SPOR - 08 Haziran 2022 Çarşamba 11:28

Mete Gazoz, ikinci kez olimpiyat şampiyonluğunu hedefliyor

A
A
A
Mete Gazoz, ikinci kez olimpiyat şampiyonluğunu hedefliyor

Olimpiyat şampiyonu Mete Gazoz’un babası ve antrenörü Türkiye Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gazoz, oğlunun yılda sadece 10 gün izin yaptığını belirterek, ikinci kez Olimpiyat Şampiyonu olabilmek için çalıştığını ve bu sayede bir ilki de gerçekleştirmeyi hedeflediğini kaydetti.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından genç nesilleri erken yaşta spor kültürüyle tanıştırmak, spor yoluyla bedensel ve sosyal yönden sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla geliştirdiği Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim Projesi (OLİ), Mustafa Şerbetçi İlkokulunda öğrenciler ile buluştu.

Programa Olimpiyat şampiyonu Mete Gazoz’un babası Türkiye Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gazoz ile İnebolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Telat Aktaş, daire amirleri, ilkokul öğrencileri ve öğretmenler katıldı.Programda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim Başkanı Seyid Bilal Porsun tarafından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener adına katılımcılara ‘Teşekkür Belgesi’ takdim edildi. Programın ardından 25 Ağustos Spor Salonu'nda 2020 Tokyo Olimpiyat Şampiyonu Mete Gazoz’un babası Metin Gazoz tarafından öğrencilere yakın mesafeden ok atışı eğitimi verildi.

Mete Gazoz, ikinci kez olimpiyat şampiyonluğunu hedefliyor

Öğrencilere ok atışlarındaki teknikleri gösteren Metin Gazoz, Olimpiyat şampiyonu oğlu milli okçu Mete Gazoz’un 2024 Paris Olimpiyatları'nda, ikinci kez altın madalya kazanarak olimpiyat tarihinde bir ilki başarmayı hedeflediğini söyledi.

İnebolu’daki çocukların çok enerjik ve aktif olduğunu belirten Gazoz, çocukların salondaki yeteneklerini çok iyi gördüğünü belirterek, “Hayatlarında belki ilk defa ok ve yayla buluşuyorlar ama belki olimpiyatlardan, belki kendi içlerinden gelen merakla çok güzel ok attılar. Güzel yapılacak çalışmalarla aralarından çok güzel şampiyonlar çıkacağına inanıyorum” dedi.

Mete Gazoz’un şu anda Almanya’da milli takım ile birlikte Avrupa Şampiyonası'nda olduğunu ifade eden Metin Gazoz, “Pazar gününe kadar yarışmaları var. İnşallah pazar günü güzel bir madalya ile yarışmayı bitiririz. Birçok sporcumuzu kürsüde görmek istiyoruz” diye konuştu.

Mete Gazoz, ikinci kez olimpiyat şampiyonluğunu hedefliyor

Mete Gazoz’un 2024 Paris Olimpiyatları’nda ikinci kez kürsüye çıkmayı hedeflediğini belirten Metin Gazoz, “Mete, şu anda 2024 Paris Olimpiyatları'na hazırlanıyor. Avrupa Şampiyonası ve bundan sonraki yarışmalar, düzenlenecek olan uluslararası yarışmalar, olimpiyatlara puan veren yarışma olacak. Yani ülke adına Mete ter döküp puan toplamaya çalışacak. Aldıkları puanlarla 2024 Paris Olimpiyatları'na katılma hakkını kazanacaklar. Hedef şu anda 2024 Paris Olimpiyatları. Paris Olimpiyatları'nda Mete'nin hedefi de öncelikle bireyselde dünya okçuluğunda iki tane altın madalya alan bir okçu yok, olimpiyat tarihinde yok. Mete bir ilki gerçekleştirmek istiyor” şeklinde konuştu.

