ASAYİŞ - 06 Ekim 2021 Çarşamba 15:43

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

A
A
A
PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

HDP’nin çağrısının ardından terör örgütü PKK yandaşlarının 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle ülkeyi savaş alanına çevirdiği, 2 polisin şehit, 35 kişinin hayatını kaybettiği olayların üzerinden 7 yıl geçerken, teröristlerin yakıp yıktığı yerler devlet eliyle yeniden onarılarak halkın hizmetine sunuldu.

HDP’nin çağrısı üzerine başlayan olaylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde ortalık savaş alanına dönmüştü. Olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına ve araçlarına, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve birçok araca zarar verilmişti. 2 polisin şehit edildiği olaylarda Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla fakirlere kurban eti dağıtan Yasin Börü ve 3 arkadaşının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetmiş, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 761 kişi yaralanmıştı. Terör örgütü yandaşlarının saldırılarında birçok ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluşmuştu.

Eğitim yuvaları hedef alındı

Terör örgütü yandaşlarının sokaklarda başlattığı eylemlerde eğitim yuvaları olan okullar hedef alınmıştı. Teröristler tarafından Mardin’de 36, Diyarbakır’da 34, Şırnak’ta 13, Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okul olmak üzere toplam 201 okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana gelmişti.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

Ziya Gökalp Müzesini yaktılar

Diyarbakır sokaklarını savaş alanına çeviren teröristler Sur ilçesinde bulunan Ziya Gökalp Müzesini ateşe verdi. PKK'lı teröristlerce yakılan ve kullanılamaz hale getirilen Ziya Gökalp Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokolle restore edilirken, tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı. TÜRSAB tarafından 1 milyon 814 bin lira bütçe ile 2016 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanan Ziya Gökalp müze binası tamamlandıktan sonra bakanlığa teslim edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından teşhir ve tanzim için 1 milyon 490 bin lira harcanan müze, yürütülen çalışmalarla yeniden ziyaretçilere açıldı.

Diyarbakır

6-7 Ekim olaylarında savaş alanına dönen Diyarbakır’da teröristler tarafından yapılan saldırılarda Yasin Börü ve arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetti, 65 vatandaş ile 14 güvenlik görevlisi yaralandı. Olaylarda 144 özel bina ve iş yeri, 16 kamu binası, 6 av bayisi, 17 özel ve kamu bankası, 4 okul, bir müze, 88 özel araç, 40 kamu aracı, bir parti binası ve 36 kent güvenliği kamerası zarar gördü. Valilik tarafından kent genelinde olaylarda zarar gören 73 esnafa ödeme yapılarak destek verildi.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

“Biz artık Diyarbakır'ın olaylarıyla değil, kültür ve turizmle anılmasını istiyoruz"

Diyarbakır’da 2014 yılında terör örgütü mensupları tarafından Kobani bahanesiyle yakılan Ziya Gökalp müzesi restore edilerek vatandaşların ziyaretine açılırken, Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Başkanı Kenan Aksu, “Biz geçmişte yapılan yanlışlıklar, kötü eylemler veya yapılan bütün sıkıntılardan dolayı çok kötü günler geçirdik. Fakat normalleşme oldu, biz artık Diyarbakır’ın bunlarla anılmasını da istemiyoruz” dedi.

Diyarbakır'da 2014 yılından 6-8 Ekim olaylarından gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde PKK'lı teröristlerce yakılan ve kullanılamaz hale getirilen Ziya Gökalp Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokolle restore edildi. Aradan geçen 7 yıl acılar halen tazeliğini korurken, olaylar sırasından zarar gören Sur ilçesinde bulunan Ziya Gökalp Müzesi restorasyonu tamamladıktan vatandaşların ziyaretine açıldı.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

“Olaylarda 50’ye yakın insan hayatını kaybetti”

