GÜNDEM - 22 Nisan 2014 Salı 10:01

Peygamber isimliler ülkesi: Türkiye

A
A
A
Peygamber isimliler ülkesi: Türkiye

Türkiye’de yaklaşık 15 milyon kişi Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (SAV) ismini veya O’nunla doğrudan ilgili bir ismi taşıyor. Diğer peygamberle ilgili isimler de bir hayli yekun oluşturuyor.

’Yaşayan nüfus içinde Türkiye’deki insanların ne kadarı peygamberimizin ismini veya lakabını taşıyor?’ sorusuna cevap arayan ilahiyatçı ve sosyolog Erol Erdoğan, "Doğan çocuğumuza isim aramak, onlarca isimden birini seçmek, bir ömür boyu o isimle çocuğumuza seslenmek. Bütün bunları gözümüzün önünden geçirdiğimizde, isim vermeyi, insanın doğumundan sonra yeniden tanımlanması olarak düşünebiliriz. İsim verdiğimiz çocuğa adeta “Sen şusun, şöyle olmalısın” diyoruz. İsim vermek dinamik ve heyecanlı bir iş. Bu sürecin içinde din, kültür, duygu, gelenek gibi onlarca etken var. İsim vermek, her kültürde, dinde, medeniyette önemli bir ritüel. İslam’da ailenin dini sorumluluklarından biri. İsim vermenin duygu, sevgi, aşk boyutu da güçlü. Çünkü sevdiğimize isim seçiyoruz. Sevdiğimize sevdiğimizden bir işaret koyuyoruz" dedi.

Erdoğan, Peygamberimizin isimlerinin ve lakaplarının listesini hazırladığını belirterek, "Muhammed, Mustafa, Ahmet, Mehmet, Mahmut, Emin, Ekrem, Resül, Nebi ve diğerleri. Bunların yanı sıra peygamberimizle doğrudan ilişkili isimleri de listeye ekledim. Çocukları, hanımları,damat ve kayınpederleri, teyze ve halaları gibi. Çünkü bu isimlerin çocuklara verilmesinde peygamberimize duyulan sevgi var. Onlar, peygamberimizin en yakınları; ailesi, akrabası, ehli beyti. Peygamber sevgisi, isimleri hece hece, harf harf çoğaltmış. Bazı isimler birden fazla versiyona sahip. En fazla versiyona sahip isimlerin başında ‘Fatma’ geliyor. ‘Mehmet’ ismi de öyle. En bilinen yazım şekli: Mehmet. Sayıları az olmakla birlikte Memet, Mehmed, Memed şeklinde yazılanları da var. ‘Ayşe’ ismini Aişe şeklinde tercih edenler de az değil. Az sayıda da ‘Ayşa’ var.

Bir de, hatalı yazımlar var. Nüfus memurluğunun hatalı yazımı diye düşündüğüm bazı isimler ve sayıları şöyle: Memed: 74, Mıstafa: 14, Musdafa: 6, Hatce: 66, Fadma: 26, Omer: 22" diye konuştu.

“300 BİN İNSAN, ADINI TAŞIYOR”

Araştırmaya göre, Türkiye’de yaklaşık 15 milyon kişi peygamberimizin kendi ismini veya onunla ilgili bir ismi taşıyor. Peygamberimizin asıl ismi Muhammed. Bu ismi, (Muhammed/Muhammet) yaşayan nüfus içinde ad olarak taşıyanların sayısı yaklaşık 300 bin.

Yaşayan nüfus içinde, peygamberimizle ilgili isimler sıralamasında 1 milyonu aşan 5 isim var. Peygamberimizle ilgili en çok verilen isim Fatma. Fatma ismi Fatma, Fatıma, Fadime, Fadik, Fadma, Fadiş, Fatima, Fatime, Fadim, Fadimana, Fatma Zehra, Fatoş, Fatmanur, Fatmagül, Fatımatüzzehra şeklinde farklı versiyonlarıyla yaklaşık 1 milyon 650 bin kişiye ad olmuş.

PEYGAMBERİMİZLE İLGİLİ EN ÇOK VERİLEN İKİNCİ İSİM MEHMET

Peygamberimizle ilgili en çok verilen ikinci isim Mehmet. Mehmet ismi Mehmet, Memet, Mehmed, Memed şeklinde farklı versiyonlarıyla 1 milyon 494 bin 279 kişinin adı. ‘Muhammed’ ismini vermeyi hürmeten doğru bulmayanlar ‘Mehmet’ ismini tercih ediyorlar. Muhammet ve Mehmet aynı anlama geliyor, Arapça yazılışları da aynı.

Peygamberimizle ilgili en çok verilen üçüncü isim Hasan ve Hüseyin. 1 milyon 324 bin 987 kişi peygamberimizin torunlarının adları olan Hasan ve Hüseyin ismine sahip.

Dördüncü sıradaki isim Mustafa, beşinci sıradaki isim ise Ayşe. 1 milyon 168 bin 502 kişi Mustafa; 1 milyon 35 bin 479 kişi Ayşe ismini taşıyor.

‘Fatma’ isimlilerin sayısı Türkiye’nin 71 il nüfusundan, Mehmetlerin sayısı 69 il nüfusundan, Hasan ve Hüseyinlerin toplamı ise 67 ilin nüfusundan daha çok.

DOST VE AKRABALARININ İSİMLERİ DE YAYGIN

Sayısı beş yüz bini aşıp milyona yaklaşan isimler de şunlar: Hatice (peygamberimizin ilk eşi) 809 bin, Ali (damadı ve halifesi) 827 bin, Zeynep (kızı, torunu) 615 bin, İbrahim (oğlu) 549 bin, Emine (Amine isminin Türkçe kullanımı) 881 bin.

Bazı isimler ve sayıları şöyle: "Amine (annesi) 15 bin, Abdullah (babası) 284 bin, Ömer (kayınpederi, halifesi) 398 bin, Osman (damadı, halifesi) 352 bin, Ebubekir/Bekir (kayınpederi, halifesi) 147 bin. Halime (sütannesi) 118 bin. Medine (hicret ettiği ve yaşadığı şehir) 110 bin. Hamza (amcası) 90 bin, Kasım (oğlu) 34 bin, Şeyma (sütkardeşi) 68 bin, Erva (halası)10 bin, Berra (halası) 17 bin, Sevde (eşi) 8 bin, Safiye (eşi) 74 bin, Beyza (halası) 80 bin, Betül (Hz. Fatmanın lakabı) 116 bin".

En az verilen isimler de şöyle: "Fahita (teyzesi) 3, Ümeyme (halası) 23, Hilye (şemailinin sanatı) 59, Seleme 91, Mücteba (Hz. Hasan’ın lakabı) 266, Meymune (eşi) 389. Zeyt (evlatlığı) 610, Mekke (doğduğu şehir) 911, İsra 1387".

DİĞER PEYGAMBERLERİN İSİMLERİ

Çocuklara ad olarak seçilen isimlerde Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (SAV) yanı sıra tüm peygamberle ilgili isimler de bir hayli yekün oluşturuyor. Yaşayan nüfus içinde, Adem 145 bin, Havva 52 bin, Yusuf 328 bin, Musa 68 bin, Meryem 60 bin, İsmail 463 bin, Yakup 77 bin, Yunus 100 bin, Süleyman 132 bin, Salih 162 bin kişinin ismi gözüküyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal