GÜNDEM - 30 Nisan 2023 Pazar 18:49

MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'Şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur'

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'Şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu teslimiyetçi şarlatanlar her devirde farklı farklı isim, unvan ve kılıkta ortaya çıksalar da, hamd olsun emellerine hiçbir zaman muvaffak olamamışlar, bundan sonra da olamayacaklardır." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bartın’da '14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende' mitinginde konuştu. Bahçeli, Türkiye’nin Kızılelma’nın izinde olduğunu ve yeni bir Türk asrının kapısının açıldığını söyleyerek, “Cumhur İttifakı ümitleri kamçılamış, milli gelecek hedeflerini kanatlandırmıştır. Cumhur İttifakı’nın emsalsiz uzlaşmasıyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uyum ve geniş imkanlarıyla Türkiye, sorun yumağı haline gelen, kriz üreten, demokrasimize tehdit eden Parlamenter Sistemin prangalarından kurtulmuş ve ufku aydınlanmıştır. Bu başarı milletimizin başarısıdır. Millet hür iradesiyle, azim ve kararlılığıyla varlığına, birliğine ve gelecek ülkülerine sahip çıkmıştır. Cumhur İttifakı şartlar ne kadar ağır olsa da, devletin ve milletin bekasını esas almış, egemenlik ve güvenlik haklarımızı tehdit eden provokasyonlarla mücadele etmiş ve bunu da sürdürme inancıyla bezenmiştir. Cumhur İttifakı; şahlanışı, dünyaya vurulacak Türk mührünün müjdecisi, millî istiklâlin namusu, millî istikbâlin müdafaa ruhudur. Türkiye’yi bağımsız, demokratik, parlak ve müreffeh bir geleceğe kavuşturma azmi; Türk milletinin hainlere, işbirlikçilere gösterdiği millî tepkinin adı, ülkemizin kalkınmasının, milletimizin refah ve huzurunun güvencesi Cumhur İttifakı’dır. Bizim ittifakımız kutlu bir diriliş ve yükseliş seferberliğidir. Bizim ittifakımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka ve birliğini sadakatle savunarak, 14 Mayıs 2023 tarihinde yeni bir demokrasi zaferi sonucunda Türkiye’yi ileriye taşıma mücadelesine kararlılıkla devam edecektir.” ifadesinde bulundu.

“14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır”

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinin merkez üssü olduğu ve geniş bir alanda yaygın kayıplara ve yıkımlara yol açan depremin son bir asrın en büyük felaketi olduğunu anımsatan Bahçeli, “Zillet ittifakı çarpıtıp her türlü karalamaya tevessül etse de, devletimiz bütün kurumlarıyla, bütün imkânlarıyla deprem anından itibaren bölgede arama kurtarma çalışmalarına başlamıştır. Kısa süre içinde binlerce vatandaşımız enkaz altından kurtarılmıştır. Ardından da beslenme ve barınma başta olmak üzere depremzede vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları karşılanmıştır. Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremesek de devletimizin gücüyle yıkılanlar mutlaka yapılacak, eksikler giderilecek, nihayet bu badireden de güçlenerek çıkılacaktır. Nitekim ülkemiz ve milletimiz kutlu yolculuğuna devam edecektir. 'Yeni Yüzyıl, Yeni Türkiye, Yeni Hayat' anlayışıyla hep birlikte huzurlu bir hayat kurulacak, buna ilişkin siyasî, sosyal ve ekonomik politikalar, yasal düzenlemeler ve mekanizmalar seri halde hayata geçirilecektir. Bartın geçtiğimiz aylarda aşırı yağış ve sel taşkınlarından dolayı da zor zamanlar geçirmiştir. Bunu biliyor, üstümüze ne düşüyorsa yeri ve zamanı gelince yapma iradesi gösteriyoruz. Deprem, yangın, hastalık, sel ve su taşkınlarında hayatlarını kaybetmiş kardeşlerimize, ayrıca 14 Ekim 2022 tarihinde Bartın’ın Amasra ilçesinde faaliyette olan bir maden ocağında yaşanan faciada hayatlarını kaybeden maden işçilerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Kömürünün karasından ekmeğini çıkaran kardeşlerimizin her zaman yanındayız, haklarını da sonuna kadar savunacağız. İnanıyorum ki, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, güçlü ve muktedir devleti hep birlikte inşa ve ihya edeceğiz. Gün yaralarımızı sarma günüdür. Gün acılarımızı paylaşma ve azaltma günüdür. Gün eksik ve gediklerimizi kapatma günüdür. Buna rağmen fırsatçılık yapanların kanında leke vardır. Felaketler üzerinden cepheleşme üretmeye çalışanlar insafsızdır, izansızdır, vicdansızdır. Maden felaketinden sel felaketine, yangın felaketinden deprem felaketine kadar maruz kaldığımız her acı milletimizin tamamını hüzne boğmuştur. Türkiye güçlü bir devlettir. Her sorunu çözecek kabiliyettedir. Her müşkülatın üzerinden Allah’ın izniyle gelinecektir. Yeter ki bir olalım, dayanışma içinde bulunalım. Yeter ki tek ses, teke nefes, tek yürek halinde mücadele edelim. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremden kısa süre sonra, güvenli konutların temelleri atılmış, 319 bini bir yılda bitirilmek üzere 650 bin konutun yapılarak hak sahiplerine teslimi kararlaştırılmıştır. Deprem bölgesinde ilk etapta 105 binden fazla konutun yapım süreci de başlamıştır. Bu tablo büyük bir diriliş hamlesidir. Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır. Başarırsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan başaracaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın sözü sözdür, hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız. Bugüne kadar her vaadimizi yaptık, her sözümüzü tuttuk, hiçbir insanımıza sırt çevirmedik, bundan sonra da çevirmeyeceğiz. Türkiye’nin önü açıktır, istikbal Türk milletinindir. 14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır.” diye konuştu.

“Cumhuriyet’e karşı çıkanlar manda ve himaye hayranlarıydı”

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yarıda kalmamalıdır" diyerek, sözlerini sürdüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yazılan dış menşeli karanlık senaryolarda figüranlığa talip olan zillet partilerine Bartın’dan çığ gibi bir tepki gelmelidir. Anadolu topraklarındaki varlığımızın son 100 yıllık dönemi Cumhuriyet yönetimi altında geçmiştir. Ve yüzüncü yıla da çok şükür ulaşılmıştır. Cumhuriyet rejimi, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Cumhuriyet’in mümeyyiz vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devamlı surette hedef tahtasına koymuşlardır. 'Rejim değişti' diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancılığa, inkar edilemez bir önyargı hastalığına yakalanan gafillerdir. Halbuki gerçekte yegane değişen yönetim sistemidir, bu da Cumhurun Cumhuriyetle kenetlenip kucaklaşmasıyla başarılmıştır. Rejim başka hükümet ve yönetim sistemi başkadır. Türkiye’de rejimin adı Cumhuriyet’tir, hükümet sisteminin adı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu ikisini birbirine karıştıranların zihinleri fukara olduğu için akılları da ukaladır. 20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde Cumhuriyet rejimini kuran büyük Türk milleti, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde de milli ve tarihi emanetlerle uyumlu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiştir. Cumhuriyetle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olağan dışı şartlarda milletimizin haklı ve meşru iradesiyle tecelli etmiştir. İkisi de milli bekanın, milli özlemlerin, milli hedeflerin icra ve ihata azmiyle perçinlenmiştir. Cumhuriyet’in ardında Çanakkale Zaferi’nin heybeti, Milli Mücadele’nin haşmeti varken; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardında 15 Temmuz ihanet ve işgal hevesine karşı milletin kahramanca direnişi bulunmaktadır. Samimiyetle tutan, safiyetle okşayan müşfik ellerin değerini bilmeyenler, tekme üstüne tekme atan menfur ayaklara kapanmaktan özel haz alan teslimiyetçi şarlatanlardır. Bu şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu teslimiyetçi şarlatanlar her devirde farklı farklı isim, unvan ve kılıkta ortaya çıksalar da, hamd olsun emellerine hiçbir zaman muvaffak olamamışlar, bundan sonra da olamayacaklardır. Cumhuriyet’e karşı çıkanlar manda ve himaye hayranlarıydı. Cumhuriyet’e karşı gelenler zulme boyun eğenler, bizden bir şey olmaz diyen korkaklardır. Bugün ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne itiraz edip ne idiğü muğlak ve muamma olan güçlendirilmiş Parlamenter Sistem peşinde koşanlar, 15 Temmuz’un rövanşını almak için hazırda bekleyen, FETÖ’nün ve PKK’nın dümen suyuna giren yozlaşmış siyasi partilerdir. Bunların sadece siyasetleri değil, vicdanları da emperyalistlerin kurşun askeri haline gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reform, devlet hayatında muteber bir silkiniş, sonumuzu hazırlamak isteyen hainlere ve muhasım çevrelere unutamayacakları milli bir cevaptır. Cumhuriyet demokrasiyle çatısını örmüş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi demokrasiyle taçlanmıştır. Su aka aka yatağını bulmuştur. Dökülen şehit kanları heba edilmemiştir.” ifadesinde bulundu.