Tarihi dokusuyla muhteşem bir yere dönüşen müze içerisinde açıklamada bulunan Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Başkanı Kenan Aksu, geçmişte yapılan bütün sorunlardan dolayı Diyarbakır olarak çok kötü günler geçirdiklerini belirterek, “Biz geçmişte yapılan yanlışlıklar, kötü eylemler veya yapılan bütün sıkıntılardan dolayı çok kötü günler geçirdik. Fakat normalleşme oldu, biz artık Diyarbakır’ın bunlarla anılmasını da istemiyoruz. Şu anda bulunduğumuz yer Ziya Gökalp Müzesi, olaylarda yakıldı daha sonra devlet tarafından restore edildi ve içerideki eşyalar tekrar onarılarak yapıldı. Bu tür şeylerle Diyarbakır’ın anılmasını istemiyoruz. Kötü günler geçirdik, yanlış şeyler yapıldı. Olaylarda müzeler, evler, kamu binaları zarar gördü ve 50’ye yakın insan hayatını kaybetti. Yapılanlar yanlış şeyler, biz bunları tasvip etmiyoruz. Artık Diyarbakır, kültürüyle, turizmle, tarihiyle ve müzeleriyle anılmasını istiyoruz. Bu kötü günleri biz geride bıraktık. İnşallah çok güzel günler Diyarbakır’ı bekliyor. Çünkü önemli bir şehirdir Diyarbakır, Zerzavan kalesiyle, Körtik tepesiyle, Surlarıyla, maneviyatıyla ve tarihiyle artık tanıtılsın. İnşallah böyle olaylarla karşılaşmayız ve hep güzel şeylerle anılmasını istiyoruz Diyarbakır’ın” diye konuştu.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

Siirt

Siirt’te olaylarda 5 sivil hayatını kaybetti, 17 sivil ile 20 emniyet mensubu yaralanırken, kamuya ait ilk ve orta dereceli 12 okul, kütüphane, halk eğitim merkezi, 4 sağlık merkezi, bir acil sağlık istasyonu ve erkek öğrenci yetiştirme yurdu yakılarak kullanılamaz hale getirildi.

Siirt'te 6-7 Ekim Kobani olayları hafızalardan silinmiyor

Siirt'te 6-7 Ekim Kobani olayları 2014'te terör örgütü PKK yandaşlarının gerçekleştirdiği saldırıların üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hafızalardan silinmiyor.

Şehir merkezinden başlayarak ilçelere yaşanan olaylarda 5 sivil hayatını kaybederken, 17'si sivil 38 kişinin yaralandı olaylarda 12 okul 4 sağlık merkezi ateşe verildi. Ayrıca erkek öğrenci yurdu, kuran kursu, halk eğitim merkezi acil sağlık istasyonu ve çok sayıda iş yeri yakılarak kullanılmaz hale getirildi.

Olayın görgü tanıklarından ve dönemin Kültür Turizm Müdürü Remzi Uslu, yaşananların büyük bir kabus olduğunu söyledi. Uslu, "Bilindiği üzere 2014 6-7 ekim olaylarında ilimizin de kara bir gün olarak geçen Kobani olayları yaşandı. Bu Kobani olaylarında en büyük kaybımız bölgenin en donanımlı kütüphanenin yanmış olmasıydı. Bu kütüphanenin yanmış olmasıyla birlikte devletimiz büyük yanmış olan kütüphanemizin 15 gün içerinde tabelalar asılarak faaliyete hizmete geçti. 50 bine yakın kitap vardı. Yanan kütüphanede bölgenin en donanımlı kütüphanesiydi. Kitapları dezenfekte eden 30 tane cihazımız vardı. Yanmış oldu. Allah devletimize zeval vermesin onun çok daha modernini 2022 yılında inşallah faaliyete girecek” dedi.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

Olaylarda kültür hizmetlerinin ve sağlık birimlerinin yakıldığını belirten Uslu, "Benzer yerlerin yakılması tasvip edilen şeyler değil umarım ve dilerim Siirt’in ve Türkiye tarihinde böyle olayların yaşanmaması en büyük dilek ve temennimizdir” diye konuştu. Siirt genelinde çıkan olaylarda 16 kişi tutuklanmıştı.