Metin Gazoz, oğlunun ikinci kez olimpiyat şampiyonu olabilmek için yılda yaklaşık 10 gün izin yaptığını, diğer günlerini de çalışarak geçirdiğini kaydetti.

Muhammed Kömeçoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa CHP Genel Başkanı Özel: “Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyor. Bizim üzerimizden konuşmasınlar, birbirleriyle konuşsunlar” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayram namazını memleketi Manisa’da tarihi Hatuniye Camii’nde kıldı. Cami içinde ve dışında vatandaşlarla bayramlaşan Özel, daha sonra gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurban Bayramı’nı geçirmek üzere geldiği memleketi Manisa’da bayram namazını Şehzadeler ilçesindeki tarihi Hatuniye Camii’nde kıldı. Namaz bitiminde cami içinde ve dışında vatandaşlarla bayramlaşan Özel daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, “Kurban Bayramı’nda memleketimizdeyiz. Baba evindeyiz, ana kucağındayız. Bütün vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Başta Filistin olmak üzere dünyanın neresinde kan ve gözyaşı varsa durmasını diliyoruz. Dünyadaki bütün devletlerin Filistin’i tanımasını ve İsrail’in yaptığı insanlık suçuna karşı, katliamlara karşı, soykırıma karşı en karşı en sert tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yurtta barış, dünyada barış istiyoruz. Bu güzel bayram gününden sonra artık ne ülkemizde ne dünyanın herhangi bir yerinde çocukların, annelerin gözyaşı olmasın, savaş olmasın. Herkes barış içinde yaşasın istiyoruz. Birazdan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek ile birlikte şehitlik ziyareti, aile kabristanlarını ziyaret edeceğiz. Vatandaşlarımızla bayramlaşacağız, aile ziyaretleri yapacağız ve ailemizle geçireceğimiz birkaç huzurlu günü de kendimize kar sayacağız. Manisa’da olmak güzel. Ümit ediyoruz daha güzel günlerde bir arada olacağız.” dedi. “Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı dönüşü uçakta CHP ziyaretiyle ilgili yaptığı açıklamasının sorulması üzerine Özel şunları söyledi: “Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza bir ziyarette bulunmuştuk. 22 yıllık iktidarları döneminde siyasi partiler arasında bir istisna kanlı darbe girişimi sonrası yapılan ziyaret hariç bu tür ziyaretler yapılmıyordu. Ben CHP Genel Başkanı seçildiğimde artık bu kin ve nefret siyasetinin, gerilim siyasetinin bitirilmesi gerektiğini, herkesin kendi işini yapması gerektiğini ve herkesin birbirinin seçmenine olan saygısından dolayı siyasi partilerin de birbirine olan nezaketi koruması gerektiğini söylemiştim. 31 Mart tarihinde birinci parti çıktık ve ilk iş olarak önümüzdeki ilk bayram olan Ramazan Bayramı’nda tüm siyasi parti genel başkanlarını aradım. Ben CHP Genel Başkanı seçildiğimde Sayın Cumhurbaşkanı teşekkür telefonu açmamıştı ama o zaman o birinci partiydi şimdi biz birinci partiyiz. Bize düşer dedik ve bütün siyasi partileri kendisinden başlayarak aradık ve bayramlaştık. Daha sonra randevulaştık ben kendilerini genel merkezlerinde ziyaret ettim ve gayet nezaket içinde tabii her birimiz aynı düşünmeyeceğiz ama müzakere ettik, görüş alışverişinde bulunduk. Kendisi de bu ziyaretten sonra iadeyi ziyarette bulunacağını