ASAYİŞ - 07 Ekim 2009 Çarşamba 12:38

Müzik tutkusu öldürdü

A
A
A
Müzik tutkusu öldürdü

Aydın'ın Nazilli ilçesinde dün akşam meydana gelen tren kazasında hayatını kaybeden lise öğrencisinin kulağındaki kulaklık nedeniyle trenin geldiğini fark etmediği ortaya çıktı.

ÜMİT ÖZMEN/AYDIN

Bilindiği gibi; dün akşam saat 19.45 sıralarında Nazilli Tren Garı’nın batı çıkışında meydana gelen kazada, Denizli-Aydın seferini yapan Süleyman Karakaya idaresindeki 34008 sefer sayılı yük treni Nazilli Tren Garı’nda beraberinde getirdiği vagonları bırakıp manevra yapmak üzereyken, o anda demiryolunda yürümekte olan lise öğrencisi Semih Sevinç’e (17) çarpmıştı. Hareket halindeki lokomotifin altında kalan Şevinç, feci şekilde can vermişti.

Cesedi morga kaldırılan Nazilli Anadolu Lisesi 3’üncü sınıf öğrencisi Semih Sevinç’in ilk başta intihar etmiş olabileceği iddia edilirken, asıl gerçek bu sabah saatlerinde ortaya çıktı. Okulunda ve dershanesinde başarılı bir öğrenci olan Sevinç’in dün dershanesinde girdiği ÖSS hazırlık sınavında dershane üçüncüsü olduğunu öğrendiği ve bu nedenle çok sevinçli olduğu belirtildi.

YÜRÜYÜŞE ÇIKMAK İSTEDİ, BABAANNESİ UYARDI

Okuldan sonra akşam eve gelen ve sevincini ailesiyle paylaşan Semih Sevinç, yemeğini yedikten sonra sevinçli olması nedeniyle sık sık yürüyüşe gittiği Nazilli Tren Garı yakınındaki yürüyüş yoluna gitmek istedi. Yanına valkmenini alan ve daha evin kapısından çıkmadan kulağına kulaklığını takan Seviç’in babaannesi torununa, “Oğlum müzik sesinden gelen geçen arabaları fark etmeyeceksin. Dikkatli ol. Kulaklığı daha sonra kulağına tak, sokakta takma” diyerek uyardı.

Babaannesini uyarısını dikkate almayan Sevinç, “Ben zaten dikkatliyim. Birazda şoförler dikkatli olsun” diyerek, evinden ayrıldı. Nazilli Tren Garı’na kadar yürüyen ve yürüyüş yoluna ulaşmak için kestirme yol olan demiryolunun üzerinden geçmeyi tercih eden Sevinç, müziğin sesi nedeniyle gelen lokomotifi fark etmeyince feci şekilde can verdi.

OKULU VE AİLESİ YASA BÜRÜNDÜ


Kazanın ardından bugün sabah saatlerinde Nazilli Anadolu Lisesine gelen İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Ercan, Okul Müdürü Oktay Tanrıöver ve Sevinç’in sınıf arkadaşlarını ziyaret etti. Oldukça üzgün görünen öğrencilerle uzun süre sohbet eden Ercan, öğrencileri olayın şokundan kurtulmaları için motive etmeye çalıştı.

Ercan ve Okul Müdürü Tanrıöver daha sonra Sevinç’in evine giderek Mehmet-Özlem Sevinç çiftçine taziye dileklerini ilettiler. Ziyarette oldukça bitkin oldukları gözlenen aile üyeleri de, kendilerini yalnız bırakmadıkları için Ercan ve Tanrıöver’e teşekkür ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.