SPOR - 18 Aralık 2016 Pazar 18:11

Osmanlıspor 2-2 Galatasaray maçı geniş özeti ve golleri izle l Osmanlı, GS Kaç Kaç?

A
A
A
Osmanlıspor 2-2 Galatasaray maçı geniş özeti ve golleri izle l Osmanlı, GS Kaç Kaç?

Osmanlıspor Galatasaray maçı canlı geniş özeti ve golleri izle ile ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Süper Lig'in 14. haftasında Osmanlıspor, Galatasaray’ı konuk etti. Peki Osmanlıspor Galatasaray maçı kaç kaç bitti? İşte detaylar...

Osmanlıspor, Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında sahasında Galatasaray’ı konuk etti. Karşılaşma 2-2’lik eşitlikle tamamlandı.

Maçtan dakikalar

1. dakikada Umar’ın sağ kanattan yaptığı ortada meşin yuvarlak Webo’nun önünde kaldı. Webo’nun gelişine çektiği şutu Muslera direk dibinde son anda kurtardı.

3. dakikada ceza sahası içinde Bruma’nın pasıyla topla buluşan Yasin Öztekin meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 0-1

Osmanlıspor 2-2 Galatasaray maçı geniş özeti ve golleri izle l Osmanlı, GS Kaç Kaç?

9. dakikada sağ kanattan ceza sahasına açılan ortaya ön direkte iyi yükselen Webo’nun kafa vuruşunda meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

29. dakikada ceza sahası içinde kaleciyle karşı karşıya kalan Eren Derdiyok, meşin yuvarlağı kaleci Muslera’nın kucağına bıraktı.

35. dakikada Regattin’in sağ kanattan ortasında topa iyi yükselen Webo meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-1

Osmanlıspor 2-2 Galatasaray maçı geniş özeti ve golleri izle l Osmanlı, GS Kaç Kaç?

59. dakikada Sneijder’in ceza sahası içinde sol çaprazdan yerden çektiği şutta meşin yuvarlak az farkla auta çıktı.

76. dakikada sağ kanattan Galatasaray kalesine doğru ilerleyen Vrsajevic’in ceza sahasının dışından çektiği şut az farkla auta çıktı.

86. dakikada Umar’ın açtığı ortaya iyi yükselen Webo topu ağlarla buluşturdu. 2-1

88. dakikada Semih Kaya’nın ceza sahası içinden sol ayağıyla vurduğu şutta meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 2-2

Riekerink: “Bu sahada oynamak tamamen mücadelenin ruhuna aykırı”

Galatasaray Teknik Direktörü Jan Olde Riekerink, “Bu saha şartları, olağandışı saha şartları. Isınmadan dolayı çoğu arkadaşımız ayakkabısını değiştirmek zorunda kaldı. Bu sahada oynamak tamamen mücadelenin ruhuna aykırı” dedi.

Galatasaray Teknik Direktörü Riekerink, Osmanlıspor ile 2-2 berabere kaldıkları maç sonrası düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Riekerink, 2 gün önce takımına nerede ve nasıl şartlarda oynayacaklarını söylediğini anlattı. Adil bir mücadele olması için yerden ısıtmalı bir sahanın olması gerektiğini belirten Riekerink, “Bu saha şartları olağandışı saha şartları. O yüzden biz Osmanlıspor’dan 1 gün önce gelip antrenman yapmayı talep ettik. Ama bu kabul görmedi. Isınmadan dolayı da çoğu arkadaşımız ayakkabısını değiştirmek zorunda kaldı. Bu sahada oynamak tamamen mücadelenin ruhuna aykırı” diye konuştu.

“Bugün oynanan futbol tarzı bizim tarzımızın dışında bir oyundu”
Muslera’nın hem maçın başında hem de maçın sonunda mükemmel kurtarışlar yaptığını söyleyen Riekerink, “Uzun toplarla iyi oynayan rakibimiz vardı. İkinci toplarda sezgimizin iyi olması gerekiyordu. Ama bugün oynanan futbol tarzı bizim tarzımızın dışında bir oyundu. Bu zor şartlarda maçı bırakmadığı için oyuncularımı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“Bugün mücadeleyi bırakmayan bir takım vardı sahada”
Riekerink, bakıldığı zaman bu saha şartlarında istedikleri oyunu oynamalarının imkansız olduğunu vurgulayarak, “İstediğimiz oyunun dışına çıktık. Benim için en büyük ölçü Osmanlıspor’un 2-1 öne geçtiği zaman ki oyun. Bundan önce bazı maçlarda geri düştüğümüzde morali bozulan bir takım görebiliyorduk. Ama bugün mücadeleyi bırakmayan bir takım vardı sahada. Bir hoca olarak beni en çok mutlu eden bu oldu. Takımın 2-1 geriye düştükten sonra reaksiyon gösterip beraberliği yakalaması mutluluk verici” ifadelerini kullandı.

