POLİTİKA - 05 Ekim 2021 Salı 16:34

Kafkasya Uzmanı Prof. Dr. Oktay, İran - Azerbaycan arasındaki gerginliği değerlendirdi

A
A
A
Kafkasya Uzmanı Prof. Dr. Oktay, İran - Azerbaycan arasındaki gerginliği değerlendirdi

Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay, “İran bölgesel anlamda stratejik olarak bölgedeki etkisini kaybetmesi endişesiyle faaliyetlerini artırmaya başladı. Güney Kafkasya’da, Türkiye-Azerbaycan etkinliği arttıkça İran bölgeden çekilmek zorunda kalacak” dedi. Prof. Dr. Hasan Oktay, son günlerde İran - Azerbaycan sınırında yaşananları İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Azerbaycan’ın Karabağ Savaşı’ndan sonra Ermenistan ile arasındaki anlaşmazlıkları çözebilmek adına sınır tespitlerinde ciddi sıkıntılar çektiğini dile getiren Prof. Dr. Oktay, “İran’ın Dağlık Karabağ’a askeri yardım ettiği ve hatta konvoylar halinde Azerbaycan arasından geçerek tırlar gönderdiği ile ilgili basında ciddi bir kavga süreci yaşandı. Buna da İran ile Azerbaycan arasındaki gerginliğin başlama noktası olarak ifade ediliyor. Daha sonra İran basınında daha çok Azerbaycan - İsrail ilişkilerinden hareketle Azerbaycan’ın bir ‘Siyonist’ devlet olduğu ifade edilmeye başlandı. Bu, Azerbaycan için kabul edilebilir bir durum değil.

Son 2 aydır İran’da adı konmayan, failleri bulunamayan sabotajlar ve suikastlar düzenleniyor. Bu suikastları İran’ın iddiasına göre Azerbaycan - İsrail ilişkileri neticesinde Azerbaycan’a konuşlanan İsrail istihbarat örgütleri tarafından yapılıyor. Buna karşılık da İran, Azerbaycan’a karşı sert tedbirler almaya başladı” dedi.

Özellikle İran’da Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin seçilmesinden sonra Azerbaycan’a karşı ciddi anlamda sert tavırlar gösterilmeye başlandığına değinen Prof. Dr. Oktay, “Bunun İran - Ermenistan ilişkilerine de yansıdığını görüyoruz çünkü Ermenistan Başbakanı Paşinyan birkaç sefer Ermenistan yetkilileriyle görüştü. 44 günlük savaş neticesinde 10 Kasım’da Moskova’da imzalanan anlaşma neticesinde Zengezur Koridoru’nda Azerbaycan ile Türkiye arasında bir koridor açılması sürecini sürekli hem Azerbaycan hem Türkiye gündeme getiriyor. İran ise bu koridoru devre dışı bırakarak Tahran, Erivan, Batum ve Emir yollarının devreye girmesiyle ilgili Ermenistan yetkilileriyle sürekli görüşüyor” şeklinde konuştu.

İran’da yaşanan faili meçhul suikastların ve Zengezur Koridoru’nun açılmasının, İran’a endişe yaşattığının altını çizen Prof. Dr. Oktay, bunu somut bir şekilde göstermek adına Aras Nehri boyunca askeri tatbikatlar gerçekleştirdiğini kaydetti.

Prof. Dr. Oktay, Dağlık Karabağ Savaşı’nın ardından İran’ın Güney Kafkasya’da etkisini kaybettiğini belirterek, “İran bölgesel anlamda stratejik olarak bölgedeki etkisini kaybetmesi endişesiyle faaliyetlerini artırmaya başladı. Güney Kafkasya’da, Türkiye - Azerbaycan etkinliği arttıkça İran bölgeden çekilmek zorunda kalacak. Bu da İran’ın kuzeye açılan, adeta nefes borusu olan Ermenistan sınırının risk altında olmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.

