GÜNDEM - 03 Mayıs 2023 Çarşamba 11:11

KKTC’nin ilk yerli 'insansız hava aracı' geliştirildi

A
A
A
KKTC’nin ilk yerli 'insansız hava aracı' geliştirildi

Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin Pilotaj, İnsansız Hava Araçları Teknolojileri ve Uçak Mühendisliği bölümleri öğrencileri tarafından tasarlanan, KKTC’nin yerli İHA’sı TOPEL-1; gökyüzünde süzüldüğü test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

Yazılımından prototiplemesine kadar tamamen Girne Üniversitesi öğrencilerinin imzasını taşıyan TOPEL 1, keşif ve gözetleme görevlerinde kullanılabilecek bütün özelliklere sahip olarak tasarlandı. Otomatik uçuş kontrol sistemi ile dikkat çeken TOPEL-1; IFF, GPS ve enstrüman uçuş ekranı gibi cihazların yanında operatörün görüntüyü daha kolay görebilmesi için tasarlanan gözlük ile uzaktan yönetilebiliyor. TOPEL 1, kablosuz görüntü aktarma teknolojileriyle keşif görevlerinde görüntüyü anlık olarak operatöre aktarabiliyor. TOPEL-1’in özellikle arama kurtarma çalışmalarında kullanılması hedefleniyor. İlk prototipi üretilen KKTC’nin yerli İHA’sı; 8 Ağustos 1964 tarihinde Türk Hava Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ta Erenköy Mücadelesine destek vermek için gerçekleştirdiği harekat sırasında şehit olan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in adını taşıyor.

KKTC’nin ilk yerli 'insansız hava aracı' geliştirildi

TOPEL-1, 1,5 yıllık bir çalışmanın ürünü

TOPEL-1’in tasarım ve üretimini yapan ekibin lideri olan Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj bölümü ikinci sınıf öğrencisi Ahmet Furkan Laz, TOPEL-1 insansız hava aracını geliştirmek, tasarlamak ve prototiplendirmek için 1,5 yılı aşkın bir süre çalıştıklarını söyledi. Laz, “Üniversitemizin sağladığı imkanlarla, 22 kişilik büyük bir takım çalışmasıyla tamamladığımız TOPEL-1’in test uçuşunu başarıyla tamamlaması hepimize büyük bir gurur yaşattı” ifadesini kullandı.

TOPEL-1’i, tasarımından, yazılımına ve üretimine kadar bütün aşamalarında yoğun bir emekle geliştirdiklerini söyleyen Ahmet Furkan Laz, “Gündüz derslerimize devam edip, gece laboratuvarlarda sabahladık. Proje ile birlikte üniversitemizden aldığımız uygulamalı eğitimin de katkısıyla havacılık alanında bilgi ve deneyim kazanmamıza imkan sağladı” dedi.

Projelerinin, Girne Üniversitei’nin havacılık alanındaki başarılı çalışmalarının bir örneği olduğunu vurgulayan Laz, “TOPEL-1’i geliştirme sürecinde her zaman bizlere destek olan başta Rektörümüz Prof. Dr. İlkay Salihoğlu olmak üzere bütün hocalarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin ilk yerli 'insansız hava aracı' geliştirildi

En büyük hayalimiz seri üretim

TOPEL-1’i, “Yerli olarak geliştirilmiş otomatik uçuş kontrol sistemine sahip, düşük maliyetli ve çok makasatlı bir insansız hava aracı” olarak tanımlayan Ahmet Furkan Laz, en büyük hayallerinin ise TOPEL-1’in özellikle arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılmak üzere seri olarak üretilmesi olduğunu söyledi. Ahmet Furkan Laz, TOPEL-1’le önümüzdeki dönemde TEKNOFEST gibi ulusal veya uluslararası etkinliklerde Girne Üniversitesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsil edeceklerini de belirtti.

Prof. Dr. İlkay Salihoğlu: “Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz”

TOPEL-1’in test uçuşlarının başarıyla gerçekleştirilmesinin sadece üniversite için değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için de büyük bir gurur olduğunu vurgulayan Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu,

“Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz” dedi.

Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin 2 eğitim uçağı, Uçuş Simülasyon Eğitim Cihazı (FSTD), Bilgisayar Tabanlı Eğitim Odası, Mekanik Laboratuvarı ve daha pek çok olanağı ile öğrencilerini geleceğe hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Salihoğlu, “Öğrencilerimizin geliştirerek başarıyla uçurduğu TOPEL-1, destek verilmesi durumunda Türk gençlerinin neler başarabileceğine çok iyi bir örnek. Bütün imkanlarımızla üniversitemizin 15 fakültesinde eğitim gören bütün öğrencilerimizin yanında durmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adile Naşit vefatının 38. yılında Beyoğlu’nda anıldı Türk sinemasının güler yüzü Adile Naşit vefatının 38. yılında, hayata gözlerini yumduğu Beyoğlu’nda anıldı. Kendi adını taşıyan Adile Naşit Sokağı’nda düzenlenen etkinlikte dostları ve arkadaşları hatırlarını ve onun bıraktığı mirası anlattı. Oyunlarında ve filmlerinde kendine has üslubu, kahkahası ve canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasında yer alan Adile Naşit vefatının 38. yılında unutulmadı. Usta sinema sanatçısı Beyoğlu Kent Konseyi ve Beyoğlu Belediyesi işbirliğinde düzenlenen törende, hayata gözlerini yumduğu İstanbul Beyoğlu’ndaki Adile Naşit Sokağı’nda anıldı. Sanat camiasından önemli isimlerin katıldığı programda dostları ve arkadaşları Adile Naşit ile ilgili hatıralarını ve onun bıraktığı mirasını katılımcılarla paylaştılar. Programda ayrıca katılımcılara helva ve turşu ikram edildi. "Adile teyzemizin kuzucukları onu unutmadı" Etkinlikte konuşan Beyoğlu Kent Konseyi Başkanı Ebru G. Yalçıntuna "Adile Naşit bize sevgiyi öğretti, çocukları sevmeyi öğretti, aile olmayı öğretti, mutlu olmayı öğretti. Sonunda iyiliğin kazanacağını biz Adile Naşit ve onun arkadaşlarından öğrendik. Kendisini burada minnetle anıyoruz. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Adile teyzemizin kuzucukları onu unutmadı. O yüzden bugün buradayız" dedi. "Bize aile olmayı, birlikte olmayı ve mutluluğun farklı yüzlerini gösterdi" Beyoğlu Belediyesi Başkan Vekili Sefer Karaahmetoğlu ise, "O, kahkahasıyla, canlandırdığı karakterlerle hayatımızda çok büyük bir önem arz etmekte. Kendisi bize aile olmayı, birlikte olmayı ve mutluluğun farklı yüzlerini gösterdi. Bizler İnan başkanımızın öncülüğünde adile Naşit’in adını yaşattığımız bu sokağı daha fazla hizmetle daha da güzelleştirerek onun adına yakışır bir halde olması için gayret ediyoruz" diye konuştu. "Adile Naşit Türk sinemasının ve yeşilçam’ın bir annesiydi" Oyuncu İhsan Gedik, "Kendisi bir hanımefendi, bir anne, yani hem anne hem de baba gibiydi. İnsanları severdi. Ne var ki erken gitti. Allah nur içinde yatırsın. Elimizden bu geliyor. O yüzden hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum" dedi Oyuncu Teoman Ayık, "Adile Naşit ile ben 1976’da Hababam Sınıfta Kaldı filminde beraber oynadık. Biz daha çocuktuk, 17 yaşındaydık. Gerçekten Adile Naşit bilindiği anneydi. Hepimize anne gibi davrandı, çok güzel şeyler söylerdi" ifadelerini kullandı. Oyuncu Hasan Yıldız, "Adile Naşit Türk sinemasının ve Yeşilçam’ın bir annesiydi, bir ablasıydı, bir kardeşiydi, teyzesiydi. Adile Naşit Yeşilçam’ın her şeyiydi. Adile Naşit olmasa zaten Yeşilçam’da hiçbir filmin tadı tuzu olmazdı" dedi.
İstanbul Sarıyer’de hırsızlık yaptığı iddia edilen çocuğu iple bağladılar Sarıyer Ayazağa’da kurulan semt pazarında tezgahtan eşofman çaldığı iddia edilen bir çocuk, esnaf tarafından yakalanarak iple bağlandı. Bir süre sonra ürünü geri alan esnaf, çocuğu bırakırken o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. 9 yaşındaki çocuk ekiplerce koruma altına alınırken, 3 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Olay Sarıyer Ayazağa’da kurulan pazarda 10 Aralık’ta saat 12.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, semt pazarına gelen 9 yaşındaki bir çocuk, bir tezgahtan eşofman çaldı. Çaldığı ürünü saklayan çocuk bir süre sonra pazara yeniden geldi. Çocuğu fark eden esnaf onu yakalayarak iple bağladı. Eşofmanın yerini öğrenen esnaf ürünü geri aldıktan sonra çocuğu serbest bıraktı. O anlar da cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Bazı internet sitesi haberlerinde ve sosyal medya platformlarında yayınlanan içerikteki yaşı küçük şahsın O.U.(9) olduğu belirlendi. Semt pazarı esnafı tarafından yakalandıktan hemen sonra çaldığı ürünleri teslim eden çocuk, koruma altına alındı. Ardından çocuğu yakalayarak iple bağladığı ve bu görüntüleri sosyal medya ortamlarında paylaştığı belirlenen R.M.(44), A.A.(43) ve A.G.(34) isimli şahıslar, yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar hakkında "Çocuğun Alıkonulması" suçundan yapılan işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.