GÜNDEM - 09 Şubat 2023 Perşembe 10:00

Prof. Dr. Ahmet Apaydın: 'Giresun’un güney ilçeleri deprem riski altında'

A
A
A
Prof. Dr. Ahmet Apaydın: 'Giresun’un güney ilçeleri deprem riski altında'

Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 şiddetinde meydana gelen depremlerin ardından Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Apaydın ve Doç Dr. Eren Kömürlü Giresun’un deprem risk durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Giresun’un son meydana gelen deprem fay hattına uzak bir yerleşim yeri olmasına rağmen, zemin, yapı stoku ve özellikle güney kesiminde kalan ilçelerin Kuzey Anadolu Fayına yakınlığı itibarıyla bir risk durumundan söz eden Giresun Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Apaydın, aletsel dönemdeki kayıtlara göre büyük deprem üreten, depreme maruz kalmış bir şehir olmasa da güney ilçeleri dikkate alındığında deprem riski altında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ahmet Apaydın yaptığı açıklamada, “Giresun depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’a kuşbakışı 500 kilometre mesafede bulunuyor. Bu depremi oluşturan Doğu Anadolu fayı, Bingöl Karlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile yani Giresun’a yakın olan fay ile birleşiyor. Bu fay sistemi Giresun’un güneyinde bulunan Alucra, Çamoluk, Şebinkarahisar ilçelerine kuşbakışı yaklaşık 30 kilometre mesafededir. Dolayısıyla Giresun’un güneyindeki ilçelerin il merkezine oranla daha riskli olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Giresun’un yapı stoku iki farklı zemin üzerinde

Giresun şehir merkezinin iki farklı zemin üzerine yerleştiğini de belirten Prof. Dr. Apaydın, “Giresun’un nüfus yoğunluğuna sahip il merkezini ele alacak olursak Giresun merkezinde yamaçlara yaslanan bir yerleşim söz konusuyken, hem doğusunda hem de batısında riskli zemin olarak gördüğümüz alüvyon bir kıyı şeridimiz var. Bu alan doğuda Aksu Vadisi’nden başlayıp Gemiler Çekeği mevkiine kadar batıda ise, Kumyalı bölgesinden Güre mevkiine kadar uzanmaktadır. Buralar sadece deprem yönüyle değil, taşıma gücü zayıf zeminlerdir. Şehirleşmenin olduğu yamaçlar ise daha güvenli zemin olarak görülmektedir. Ancak buraların da kendine özgü yerel taşıma gücü ve heyelan gibi riskleri bulunmaktadır. Giresun yamaçlarda kayalar, sahillerde ise, alüvyon olmak üzere iki farklı zemin üzerine oturan yapı stokuna sahip. Giresun’da diğer Karadeniz şehirleri gibi eski ve yeni yapı stoku bulunmaktadır. Giresun yeni yapılaşma alanlarıyla sıkışmakta ve aynı zamanda yükselmektedir. Yeni yapılar daha güvenli olabilir ancak kentte 1999 öncesi yapılan yapı stoku da bulunmaktadır. Dolayısıyla Giresun karma bir yapı stokuna sahiptir” diye konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Apaydın: 'Giresun’un güney ilçeleri deprem riski altında'

Ev alırken dikkat edilecek hususlar önemli

Yapılaşmada ve ev alırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi veren Geoteknik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Eren Kömürlü ise “Genel olarak baktığımızda binaların da bir ömrü var. Eski binaların ömürlerinin dolması ve yeni deprem yönetmeliklerine göre yapılmamasından dolayı çok dirençli olmalarını beklemiyoruz. Depreme hazırlıklı olunması açısından da bu binaların kontrolleri gerekiyor. İnsanlar ev alırken, binanın yaşına, yapılan tadilatlara, zemin durumuna dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle de tadilatlar uzmanlara danışmadan yapılmamalıdır. Giresun özeline bakacak olursak, yamaç ve düzlük zeminler mevcut. Özellikle düzlükler alüvyon zeminlerden oluşuyor. Buraların deprem esnasında sıvılaşabileceği anlamına geliyor. Kazık sistemi uygulansa bile, suyun içerisinde kazığın ömrü uzun olmamaktadır. Dolayısıyla şehirleşme sağlam zemin üzerinde yapılaşarak gerçekleşmelidir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Apaydın: 'Giresun’un güney ilçeleri deprem riski altında'

