GÜNDEM - 14 Mart 2008 Cuma 11:52

Mehmet Gül'ün yakınları İHA'ya konuştu

A
A
A
Mehmet Gül'ün yakınları İHA'ya konuştu

Ukrayna'da geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayata veda eden MHP eski İstanbul Milletvekili Mehmet Gül'ün ölüm haberi yakınlarını hüzne boğdu.

Hayat arkadaşının kaybetmenin acısını yaşayan Cemile Ümran, Gül'ün sağlık durumunun iyi olduğunu ölümüne bir türlü inanamadığını söyledi.

 

Yakınları Gül'ü anlattı

Gül'ün yakınları Ukrayna'da geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybeden MHP eski İstanbul Milletvekili Mehmet Gül'ü anlattı. Acı haberi duyan yakınları Gül'ün Florya'daki evine gelerek taziye ziyaretinde bulundu. Omuz omuza siyaset yapan arkadaşını anlatan Ülkü Ocakları eski Başkanı Mustafa Verkaya, "Mehmet Gül bizim hem geçmişimizi hem geleceğimizi temsil eden bir dava arkadaşımızdı. Burada bulunan tüm arkadaşlarımızın ortak mazisi olan o mazi ki sıradan bir mazi değil, içinde acılar, ızdıraplar, yiğitlik, mertlik kahramanlık olan bir mazi. Gülle tüm arkadaşlarımızı önemli değerler paylaştı. Kamuoyundaki adı ülkücü, MHP'li Mehmet Gül olarak bilinebilir. Mehmet Gül ve onun arkadaşları Türk siyasetine yön verdiler. Bugün anayasada milliyetçilik, Atatürk, Türk milliyetçiliği hala dibacede yer alıyorsa; Türk devleti ulus devlet olarak var olamaya devam ediyorsa; Türk çocukları milliyetçiliği çok kıymetli vazgeçilmez bir değer olarak kabul görüyorsa; bunda Mehmet Gül'ün koyduğu tuğlaların çok büyük ama çok büyük yeri vardır" dedi.

 

"Mutlu gittiği için ben de mutluyum"

Hayat arkadaşını kaybetmenin acısını yaşayan Cemil Ümran Gül'ün çok olduğunu belirterek, "Gençlik yıllarından daha iyi ve sağlıklı bir şekilde gitti. İnanmıyorum inanmak istemiyorum. Sabah konuştuk. Ona buraya gelene kadar 'dayan' dedim. Çok sağlıklı bir sesle 'ben iyiyim' dedi. O öyle konuştuğu için güç aldım. Daha sonra kaybettik. Meral Akşener hep ilgileniyordu. Seyahati çok severdi. Dün akşam gece 03.00'da hasta olduğunu söylediler. Biz onu getirtme için uçak temin etmeye çalışıyorduk. Biz herkesten sonra duyduk. Telefonlarımız kesildi. Sessizlikten sonra çocuklarımdan duydum, iş için gitti. 11 aydır ameliyat öncesi ve sonrası hiç yurtdışı seyahati yapmadı. Gitmemesini söyledim. Ama o doktorlarından izin aldığını söyledi. Çok mutlu dedi. Valizini kendi hazırladı. Giderken 'Allah ısmarladık' demedi. Buna biraz üzüldüm ama çok mutlu gittiği için ben de mutlu oldum" diye konuştu.

 

"Milliyetçilik ülküsünün mücadelesini vermiş arkadaşlarız"

Gül'ün yakın arkadaşı MHP eski milletvekili Ahmet Çakar, Gül'ün dava arkadaşı olduğunu söyleyerek, "Dava arkadaşımıza değerli kardeşimize Allah'tan rahmet yakınlarına ve ailesine sabır diliyorum. Biz savunduğumuz fikir ve düşünce itibariyle onun temelinde imanı esas almış olan, büyük bir hareketiz. Türk milliyetçilik ülküsünün mücadelesini vermiş arkadaşlarız. Mehmet Gül'le aynı üniversitede okuduk, beraber yetiştik. Onurlu bir mücadeleyi birlikte sürdürdük. Birlikte o tuğlaları üst üste kurduk. Mehmet Gül Bey bizim önde giden arkadaşlarımızdan biridir. Bu bizim literatürümüzde kahramanlıkla tabir edilir. Kitlemize öncülük ve önderlik yaptı. Türk milletinin bağımsızlığı için önemli fikirlerini ortaya koydu. Yüreğimiz yanıyor. Bir millet uğruna hayatını ortaya koymak önemli bir iştir. Her zeminde Türk milletinin düşmanlarına karşı tavrını ortaya koymuştur. Biz omuz omuza birlikte olduk. Mehmet Gül gibi bir dava arkadaşımız olduğu için çok mutluyuz. Kişi sevdikleriyle birliktedir. Biz hep onunla birlikte olacağız" diye konuştu.

