EKONOMİ - 23 Haziran 2020 Salı 09:42

Kreatif Düşünür Erdoğan Eroğlu: ‘Markanızın imajı vizyonunuzu yukarı taşır’

A
A
A
Kreatif Düşünür Erdoğan Eroğlu: ‘Markanızın imajı vizyonunuzu yukarı taşır’

Marka imajı alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Marka Danışmanı Erdoğan Eroğlu, marka imajının nasıl olması gerektiğine dair tüyolar verdi.

Günümüzde marka imajı oldukça önemli bir rol oynamaktadır. İşletmelerin pek çoğu markalaşmak ve marka olmak için çeşitli yatırımlar yapmakta ve sürdürülebilir stratejiler geliştirmektedir. İşte bu noktada Marka Danışmanı Erdoğan Eroğlu, markalaşmanın bel kemiği olan “marka imajı” konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Marka Danışmanı Erdoğan Eroğlu: ‘‘Bir işletme, ürün veya birey marka olmak istiyorsa, önce vizyonunu anlatan bir imaja sahip olmalıdır. Temel değerlerini yansıtan tasarım çizgisine sahip olduğunda, markalaşma sürecinde önemli bir meseleyi çözüme kavuşturmuş olur. Vizyonunuzu yansıtan ve temel değerlerinizi konuşturan bir marka imajına sahip olduğunuzda, vizyonunuzu yukarı taşımış olursunuz. Böylece anlatmak istediklerinizi kabul edilebilir bir biçimde hedef kitlenizin algısında konumlandırabilirsiniz. Unutmayalım ki, algıyı yönlendirmek için ilk etaptaimajın doğru tasarlanması ve markanın görsel açıdan doğru konumlandırılması gerekmektedir. Böylece hedef kitleyi oluşturduğumuz atmosfere dahil eder ve marka imajımızın konuşulmasını sağlarız. Markanızın imajı, markalaşma sürecinde ve marka kişiliğinin yansımasında kritik bir rol üstlenir.

Marka imajının konuşturulması sürecinde, marka kültürünü etkileyici kılacak atmosferin oluşturulması da önemli bir rol oynar. İmajın tasarlanması sürecinde marka davranışı ve karakteri de titizlikle değerlendirilmelidir. Çünkü marka karakteri ile işletmeye bir davranış kazandırmış oluyoruz ve bu davranışı markanın görünüşüyle dışa vuruyoruz. Özetlemek gerekirse; imaj, insanların zihninde kalıcıdır. Çünkü marka imajı, vizyonun ruhudur.’’ şeklinde yorumluyor.

Erdoğan Eroğlu kimdir?

1993 yılında İstanbul’da doğmuştur. Beykent Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları bölümünü bitirmiş ve yine Beykent Üniversitesi’nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde İngilizce İşletme lisans programını tamamlamıştır.

İnsan Algı Sanatı, Bilinçaltı Aktivite ve Felsefe üzerine pek çok yazıları bulunan Eroğlu, 2017 yılında yazmaya başladığı ve 2020 yılının sonbaharında piyasaya çıkması beklenen “temel olan SEVGİ” adlı kitabının yazımına devam etmektedir.

