GÜNDEM - 21 Ocak 2020 Salı 10:35

Kahverengi kokarca istilasına ‘Samuray’ çözümü

A
A
A
Kahverengi kokarca istilasına ‘Samuray’ çözümü

Fındık başta olmak üzere 300’den fazla bitkide zarara ve ürün kaybına yol açan ‘Kahverengi Kokarca’ böceği ile mücadelede Türkiye’nin bir an önce harekete geçmesi gerektiği belirtildi.

Uzmanlar, bu zararlının anavatanı olan Çin’de yapılan incelemeler sonucunda bu böceğin ‘Samuray arıcığı’ isimli faydalı parazitoid arıcık tarafından kontrol altında tutulduğunu ve önemli zarar yapamadığını belirterek bu faydalı böceğin ithal edilerek biyolojik mücadele çalışmalarının başlatılmasını istiyor.

Kahverengi kokarca istilasına ‘Samuray’ çözümü

"Kahverengi kokarca tarımda ciddi ürün kayıplarına yol açıyor"

Konuyla ilgili bilgiler veren 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, Kahverengi Kokarca zararlısının ülkemize 2017 yılında giriş yaptığını hatırlattı. Tuncer “Bu böcek türü 300’den fazla bitkide zarar yapan çok önemli istilacı bir böcek türüdür. Son yıllarda ABD, Kanada ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye yayılmış ve ciddi ürün kayıplarına neden olmuştur. Bazı ülkeler bu zararlı böceği şimdiye kadar karşılaştıkları en önemli istilacı böcek olarak nitelendirmektedir. Halen ülkemizde yaygın olarak Artvin ve Rize ilinde görülmeye başlamış olup, diğer ülkelerde olduğu gibi hızla yayılma göstereceği tahmin edilmektedir. Bu böcek bulunduğu ülkelerde her yıl milyarlarca dolarlık zarara neden olmaktadır. Bu zararlı meyve ağaçları, sebze bitkileri, süs bitkileri ve hububat bitkilerini de içine alan geniş bir ürün grubunu tehdit etmektedir. ABD, İtalya ve Gürcistan’da yaşanan tecrübe bu böceğin fındık için önemli bir zararlı olduğunu ve fındıkta ciddi kayıp ortaya çıktığını göstermektedir. Bu ülkelerde yer yer zarar gören ürün miktarının fındıkta yüzde 60-80’lere ulaşmış olması endişe verici bir durumdur. Bu böcek ayrıca sonbaharda topluca evlere girerek insanların rahatsız olmasına neden olmaktadır” dedi.

Kahverengi kokarca istilasına ‘Samuray’ çözümü

"Kimyasal mücadele tek başına çözüm değil"

ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, bu böcek ile sorun yaşayan ülkelerin zararlıyı kontrol altına almak için kısa vadede ağırlıklı olarak kimyasal ilaçlar kullandığını ancak çok sayıda ilaçlama yapılmasına rağmen bu ülkelerde zararın önüne geçilemediğine dikkat çeken Tuncer “Birçok ülke zararlının uzun vadeli olarak kontrol altında tutulması için Biyolojik mücadele imkanları üzerinde durmaktadır. Zararlının anavatanı olan Çin’de yapılan incelemeler bu böceğin orada Samuray Arıcığı ‘Trissolcus japonicus’ isimli faydalı parazitoid arıcık tarafından kontrol altında tutulduğunu ve önemli zarar yapmadığını göstermiştir. Zararlıya karşı bu faydalı böceğin üretilip salınması üzerinde ABD ve Avrupa’da uzun süredir test çalışmaları yürütülmektedir. Bu ülkelerde son yıllarda kabul edilen mevzuat gereği bu ön test çalışmaları uzun yıllar almaktadır. Fakat bu esnada faydalı parazitoid arıcık söz konusu ülkelere doğal olarak ve kendiliğinden gelmiş bulunmaktadır” diye konuştu.

"Mücadeleye acil başlanılmalı"

“Ülkemizin bu konudaki avantajı; zararlı böceğin şimdilik sadece birkaç ilimize yayılmış olması ve diğer ülkelerin bu konudaki tecrübe ve birikiminden faydalanma imkanına sahip olmasıdır” diyen Prof Dr. Celal Tuncer “Halen yayılma gösteren illerimizde kısa vadeli olarak zararlının artış ve yayılışını engellemek için kimyasal mücadele dahil entegre mücadele anlayışı içinde mücadeleye başlanması acil bir ihtiyaç durumundadır. Ancak, tarımda ve doğada zararlılara karşı yoğun kimyasal ilaç kullanarak mücadele etmek sürdürülebilir bir yaklaşım olarak görülmemektedir. Bu nedenle bu böceğin ülkemizdeki yayılışı ve zararını uzun vadeli olarak kontrol altına almak amacıyla (bu faydalı böceğin ABD ve Avrupa’ daki gibi doğal yollardan gelmesi için uzun yıllar beklemeden ve bu arada ciddi kayba uğramadan) faydalı Samuray Arıcığı’nın ülkemize ithal edilmesinin ve klasik biyolojik mücadele çalışmaları için gerekli sürece başlanmasının acil önem arz ettiği düşünülmektedir” önerisinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.