KÜLTÜR SANAT - 11 Haziran 2014 Çarşamba 21:08

Kanuni Sultan Süleyman nasıl öldü?

A
A
A
Kanuni Sultan Süleyman nasıl öldü?

Kanuni Sultan Süleyman 7 Eylül 1566 yılında Zigetvar kuşatması sırasında hayatını kaybetti.

Kanuni Sultan Süleyman 7 Eylül 1566 yılında Zigetvar kuşatması sırasında hayatını kaybetti. Bu haber ordu içerisinde düzensizlik yaratmasın diye askerlerden gizlendi. Oğlu II. Selim Belgrad' a gelene kadar ölümü gizli tutuldu.

Kanuni Sultan Süleyman kimdir?

Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam halifesi. Batıda Muhteşem Süleyman, Doğuda ise adaletli yönetimine atfen Kanunî Sultan Süleyman olarak da bilinmektedir. 1520'den 1566'daki ölümüne kadar, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapan ve 13 kez sefere çıkan Süleyman saltanatının toplam 10 yıl 1 ayını seferlerde geçirmiştir. Süleyman böylece devletin hem en uzun süre görev yapan hem en çok sefere çıkan hem de en uzun süre sefer yapan padişahı olmuştur.

I. Süleyman 1520 yılında, babası I. Selim'in ölümünün ardından tahta çıktı. Batıda Belgrad, Rodos, Boğdan ve Macaristan'ın büyük kısmını imparatorluk topraklarına kattı. 1529 yılında Viyana'yı kuşatsa da çeşitli sebeplerden ötürü bu kuşatma başarısızlıkla sonuçlandı. Doğuda, Safevîlerle yapılan savaşlar sonrasında Orta Doğu'nun büyük kısmını ele geçirdi. Afrika'da imparatorluğun sınırları Cezayir'e kadar uzanırken; Osmanlı Donanması ise Akdeniz'den Kızıldeniz'e kadar olan sularda hakimiyet kurmuştu. I. Selim'den 6.557.000 km2 olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu'nu, padişahlığı döneminde 14.893.000 km2'ye ulaştırdı. Zigetvar Kuşatması'nin sonlanmasından bir gün önce, 7 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti ve yerine oğlu II. Selim geçti.

ZİGETVAR KUŞATMASI

Padişah bizzat sefere çıkmadan iki ay önce, ikinci vezir Pertev Paşa, emrindeki Osmanlı askerleri ile destek için gelen Eflak, Boğdan ve Kırım kuvvetleriyle birleşerek Erdel taraflarındaki Göle'yi fetih ve Tokay ile Zatmar'ı geri almakla görevlendirildi. Bir müddet sonra padişahın komutasındaki ordu da Belgrad yoluyla Macaristan topraklarına geldi. Burada Eğri kalesinin fethedilmesi kararlaştırılıp askerler o tarafa sevkedildiği sırada Zigetvar beyi Zirinyi Mikloş tarafından Tırhala sancakbeyi ve oğlunun Şikloş'da şehit edildiği haberinin gelmesi üzerine ordu geri çevrilerek Zigetvar kalesi üzerine gidildi.

Kuşatmaya başlanılmasıyla önce eski şehir top atışına tutuldu. Kont Zirinyi yeni şehiri savunamayacağını anlayınca burasını yaktırdı ancak Osmanlı güçleri hendekleri toprakla doldurarak yeni şehir enkazı üzerinden eski şehiri ele geçirmesi üzerine iç kaleye çekilmek zorunda kaldı. Kuşatma esnasında çadırında hasta halde bulunan padişah kalenin ele geçirilmesinin uzamasından dolayı canı sıkılarak sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'ya hitaben en son olarak yazılı hatt-ı hümayununu gönderip kalenin fethini istemişti. Padişahın bir süre sonra hayatını kaybetmesi, sadrazam tarafından bu durumun tehlikeli olacağı düşünülerek gizli tutulmuştur.

Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatından sonra iç kalede sıkışan kont Kont Zirinyi ümitsiz bir halde 600 kadar askeriyle kaleden çıkış harekatında bulundu; göğsüne iki kurşun ve başına da bir ok isabetiyle hayatını kaybetmesi sonrasında Zigetvar alındı. Kalenin fethinden de sonra padişahın ölüm haberi oğlu II. Selim Belgrad' a gelene kadar gizli tutulmuştur.

EŞLERİ VE ÇOCUKLARI

Eşleri


Hürrem Sultan: Sancak beyliği veya 1520'deki tahta çıkışının ardından haremine girdiği tahmin edilen cariye Hürrem Sultan, 1521'de Mehmed'i, 1522'de Mihrimah'ı, 1522 veya 1523'te Abdullah'ı, 1524'te Selim'i, 1525'te Bayezid'i, 1531'de Cihangir'i dünyaya getirdi. 15 Nisan 1558'de vefat etti.


Mahidevran Sultan (bazı kaynaklarda ismi Gülbahar olarak da geçer) 1500 yılı civarında doğan ve cariye kökenli olan Mahidevran Sultan, 1515 yılında Fatma, Raziye, Ahmet ve Mustafa'yı dünyaya getirdi.[152] Mustafa'nın Süleyman tarafından 6 Ekim 1553'te boğdurulmasının ardından Bursa'da yaşamaya başladı. 3 Şubat 1581'de, Bursa'da vefat etti.

Gülfem Hatun: Süleyman'ın, Hürrem Sultan'dan önceki ve sonraki hasekisi olduğu yönünde görüşler olan, cariye kökenli eşiydi.1561 veya 1562 yılında vefat eden Gülfem Hatun'un, 1521'de dünyaya gelen ve 12 Ekim 1521'de vefat eden Şehzade Murad'ın annesi olduğu yönünde görüşler mevcuttur.


Fülane Hatun: Süleyman'ın ilk eşi olup, gerçek adı bilinmemektedir. 1512'de dünyaya gelen Mahmud'un annesiydi.

Çocukları

Şehzade Mahmud: 1512 yılında, Fülane Hatun'dan doğan Süleyman'ın ilk oğluydu. 29 Ekim 1521'de, geçirdiği hastalık sebebiyle vefat etti.


Şehzade Mustafa: 1515 yılında Mahidevran Sultan'dan dünyaya geldi.[159][160] Çeşitli sancaklarda, sancak beyi olarak görev yaptı. Tahta geçmek istediği söylentilerinin ardından 6 Ekim 1553 günü, Konya Ereğlisi'nde babası Süleyman tarafından boğdurtuldu.

Şehzade Murad: 1521'de dünyaya gelen ve ekim 1521'de vefat eden Murad'ın annesi kesin olarak bilinmese de, Gülfem Hatun olduğu yönünde iddialar bulunmaktadır.


Şehzade Mehmed: 1521 yılında Hürrem Sultan'dan dünyaya gelen Mehmed, 1543 yılında vefat etti.


Mihrimah Sultan: 1522 yılında, Hürrem Sultan'dan dünyaya geldi, 1578'de vefat etti.


Şehzade Abdullah: 1522 veya 1523 yılında, Hürrem Sultan'dan dünyaya gelen Abdullah, doğumundan iki-üç yıl sonra vefat etti.


Şehzade Selim: 1524'te Hürrem Sultan'dan dünyaya geldi.[158][162] Annesi Hürrem Sultan'ın ölümünden sonra, kardeşi Bayezid ile girdiği taht mücadelesinde babası Süleyman'ın da desteğini aldı. Süleyman'ın vefatının ardından, II. Selim olarak Osmanlı Padişahı oldu. 1574'te ölene kadar padişah olarak kaldı.


Raziye Sultan: Mahidevran Sultan'dan dünyaya geldi.