 

Gül'ün Ukrayna da arkadaşlarıyla birlikte bir iş seyahatinde olduğunu söyleyen Çakar, ölümün her an gelebileceğini sebeplerinin bahane olduğunu dile getirdi. Mehmet Gül'ün de Allah'ın kulu kendilerinin dava arkadaşı olduğunu belirten Çakar, "Gül de günü ve saati geldi için ölümü tattı. Tedavi süreci devam ediyordu. İlaçlarını kullanıyordu. Ben bir hafta önce görüştüm. Çok sağlıklıydı. Organ naklinde özellikle karaciğer naklinde 3-4 ay çok hassas bir dönem. Biz kendini ihmal ettiği kanaatindeyiz. O eve kapanacak bir insan değildi. Orada da 3 saat süren sohbetler yapıyordu. Davasıyla ilgili olan aşkı devam ediyordu. 70-80 dönemini yaşayan arkadaşlar olarak günümüzü bunlara harcıyoruz. Nerede olursa olsun laf mutlaka devlet ve millet meselesine gelir tartışırız" ifadelerini kullandı.

 

DP eski genel başkan yardımcısı Celal Adan, Türk milletinin önemli bir değerini kaybettiğini söyleyerek, "O hep Türkiye adına umutluydu. En karamsar dönemde çıkış yolları arayan, milletine güvenen bir insandı" diye konuştu.

 

Avukatı Fethi Yıldız, Mehmet Gül'ün ülkücü hareketinin çok önemli bir insanı olduğunu belirterek, Gül'ün Perşembe günü Türkiye'ye dönmesini beklediklerini Gül'le es son  Salı akşamı görüştüğünü dile getirdi.

 

"Pıhtılaşma kan değerlerini değiştirdi"

Gül'ün durumunun çok iyi olduğunu söyleyen Yıldız, "Kiev'de arkadaşlarıyla Türkiye meseleleriyle ilgili konuşurken fenalaşıyor. Kiev'de bir hastaneye kaldırıyorlar. Bir pıhtı bir önce oluşmuş. Durumu kötü değilmiş. O pıhtı için bir filtre takılması konusunda aileden onay aldıktan sonra filtre takılmış. Durumu biraz daha iyiydi. Ama bir süre sonra tekrar pıhtı devam ediyor. Bir kaç kez tekrar ettikten sonra kan değerleri kontrolden çıkıyor. Karaciğeri de iflas etti. Kalp mesajıyla hayata döndürüyorlar. Bir süre sonra makineye bağlı yaşamış. Daha sonra ruhunu teslim etmiş" şeklinde konuştu.

 

Mehmet Gül'ün gözaltına alınmasına da değinen Yıldız, "İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bir uygulaması oldu. Tam hastalık dönemi. Mehmet Gül'ün arandığına dair haberler gördük. Birlikte Emniyet Müdürlüğüne gittik. İfadesine başvuruldu. Meselenin bir iftira olduğu anlaşıldı. Gül, mahkemeye bile sevk edilmeden savcı tarafından serbest bırakıldı. Çıktığımızda 'ne hissetin?' dedim. Gül bana, 'Ameliyatta öncesi hastalıkta ağrı sızının belki yüz katını çektim. Bana yapılan bu haksız insafsız haysiyetsiz suçlama karşısında ölsem daha iyiydi. Bizim emniyetin önünde resmimizi çektiler. Yarın benimle, MHP ile ilgili Türk milliyetçiliğiyle ilgili bir haber olduğunda hep bu resmimizi koyacaklar' dedi. Bugün baktım televizyonun biri Gül'ün emniyete girişi görüntüleri gösteriyorlar. Arkadaşımızı kaybettik. Hala Gül'den bazı şeyler açıklar aramak, onun yaşayışıyla ilgili Türk milletinin gözündeki o yüksek değeri sanki zedelemek için bu gayret içindeler. Bu bize yabancı değil. Mehmet gül bunlara karşı yaşadı" ifadelerini kullandı.

 

"28 sene hep birlikte geçti"


Gül'ün işadamı yakın arkadaşı Enver İpek, Gül'le 80 sonrası 12 Eylül'le birlikte 28 senelerinin hep birlikte dolu dolu geçtiğini söyledi.

 

İpek, 12 Eylül'le birlikte yalnız kaldıklarını arkadaşlarımız cezaevinde olduğunu dile getirerek, "O dönemlerde Nihal Atsız beyin bir şirini okurdu. Çok küçük insanların çok iyi yerlere geldiğini görür, onların cüce insanlar olduğunu söylerdi. En son Azak kalesini gezdik. İki sefer Kiev'e gittik. Bütün Osmanlı'nın terk ettiği yerleri birlikte gezdik. Onun yeri doldurulmaz Türk milliyetçileri büyük bir lider kaybetti" dedi.

 

Eski cinayet masası dedektifi Adil Kılıç ise Gül'le çok ilginç bir şekilde tanıştıklarını söyledi. Gül'ün 30 yıl önce yine bir iftiraya maruz kaldığını söyleyen Kılıç, "Ben o zaman cinayet masasında dedektiftim. Kendisini niye aldıklarını bilmediğini söyledi. Polislere sordum. Onlarda Gül'ü neden aldıklarını bilmediklerini söyledi. Daha sonra suçu olmadığını için serbest bıraktı. Seneler sonra görüştük. Yine bir iftirayla emniyete alındı. Suçsuz olduğu için serbest bırakıldı" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir