ÇEVRE - 07 Aralık 2021 Salı 11:24

Konya Ovası obruk ovasına dönüşüyor

A
A
A
Konya Ovası obruk ovasına dönüşüyor

Konya’da yer altı sularının çekilmesi ve toprağın yer altına çökmesiyle meydana gelen obrukların sayısı yapılan son araştırmalara göre 2 bine ulaştı. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Günümüzde olan obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalara doğru gelmeye başladı” dedi.

Konya'nın Karapınar ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün daha da artıyor. Obruk oluşan bölgelerde araştırma yapan AFAD ve Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü iş birliği yaparak obrukların oluşumu ve alınabilecek önlemler hakkında çalışmalar yapmaya devam ediyor. Yapılan çalışmalarda Konya genelinde farklı noktalarda oluşan irili ufaklı obruk sayısının 2 bine ulaştığı tespit edildi. Çalışmalar sırasında obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları, enerji yatırım alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalarına doğru ilerlediği raporlandı.

Konya Ovası obruk ovasına dönüşüyor

"2021 yılı sonuna doğru 2 bine yakın obruk oldu"

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Konya’daki obruk alanlarının tespit edilmesi için bir projemiz var. AFAD ile Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama Araştırma Merkezi olarak geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz ölçümlerde Karapınar ilçesinde 600 obruk tespit edilmişti. Bu yıl Halkapınar, Ereğli, Emirgazi, Çumra, Karatay ve Selçuklu ilçesinin önemli ölçüdeki yerlerinde çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bu çalışmalar neticesinde kuyu şeklinde çöken obrukların yanı sıra yüze oturma derinlikleri 20 ile 30 santimetreden başlayan bir ve bir buçuk metreye kadar giden yüzeyde yarılma şeklinde izlenimleri çok sayıda yüzey deformasyonlar ölçtük. Toplam sayıda 2021 yılı sonuna doğru 2 bine yakın obruk oldu. Özellikle bazı bölgelerde toplu olarak yoğun bir çökme yapıların olduğunu gözlemledik” dedi.

Obruklar daha çok risk oluşturacak noktalara gelmeye başladı

Son oluşan obrukların ilçelere yakın alanlarda oluştuğu ve riskin arttığını anlatan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, şöyle devam etti: "Geçmişte yer altı su seviyeleri yüksekken daha yüksek dağlık alanlarda falan meydana geliyordu. Günümüzde olan obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları, enerji yatırım alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalara doğru gelmeye başladı. Son birkaç yıl içerisinde oluşan obrukların, önemli bir bölümü gerek tarım alanlarında gerek yerleşim alanlarının orada yayla diye tabir edilen küçük yerleşim yerleri var, bu yerleşimlerin ortasında obruk meydana gelebiliyor. Hatta evlere, araçlara, ağıllara zarar veren obruklar var. Ama şuana kadar çok şükür can kaybı yok."

"Kontrol edebileceğimiz en önemli faktör, yoğun yeraltı suyu kullanımı"

Bölgedeki bu doğal olayla ilgili önlem konusunda bilgi veren Prof. Dr. Fetullah Arık, "Sadece Konya’ya özgü değil obruk oluşumu. Memleketin birçok yerinde oluşuyor. Ama Konya’daki obrukların temel oluşum nedeni; suyla karşılaştığı zaman çözünebilir kayalar, yeraltı suyunun varlığı, hidro kimyasal ve yapısal jeolojik özelliklerdir. Dolayısıyla bunlarla ilgili doğal jeolojik süreçler olduğu için önlem alma şansımız yok. Buradaki yapıyı değiştiremiyoruz ama yeraltı su seviyesini değiştiren önemli faktörlerden bir tanesi de havza içerisindeki çok yoğun yeraltı suyu kullanımı. Havza çevresindeki belgeli 30-35 bin kuyuya karşılık bunun 3 katı kadar belgesiz kuyu var. Bu belgesiz kuyularda ne kadar su ürettikleri ile ilgili veriler mevcut değil. Bilinen en önemli veri yeraltı su seviyesinin her geçen yıl düşmeye devam ettiği. 1960’lı yıllardan itibaren santimetreyle ifade edilen düşümler, 2000’li yıllardan sonra yarım metre-1 metre seviyesinde, 2010’lardan sonra da 1,5-2 metre seviyesindeyken sadece 2021 yılında bazı gözlem kuyularında 20 metrenin üzerinde yeraltı su seviyesinde düşümler var. Bu düşümler neticesinde su-kayaç etkileşiminin yoğun olduğu bölgeler daha aşağı kotlara düşüyor. Böylece yerleşim alanlarını daha ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Burada jeolojik, iklimsel koşulları değiştirme şansımız yok. Kontrol edebileceğimiz en önemli faktör, yoğun yeraltı suyu kullanımının biraz daha düzenli hale getirilebilmesi. Bunun için de hepimize ortak görevler düşüyor" ifadeleri kullandı.