İran’dan Azerbaycan’a fiili müdahalenin en son ihtimal olduğunu da ekleyen Prof. Dr. Oktay, “Diplomasi bütün problemleri çözmeye muktedir. Fiili bir müdahale olursa bölgesel anlamda savaşa dönüşebilir. Çünkü İran bir tek İran’dan ibaret değil. İran’ın içerisinde büyük bir Türk nüfus söz konusu. Bu İran açısından ciddi bir sıkıntı olur. Bunu bildiği için de zaten fiili bir hareketten ziyade askeri harekatlarla ve açıklamalarla süreci yürütmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran’ın 44 günlük savaş sürecinde Ermenistan’a yardım etme konusunda son derece istekli olmasına rağmen iç kamuoyunun tepkisinden ve özellikle Tebriz Türklerinin eylemlerinden çekindiği için cesaret edemediğini dile getiren Prof. Dr. Oktay, ancak Ermenistan basınına yansıyan bilgilere göre İran’ın bu süreçte İnsansız Hava Aracı (İHA) sinyal kırıcı sistemi Ermenistan’a vermek istediğini fakat Ermenistan’ın buna yanaşmadığını söyledi. Şimdi ise İran Zengezur koridorunun açılmasını engelleyebilmek için Ermenistan yetkilileri ile temasa geçerek Zengezur’da bir askeri üssü elde etmeye çalıştıklarını aktardı.

Mevlüt İşli - Yunus Özkan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Bölge turizminin kalkınması için seyahat acenteleri ve rehberler buluştu TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu tarafından Diyarbakır’a tur düzenleyen seyahat acenteleri ile kentte bulunan turizm rehberleri Diyarbakır Vilayetler Evinde toplantı gerçekleştirdi. Diyarbakır’ın daha iyi ve daha doğru tanıtılması için düzenlenen toplantıya Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, Sur Kaymakamı Hasan Akbulut, TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay, İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, tur operatörleri ve tur rehberleri katıldı. Toplantıda konuşan Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, ’’Bölgenin daha iyi tanıtılması ve bölge turizminin artması için doğru tanıtılmasına özen göstermemiz gerekiyor. Bu konuda hep birlikte daha iyi ne yapabiliriz sizlerin de düşüncelerini alarak birlikte hareket edeceğiz" dedi. Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay ise ’’Ülkemizin her mevsimi, her yemeği, her hikayesi ve her bölgesiyle dünyanın az sayıdaki çok yönlü turizm ülkelerinden biri olduğunu belirterek," Son yıllarda birçok ülke gibi Türkiye de dijital kampanyalarla, sosyal medya ünlüleriyle tanıtımlar yürütülüyor. Elbette bu araçlar faydalı. Ancak bir ülkeyi bir bölgeyi tanıtmak, bir akşam yemeği görüntüsüyle sınırlı olamaz. İnanç turizminden, gastronomi ye, Kültürel rotalardan, eko-turizme birçok boyutta farklı hedef kitlelere seslenebilecek zenginliğe sahibiz. Bu çeşitlilik yalnızca sosyal medya paylaşımlarıyla değil, hikayelerle, yerel deneyimlerle, bütünsel anlatılarla tanıtılmalı. Çünkü tanıtım bir vizyon işidir, ancak uygulama sahadadır. Stratejik merkez ile yerel uygulayıcılar aynı dili konuşmadıkça, etkili sonuç alınmaz. Bizler bu nedenle bir aradayız ve kentimiz için bölgemiz için nasıl hareket edeceğimizi neler yapabileceğimizi tartışacağız. Bu konuda bizlere destek veren Diyarbakır Valiliğimize, Kaymakamlıklarımıza Belediyelerimize ve Sivil Toplum Örgütlerimize teşekkür ediyorum’’ dedi. Yapılan konuşmaların ardından seyahat acenteleri ve rehberler bölge turizminin gelişimi için düşüncelerini ve karşılaştıkları sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulundu.