SAĞLIK - 30 Haziran 2022 Perşembe 12:53

Maymun Çiçeği nedir? Maymun Çiceği belirtileri neler!

A
A
A
Maymun Çiçeği nedir? Maymun Çiceği belirtileri neler!

Doç. Dr. Nafiz Koçak, Maymun çiçeği virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğunu, solunum yolu ile değil yakın temas ile bulaştığının altını çizerek, “Maymun çiçeği virüsü genellikle hafif bir hastalık yapar ve çoğu hasta tedavi olmaksızın birkaç hafta içinde iyileşir. Virüsün Kongo türünün yüzde 10'a kadar ölüm riski bulunurken, Birleşik Krallık salgınında doğrulanan Batı Afrika türünün ölüm oranı yaklaşık yüzde 1'dir” dedi.

Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, ülkemizde görülen ilk maymun çiçeği vakasının ardından virüs hakkında bilgi verdi. Maymun Çiçeğinin bulaşıcı bir hastalık olduğunu, solunum yolu ile değil yakın temas ile bulaştığının altını çizen Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Maymun çiçeği virüsü genellikle hafif bir hastalık yapar ve çoğu hasta tedavi olmaksızın birkaç hafta içinde iyileşir. Virüsün Kongo türünün yüzde 10'a kadar ölüm riski bulunurken, Birleşik Krallık salgınında doğrulanan Batı Afrika türünün ölüm oranı yaklaşık yüzde 1'dir. Son salgında henüz ölüm bildirilmemiştir” dedi.

Maymun Çiçeği hastalığının insanlar da dahil olmak üzere bazı hayvanlarda görülen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Maymun çiçeğinin ilk belirtileri ateş, baş ağrısı, boyunda şişlikler, sırt ağrısı, kas ağrısı ve halsizliktir. Daha ciddi vakalarda, genellikle yüzde ve genital bölgede su çiçeği ve çiçek hastalığında görülenlere benzeyen bir döküntü gelişebilir. Maymun çiçeği ile enfekte olanlarda genellikle enfeksiyondan 4 ila 20 gün sonra belirtiler görülmeye başlar” ifadelerini kullandı.

Maymun Çiçeği nedir? Maymun Çiceği belirtileri neler!

Maymun Çiçeği nedir?

Maymun çiçeğinin ilk defa Orta ve Batı Afrika'nın tropikal yağmur ormanlarında ortaya çıkan ve zaman zaman diğer bölgelere sıçrayan viral bir zoonotik hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Nadir bir hastalık olan maymun çiçeği hastalığı CDC'ye göre ilk kez 1958'de Danimarka’da laboratuvarda çalışılan maymunlarda çiçek benzeri bir hastalık salgınının ortaya çıkmasıyla keşfedilmiştir, bu nedenle 'maymun çiçeği' adı verilmiştir. Virüsün insandaki ilk vakası 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde tespit edilmiştir. Ancak, Son zamanlarda Batı veya Orta Afrika ile ilişkisi olmayan bireylerin enfekte olmuş olması farklı bir yayılımın olduğunu göstermektedir. Maymun Çiçeği, büyük solunum damlacıkları ve "uzun süreli" yakın temas yoluyla yayılır" diye konuştu.

Doç. Dr. Nafiz Koçak, virüsün belirtilerini ise şöyle açıkladı: “Maymun Çiçeği virüsü insandan insana bir kişiden diğerine lezyonlar, vücut sıvıları, solunum damlacıkları ve yatak örtüsü gibi kontamine materyallerle temas yoluyla; deri sıyrıkları, solunum yolu, göz, burun veya ağız yoluyla bulaşabilir. Cinsel ilişki sırasında doğrudan temas yoluyla da bulaşabilir. Virüs ayrıca bulaştığı maymunlar, sıçanlar ve sincaplar gibi hayvanlar yoluyla da yayılabilir. Anneden fetüse plasenta yoluyla da bulaşabilir. Kuluçka süresi (enfeksiyondan semptomların başlangıcına kadar olan aralık) genellikle 6 ila 13 gün arasındadır, ancak 4 ila 20 gün arasında değişebilir."

Enfeksiyonun seyrinin iki döneme ayrıldığını söyleyen Doç. Dr. Koçak, ilk 5 günlük dönemde ateş, yoğun baş ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, sırt ve kas ağrıları ile şiddetli halsizlik belirtileri görüldüğünü belirterek, "Lenf bezlerindeki şişliğin benzer diğer hastalıklarla (su çiçeği, kızamık, çiçek hastalığı) karşılaştırıldığında maymun çiçeği virüsü vakaları ayırt edici bir özelliktir" dedi.

Doç. Dr. Koçak sözlerine şöyle devam etti: “İkinci dönemde başlayan deri döküntüsü genellikle ateşin ortaya çıkmasından sonraki 1-3 gün içinde başlar. Döküntü, gövdeden ziyade yüz ve ekstremitelerde daha konsantre olma eğilimindedir. Döküntüler genelde yüzde başlayıp (yüzde 95) ve avuç içlerini ve ayak tabanlarını (yüzde 75) etkiler. Ayrıca oral mukozalar (yüzde 70), genital bölge (yüzde 30) ve konjonktiva ile birlikte kornea da (yüzde 20) etkilenir. Döküntü, ardışık olarak makülden (düz tabanlı lezyonlar) papüle (hafifçe kabarık sert lezyonlar), veziküle (berrak sıvı ile dolu lezyonlar), püstüle (sarımsı sıvı ile dolu lezyonlar) ve kuruyup dökülen kabuklara doğru değişiklik gösterir. Maymun Çiçeği hastalığı genellikle 2 ila 4 haftada kendi kendini sınırlar. Şiddetli vakalar çocuklar arasında daha sık görülür. Maymun çiçeği virüsü vaka ölüm oranı genel popülasyonda yüzde 0 ila 11 arasında değişmektedir ve küçük çocuklar arasında daha yüksektir.”

Tanı ve tedavi yöntemi

Tanı ve tedavisi hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Koçak, “Tanıda, doğruluk ve duyarlılık göz önüne alındığında; polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) tercih edilen laboratuvar testidir. Mümkün olduğunda biyopsi bir seçenektir. Spesifik olarak kanıtlanmış bir tedavi yoktur. Maymun çiçeği hastalığını kontrol altında tutmak amacıyla çiçek hastalığı aşısı, antiviraller ve çiçek hastalığı geçirmiş kişilerden elde edilmiş intravenöz immün globulin (VIG) kullanılabilir. Bununla birlikte şu anda orijinal (birinci nesil) çiçek hastalığı aşıları artık halka açık değildir. Dünya çapında 42 yaşın altındaki popülasyon, çiçek hastalığı aşılama programlarının uygulamasının sonlandırılması nedeniyle enfeksiyona açık durumdadırlar. Maymun çiçeği, çiçek hastalığına neden olan virüsle yakından ilişkili olduğundan, çiçek hastalığı aşıları önleyici tedbir olarak kullanılabilir. Hastalığa yakalanma durumunda ilk 5 gün içinde dahi uygulamadan sonuç alınabilmektedir” dedi.

Hastalıktan korunma yöntemlerini de Doç. Dr. Koçak şöyle açıkladı: "Maymun çiçeği virüsü ile enfeksiyonu önlemek için alınabilecek önlemler; Virüsü barındırabilecek hayvanlarla temastan kaçınılmalı (maymun çiçeğinin meydana geldiği bölgelerde hasta olan veya ölü bulunan hayvanlar dahil). Hasta bir hayvanla temas etmiş herhangi bir kontamine malzemeyle temastan kaçınılmalı. Enfekte hastaları, enfeksiyon riski altında olabilecek diğerlerinden izole edilmeli. Enfekte hayvanlar veya insanlarla temastan sonra iyi el hijyeni uygulanmalı. Sabun ve suyla yıkamak veya el dezenfektanı kullanmak yeterli. Hastalar ile temas ederken kişisel koruyucu ekipman (KKD) kullanılmalı."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.