söyledi. Aradan geçen 5 haftalık süreçte Türkiye’de insanlar normalleşme dediler, siyasette yumuşama dediler. Bundan herkes memnun oldu. Bundan Sayın Bahçeli de memnun olmuştu ama partisindeki belli odaklar bundan rahatsız oldular, olur olmaz hakaretlerde bulundular, tehditlerde bulundular, hala bulunuyorlar. O gerilimden sonra Sayın Bahçeli’nin bazı açıklamaları oldu. Ben bir kez daha ifade etmek isterim ki ben kimse istiyor diye kavga edecek, gerilim oluşturacak değilim. Benim işim gerilim oluşturmak değil, şu anda mağdur olan, mazlum olan, yoksul olan, işsiz olan, aç olan, ürünü para etmeyen insanların derdine deva olabilmek için onların sorunlarını dile getirmek. Bu ziyaretten sonra yapılan tüm yorum ve açıklamaları saygıyla karşılıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki ‘Herhalde iadeyi ziyaretimizi hazmedemeyenler oldu.’ Ben bu sözü hiç üzerime almıyor çünkü bu işi başlatan biziz zaten herkesin gözü önünde oldu. Herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor. Burada sorun şu ki Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyorlar. Ramazan ve Kurban bayramlarında yaptığımız gibi lütfen doğrudan iletişim kursunlar. İyi söz söyleyeceklerse de kötü söz söyleyeceklerse de birbirlerine söylesinler. Biri benim üzerimden diğerine mesaj yolluyor ’efendim siz ittifak ortağı olun biz yokuz, ihtiyaç olursa buradayız’ diyor öteki, ’bu ziyaretimizi hazmedemeyeneler var’ diyor. Bizim üzerimizden konuşmasınlar, birbirleriyle konuşsunlar. Zaten bugüne kadar çok iyi anlaşıyorlardı bundan sonra da iyi anlaşmaya devam ederler. Buradaki sorun şu ki onların birlikteliği memlekette işsizlik, yoksulluk getirdi. Bugün memlekette maliyetin altına buğday veren, çay veren endişe ederiz ki maliyetin altında fındık fiyatı açıklayacak olan, kuru üzüm fiyatı açıklayacak olan bir birliktelik var. Sorun burada. Onların birlikteliğine laf eden yok ama bu birliktelik, açlık, yoksulluk, sefalet ve işsizlik üretiyorsa sorun burada. Ben bu sorunları çözmenin derdindeyim. Bir kez daha hangi siyasi parti olursa olsun bütün siyasi partilerin liderlerine ve oy verenlerine iyi bayramlar diliyorum. Bayram günü kavga günü değildir. Bayram günleri küslerin barıştığı kavgaların bittiği günlerdir. Ümit ediyorum herkes bayramın ruhuna uygun bir bayram getirir ve güzel işleri de bayramdan sonra hep birlikte yaparız.” “Asgari ücrete zam yapılmalıdır” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde asgari ücret ve emeklilere yönelik bir zammın konuşulup konuşulmadığının sorulması üzerine Özel şunları söyledi: “Konuşuldu ama bu konuda umutlu olabileceğimiz bir işaret almadığımı ifade etmeliyim. Emekliye zaten geçtiğimiz sene enflasyon yüzde 80 iken yüzde 30 zam verildi. Emekli yüzde 50 yoksullaştırıldı. Şimdi yine enflasyonun altında zam yapılacağı hatta asgari ücrete hiç zam yapılamayacağı izlenimini aldım ben. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Eğer böyle olursa susamayız. Normalleşme bu değil. Normalleşme yıllardır tartışan siyasetçilerin birbirine laf söylememesi değil, yıllardır hakkını alamayanların hakkını alması sonucunu doğurmalıdır. Normalleşme olacaksa bu emekliden ve emekçiden başlamalıdır. Çiftçiden ve esnaftan başlamalıdır. Onların yüzü gülmeden bizim yüzümüz gülmez. Eğer asgari ücrete zam yapmazlarsa bu konuda her platformda mücadele ederiz. En son sokaklara dökülürüz, meydanları doldururuz. En sert tepkiyi gösteririz. Ben bir emek şehrinde yaşıyorum. Benim evim Manisa’da. Benim başka bir yerde evim yok ve bu şehirde on binlerce, yüz binlerce asgari ücretli var. Asgari ücrete zam yapılmalıdır. Asgari ücrete zam yapmayan asla ve asla bu memlekette hükümet ediyorum, iktidarım demesin. Size bu yetki asgari ücretliyi ezmek için aç bırakmak için verilmedi.” “Hükümete her türlü desteği vermeye hazırız” Biz gazetecinin İsrail’e dünyanın birçok ülkesinden yaptırımlar yapıldığını ve son olarak Maldivler’in İsrail pasaportlulara ülkeye girişinin yasaklandığını hatırlatması üzerine Özel şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’de pasaportlar ve pasaportlara yapılacak işlemler konusunda yasama meclisi değil, yürütme yetkili. Bu konuda hükümetten gelebilecek olan Filistin’e destek ve İsrail’e yaptırım olabilecek her şeyi görüşmeye ve desteklemeye hazırız. Bu noktada hükümet nasıl bir adım atmayı planlıyorsa yürütmeleri hazırlasın. Biz yasama meclisi olarak ve ana muhalefet partisi olarak her türlü desteği vermeye hazırız.” “Mevcut anayasa bu kadar ihlal ediliyorken yeni anayasa tartışmaları vatandaşa manasız geliyor” Anayasa konusunda da açıklamalarda bulunan Özel şöyle konuştu: “Eğer bugün millet seçimleri yapıyorsa ama seçimlerden sonra kimin bakan olacağına millet bir kişi karar veriyorsa bu gerçekten anayasal bir sorundur. Bu bakanlar milletin bakanı değil de birilerinin bakanı olarak milletin gözünün içine değil de birilerinin ağzının içine bakıyorsa görevden alınacak mıyım diye. Tabii ki bu demokrasi açısından ayıplı bir durumdur. Bu bakanlar meclise gelmiyorsa, mecliste sözlü sorulara yanıt vermiyorsa, yazılı sorulara ya çok geç cevap veriyor ya da hiç vermiyorsa. Bunlara gen soru verilemiyorsa, görevini kötü yapan bakandan hesap sorulamıyorsa evet demokrasi açısından bir ayıptır. Ama bu ayıpların hiçbirini biz yapmadık. 16 Nisan 2017 referandumunda itirazlarımıza rağmen bu arkadaşlar yaptı. O dönemde biz dedik ki anayasalar her doğan için yapılır. Ama onlar Erdoğan için anayasa yaptılar. Anayasalar herkesin üstüne olacak. Bir kişiye dikilmez. Eğer Erdoğan’a değil, Erdoğan’a dikersen üç gün sonra kolu kısa gelir. Beş ay sonra paçası uzun gelir. Ve o da rahatsızlıklarını dile getirir. İçinde bulunduğumuz durum tam olarak budur. Eğer gerçekten her doğan için bir anayasa yapılacaksa ilk önce, Erdoğan’ın mevcut anayasaya uymasını bekleriz. Mevcut anayasaya bu kadar ihlal ediliyorken yeni anayasa tartışmaları manasız geliyor vatandaşa da. Bir de şöyle diyorlar. Yani bugün bayram günü herhangi birimizin evladı bana yeni bir kıyafet al dese eskisini ne yaptın diyor sorarız. Bize yeni kıyafet dikecek misiniz diye sormadan, eski kıyafeti giyiyorlar mı ona bir baksınlar.”