"20 metrelik düşüşün temel nedeni yağışların çok çok az olması"

Prof. Dr. Arık, Konya kapalı havzasının akarsuyunun olmadığını kaydederek, "Dışarıdan gelen herhangi bir destek yok. Konya kapalı havzasında su varlığı doğrudan yağışlara bağlı. Kapalı havzanın içerisindeki dağlık alanlardan havzaya doğru gelen sular ve yağışlar bu havzanın su kaynaklarını oluşturuyor. Son yıllarda yoğun bir şekilde yapmış olduğumuz dağlık alanlardaki barajlar, göletler, havzaya gelen su beslenme açısından biraz olumsuzluklar içeriyor, bölgelere faydalı olsa da. Havzanın içerisindeki yağışlar da Türkiye’deki genel iklim değişikliği ve kuraklığa bağlı olarak oldukça düşmüş vaziyette. Biraz önce ifade ettiğimiz 20 metrelik düşüşün temel nedeni aslında bu yılki yağışların çok çok az olması. Hem 2020 yılında, hem de 2021 yılında yağışlar çok düştüğü için doğal olarak yeraltı seviyesi de daha çok düşüyor ve obruk oluşumu da artıyor" diye anlattı.
Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Konya kapalı havzasındaki bu sene gözlemlemiş olduğumuz bir çok yüzey yarıkları var. Oldukça da endişe veriyor. Bunların oluşma nedenlerinden bir tanesi devam eden çökme hareketi artı aşırı yeraltı suyu kaybı gerçekleştiği için de orada meydana gelmiş olan bir düşmelerden kaynaklı. Dolayısıyla Konya kapalı havzasında olumsuzluk birden fazla olarak etki ediyor. Zaten bu havzanın kenarındaki faylara bağlı olarak zaman zaman orta büyüklükteki depremler de meydana gelebiliyor. Bu 50 kilometrelik Konya fay zonunun parça halinde kırılması neticesinde, deprem büyüklüğü biraz daha fazla olacaktır" diye konuştu.

