ASAYİŞ - 01 Temmuz 2022 Cuma 10:42

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

A
A
A
Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

Türk mühendislerince özgün olarak geliştirilen yerli ve milli piyade tüfeği ‘Sarsılmaz (SAR 223P)’, 81 ildeki polis teşkilatının eğitim envanterinde ve sahada kullanılmaya başlandı. Sarsılmaz ile eğitime çıkan polislerin ileri seviye atış eğitimleri ise nefesleri kesti.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 81 ildeki polis teşkilatının envanterine katılan ve Türk mühendislerince özgün olarak geliştirilen yerli ve milli piyade tüfeği ‘Sarsılmaz SAR 223P, polis eğitimleri ve sahada kullanılmaya başlandı.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

Bir polisin ihtiyacını karşılayabilecek ürün yelpazesine sahip olan Sarsılmaz, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu’ndaki ileri seviye atış eğitimlerinde yerini aldı. Yılda üç kez verilen eğitimlere teşkilata bağlı aktif olan binlerce kadın ve erkek polis katılıyor.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

Eğitimler nefes kesiyor

Sabahın erken saatlerinde kentin çeşitli bölgelerinden gruplar halinde poligona gelen polislere ilk olarak temel eğitim ve teknik bilgiler veriliyor. Ardından envantere katılan silahların tanıtımı, ön bilgisi ve atış eğitiminin ön provası yapılıyor. Son olarak ise aktif silah eğitiminde atış eğitimi veriliyor.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

Polisler, alanında profesyonel eğitmen polis memurları tarafından verilen eğitimlerde, kendi beylik ve MP5 makineli tabancaların yanı sıra bu yıl envantere dahil edilen Sarsılmaz SAR 223P ile atışlar gerçekleştiriyor. Nefes kesen eğitimlerde güvenlik ise ön planda tutuluyor.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

Beylik tabancaları ve MP5 ile de eğitim alıyorlar

Eğitimlerin üç aşamada gerçekleştiği bilgisini paylaşan Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görevli 16 yıllık polis memuru Mehmet Çiçek, personellere silahların kullanımı, teknik özellikleri hakkında bilgiler verildiğini, bir diğer aşamada söz konusu silahlarla pratik eğitimler yapıldığını ve son olarak da atış eğitiminin gerçekleştiğini aktardı. Çiçek, eğitimlerde bu yıl SAR 223P’nin de dahil olduğunu, bunun yanı sıra polislerin kendi beylik tabancaları ve MP5 makineli tabancayla eğitim aldığını söyledi.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

"Hedeflerdeki başarıyı görünce bütün yorgunluğumuz gidiyor"

Eğitimlerde kalma gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten eğitmen 12 yıllık Polis Memuru Şahin Doğru da, buradaki amacın var olan seviyeyi daha da yukarıya çıkarmak olduğundan bahsetti. Doğru, “Yoruluyoruz ama buradaki hedeflerdeki başarıyı gördükten sonra da bütün yorgunluğumuz gidiyor” dedi.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

"Vatanımız ve bayrağımız için canımızı seve seve feda etmeye hazırız"

Eğitmenlerden Komiser Yardımcısı Nisa Aydın ise, eğitimlerde kadın ve erkek ayrımının yer almadığına dikkat çekerek, “Teşkilatımızda kadın, erkek her türlü zorlu görevi yerine getirmek için varız. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın, herkesin en üst seviyede eğitim alması için çaba sarf ediyoruz. Gerektiğinde vatanımız, bayrağımız için seve seve canımızı feda etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Polislerin ‘Sarsılmaz’ eğitimi nefes kesti

"Yurt dışından gelecek eğitim taleplerini değerlendirebilecek donanım ve tecrübeye sahibiz"

Yurt dışındaki ülkelerin eğitim taleplerini değerlendirebilecek donanım ve tecrübeye sahip olduklarını da sözlerine ekleyen Aydın, “İl Emniyet Müdürümüz Mehmet Murat Ulucan’ın himayelerinde, ilimiz atış alanlarının fiziki şartlarının yeterli seviyeye gelmesi, ayrıca biz eğitici personelin gelişimi için gerekli şartları sağlaması neticesinde, gerek ülke içinden, gerek ülke dışından gelecek talepleri ya da ihtiyaç hasıl olması durumunda bu tür talepleri değerlendirebilecek donanım ve tecrübeye sahibiz” diye konuştu.

Suat Metin - Ahmet Serdar Eser - Gazi Taş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.