“Karşımızdaki zillet cephesi Türkiye’ye karşıdır”

Konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Bahçeli, “Sistem anarşisi çıkarmak için güç birliği yapanlar milletin iradesine tahammül edemeyen demokrasi muhalifleridir. Sistem krizine oynayan, suyu bulandırarak devleti ve milleti aciz düşürmek için fırsat kollayanlar Cumhuriyet’in birikim ve ana sütunlarını yıkmak amacında olan yabancı muhbirleridir. Kılıçdaroğlu Türkiye’de demokrasi olmadığını söylüyor.Gerçek demokrasiyi getireceklerini, Türkiye’yi barıştıracağını iddia ediyor. Kılıçdaroğlu yanına aldığı parti başkanları ve illerini bırakıp kaçak halde sağda solda nutuk atan malum belediye başkanlarıyla birlikte terörle mücadele edeceklerini ileri sürüyor. Terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağım, diyen bir Cumhurbaşkanı adayı terörle mücadele değil, terörle müzakere ve mütarekeden başka hiçbir şey yapmaz, yapamaz. İhanet odağı HDP/PKK’nın desteğiyle adaylık pozu veren Kılıçdaroğlu özerklik emellerinin, bölücü hedeflerin ümididir. Cumhuriyet demokrasinin, demokrasi de Cumhuriyet’in güvencesi, bu iki değerin koruyucusu de aziz Türk milletidir. Karşımızdaki zillet cephesi Türkiye’ye karşıdır. FETÖ’cüleri, PKK’lıları serbest bırakacağını vaat eden Kılıçdaroğlu ve zillet partilerine haddini bildirmek için aziz milletim sıra sende. Terörist Demirtaş’a, Soros’çu Osman Kavala’ya avukatlık yapan Kılıçdaroğlu’nu tasfiye etmek için aziz milletim sıra sende. Sizlerin iradesiyle zalimin zulmü yanına kalmayacak, zilletin zararı yarına bırakılmayacaktır. Milletimin her ferdini Milliyetçi Hareket Partisi’yle Cumhur İttifakı’nın ahlaklı mücadelesine davet ediyorum.” dedi.

“Küresel komplolara karşı devletin safındayız”

Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bizim için hiçbir siyasi hedef ve proje, Türkiye’nin egemen devlet vasfından, Türk milletinin var oluşundan, insanımızın huzur ve refah gayesinden daha önemli ve öncelikli değildir. Biz hainlere, eşkıyalara, canilere, sömürgecilere karşı helalin, şühedanın, gazilerimizin ve milletimizin yanındayız. Biz ekonomik teröristlere karşı ekmeğimizin, emeğimizin, alın terimizin tarafındayız. Biz, tek devletin, tek milletin, tek bayrağın, tek vatanın tarafındayız. Biz tam bağımsız ve güçlü Türkiye’den, büyük Türk milletinden tarafız.
İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız yoktur. Küresel komplolara karşı devletin safındayız. Biliniz ki, kararlılığınız dosta güven vermektedir. Haykırışlarınız, düşmana korku salmaktadır. Elbette başaracağız, hep birlikte başaracağız.”