İbrahim Yetkin - Enver Furkan Çelebioğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye Ölüdeniz’de 328 milyonluk yatırımın 4. etabı tamamlandı Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye-Ölüdeniz yolunda 328 milyon TL’lik yatırımla yürüttüğü yol ve altyapı çalışmaları kapsamında 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalarını tamamladı, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde başlattığı yol, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları, mahallelerde büyük bir dönüşümle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlar hem ulaşım güvenliğini artırıyor hem de bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlıyor. 328 milyon TL’lik yatırımla yürütülen 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda 2 bin 500 metre binder serimi tamamlanırken yatay ve düşey işaretleme çalışmaları başladı. 4. etap tamamlandı, 2. etapta çalışmalar devam ediyor 1. etap Patlangıç-Ovacık, 3. etap Hisarönü-Ölüdeniz ve 4. etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalar tamamlanırken, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 2. Etap Ovacık-Şehir içi kapsamında; 7 bin metre uzunluğunda yağmur suyu hattı, kaldırım düzenlemeleri, 3 bin sıcak asfalt serimi, istinat duvarı yapımı ve dönel kavşak düzenlemeleri yapılıyor. Genel proje kapsamında 11 bin metre sıcak asfalt serimi, 4 bin 200 metre içme suyu hattı, 7 bin metre yağmursuyu hattı ve 4 bin 500 metre çelik oto korkuluk yapımı yer alıyor. Başkan Aras: "Fethiye-Ölüdeniz hattını geleceğe hazırlıyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Fethiye-Ölüdeniz hattı, hem hemşehrilerimizin günlük yaşamında hem de kentimizin turizm kimliğinde çok önemli bir yere sahip. Bu güzergahta hayata geçirdiğimiz çalışmalarla sadece yolları yenilemiyor; güvenli, konforlu ve estetik bir ulaşım altyapısını bölgemize kazandırıyoruz. Mahallelerimizin ihtiyaçlarını gözeten, çevreyle uyumlu ve uzun yıllar hizmet edecek bir dönüşümü adım adım gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Fethiye’yi ve Ölüdeniz’i hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler için daha erişilebilir, güvenli ve çağdaş bir noktaya taşımak" dedi.
Ordu Karadeniz’deki kar yağışı, fındık ve diğer tarım ürünlerine yaradı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan kar yağışının fındık başta olmak üzere tarım ürünleri için yararlı olduğunu söyledi. Bölgede geçen haftalarda yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu. Hafta sonu ise kar yağışı 400 rakım ve üzerinde görüldü. Yağışın ardından bu yükseklikteki alanlar karla kaplandı. Tarım alanları ve fındık bahçelerinin de kar altında kaldığı bölgede yağışın, tarım ürünleri için faydalı, soğuklama dönemini yaşaması açısından önemli olduğu belirtildi. "Tüm ürünler için faydalı oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, "Bu aylarda özellikle fındık ve diğer tarım ürünleri için kar yağışı bekliyorduk. Geçen günlerde yaklaşık 800 rakım ve üzeri yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu ama hafta sonu yeniden bir yağış gerçekleşti. Bu kar yağışı 400 rakıma kadar indi ve başta fındık olmak üzere tarım ürünleri için iyi oldu" dedi. "Soğuklama dönemini yaşaması açısından çok önemli" Kar yağdığında fındığın hem bir soğuklama dönemini yaşaması, hem de toprak yapısının düzenlenmesi ve su ihtiyacının karşılanması gibi konuların karşılandığını ifade eden Soydan, "Daha güçlü olması anlamında kar yağışı önemli. Kar yağışı aralıklarla etkili olduğu zaman önümüzdeki aylarda erken yapraklanmayı da geciktirecektir. O açıdan önemli, inşallah aralıklarla kar yağışı etkili olur ve mevsim normal bir şekilde devam eder" şeklinde konuştu. Soydan ayrıca, 2025 yılında ülke genelinde etkili olan zirai don olayının 2026 yılında yaşanmamasını temenni ettiklerini de kaydetti.
Ordu Ordu Büyükşehir, Fatsa’nın 30 yıldır temizlenmeyen altyapısına indi Ordu Büyükşehir Belediyesi, uzun yıllar her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde, 30 yılı aşkın süredir hiç temizlenmeyen kapalı dere ve menfezleri 6 ay süren çalışmalarla açarken, kronik hale gelen su taşkını sorunu da kalıcı çözüme kavuşturdu. İl genelinde muhtemel su taşkınlarına karşı sürekli olarak teyakkuzda olan Ordu Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleriyle riskli bölgelerde önleyici çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de sayılı belediyede bulunan kanal temizleme aracı sayesinde tıkanan altyapı hatları hızlı ve etkili şekilde açılıyor. Bu kapsamda yıllardır her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde çalışma yapan ekipler, 30 yılı aşkın bir süredir hiç temizlenmeyen, menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında çalışma gerçekleştirdi. Menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında biriken çakıl, toprak, taş ve odun gibi atıklar yüksek basınçlı suyla parçalanarak, rögar bacalarına taşındı, ardından vakum sistemiyle temizlendi. 6 ay süren çalışmalar sonucunda altyapı hatları tamamen temizlenirken muhtemel su taşkınlarının önüne geçildi. Öte yandan Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı dere, menfez ve kanal temizlik çalışmalarını 19 ilçede eş zamanlı olarak sürdürüyor.