara geçiyor. Çok özel arazi yapısı nedeniyle kış eğitimi yapmak isteyen dağcılar ve arama kurtarma ekiplerinin de eğitim çalışmaları için ön plana çıkıyor.

Zirvetepe Kulübesi 1936 yılında dönemin Bursa Valisi öncülüğünde kayakçı ve dağcılar için yapıldı. Halk arasında eski adıyla Keşiş Tepe, Cumhuriyet döneminden sonraki adıyla Zirvetepe'de bulunan kulübe "Keşişin evi" diye de adlandırılıyor. Gerçekte ise eski kalıntılar üzerine 84 yıl önce yapıldığı biliniyor. Kulübenin yapımı sırasında 40 katırla onlarca insanın çalışmalara katıldığı anlatılıyor. Yakın bir tarihte Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen kulübenin bulunduğu alandan Uluabat Gölü, İmralı Adası, Marmara Denizi ve İstanbul kıyıları çıplak gözle görülüyor

İsmet Şentürk - Süleyman Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor, sahasında Corendon Alanyaspor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 17. dakikada Efecan Karaca’nın sağ taraftan ortasında ceza sahası içinde Güven Yalçın’ın kafa vuruşunda top kaleci Onuralp Çevikkan’ın solundan ağlarla buluştu. 0-1 42. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinde indirdiği topa gelişine vuran Auguston’nun şutunda meşin yuvarlak kaleci Viktor’da kaldı. 44. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Ogundu’nun vuruşunda kaleci Onaralp Çevikkan topu çeldi. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçi, Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak, Olaigbe, Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Ernest Muçi, Stefan Savic, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Oleksandr Zubkov, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj, Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca, Ogundu, Güven Yalçın Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Pereira Duarte, Hagi, Mehmet Öz, Hwang Ui-jo, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kart: Nuno Lima (Alanyaspor)
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.