Ahmet Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de 24 saatte 99 göçmen, 3 kaçakçı yakalandı İzmir’in Seferihisar ve Aliağa ilçelerinde, Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin 24 saat kesintisiz sürdürdüğü operasyonlarda 99 düzensiz göçmen yakalanırken, 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi gözaltına alındı. İzmir genelinde yasa dışı geçişleri engellemeye yönelik denetimlerini sıkılaştıran Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, havadan ve denizden çalışmalar yürütüyor. 18 Aralık tarihinde gerçekleşen 4 ayrı operasyonda, teknolojik imkanlar ve saha istihbaratı en üst düzeyde kullanıldı. Karada yakalandılar Günün ilk operasyonu saat 00.30 sıralarında Seferihisar’da gerçekleştirildi. Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-311), Sahil Güvenlik Botu (KB-22), Sahil Güvenlik KOM Timi ve Doğanbey Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin koordineli çalışmasıyla, kara üzerinde tespit edilen 27 düzensiz göçmen ile organizatör olduğu değerlendirilen 3 şüpheli kıskıvrak yakalandı. SİHA ve radarlar takipte Denizdeki denetimlerde ise Aliağa açıklarında saat 03.30’da hareketli bir fiber botu durduran ekipler 18 göçmeni yakalarken; saat 06.50’de Sahil Güvenlik İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından tespit edilen bir başka botta ise 14 göçmen daha yakalandı. Günün son operasyonu ise saat 22.30’da Seferihisar açıklarında yapıldı. Gelen bir istihbarat üzerine bölgeye sevk edilen Sahil Güvenlik gemi ve botları, içerisinde 40 kişinin bulunduğu lastik botu durdurarak göçmenleri yakaladı. Operasyonlar kapsamında yakalanan toplam 99 düzensiz göçmen, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İzmir İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Gözaltına alınan 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi hakkında ise adli işlem başlatıldı.
Kahramanmaraş Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte, Kahramanmaraş’a özgü Maraş kelle paça, kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldı. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren paça salonlarında yoğunluk yaşanıyor. Yüzyıllardır Maraş mutfağının önemli bir parçası olan Maraş kelle paça, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2011 yılında coğrafi işaretle tescillendi. Kış aylarında yoğun talep gören ürün, kentteki paça salonlarında vatandaşlardan ilgi görüyor. Soğuk havalarda tercih edilen lezzetler arasında yer alan Maraş kelle paça, özellikle gece ve sabah saatlerinde tüketiliyor. Kent genelindeki paçacılarda kış mevsimiyle birlikte müşteri sayısında artış yaşandığı gözlemleniyor. Kendine özgü hazırlanış yöntemi ve lezzetiyle öne çıkan Maraş kelle paça, coğrafi işaret tesciliyle birlikte Kahramanmaraş’ın gastronomi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor. Vatandaşlar, kış mevsiminde kelle paçaya olan ilgisini sürdürmeye devam ediyor. Paçacı ustası Remzi Ulaş, "Elimizden geldiğince paçamızı dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukların kemik gelişiminde, kırık ve çıkıklarda çok faydalıdır. İnsan sağlığına çok faydalıdır. Kış mevsimi havalar soğudu ve talepler arttı" dedi. Vatandaşlardan Ahmet İspir, "Kelle paça denilince Türkiye ve Kahramanmaraş gelir. Kentimizin meşhur yemeğidir. Ben 15 yıldır paça içerim" diye konuştu. Vatandaşlardan Mahmut Kaptanoğlu ise, "Göz, beyin, dil ve birçok faydası ile karışık şekilde yenmesi daha faydalıdır. Siyah paça furyası yoğunlaştı ama karışık paçanın daha lezzetli olduğunu iddia ediyorum" ifadesini kullandı.
İzmir Gökdelende nefes kesen tatbikat İzmir’de itfaiye ekipleri, Bayraklı’daki 47 katlı bir gökdelende gerçekleştirdikleri yangın ve arama kurtarma tatbikatıyla gerçeği aratmayan bir operasyona imza attı. Senaryo gereği 11. katta mahsur kalan bir personelin saniyelerle yarışarak kurtarıldığı dev tatbikatta, yüksek katlı binalarda tahliye yollarının önemi ve acil müdahale kapasitesi sahada test edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek katlı binalarda muhtemel yangın ve acil durumlara hazırlık amacıyla Bayraklı gökdelenler bölgesinde bulunan 47 katlı bir binada kapsamlı bir yangın ve arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi. Senaryoya göre, binanın 11. katındaki temizlik odasında sigaranın söndürülmeden atılması sonucu çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Çalışanlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. Olay yerine hızla ulaşan itfaiye ekipleri, mahsur kalan bir personeli güvenli şekilde kurtarırken, yangını da kontrol altına aldı. Dumandan etkilenen kişi AKS ekiplerince ilk müdahaleyi aldı. Yüksek katlı binalarda tatbikat can güvenliğinin anahtarı İtfaiye Merkez Bölge 3. Posta Amiri Yiğit Uygun, yüksek katlı binalarda yapılan tatbikatların can güvenliği açısından kritik olduğunu belirterek, "Bu yapılarda çok sayıda insan bulunuyor. Tatbikatlar, insanların tahliye yollarını öğrenmesi ve acil durumlarda güvenli hareket etmeleri için büyük önem taşıyor. Tatbikatlar sayesinde hem bina kullanıcıları kaçış yollarını öğreniyor hem de bu yolların görünürlüğü ve erişilebilirliği sahada test ediliyor. Amaç, muhtemel bir durumda can kaybı yaşanmadan sürecin yönetilmesini sağlamak" dedi.