GÜNDEM - 19 Ocak 2015 Pazartesi 13:26

Madenciye 60 dakika yetecek “oksijen maskesi”

A
A
A
Madenciye 60 dakika yetecek “oksijen maskesi”

Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, yer altında çalışan maden işçilerinin tehlikeli ortamlardan kaçışları sırasında solunum korunmasında kullanılmak üzere “Oksijenli Ferdi Kurtarıcı” maske satın alacak.

Son yıllarda meydana gelen kazalar sebebiyle madencilik sektöründe tedbirler alınmaya devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü 4 Şubat 2015 günü yapılacak olan ihale ile “Oksijenli Ferdi Kurtarıcı” maskelerinden satın alacak.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun ihtiyacı olarak yer altı kömür madeni ocaklarında Grup 1 metan gazlı ortamlarda çalışanların yangın ve / veya infilak sonucu oluşan tehlikeli ortamlardan kaçışları esnasında solunum korunmasında kullanılmak üzere alınacak maskeler; maden ocaklarında kullanılacak.

ÖMRÜ 60 DAKİKA OLACAK
Dakikada 35 litrelik (20 x 1,75 litre) soluma ile en az 60 dakikalık kullanım süresine sahip olması istenilen maskelerin, taşıma çerçevesi dahil komple aparat ağırlığının maksimum 5 kilogram olması isteniyor. Teknik şartnamede ayrıca maskelerin kapalı devre çalışması ve ortam havasından etkilenmemesi gerektiği belirtildi.
Teknik şartnamede ayrıca şu detaylar yer aldı:
“Solunum torbası; en az 6 litre hacminde, üzerinde hava tahliye valfi olan, solunum sırasında kullanıcıya zararı olmayan, kıvılcım çıkarmayan ve antistatik özellikte olacaktır. Maske çalışmaya başladığı ilk anda solunum torbasına oksijen besleyen ve otomatik olarak çalışan starter sistemli olacaktır. Solukla alınan havadaki karbon dioksit (CO2) 60 dakikalık kullanım süresi içerisinde ortalama yüzde 1,5’u bu sürenin herhangi bir anında ise yüzde 3’ü geçmeyecektir. 2.9 kullanım süresi içerisinde soluk alma ve soluk verme direnci her biri için maksimum 7,5 milibar, her ikisinin birlikte toplamı ise max.13 milibardan fazla olmayacaktır. Soluk alma havasında oksijen yüzde 21'den az olmamalıdır. Sıcaklık ise yüzde 30’luk bağıl neme kadar 60 ºC’den fazla olmayacaktır. Yüzde 30’dan daha yüksek bağıl nem seviyeleri için ise 50 ºC’ den fazla olmayacaktır. Bağıl neme bağlı olarak bu sıcaklık değerleri tekliflerde belirtilecektir. Maskenin kullanımı sırasında filtrede oluşan ısı, kullanıcıyı olumsuz etkilememelidir. Sızdırmazlığı kolayca test edilebilmelidir. Maskeye 7,5 milibar pozitif veya negatif basınç uygulandığında sızdırmaz olmalıdır. Cihaz muhafazası üzerinde bulunan kontrol penceresinden, cihazın kullanıma uygun olup olmadığı kolayca anlaşılabilecektir. Cihaz; kullanıma hazır şekilde, darbeye dayanıklı, omuzda taşımaya uygun ayarlanabilir ve değiştirilebilir antistatik askılı, mühürlü bir muhafaza içinde olacaktır. Yer altı ocak şartlarına uygun sağlamlıkta, toz ve rutubete karşı sızdırmaz olacaktır. Malzemesi metal olan maskeler paslanmaz çelik, plastik olan maskeler antistatik özellikte olacaktır.”

MASKELER PERFORMANS TESTİNE TUTULACAK
Teklifle birlikte üç adet numune maske verilecek. Numune maskeler TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı Maske Test Laboratuarı’nda performans testine tabi tutulacak. Numune verilmeyen teklifler ve yeterli performansı gösteremeyen numune maskeler değerlendirme dışı kalacak. Değerlendirme, teknik şartname ve aşağıda verilen kriterlere uygun olarak yapılacak. Her teklif için kriterlere göre verilecek puanın yüzde 40 ile düzeltilmiş fiyatın yüzde 60’ının toplamı son teknik ekonomik puanı oluşturacak.
Maskenin aktif kullanım süresi 25 puan, TTK Maske Laboratuarında performans testi 70 puan, garantili taşıma süresi 3 puan ve depolama süresine 2 puan olmak üzere toplamda 100 puan üzerinden değerlendirilme yapılacak.
Maskelerin 150’si Amasra TİM, 1000 adeti Karadon TİM, 500 adeti Kozlu TİM, 100 adeti Üzülmez TİM ve 250 adeti Armutçuk TİM olmak üzere toplamda 2 bin adet alınacak. İhaleye yerli ve yabancı firmalar katılabilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.