Batman

Batman'da gerçekleştirilen saldırılarda 1 kişi hayatını kaybetti, 56 kişi yaralandı. Olaylarda 6 kamu binası, 15 özel banka ve ATM, iki siyasi parti binası, 62 resmi ve özel araç, 91 iş yeri ve 5 evde hasar meydana geldi.

Mardin

6-7 Ekim olaylarında Mardin'de 6 kişi hayatını kaybetti, 29 sivil ile 22 polis yaralandı, 14 otomobil, 69 polis aracı, kaymakamlık binaları, emniyet binaları, 36 okul, 6 siyasi parti ve 69 bina zarar gördü.

6-7 Ekim olayları mağduru Özdemir: "O günleri hatırlamak istemiyorum"

Mardin'de 6-8 Ekim olaylarında terör yandaşlarının bir marketi aleve vermesinin ardından evi yanan Melek Özdemir, "O günleri hatırlamak istemiyorum" dedi.

Mardin'de 6-8 Ekim olaylarında birçok esnaf ve vatandaş mağdur oldu. Onlardan biri de 50 yaşındaki Melek Özdemir. Hastanede temizlik görevlisi olarak asgari ücretle çalışan Özdemir, olayların yaşandığı gün annesine misafirliğe gitmişti. Evinin altında bulunan marketin yandığı haberini alır almaz evin yolunu tutan Özdemir, eve geldiğinde her şeyin yandığını ve eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini gördü. O günleri hatırlamak istemediğini kaydeden Özdemir, yanan evi için yaptığı açıklamada, "Benim evim dünyamdı, dünyamı yeniden kuruyorum" diye konuştu. O günleri anlatırken zorluk yaşayan Özdemir, "Ama yine de anlatayım. Annemlerdeydim. Misafirlikteyiz, arkadaşlar telefon açtı evin yanıyor diye. Çıktım baktım evim yanıyor. Ben de bir marketin üstünde oturuyordum. Evim de yandı. Tabi bu olayda misafirlikteydim. Geldim, baktım market yanıyor. İtfaiye 1-2 saat sonra geldi. Sabaha kadar anca söndürebildiler. Bir evde olması gereken eşyaların hemen hemen hepsi vardı. Benim birikimimdi onlar. Zaten kiracıyım, hala kirada oturuyorum. Hastanede asgari ücretle çalışıyorum. Temizlik işçisiyim. Hemen hemen ev eşyalarının hepsi yandı, kullanılamaz hale geldi" şeklinde konuştu.

PKK 6-7 Ekim olaylarında yakıp yıktı, devlet onardı

"Kullanılamaz hale gelen eve 500 liralık bir rapor tutuldu"

Kullanılamaz hale gelen ev için 500 liralık rapor tutulduğunu o parayı da almadığını ifade eden Özdemir, "O günden bugüne eşyalarımı yenileyebildim diyebilirim. Tabi asgari ücretle çalışıyor, yanında da ek iş yapıyorum yetiştirebilmek için. Yeni yeni dizebildim evimi. Bugünün şartlarıyla bütün ev eşyalarını almaya kalksam, alamam. Bu nedenle eşyalarımı ikinci el olarak aldım. Yavaş yavaş Allah büyüktür. Bir insanın evi onun dünyasıdır. O ev benim dünyamdı ve dünyamı yeni kuruyorum şimdi" ifadelerini kullandı.

Şırnak

Şırnak’ta yaşanan olaylarda Cizre ilçesinde 30 kişi yaralandı. Ateşe verilmesi sonucu tahrip olan 13 okul ile yağmalanan 2 özel öğrenci yurdu, valilik tarafından kısa sürede onarılarak hizmete açıldı.

Yaralar kısa sürede sarıldı

6-7 Ekim olaylarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere yurdun birçok yerinde teröristler tarafından açılan yaralar devlet eliyle sarıldı. Olaylarda yakılan ve yıkılan devlet kurumları hızlı bir şekilde onarılırken, devlet tarafından illere gönderilen ödeneklerle vatandaş ve esnafın zararları da karşılandı. Olayların yaşandığı illerde zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı.