Şehzade Bayezid (1525-1561): 1525'te Hürrem Sultan'dan dünyaya geldi.[158][162] Hürrem Sultan'ın ölümünden sonra, kardeşi Selim ile taht mücadelesine girdi. Süleyman'ın Selim'in tarafını tutmasıyla İran'a kaçtı. 1561'de Osmanlı elçileri tarafından Kazvin'de boğularak öldürüldü.

Şehzade Cihangir (1531-1553): 1531'de Hürrem Sultan'dan dünyaya gelen Cihangir, 1553'te vefat etti.


Şehzade Ahmed: Mahidevran Sultan'dan dünyaya geldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Zerzevan Kalesi’nde yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda restorasyon çalışmalarına başlanacak Diyarbakır’da bulunan Roma İmparatorluğu’nun doğudaki son garnizonu Zerzevan Kalesi’nde güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmaları devam ederken, gelecek yıl yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmalarına başlanacak. Çınar ilçesine 13 kilometre uzaklıktaki Demirölçek Mahallesi yakınlarında, 124 metre yükseklikte kayalık tepede bulunan ve askeri yerleşimde dünyada bulunan son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı kale, 12 ay boyunca devam eden bilimsel kazılarla tarihe ışık tutuyor. 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilen ve kentin önemli turizm değerlerinden olan kale, yerli ve yabancı turistlerden de yoğun ilgi görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik, Çınar Kaymakamlığı ve Diyarbakır Müzesi Müdürlüğünün katkılarıyla 2014 yılında başlatılan kazılarda bugüne kadar bin dönüm alanda 15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 63 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve Mithras Tapınağı’na gizli dini tören ve ayinler için gelen davetlilerin konakladığı alan ile birçok eser gün ışığına çıkarıldı. Asırlık kalede bir yandan arkeolojik kazı sürerken diğer yandan kapsamlı restorasyon çalışması devam ediyor. Tarihi kaledeki büyük kilise ve güney kulede 35 kişilik ekiple yürütülen çalışmada, yapıların korunması için capping (üst örtüsünü yitirmiş yapı duvarlarının üzerine uygulanan koruma katmanı), güçlendirme ve enjeksiyon (tarihi yapının orijinal dokusunu bozmadan güçlendirme ve çatlak onarımı sağlayan hassas çözümlerden) uygulaması gerçekleştiriliyor. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, bu yıl itibarıyla hem kazı hem de restorasyon çalışmalarının birlikte devam ettiğini açıkladı. İlk etapta güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmalarının başladığını belirten Coşkun, bu çalışmaların tamamen mevcut yapıları korumaya ve mevcut yapıları ortaya çıkartmaya yönelik olduğunu ifade etti. Coşkun, en üst, en yüksek teknolojik metotların Zerzevan Kalesi’nde uygulandığını kaydederek, "Bunu, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ’Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında yapıyor. Şu an bu başlangıç restorasyonu. Buradaki çalışmalar devam ederken, önümüzdeki yıldan itibaren baktığımız zaman yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmaları başlayacak. Biz, projelerimizi tamamladık. Bu restorasyon çalışmalarının yapılması hem alanı korumaya yönelik hem mevcut yapıları korumaya yönelik hem de gelen ziyaretçilere görsel bir alan oluşturuyoruz. Şu an 35 kişilik bir ekiple restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