Manisa Engelli oğluna ömrünü adayan baba evsiz kalmanın eşiğinde Manisa’da serebral palsili 38 yaşındaki oğluna hem analık hem de babalık yapan 64 yaşındaki Zeki Eyilik, bir Babalar Günü’nü daha oğluyla geçireceği için mutlu olduğunu söyledi. Oğluna olan sevgisi gözlerine yansıyan baba Zeki Eyilik, Allah ömür verdikçe oğluna bakmaya devam edeceğini belirterek, oturdukları evin satılacak olmasından dolayı evsiz kalmanın eşiğine geldiklerini anlattı. Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı Medar Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Zeki Eyilik, 38 yıldır serebral palsi olan oğluna hem annelik hem de babalık yapıyor. Oğlu Ertan’ın altını alan, mamasını yediren, banyosunu yaptıran baba Zeki Eyilik ve oğlu Ertan’ın birbirine olan bağlılığı ve sevgisi ise herkesi duygulandırıyor. Bütün ömrünü oğlu Ertan’a adayan Zeki Eyilik, oğluna bir yaşına gelmeden geçirdiği havale sonrası serebral palsi tanısı konduğunu ve eşini de birkaç ay sonra kaybettiğini belirterek 38 yıldır evladına gözü gibi baktığını anlattı. Oğlu Ertan Eyilik’e hem annelik hem babalık yapan Zeki Eyilik, oğlunun yüzündeki en ufak bir tebessümün bile kendine dünyaları verdiğini söyledi. Her baba gibi Babalar Günü’nde oğlunun yürüyerek geldiğini görmek istediğini ancak onun her nefes alışının bile kendisine dünyaları verdiğini kaydeden baba Eyilik oturdukları 2 göz oda evin babadan miras kaldığını ve önümüzdeki günlerde mirasçılar tarafından satışa çıkarılacağını söyledi. Bir yandan oğluyla ilgilenirken bir yandan da evsiz kalmanın eşiğine gelen Eyilik, en büyük endişesinin ise kendisine bir şey olduğunda oğluna kimin bakacağıyla ilgili olduğunu belirtti. Evsiz kalmanın eşiğinde Henüz 26 yaşındayken oğluna bakmaya başladığını ve 38 yıldır evladına tek başına gözü gibi baktığını ifade eden Zeki Eyilik, "Bir yaşına gelmeden şiddetli havale geçirdi. Havaleden sonra tedavisine başladık serbral palsi oldu. Bu rahatsızlık yaşam boyu sürüyormuş. Arada bir kardeşlerim gelip bakıyorlar, yardımcı oluyorlar. İlaç almak için Akhisar’a gideceğim zaman gelip başında duruyorlar. Allah razı olsun, sosyal yardımlaşma yardımcı oluyor, bakım parası alıyorum. İhtiyaçlarını giderebiliyorum. Allah bin kere razı olsun devletimden. Zor oluyor ama insanın evladı. Ömür boyu bakacağım. Benim boynumun borcu. Ömrün yettiğince bakacağım. En büyük sıkıntım bana bir şey olursa oğluma ne olacağını düşünüyorum. Bu aralar bir ev sıkıntımız var. Oturduğum bu ev miras ve satılacak. Ne yapacağımı bilmiyorum. AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu bu evin çatısını yaptırdı, eşya yardımında bulundu. Allah razı olsun. Ev sağlıksız olduğu için bir hayırsever çıkar da yardım ederse ev konusunda Allah razı olsun" dedi. "Ona bakarken mutlu oluyorum" Oğluna bakarken mutlu olduğunu ve yaşadığı zorlukları dert etmediğini anlatan Eyilik, "Babalar Günü’nde oğlumun yürüdüğünü görmek çok mutlu ederdi beni ama Babalar Günü hüzünlü geçiyor. Bize verilen bir imtihan bu. Benim yoldaşım. Yıllardır alıştım ben. Ömrüm yettiğince bakacağım ben oğluma. İnşallah ömrü uzun olur. Bu Babalar Gününde evlatları engelli olan babalara Allah iyilik sağlık versin. Annesi vefat ettiğinde oğlum 1 yaşındaydı. Bakımını ben üstlendim Allah ömür verdi 38 yaşına geldi. Ona bakarken mutlu oluyorum. Çok şükür benim bir rahatsızlığım yok. Bu yaşıma kadar hiç hasta olmadım. Kendim için 20 yıldır hiç doktora gitmedim" diye konuştu.