Abdulkerim Kantarcıoğlu - Sedat Irmak-Kübranur Atik – Selami Deniz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Ceylanpınar Belediyesi koruma memurlarından kadrolu mühendise darp iddiası Şanlıurfa Ceylanpınar Belediyesi’nde görevli bir mühendisin, koruma memurları tarafından darp edildiği iddia edildi. Yaşanan darp anları cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Edinilen bilgiye göre olay, Ceylanpınar Belediyesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, belediyede kadrolu mühendis olarak görev yapan Halil Y., bir süre önce belediye yönetimi tarafından fen işleri müdürlüğündeki görevinden alınarak zabıta müdürlüğüne görevlendirildi. Halil Y.’nin bu görevlendirmeye itiraz ederek idare mahkemesinde açtığı davanın lehine sonuçlandığı, mahkemenin Halil Y.’nin asli kadrosunun bulunduğu fen işleri müdürlüğüne iadesine karar verdiği öğrenildi. Mahkeme kararının ardından belediyenin ana hizmet binasına giderek görevine başlamak isteyen Halil Y.’nin, Belediye Başkanı Uğur Kahraman’ın korumaları ile bazı yakınları tarafından binaya alınmadığı öne sürüldü. Yaşanan tartışmanın büyümesi üzerine Halil Y.’nin darp edildiği ve başından yaralandığı bildirildi. Olayı duyan Halil Y.’nin bazı akrabalarının belediyeye gelmesi üzerine arbede yaşandığı, bu kişilerin de darp edildiği ileri sürüldü. Darp sonucu yaralanan Halil Y. ile yakınlarından oluşan toplam 5 kişi, ambulanslarla Ceylanpınar Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Çıkan olayda Halil Y. ile 4 yakını yaralandı. Yaralılar, hastaneden aldıkları darp raporları ile birlikte polis merkezine giderek koruma memurlarından şikayetçi oldu. Öte yandan, darp olayının yaşandığı sırada belediyenin ana hizmet binasındaki güvenlik kameralarının kayıt dışı olduğu iddia edildi. Olayla ilgili inceleme çalışması başlatıldı.
Antalya ASAT’tan Muratpaşa İçme Suyu Terfi İstasyonu’na 201 milyon TL yatırım Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Muratpaşa İçme Suyu Terfi İstasyonu’nda 201 milyon TL yatırımla kapsamlı yenileme ve kapasite artırımı gerçekleştiriyor. Çalışmalarla birlikte istasyonun üretim kapasitesi iki katına çıkarılarak Antalya’nın artan içmesuyu ihtiyacına önemli katkı sağlanacak. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, saniyede 600 litre olarak tasarlanan Muratpaşa İçme Suyu Terfi İstasyonu’nun kapasitesi saniyede bin 200 litreye yükseltilecek. Bu sayede kentin büyüyen nüfus ve turizm yoğunluğuna daha güçlü şekilde cevap verilirken, yeni pompa ve motor sistemleri sayesinde enerji verimliliği artırılarak yılda milyonlarca liralık tasarruf elde edilecek. Yenilenen pompa ve elektrik sistemleri Mevcut pompa, elektrik motorları ve tesisatın ekonomik ömrünü doldurması nedeniyle başlatılan yenileme çalışmaları kapsamında tüm ekipmanlar modern ve verimli hale getirilecek. Bu sayede hem su üretim kapasitesi yükseltilecek hem de enerji sarfiyatında ciddi bir düşüş sağlanacak. Pompa odasında teknik iyileştirme Çalışmalar kapsamında tesisin basma kotunun depo kotunun üzerinde olması sebebiyle sık sık arızalara neden olan pompalara kalıcı çözüm üretildi. Sorunun önüne geçmek için pompa odası kotu yaklaşık 3 metre aşağıya indirilecek. Böylece hava yapma ve fan aşınmaları ortadan kalkacak. Enerji kesintilerine karşı jeneratör desteği Tesisin en önemli eksiklerinden biri olan jeneratör ihtiyacı da proje kapsamında giderilecek. 