GÜNDEM - 21 Aralık 2020 Pazartesi 12:01

Manisalı ahşap firması dünyanın bir çok yerinde yaptığı işlerle Osmanlı ve Selçuklu motiflerini kullanıyor

A
A
A
Manisalı ahşap firması dünyanın bir çok yerinde yaptığı işlerle Osmanlı ve Selçuklu motiflerini kullanıyor

Manisa’nın Demirci ilçesinde faaliyet gösteren ahşap firması dünyanın dört bir yanında bulunan camileri Osmanlı ve Selçuklu mimarisinde yer alan motiflerle süslüyor. Son olarak Afrika Gine Cumhuriyeti'nin başkenti Konakri'de restorasyonu devam eden ve 28 bin kişinin namaz kılabildiği camiye mihrap, minber, kapı üreten firma, bu camide de Osmanlı ve Selçuklu mimarisinde yer alan motifleri kullandı.

Manisa’nın Demirci ilçesinde ahşap ustası Veli Teksöz tarafından kurulan firma, camiler için mihrap, minber, ahşap kapı, kürsü üretimi yapıyor. 25 çalışanıyla geleneksel ahşap oymacılığı ile teknolojinin getirdiği seri üretim tekniklerini harmanlayan firma dünyanın dört bir yanındaki camilerin ahşap işlerini yapıyor. Türkiye’nin yanı sıra, Afrika ülkeleri, Irak, Almanya, Fransa, Ukrayna gibi ülkelerdeki camiler ecdadın kullandığı motiflerle süsleniyor. Osmanlı ve Selçuklu motiflerini yurt dışındaki camilere taşımayı başaran firma, özelikle Selçuklu Sinan Yıldızı motifi ile 317 camiye iz bıraktı.

Manisalı ahşap firması dünyanın bir çok yerinde yaptığı işlerle Osmanlı ve Selçuklu motiflerini kullanıyor

“Ecdadın izinden gitmeye çalışıyoruz”

Osmanlı ve Selçuklu’dan miras kalan motifleri kullandıklarını belirten firma sahibi ve ahşap ustası Veli Teksöz, “Yaptığımız işin modelleri olarak Selçuklu ‘Sinan Yıldızı’ diye adlandırdığımız ecdadın bize emanet ettiği motifleri kullanıyoruz. Zaten baktığımızda tarihi camilerimizde uygulanmış olan modelleri uyguluyoruz. Ecdadın izinden gitmeye çalışıyoruz” dedi.

Afrika’nın 28 bin kişi kapasiteli camisini Osmanlı ve Selçuklu motifleri süsleyecek

Afrika Gine Cumhuriyeti’nde restorasyonu devam eden ve Afrika’nın en büyük camisi olma özelliği taşıyan caminin ahşap işlerini hazırladıklarını belirten Teksöz, “Afrika Gine Cumhuriyeti için Kral Faysal Camisi’ne yaptığımız işler var şu anda. 28 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği bir cami. Afrika’nın en büyük camisi. Yaklaşık 180 kapısı var. Büyük bir cami. Şu anda oranın ahşap işlerini yapıyoruz. Bunun yanı sıra Fransa, Almanya, İngiltere, Bosna Hersek’e ve dünyanın bir çok yerine iş yapıyoruz. Her işin bir zorluğu var. Biz mobilyacıyız, marangozuz. Ama baktık ki cami sektöründe ahşap üzerine ciddi bir açık vardı. Burası Demirci ve ‘Halı Kent’ diye anılır. Halılarıyla ünlü bir ilçemiz. Halı açığı var. Halıcılara gelip gidenler oluyor hem yurt içinde hem de yurt dışında. Yapılan camileri görünce özendik ve ‘Neden olmasın’ dedik. Bizim ilçemizde biz de ahşap tarafı olalım istedik. Ecdadımızın yaptığı o güzel eserleri gördük biz de yapmak istedik” ifadelerini kullandı.

Manisalı ahşap firması dünyanın bir çok yerinde yaptığı işlerle Osmanlı ve Selçuklu motiflerini kullanıyor

“Mimar Sinan olamayız ama izinden gittiğimize inanıyoruz”

Azalan bir meslek grubunda yer aldıklarını belirten Teksöz, Mimar Sinan’ın izinden gitmeye çalıştıklarını söyledi. Teksöz, “Talep o kadar çok ki Türkiye’de yılda yaklaşık 2 bin 500 cami yapılır. Biz 150’sinin işlerini yaparız. Çok ciddi bir açık var. Yurt dışından talepler var. Ancak Türkiye kadar değil. Ben inanıyorum ki azalan bir meslek içerisinde olduğumuz için daha şanslıyız. Biz kendimizi özel hissediyoruz. İstanbul’da bir sürü camisi var. Gezip gördüğümüzde ‘Şu camiyi ben yaptım. Bu camide biz bir eser bıraktık’ diyerek gurur duyuyoruz. Bir sürü camiler var. Mimar Sinan olamayız ama izinden gittiğimize inanıyoruz” diye konuştu.
Kereste olarak maun kullandıklarını söyleyen Teksöz, “Kereste olarak maun sapelli kereste kullanıyoruz. Afrika’da yetişen bir ağaç. Suya, neme, rutubete dayanıklı bozulmayan, kışın da şişme açma yapmayan bir ağaçtır. Sağlamdır. Renk olarak güzel renk alır. Çalışması güzeldir. Verdiğimiz işçiliği yalan söylemez bize gösterir” dedi.

Gine’deki 28 bin kapasiteli caminin ahşap işlerini de alan firma, siparişleri yetiştirmek için çalışıyor. Caminin 182 kapısını Selçuklu motifleriyle işlediklerini anlatan firma sahibi Veli Teksöz, mihrap, minber ve imam odasının da yapımının sürdüğünü söyledi.

Aykut Yeniçağ

Manisalı ahşap firması dünyanın bir çok yerinde yaptığı işlerle Osmanlı ve Selçuklu motiflerini kullanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Üniversitesi’nden güçlü performans Yükseköğretim Kurulu tarafından, 67 farklı gösterge doğrultusunda hazırlanan ve Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlere yer verilen "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi, yine başarılı sonuçlara imza attı. "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ile "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye göre ülkemizdeki üniversiteler değerlendirildi. Düzce Üniversitesi toplam 9 kategori ile Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda yer almayı başarırken, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar kategorisinde 4. olarak sürdürülebilirlik alanında güçlü bir performans ortaya koydu. Bu sonuç, Düzce Üniversitesi’nin; çevreye duyarlı politikaları, enerji verimliliği uygulamaları, su tasarrufu ve sürdürülebilir kampüs yaklaşımıyla fark oluşturduğunu gözler önüne serdi. "Değişim Programları Kapsamında En Fazla Öğretim Elemanı Kabul Eden Üniversiteler" kategorisinde 6. olan Düzce Üniversitesi, "Uluslararası Kuruluşlara Üyeliği Bulunan Öğrenci Topluluğu Sayısı" kategorisinde ise 11. olarak uluslarasılaşma vizyonundaki başarısını ortaya koydu. "Üniversiteler Tarafından Yürütülen Sosyal Sorumluluk Projesi Sayısı" kategorisinde 13. sırada ile topluma katkı alanında adından söz ettiren Düzce Üniversitesi, Mezunların Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) 14, Lisans Mezunlarının Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) ise 16. olarak eğitim-öğretim alanındaki kalitesini istihdam verileriyle de kanıtlamış oldu. "Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Tarafından Desteklenen Ar-Ge Projeleri Sayısı" kategorisinde 17. sıra ile Ar-Ge ve inovasyon alanındaki küresel başarısıyla dikkat çeken Düzce Üniversitesi, "TR Dizin Tarafından Taranan Dergilerde Öğretim Üyesi Başına Düşen Yayın Sayısı"nda 18. olarak bilimsel yayınlardaki yükselişini sürdürdü. "Yatırım Bütçesinden Ar-Ge’ye Harcanan Bütçe Oranı" kategorisinde ise 19. sırada yer alan Düzce Üniversitesi, Ar-Ge projelerine verdiği önemi istatiksel rakamlarla da göstermiş oldu. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi; sürdürülebilirlikten öğrenci topluluklarına, sosyal sorumluluk projelerinden istihdama, yayın sayısından Ar-Ge’ye kadar birçok alanda üstün bir akademik performans sergileyerek, kuruluşunun 20. yılına girerken, kalite odaklı büyüme noktasında geleceğe yönelik güçlü mesaj verdi.
Sivas Sivas’taki 2 köy, 12 yıl sonra mahkeme kararıyla yeniden belde oldu Sivas’ta 12 yıl önce belde statüsünden düşen Kalın ve Şerefiye köyleri, yeniden belde oldu. Alınan karar, yerleşim yerlerinde sevinçle karşılandı. Sivas’ın Zara ve Yıldızeli ilçelerinde bulunan ve nüfusu diğer köylere oranla yüksek olan Şerefiye ve Kalın köyleri, alınan karar sonrası yeniden belde statüsüne kavuştu. Geçtiğimiz yıllarda belde olan ve 2013 yılında köy statüsüne dönüştürülen yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlar, yeniden belde olmanın mutluluğunu yaşadı. 34 yıl sonra yeniden belde olma sevinci yaşadılar İl merkezine 76, Zara ilçesine ise 32 kilometre uzaklıkta bulunan Şerefiye, ilk olarak 31 Aralık 1991 tarihinde belediye statüsüne erişmiş, 2013 yılında alınan karar sonrası köy statüsüne düşürülmüştü. Bölgenin en büyük yerleşim yerlerinden birisi olan Şerefiye, 12 yıl sonra tekrar belde oldu. Şerefiye’nin yeniden belde olmasıyla ilgili konuşan muhtar Nuretdin Aslan, "Bu dava için 1 buçuk yıl uğraştık. Çok şükür mutlu sona ulaştık. Gerçekten bir hak kaybımız söz konusuydu. Bu hakkımızı geri aldık. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah en kısa zamanda kayyum atanacak. Bölgemize ve Şerefiye’mize hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu. Kalın, 12 yıl sonra yeniden belde oldu Sivas kent merkezine 30, Yıldızeli ilçesine ise 16 kilometre uzaklıkta bulunan Kalın köyü, 31 Aralık 1998’de belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. Yıllar içerisinde göç vererek nüfusu 2 bin kişinin altına düşen Kalın, 2013’te köy statüsüne düştü. Köy sakinleri ve muhtarın girişimleri sonucu belde olmak isteyen Kalın, alınan karar doğrultusunda yeniden belde statüsüne erişti. Bir süre vekalet ile yönetilecek olan belde, yapılacak seçimin ardından Belediye Başkanı’nı belirleyecek. Hukuki yollardan köyün yeniden belde olması için girişimde bulunduğunu ifade eden Kalın muhtarı Kemal Kol, "Mahkeme süreci bir süre devam etti. Sonunda beldemizi geri kazandık. Beldemize hayırlı ve uğurlu olsun" dedi.