Rikerink’in 1 puana sevindiği yönündeki ifadeleri basın mensupları tarafından sorulması üzerine Riekerink, “85. dakikadan sonra skor neydi hatırlıyor musunuz? 2-1. İkinci yarı kaç tane şans yakaladık hatırlıyor musun? Birkaç tane. Çok zor bir maç oldu. Saha şartları, zemin inanılmaz kötüydü. Bir çok arkadaşımızın krampon sıkıntısı oldu. Maçta 2-1 geriye düşüyorsunuz ve ikinci yarı pek bir pozisyonumuz yok. Bu skordan gelen 2-2’lik skor için bu yorum geldi. Ben kesinlikle her zaman kazanmak isteyen bir teknik direktörüm ve kaybetmeye tahammülüm yok. Bugünkü şartlara bakılırsa buradan maksimum beraberlikle ayrılırız açıklamalarında bulundum. Beraberliğin beni mutlu etmesi söz konusu değil. Takımımla beraber şampiyon olmak istiyorum ve bütün maçları kazanmak istiyorum. Ama bu maç çok zor deplasmanlardan bir tanesiydi. Bu hava şartlarında alınabilecek maksimum puanı aldık” değerlendirmesinde bulundu.  

Akçay: “Bu kadar gol kaçırıp berabere kalmak acı veriyor”

Osmanlıspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay, “Müsabakalarda bu kadar gol kaçırıp berabere kalmak acı veriyor” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında Osmanlıspor sahasında Galatasaray ile 2-2 berabere kaldı. Karşılaşma sonrası basın toplantısı düzenleyen Osmanlıspor Teknik Direktörü Akçay, müsabakanın zorluğunu herkesin bildiğini belirterek, “Saha şartları ve Galatasaray’ın performans gelişimi bu müsabakanın favorisi olarak Galatasaray gösterilebilirdi. Ama maç başladıktan sonra oyuna hakim olan, oyunu isteyen, sahanın her alanında başarılı olan bir takım olduğumuzu söyleyebilirim. Galatasaray’ın büyük takım reflekslerini göstererek 2 gol atması büyük takım olduğunu gösteriyor. Bizim de artık bir süreci geçtiğimizi düşünüyorum. Bu gollere karşı biraz daha direnişli olmalıyız. Kolay gol yemeden müsabakaları geçmemiz gerekiyor. Şu anda 29’uncu maçı oynamış olan oyuncularımla gurur duyuyorum. Onların bu maçta gösterdikleri fiziksel performans değerlerine baktığımızda 10 oyuncumuzun 10 binin üzerinde koştuğunu söylersek onları taktir etmemek mümkün değil” diye konuştu.

Akçay, müsabakalarda bu kadar gol kaçırıp berabere kalmanın acı verdiğini ifade ederek, “Oyuncularınıza siz bu golleri kaçırdığınız için bir sitemde bulunamazsınız. Çünkü iyi niyetli ve gayretli olan bir ekibe sahipsiniz. Teknik adam olarak gol vuruşları konusunda çalışacaksınız. Hareketli toplarda, yerden ya da yüksekten, bir şekilde kontrol sonrası vuruşa yönelik çalışmalar yapmak zorundasınız. Oyuncunuzu böyle bir takım tekrarlarla geliştirebilirsiniz. Gol, Allah’ın ayrıca bir insana verdiği bir kabiliyet. Çünkü gol atabilmeniz için birkaç tane değeri bir araya getirmeniz lazım. Gol atmak farklı bir şey ve biz buna çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu. 

Abdullah Sarıca - Cem Geçim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa İzmirlİ fotoğrafçılar Manisa’ya hayran kaldı İzmir’den gelen fotoğraf tutkunları, Manisa’nın tarihi ve doğal mirasını objektifleriyle ölümsüzleştirdi. Türkiye Fotoğrafçılar ve Gezi Kulübü İzmir Grubu, Manisa’da düzenlenen fotoğraf gezisinde kentin tarihi ve doğal güzelliklerini fotoğrafladı. Manisalı amatör fotoğrafçı İsmail Aybey’in rehberliğinde gerçekleşen gezide, fotoğraf severler Manisa’nın simge mekanlarına yoğun ilgi gösterdi. Manisa’nın simgelerinden Ulu Park’ta bir araya gelen fotoğraf ekibi, ilk olarak Sultan Camii, Tarihi Tıp Müzesi, Muradiye Camii, Kurşunlu Han ve Hatuniye Camii’ni objektiflerine yansıttı. Ardından Ulu Camii, Darphane, Ağlayan Kaya ve Kır Kahvesi’ni ziyaret eden ekip, Manisa Mevlevihanesi’ni de gezerek tarihi dokuyu fotoğrafladı. Geziyle ilgili değerlendirmede bulunan amatör fotoğrafçı İsmail Aybey, İzmir ve Salihli’den gelen fotoğraf dostlarıyla birlikte keyifli bir gün geçirdiklerini belirterek, "Manisa’nın tarihi ve doğal güzelliklerini bol bol fotoğrafladık. İnsan yaşadığı şehirdeyken bazı değerlerin kıymetini fark edemeyebiliyor. Bu geziyle birlikte ben de Manisa’yı yeniden keşfetmiş oldum. Birçok şehzadeye ev sahipliği yapmış, Mimar Sinan’ın Ege Bölgesi’ndeki tek eseri Muradiye Camii’ni barındıran ilimiz, gerçekten gezilip görülmeye değer" dedi. Fotoğraf gezisi, katılımcıların Manisa’ya dair gözlemlerini paylaşması ve çekilen karelerin değerlendirilmesiyle sona erdi.
Kırklareli Yarım asırlık yorgancı: Kimse çocuğunu yorgancıya çırak olarak vermiyor Bir zamanların vazgeçilmez el sanatlarından "yorgancılık", son ustalarının ellerinde yavaş yavaş tarihe karışıyor. Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde mesleğinde yarım asrı geride bırakan yorgancı Yusuf Çebi, kaybolmaya yüz tutan mesleğinde çırak bulamadıklarından dert yandı. Sanayileşme ile birlikte makine üretimi yorganların piyasayı ele geçirmesi, el emeği göz nuru yün ve pamuk yorganları ikinci plana itti. Yorgancılığa 12 yaşında çırak olarak başlayan 63 yaşındaki Yusuf Çebi, geçen 50 yılın hatıralarını paylaşarak, el emeğinin ve sabrın bu mesleğin temel taşı olduğunu söyledi. Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yarım asırdır yorgancılık yaparak geçimini sağlayan Çebi, bu dönemde ne çırak ne de usta yetiştiğini söyledi. Yusuf Çebi, "Bu mesleği severek yaptım, şu anda devam ettirmeye çalışıyorum. Bizden sonra bu mesleğin devam edeceğini düşünmüyorum, kimsenin yapabileceğini zannetmiyorum. Elimden geldiği kadar ve sağlığım müddet verdiği sürece yorgancılığı devam ettirip, mesleğimi sonlandıracağım" dedi. Bu meslekte çırak bulamadıklarını dile getiren Çebi, "Yeni eleman yetişmiyor, kimse çocuğunu yorgancıya çırak olarak vermiyor. Hazır yorgan değil el emeği yorganlara önem verin, bizim diktiğimiz yorganlar hem daha sağlıklı hem de daha düzgündür. Yorgancılığın devam etmesinden yanayım. İnşallah yorgancılık bizden sonra da uzun süre devam ettirilir" ifadelerini kullandı.
Isparta Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi Isparta’da 8. Isparta Kitap Fuarı, 10 günlük kitap şöleninin ardından sona erdi. Fuarın son gününde yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, söyleşi gerçekleştirdi. Bu yıl ‘Kitaplar Gül Açıyor’ teması ve ‘Şimdi Kitap Okuma Zamanı’ sloganıyla Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Isparta Kitap Fuarı tamamlandı. Fuarda 10 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar okuyucularıyla buluştu, söyleşiler gerçekleştirdi, kitaplarını imzaladı, yayınevleri binlerce kitabı kitapseverlere ulaştırdı. 