2 adet 1000 KVA jeneratörün montajı tamamlanmasıyla birlikte artık oluşabilecek enerji kesintilerinde tesis tam kapasiteyle çalışabilecek ve vatandaşların su ihtiyacı kesintisiz karşılanacak. SCADA sistemi ile akıllı yönetim İstasyonda kurulan SCADA otomasyon sistemi sayesinde pompalar depo seviyesine göre otomatik olarak devreye girip çıkacak. Böylece hem suyun kesintisiz iletimi sağlanacak hem de anlık üretim-tüketim takibi yapılarak kayıp-kaçakla mücadele daha etkin hale getirilecek. Depolama kapasitesi artırıldı Çalışmalar kapsamında istasyonun mevcut depolama hacmi bin 500 ton artırılarak 3 bin tona çıkarılacak. Ayrıca mevcut haznelerde yapılan izolasyon sayesinde su kaçaklarının önüne geçilerek, sağlıklı, hijyenik su iletimi sürdürülebilir hale getirilecek.
Sinop Sinop’ta üreticiye yüzde 100 hibeli makine desteği Sinop’ta tarımsal üretimi güçlendirmek ve kırsalda refahı artırmak amacıyla yürütülen "Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi" kapsamında üreticilere yüzde 100 hibe destekli makine ve ekipman teslimi yapıldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde düzenlenen Makine ve Ekipman Teslim Programı, saygı duruşu yapılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem, projenin yalnızca bir destek programı olmadığını, üreticilerin sahadaki ihtiyaçlarını esas alan bütüncül bir kalkınma modeli olduğunu vurguladı. Önlem, Sinop’ta tarımsal üretimi artırmaya ve sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik çalışmaların valilik desteği ve bakanlığın vizyonuyla kararlılıkla sürdürüldüğünü söyledi. Proje kapsamında 2020 yılından bu yana 762 üreticiye yaklaşık 88 milyon lira hibe desteği sağlandığını belirten Önlem, hayvan pazarı, güneş enerjili sulama sistemi ve basınçlı sulama sistemi gibi altyapı yatırımları için de 25 milyon liralık harcama yapıldığını kaydetti. 2026 yılı için Sinop’a tahsis edilen bütçenin 65 milyon lira olduğunu aktaran Önlem, bu kaynakla üretim maliyetlerini düşüren, iş gücünü hafifleten ve modern tarım tekniklerini yaygınlaştıran projelerin hayata geçirileceğini ifade etti. Teslim programı kapsamında Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze ve Saraydüzü ilçelerinde faaliyet gösteren üreticilere tamamı hibe olmak üzere 17 adet çapa makinesi ile 13 adet süt sağım makinesi verildi. Küçük ölçekli işletmeler için önemli katkı sağlayacak makinelerin, iş gücü tasarrufu sağlamasının yanı sıra üretimde kalite ve hijyen standartlarını da yükselteceği belirtildi. Konuşmaların ardından makineler üreticilere teslim edilirken, program toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Programa Sinop Valisi Mustafa Özarslan, İl Genel Meclis Başkanı Ersin Yaman, AK Parti İl Başkanı Yakup Üçüncüoğlu ve vatandaşlar katıldı.