İstanbul TAG davası ertelendi Taksiciler ve Tag arasında devam eden dava, bilirkişi raporunun eksik olması nedeniyle 24 Haziran 2026 tarihine ertelendi. TAG hizmetine karşı açılan davanın 6’ncı duruşması, 19 Aralık 2025 tarihinde Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası, Birleşik Taksi Şoförleri Derneği, İstanbul Havalimanı Turizm Taksiciler Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi, Sabiha Gökçen Havaalanı Taşıma ve İşletme Kooperatifi, İstanbul Taksi Sahipleri Sosyal Yardımlaşma ve Day. Derneği, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası, Gaziantep Şoförler ve Otomobilciler Odası ve Kayseri Otomobilciler Kamyon.Otobüs.Kam. ve Şof.Od.Bşk tarafından açılan davanın duruşması, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde gerçekleşti. Mahkeme, uyuşmazlığın çözülebilmesi için gerekli ve zorunlu olan bilirkişi raporunun eksik olduğu, bu hali ile karar verilmesinin mümkün olmadığı dolayısıyla ek rapor alınması gerektiğini belirterek, duruşmayı 24 Haziran 2026 tarihine erteledi. ‘‘Kazanacağımızdan eminiz’’ Duruşma sonrası açıklama yapan TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, taksi lobisinin temel amacının halka hizmetin, yeniliğin ve gelişimin önünü kesmek olduğunu söyledi. Öktem, ‘‘Karşı taraf kendi oda seçimleri olduğu için mahkeme üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Vekilleri yerinden kalkıp el kol hareketleri yaparak hakime hanıma tepki gösterdi. Bunu yapmalarının nedeni vatandaşı düşünmek değil. Tek dertleri bir sonraki oda seçimlerini kazanmak. Bizim adalete güvenimiz yüzde 100. Davamızdan yüzde 100 eminiz. Mahkememiz 24 Haziran 2026 tarihine ertelendi. O tarihte adliye önünde buluşacağız. dedi. Taksiciler yol kapatma eyleminde polis müdahalesi ile karşılaştı 2023 yılında başlayan davanın 6’ncı duruşması nedeniyle taraflar Çağlayan Adliyesi önünde toplandı. Duruşma sonrası grupların dağıldığı görülürken bir grup taksicinin e-5 karayolunu kapattığı ve TAG sürücülerine saldırdığı görüldü. Polis ekiplerinin müdahalesi sonrası yol açılarak trafik akışı sağlandı.
Ankara 6 ilde dolandırıcılık ve tefecilik yapan 9 ayrı Organize Suç Örgütü çökertildi:61 gözaltı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 ilde dolandırıcılık ve tefecilik yapan 9 ayrı Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek operasyonlarda 61 şüphelinin gözaltına alındığını açıkladı. Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 6 ilde dolandırıcılık ve tefecilik yapan 9 ayrı Organize Suç Örgütüne yönelik son 2 haftadır Jandarma tarafından düzenlenen operasyonlarla; hesaplarında son 2 yılda 2 Milyar 408 Milyon TL işlem hacmi bulunan 61 şüpheliyi yakaladıklarını kaydederek şunları dedi: "Bu organize suç örgütü üyelerinin işleyebileceği tefecilik, dolandırıcılık ve hırsızlık gibi suçlardan vatandaşlarımızın zarar görmesini engelledik. 46’sı tutuklandı. 15’i hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile Jandarma KOM ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Daire Başkanlıklarımız koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca düzenlenen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin; Gaziantep’te; "sahte yatırım danışmanlığı" ilanı aracılığıyla para talep ederek vatandaşlarımızı dolandırdıkları, Muğla’da; sosyal medya hesapları üzerinden irtibata geçerek, sahte yatırım sitelerine yönlendirip 244 vatandaşımızı dolandırdıkları, Balıkesir’de; uyuşturucu ticaretini organize şekilde yürüttükleri ve tefecilik yaptıkları, Diyarbakır’da; baskı, darp, cebir ve tehditle arazilerin tapularını kendi üzerlerine almaya çalıştıkları, Zonguldak’ta; sosyal medya hesapları aracılığıyla, sahte "sınavsız ehliyet" ilanı ile dolandırıcılık yaptıkları ve Sivas’ta: tefecilik yaptıkları tespit edildi. Bu şahıslar hakkında Savcılıklarımızca soruşturma başlatıldı. Emeği geçenleri tebrik ediyorum."