EĞİTİM - 30 Mayıs 2018 Çarşamba 12:33

Prof. Dr. Ayhan Kaya Avrupa’da yaşayan gençlerin radikalleşme süreçlerini araştıracak

A
A
A
Prof. Dr. Ayhan Kaya Avrupa’da yaşayan gençlerin radikalleşme süreçlerini araştıracak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Avrupa Birliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayhan Kaya, Avrupa’da yaşayan gençlerin radikalleşme süreçlerini araştıracak.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Avrupa Birliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayhan Kaya, Avrupa’da yaşayan gençlerin radikalleşme süreçlerini araştıracak. Prof. Dr. Kaya’nın Avrupa’nın en prestijli araştırma kurumu Avrupa Araştırma Konseyi’nden destek kazanan araştırması; Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika’da doğan ve kendilerini dışlanmış hisseden gençler ile Müslüman ve göçmen kökenli gençlerin eğilimlerini inceleyecek. 

Prof. Dr. Ayhan Kaya, radikalleşmenin tarih boyunca genç kitleler arasında görüldüğünü belirterek, "Radikalleşme, genellikle genç kitlelerde görülüyor. Son yıllarda Avrupa’daki bu eğilimleri incelediğimizde, radikalleşmenin İslamofobi ve İslamizm ekseninde oluştuğunu görüyoruz. Bunun sebebini anlamaya çalışmak için 5 yıl sürecek bir araştırma başlatıyoruz" dedi. 

Prof. Dr. Kaya, "Araştırmamız Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika’da doğan ve kendilerini giderek sosyo-ekonomik, politik ve psikolojik nedenlerle dışlanmış hisseden gençler ile Müslüman ve göçmen kökenli gençlerin eğilimlerini inceleyecek. Bugüne kadar bu iki farklı grubun radikalleşme biçimlerinin birbirinden ayıran birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmaların aksine geliştirdiğimiz projeyle, Avrupa’da yaşayan genç kuşakların radikalleşme süreçleri mercek altına alınacak” açıklamasında bulundu. 

Alan çalışmaları ve derinlemesine görüşmelerin yer alacağı araştırmada, geniş bir araştırmacı grubu ve bilimsel danışma grubu ile birlikte çalışılacak.

Türkiye üniversitelerinde bir ilk: Proje, Avrupa’nın en prestijli kurumundan destek kazandı 

Prof. Dr. Ayhan Kaya’nın, 'Popülizm Çağında Yerlilik, İslamofobizm ve İslamizm: Avrupa’da Sosyo-Ekonomik ve Politik Olanın Kültürleştirilmesi ve Dinselleştirilmesi' başlıklı araştırması, Avrupa Araştırma Konseyi tarafından dünya çapında ileri düzey araştırmalara imza atmış bilim insanları için verilen 'Advanced Grant' (ileri seviye destek) kategorisinde fon desteği kazandı. Araştırma, Türkiye üniversiteleri arasında Sosyal Bilimler alanında bu kategoride fon desteği kazanan ilk proje olma özelliğini taşıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.