SAĞLIK - 30 Mayıs 2022 Pazartesi 09:33

Lavabo açıcı bomba gibi patladı, soluğu hastanede aldı

A
A
A
Lavabo açıcı bomba gibi patladı, soluğu hastanede aldı

Bahçelievler’de yaşayan 61 yaşındaki Süha Enç’in tıkanan lavabosuna döktüğü açıcı bomba gibi patladı. Vücudunda yanıklar oluşan Enç, “Elimi uzatıp dökmeye çalışırken bir patlama oldu. Sağ elimin üst taraflarında yanma hissettim. Tozla sıvı karıştığında patlama olduğunu sonradan öğrendim, bu durumdayım. İnsanlara tavsiyem bilinçsizce ve her önüne gelen lavabo açıcıyı kullanmasınlar” dedi.

Bahçelievler’de yaşayan kuyumcu 61 yaşındaki Süha Enç’in 20 Mayıs’ta evinde misafirlerini ağırlarken lavabosu tıkandı. İddiaya göre, önce lavaboyu açmak için katı bir ürün kullanan Enç, açılmayınca nalburdan sıvı bir ürün aldı, evine gelen Enç’in lavaboya döktüğü açıcı adeta bomba gibi patladı.

Patlamayla sıçrayan Enç, hemen sağ kolunu yüzüne kapattı. Evinin banyosuna koşan ve kıyafetlerini çıkararak, yanık bölgelerine su döken Enç’in bu müdahalesi sonrası hemen Bahçelievler’de bir hastaneye gidildi. Kolunda, baldırında ve vücudunun bazı noktalarda yanıklar oluşan Enç, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne sevk edildi.

Tedavisine burada devam edilirken Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, Enç’in durumuna ilişkin bilgi verdi, vatandaşları kimyasalları kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Lavabo açıcı bomba gibi patladı, soluğu hastanede aldı

“Dökmeye çalışırken bir patlama oldu”

Lavabo açmak isterken yaşanan patlamayı anlatan 61 yaşındaki Süha Enç, “Ayın 20’sinde cuma sabahı saat 09.30-10.00 gibi mutfakta bir şeyler yapacaktık. Marketten toz lavabo açıcı aldım, 1-2 paket döktüm, sıcak suyu döktüm açılmadı. Biraz bekledim, misafirler de uyanmak üzereydi acele ettim, nalbura gittim. Kimyasal ilaç tavsiye etti adam, aldım, getirdim. Kullanma talimatını okudum, gidere döktüm. Elimi uzatıp dökmeye çalışırken bir patlama oldu. O patlama esnasında yüzümü sola doğru çektim. Dolayısıyla sağ elim o tarafta kaldı. Sağ elimin üst taraflarında yanma hissettim. O panikle kalktım, banyoya gittim, üstümü çıkardım. Hemen soğuk suyu açtım, duş yaptım” diye konuştu.

“Nefesimde darlık, boğazımda yutkunma zorluğu oldu”

Kimyasal ürünlerin bilinçsizce kullanılmaması gerektiği anlatan Enç, “Çocuğum ‘doktora git’ dedi, ‘bir şey olmaz’ dedim, 5-10 dakika durdum. O arada yanma hissedince gideyim bari dedim, önce Bahçelievler’e gittim, oradan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne gönderdiler. İnsanlara bilinçsizce ve her önüne gelen lavabo açıcıyı kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Tozla sıvının karıştığında patlama olduğunu sonradan öğrendim ve şu anda bu durumdayım. Şortla veya atletle dolaşıyoruz, bu işleri yaparken daha tedbirli bir şekilde giyinmelerini tavsiye ediyorum. Evdekiler panikledi, bir şey olduğu zaman birbirine sarılırsın ya sarılamadılar, korktular. Nefesimde darlık, boğazımda yutkunma zorluğu oldu. O zehirlenme durumunu düşündüğüm içinde doktora gideyim dedim” ifadelerini kullandı.

“Bunları kullanırken çok dikkat etmek gerekiyor”

Evlerde temizlik ürünü olarak kullanılan malzemeler nedeniyle birçok kişinin ağır vücut problemleriyle hastaneye başvurduklarını anlatan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, “Lavabo açıcı kaynaklı durumları biz aralıklarla görüyoruz, son yıllarda normal lavabo açıcıların dışında daha ağır, profesyonel lavabo açıcılar da halka açılmaya başladı. Buna bağlı olduğunu düşünüyoruz böyle ağır cilt lezyonlarıyla geliyor hastalarımız. Önce katı olan lavabo açıcıyı kullanıyor, açılmayınca daha profesyonel sıvı ve bunların çoğu da asit içermektedirler. Hastamız da açılmayınca onu deniyor o arada bir patlama, kimyasal bir reaksiyon gerçekleşiyor. Bunları kullanırken çok dikkat etmek gerekiyor. Hasarlar alınıyor, gözlerde körlüğe kadar gidebilecek ciltte ağır lezyonlara yol açabilecek durumlarla karşılaşabiliyoruz. Cilde bir temas olduğu zaman mutlaka sulandırılarak işlem yapılması, iyi bir şekilde yıkanması akabinde de cilt hasarının değerlendirilmesi ve tedavisi için bir yanık merkezi veya hastanelerde bunların tedavi edilmesi gerekiyor” dedi.

“Gözünü kaybetmeler, ömür boyu yüzde iz hasarları”

Yaşanan yanık olayları sonrası ilk müdahalenin büyük önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çoğu hasta evde hasar almış bir şekilde geliyor bize, o yüzden o bulaşan sıvının hemen ortamdan uzaklaştırılması çok önemli. Kullanma talimatlarına uyulması, bilinir markaların alınması da burada çok önemli. Bize gelen hastalarımızda ağır bir solunum hasarıyla karşılaşabiliyoruz. Mutlaka üzerindeki kullanım talimatlarına uyarak, bilerek yapmak lazım. Kimyasalları fazla karıştırmamak lazım. Son 2-3 yıldır sık karşılaşmaya başladık. Ev kazalarıdır bunlar, çok masum gözüküyor ama gözünü kaybetmeler, ömür boyu yüzde iz hasarları oluşabiliyor. Ölümcül komplikasyonlara kadar giden durumlarla karşılaşabiliyoruz. Hastamız burada doğru bir şey yapmış bu olay olunca hemen sıvılarını uzaklaştırmış, elbiselerini üzerinden uzaklaştırmış. Kimyasaldan olabildiğince uzaklaşmaya çalışmış. Derinleşmeyen yerler var, bazı kısımlar derin, oralarında iz kalmadan düzeltilmesi için uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Muhammed Fırat Aksoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.