Yasin Erdem - Bülent Bostancı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova-Irak arasındaki turizm ağı genişliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesi sınır komşularıyla turizm ağını geliştirmeye devam ederken, Irak’tan gelecek olan 15 acente için bilgilendirme öncesi Başkan Cevdet Özgökçe başkanlığında toplantı yapıldı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Yüksekova Esnaf Sanatkârlar Odası (YESO) öncülüğünde başlatılan Iran-Yüksekova arasındaki turizm atağı için bir araya gelindi. İlçenin Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Zagroz İş Merkezi’nin Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odasında bir araya gelen STK’lar, iş adamları ve yerel esnaflarca, Irak’ın güney kenti ve Yüksekova arasındaki geliş-gidiş bağlantılarını hızlandırmak için 4 günlük ziyaret öncesi görüşme toplantısı yapıldı. Yapılan toplantıda, Hakkâri ve ilçelerine, Van’a Irak’ın güney kentinden gelen misafirler için görüşmeler yapıldı. Toplantıya, TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmail Akboğa, Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Vedat Çoğaç, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Gürdal, iş adamı ve Bubi Van Seyahat Acentasının Ebubekir Zirek ve çok sayıda esnaf katıldı. Yüksekova’nın büyümesi için yeni turizm rotasına başladıklarını belirten TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, “Hakkari ve bölgesinin turizmini geliştirmeyi, büyütmeyi göz önüne alarak yola çıktık. Bölgedeki yeni rotaları oluşturmak için buradayız. Allah nasip ederse 21 Mayıs’ta Irak’ın güneyinde Arap bölgesinde 15 tane seyahat acentesinin Hakkâri’ye davet ettik. Acenteleri 2 gün Hakkâri ve 2 gün Van olmak üzere 4 gün ağırlayacağız. Yakın bir süreçte de buradaki sektörle bir araya gelip Türkiye’de iç pazarda kültür turları yapan büyük tur operatörleri ile acenteleri Yüksekova’ya davet edip coğrafyamızı tanıtmayı planlıyoruz. Bölgedeki turizmi mevsimsellikten çıkartıp 12 aya yaymak istiyoruz. Nitelikli turisti buraya getirebilmek için bugün buradayız. Bildiğiniz üzere geçen sene Yüksekova’ya Hilton oteli yapıldı. Çok güzel bir otel. Yaklaşık 170 tane odası var, bu da bizim elimizi güçlendiriyor. TÜRSAB olarak geçen yıl gibi bu yıl da ağırlığımızı bu bölgeye vereceğiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru oldu Türk Hava Yolları 2024 – 2029 yılları arasında Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru ve karşılama merkezi ile araştırma merkezinin isim sponsorluğunu üstlendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy anlaşmayla ilgili olarak “Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasındaki işbirliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” açıklamasında bulundu. Sponsorluk imza töreninde konuşan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; "Özelde Göbeklitepe ve genelde ise 12 ayrı antik yerleşim yerinden oluşan Taş Tepeler yöresi sadece Türkiye’deki değil dünyadaki en önemli keşiflerden ve kazı alanlarından birisidir. Bildiğiniz üzere Türk Hava Yolları olarak dünyanın birçok farklı bölgesinde ülkemiz turizmine katkı sağlamak ve ülkemizi tanıtmak için etkinlikler düzenliyoruz. Amerika’dan Uzakdoğu’ya ve Avustralya’ya uzanan bir yelpazede düzenlediğimiz bu etkinliklerde Taş Tepeler’in tanıtımına özel ihtimam gösteriyor bu güzide belgeyi tanıtmak ve turizme katkı sağlamak için çalışıyoruz. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin sponsorluğunu üstlendiğimizi bildirmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin ana sponsoru ve Karşılama ile Araştırma Merkezi’nin isim sponsoru oluyoruz. Uzun soluklu bir proje olan Taş Tepeler projesine hep birlikte katkı sağlamaya Taş Tepeler’i, Şanlıurfa’yı ve ülkemizi dünyanın dört bir tarafına tanıtmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Taş Tepeler anlaşmasına dair açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Özellikle Anadolu Arkeoloji konusunda çok büyük bir envantere sahip. 2018’den itibaren bu arkeolojik değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve çıkarılan envanterin korunması açısından yeni bir politika uyguluyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çok yoğun çalışmalara öncelik ediyoruz. Türkiye geneline baktığımızda 144 noktada yerli kazı başkanlığı, 32 noktada yabancı kazı başkanlığı vardı. Bu sene yeni projemizle birlikte hem kazı başkanlıklarının tamamı yabancı kazı başkanlıklarının olduğu yerlerde, yerli kazı başkanlıklarıyla takviye edildi hem de ekip, ekipman ve bütçe olarak desteklenerek 12 aylık kazı programın alındı. Burada sevinerek söylemem gerekiyor ki Taş Tepeler projesi geleceğe miras kapsamına alınmış projelerin başında geliyor. Geçen sene Türkiye’de 720 noktada kazı ve kurtarma çalışması yapıldı ve bu dünyada rekordur. En çok yıllık kurtarma çalışması yapılan ülke olduk. 2024’te bu sayıyı 750’ye çıkartmaya çalışıyoruz. 2026’da da yıllık 800’lük kazı çalışması projelendirerek bu süreci arttırarak dünya genelindeki liderliğimizi devam etmek istiyoruz.” dedi Konuşmasına Taş Tepeler projesi çalışmalarından söz ederek devam eden Bakan Ersoy, “Özellikle 2021 yılında başlatılan Taş Tepeler projesiyle daha önceleri sizin Göbeklitepe olarak bildiğiniz projeyi çok daha geniş bir alana yaydık. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe veya Harbetsuvan gibi 11 ayrı bölgeye yayılarak çalışmalar devam ediliyor. Burada Karahantepe ve Göbeklitepe’de özellikle Taş Tepeler projesinde Şanlıurfa müzemizin denetiminde İstanbul Üniversitesi arkeoloji ana bilim dalıyla birlikte detaylı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece bir üniversite ile sınırlı değil. Şu anda 21 tanesi yabancı olmak üzere yaklaşık 32 tane üniversite ve enstitü birçok akademik kurumla iş birliği yaparak bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şu anda arkeoloji konusunda Türkiye’deki en geniş kapsamlı arkeoloji projesi olarak da bu benimsenmiş durumda. Hatta Karahantepe özelinde 2023 yılında 32 ülkeden 970 hakemin katıldığı bir süreçte. Dünyanın en önemli 9 projesinden biri olarak kabul edildi.” ifadelerini kullandı. Konuşmanın sonlarında Türk Hava Yolları ile yapılan anlaşmanın önemine vurgu yapan Ersoy, ”Bu sponsorluk çok önemli. Türk Hava Yolları ile yaptığımız bu çalışmalar kapsamında bu yıl içinde laboratuvarların da olduğu bir araştırma merkezini hayata geçireceğiz. Karahantepe’de önümüzdeki sene ziyaretçi merkezini oluşturacağız. Geçen sene deprem sebebiyle ertelemiş olduğumuz Dünya Neolitik Kongresi’ni 4 – 8 Kasım tarihlerinde Harran Üniversitesi’nde gerçekleştireceğiz. Ben Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinin ilerleyen yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyorum. Zaten turizm açısından da bakıldığı zaman 330’dan fazla noktaya direkt uçuşuyla Türk Hava Yolları inanılmaz bir hizmet sunuyor. İnşallah bu sinerjiyi katlayarak devam ettireceğiz. Bugün imzalayacağımız anlaşmanın protokolünün de daha nice hayırlı protokollere vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.” dedi. Bakan Ersoy’un konuşmasının ardından karşılıklı olarak imzalanan anlaşma sonrası ikili basın mensuplarına poz verdi. Program “Connect To Türkiye” Etkinliği ile devam etti.