İstanbul ’’KOBİ’lerin yükselişi Agentik AI ile olacak’’ Küresel iş dünyası, uzun süredir aynı sorunla karşı karşıya: Artan iş yükü, karmaşık süreçler ve geciken kararlar. Şirketler daha fazla çalışıyor ama aynı oranda karşılık alamıyor. Bu tabloyu tersine çevirmesi beklenen yeni kırılma noktası ise agentik yapay zekâ olarak öne çıkıyor. Verimsiz süreçlerin maliyeti yalnızca operasyonel aksaklıklarla sınırlı değil; kalite problemleri, plansız duruşlar, stok ve tedarik hataları, gereksiz toplantılar ve bilgiye erişimde harcanan zamanın toplam etkisiyle ölçülüyor. Global denetim şirketi McKinsey raporlarına göre, bu yapısal kayıpların şirketler için yıllık maliyeti 10 trilyon dolar seviyesine ulaştı. ’’Temel problem, şirketlerin dijitalleşmemesi değil, dijitalleşmenin hâlâ parçalı, pahalı ve sürdürülemez şekilde ilerlemesi’’ Yapay zeka şirketi Cognera Kurucusu Dr. Anıl Öztekin, agentik yapay zekâyı yalnızca bir teknoloji başlığı olarak değil, ekonomik verimliliği yeniden tanımlayan bir çalışma modeli olarak ele almak gerektiğini vurguladı. Öztekin’e göre, bugünkü temel problem, şirketlerin dijitalleşmemesi değil, dijitalleşmenin hâlâ parçalı, pahalı ve sürdürülemez şekilde ilerlemesi. Öztekin, "Bugün şirketlerin en büyük sorunu teknoloji eksikliği değil; dağınık, manuel ve kişilere bağlı iş akışları. Agentik yapay zekâ bu noktada tek tek işleri otomatikleştirmekten ziyade, sürecin tamamını yöneten dijital bir iş gücü modeli sunuyor" dedi. "Türkiye’deki işletmeler dönüşüme kapalı değil; maliyet ve risk konusunda çekinceleri var. Agentik yapılar, kullandığın kadar öde gibi modellerle bu bariyeri ortadan kaldırıyor. Bu da KOBİ’ler için oyunu değiştiriyor" diyen Öztekin, özellikle üretim ve operasyon ağırlıklı sektörlerde ciddi bir sıçrama potansiyeline işaret etti. Öztekin sözlerine şöyle devam etti: ’’Bu potansiyel, ihracatçı sektörler için daha da kritik. Küresel pazarlarda rekabet artık yalnızca fiyatla değil; teslimat süresi, operasyonel tutarlılık ve standartlara uyum üzerinden şekilleniyor. Agentik yapay zekâ, siparişten sevkiyata kadar olan süreçleri daha izlenebilir ve hataya kapalı hale getirerek Türk şirketlerinin uluslararası arenada daha güvenilir bir oyuncu olmasını sağlıyor. Bu dönüşümün sahadaki karşılığını üretmek üzere konumlanan Cognera’nın geliştirdiği yaklaşımın merkezinde ise, işletmeler için tasarlanmış agentik dijital çalışma arkadaşı EtraBot yer alıyor. EtraBot, agentik yapay zekâ altyapısını RPA (robotik süreç otomasyonu) ve doküman işleme (IDP) teknolojileriyle bir araya getirerek işletmelerde uçtan uca, akıcı bir iş akışı oluşturmayı hedefliyor. Böylece süreçler yalnızca hızlanmıyor; aynı zamanda daha görünür, izlenebilir ve yönetilebilir hale geliyor.’’ Öztekin, EtraBot’un çıkış noktasını şöyle özetledi: "KOBİ’lerin yüksek lisans bedelleri ödemeden, geliştirici ekip kurmak zorunda kalmadan ve sadece kullandığı kadar ödeyerek dönüşüm yaşayabilmesi gerekiyordu. Arka planda Microsoft, UiPath, Automation Anywhere, Abbyy gibi pek çok global oyuncunun yazılım robotlarıyla çalışan EtraBot’u tam da bu ihtiyaçtan doğan bir dijital çalışma arkadaşı olarak tasarladık. İşletmelerin süreçlerine hızla entegre oluyor; operasyon yükünü sadeleştiren, daha akıcı ve verimli bir iş ortamı oluşturuyor. Bu yapı, özellikle Türkiye gibi operasyon yoğun ekonomiler için kritik bir avantaj sunuyor. Türkiye’de işletmelerin önemli bir bölümü hâlâ manuel süreçlerle çalışırken, yüksek yatırım gerektiren dijital dönüşüm projeleri uzun süredir erteleniyor. EtraBot, düşük riskli, hızlı devreye alınabilen ve ölçeklenebilir bir model sunarak bu bariyeri ortadan kaldırmayı hedefliyor.’’