2010 yılından beri dijital pazarlama, markalaşma ve imaj tasarımı alanında çalışmalar yapan Erdoğan Eroğlu, 2012 yılında Türkiye Yeşilay Cemiyetinin marka imajını oluşturmuştur. Girişimci yanıyla pek çok proje de aktif rol oynamış ve ödüller almış, Sabancı Üniversitesi’nin, IMIS My Way ve Passion konulu etkinliklerin marka imajı çalışmalarını yapmış ve 2015 – 2017 yıllarında üstün performansından dolayı üst üste ödül almıştır.Ortadoğu, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’de pek çok işletmenin marka imajı süreçlerini yönetmektedir. Yaptığı çalışmalar neticesinde Kreatif Düşünür olarak tanınmaktadır.Erdoğan Eroğlu’nun bir diğer niteliği de seslendirme sanatçısı olmasıdır. Eroğlu pek çok reklam filmi ve film fragmanı seslendirmiştir.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Dedelerinden miras kalan 20 geleneksel oyunla kış gecelerini geçiriyorlar Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Osmanlı döneminden günümüze miras kalan ve "Birikme Geceleri" olarak adlandırılan geleneksel orta oyunu kültürü, köylülerin yoğun katılımıyla yeniden hayat buldu. İlçeye bağlı Sürmeli köyünde düzenlenen etkinlikte, kış aylarının uzun ve zorlu geçtiği eski dönemlerde sosyal etkileşimi artırmak amacıyla başlatılan "Birikme Geceleri" geleneği sergilendi. Sürmeli ve Delice Bayramlı köyleri başta olmak üzere çevre köylerden gelen gençlerin bir araya geldiği gecede, dedelerinden devraldıkları mirası yaşatan gençler izleyicilere keyifli anlar yaşattı. 20 geleneksel oyun sahnelendi Teknolojinin henüz yaygınlaşmadığı, elektrik ve televizyonun bulunmadığı dönemlerde gaz lambası ve mum ışığında gerçekleştirilen bu eğlenceler, günümüzde de aslına uygun şekilde sahneye taşındı. Etkinlik kapsamında; arı, asenya, daktilo, güvey kuyma, meme, motor tamiri, av, sınır taşı, çift sürme, yüzük, helva satma, semer dikme, sepetçi, karakol, düğün okuma, ateş, tavuk çalma, kabak, masal satma ve hoça gibi yaklaşık 20 farklı geleneksel oyun oynandı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve geç saatlere kadar süren etkinlikte, köylüler hem eğlendi hem de kültürel bağlarını güçlendirdi. "Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" Birikme geleneğinin, kültürün bir parçası olduğunu vurgulayan Sürmeli Köyü Muhtarı Erkan Akıllı, "3 köyümüzde kış aylarında birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlamak amacıyla dedelerimizin zamanında yapılan bu geceleri yeniden başlatmak istedik. Eskiden elektrik, televizyon, telefon yoktu. İnsanlar her akşam bir evde toplanır, kendi imkanlarıyla oyunlar üretir, kış gecelerini böyle geçirirdi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" dedi. Komşu Delice Köyü Muhtarı Muzaffer Yalçın ise birikme gecelerinin birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu belirterek, "Bu gelenek Mudurnu ilçesi ve köylerinde yıllar önce yaygın olarak yapılırdı. Şimdi yeniden bu kültürü canlandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Yozgat Yozgat Şehir Stadyumu, Bakan Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı Yapımı tamamlanan Yozgat Şehir Stadyumu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Bakan Bak, "Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var" dedi. Yozgat’ta Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından inşa edilen 8 bin taraftar kapasiteli Yozgat Şehir Stadyumu, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Bak, burada yaptığı konuşmasında sporun içerisinden gelen bir cumhurbaşkanına sahip oldukları için şanslı olduklarını dile getirerek, "Yozgatspor varken İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nden buraya bir sporcu göndermiştik. Yozgatspor o dönem güzel işler yapmıştı. Büyük kulüpleri burada mağlup etmişti. Yozgat’ta bir spor ve futbol kültürü var. Güreş ve futbol kültürü var. Bugün yiğitlerin harman olduğu Yozgat’ta güzel bir spor tesisinin açılışındayız, güzel bir eserin açılışındayız. Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Spora değer veren, gençlere değer veren, spor yatırımlarını destekleyen, Türkiye’nin dört bir yanında modern stadyumların yapılmasını sağlayan. Bugüne kadar UEFA ve FİFA standartlarında 41 stadyum yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Pek çok kapalı spor salonu, olimpik yüzme havuzları, atletizm pistleri. Türkiye’de bir spor tesisleri devrimi var" dedi. Ankara stadyumu 2026 ortasında hizmete açılacak Bakan Bak, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağını hatırlatarak yatırımların hızla sürdüğünü ifade etti. Bu çerçevede Ankara’da yapımı süren stadyumun 2026 yılı ortalarında hizmete açılacağının müjdesini veren Bak, "Cumhurbaşkanımızın bize talimatı var. ’Gençlere spor yapacakları alanlar yapın, amatör sporlara destek olun’ şeklinde. Sporun içerisinden gelmiş, geçmişte futbol oynamış bir cumhurbaşkanımız var. Yapılan bu tesislerin neticesini görüyoruz. Türkiye, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı İtalya’yla birlikte organize edecek. Bunun için de yatırımlarımız devam ediyor. Ankara’da yapılan stadyum bitmek üzere. Teknik özellikleriyle dünyada üçüncü olacak. İnşallah 2026 yılının ortalarında onu da hizmete açacağız" ifadelerini kullandı. Açılış sonrası Bakan Bak, sahayı gezerek top sektirdi. Bozokspor Kulüp Başkanı Alparslan Akyüz, Bakan Osman Aşkın Bak’a 66 numaralı Bozokspor forması hediye etti. Ardından açılışı yapılan sahada oynanan 3. Lig Bozokspor-Sebat Gençlikspor müsabakası seyredildi.