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde de yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, kitaplarını imzaladı, söyleşi gerçekleştirdi. "Vakkasoğlu Kitap Fuarının Gelenekselleşeceğine İnanıyorum" Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Isparta’nın güller diyarı bir kent olduğunu belirterek, fuarın çok güzel bir ortam sunduğunu söyledi. Vakkasoğlu, "Kitap fuarı kalitesi ve bulunduğu yer itibariyle çok güzel. İnşallah daha da gelişerek gelenekselleşeceğine inanıyorum. Emek vermek lazım, ben de bunun için geldim. Emek verenlere başta belediye başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi. "Ispartalıların kitaba verdiği değeri biliyorum" Yazarlık ve kitap okumanın önemine ilişkin söyleşi sonrası okuyucularının kitaplarını imzalayan Kahraman Tazeoğlu, "En son 2018 yılında bu fuara gelmiştim, o günden bugüne çok şey değişmiş. Fuar daha büyümüş ve daha bir oturmuş. Heyecanla geldim çünkü Ispartalıların kitaba ne kadar önem verdiğini biliyorum. Burada çok fazla okurum var. Fuarlar da bizi okurlarımızla buluşturan yegane etkinlikler. Her zaman fuarların çok önemli olduğunu, burada da belediyelere büyük iş düştüğünü söylerim. Onlar da sağ olsunlar her yıl bu fuarı gerçekleştirerek bizi okurlarımızla buluşturuyor. Çünkü bir yazarın okurlarıyla buluşması için kitap fuarından başka şansı yok. Fuarı düzenleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. "İyi ki Isparta’dayım" 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde okuyucularıyla buluşan Diyetisyen Hatice Nur Ege de sağlıklı beslenme konusunda söyleşi gerçekleştirdi. Isparta’ya ikinci kez geldiğini belirten Ege, "Gül Festivali’nde gelmiştim, burası kıymetli bir şehrimiz. İyi ki buradayım. Birçok fuara gidiyorum, Türk Bayrağı’nın bu kadar fazla olduğu, vatan millet sevgisinin bu kadar fazla olduğu şehirlerden bir tanesi Isparta. Yeniden kavuşmak dileğiyle" dedi. 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılan yazarlara günün anısına gül tablosu hediye edilirken, yayınevleri temsilcilerine de plaket ve gül tablosu takdim edildi. Katılımcılara hediyeleri Isparta Belediye Meclis Üyeleri İbrahim Kocabaş ve Mehmet İzci tarafından verildi.
Edirne Edirne’de gençlerden insanlık dersi: Engelli vatandaşı kilometrelerce ittiler Edirne’de iki lise öğrencisi, aküsü bittiği için yolda kalan yaşlı vatandaşın engelli aracını kilometrelerce iterek evine ulaşmasını sağladı. Gençlerin sergilediği bu duyarlı davranış takdir topladı. Edirne’de Kırkpınar Spor Lisesi 12’nci sınıf öğrencileri Faruk Can Şenkal ve Emir Hüseyin Vardar, okul çıkışı evlerine doğru yürürken, yolda engelli aracıyla ilerlemekte zorlanan iki kişiyi fark etti. Duruma kayıtsız kalmayan gençler, engelli aracının aküsünün bittiğini öğrenince yaşlı vatandaşları evlerine ulaşana kadar kilometrelerce iterek yardımcı oldu. Gençlerin bu duyarlı davranışı hem engelli vatandaşları hem de çevredeki vatandaşları duygulandırdı. Yapılan yardımdan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten engelli vatandaşlar, gençlere teşekkür etti. Gençlerin sergilediği bu örnek davranış, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. "Kalbimiz el vermedi" Kırkpınar Spor Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi Faruk Can Şenkal, "Arkadaşımla evimize doğru yürüyorduk. Yolda iki kişiyi fark ettik, içlerinden birinin yürüme engelli olduğunu görünce kalbimiz el vermedi. İlk başta yollarına devam ettiklerini sandık ancak meğer yolda kalmışlar. Bize seslendiler. Biz de bir vatandaşlık görevi olarak, evlerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onları ittik" dedi. "Vatandaşlık görevi olarak yaptık" Öğrencilerden Emir Hüseyin Vardar ise, "Biz yolda yürürken denk geldik. Bize seslendiler. Yolda kaldıklarını öğrenince yardım etmeye karar verdik. Vatandaşlık görevi olarak yaptık. Çok sevindiler, teşekkür ettiler. Biz de mutlu olduk. Gençlerimiz yaşlılara yardım etsin, herkes yardımlaşsın" ifadelerini kullandı.