DÜNYA - 03 Eylül 2024 Salı 12:57 | Son Güncelleme : 03 Eylül 2024 Salı 13:01

Putin, Moğolistan'da resmi törenle karşılandı

A
A
A

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur'da resmi törenle karşılandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından çıkarılan tutuklama emrine rağmen Moğolistan'a resmi ziyaret gerçekleştiriyor. Dün akşam saatlerinde Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur'a gelen Putin, bugün Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh tarafından resmi törenle karşılandı.

Rus lider, başkent Ulan Batur'un merkezindeki Sukhbaatar Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreninde iki ülke milli marşlarının çalınmasının ardından karşılama kıtasını selamladı. Daha sonra Putin ve Khurelsukh'a, iki ülke heyetleri tanıtıldı.

Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), 17 Mart 2023 tarihinde UCM Başsavcısı Karim Khan'ın talebi üzerine Putin hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’ye özgü dokuma halılar sanatseverlerle buluştu Niğde yöresine özgü geleneksel motiflerin bulunduğu el dokuması halılar, Niğde Belediyesi Sanat Galerisi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Her bir motifinin derin anlamlar taşıdığı, dokuyan kadınların yaşam tarzını anlattığı birbirinden farklı desen ve özelliklere sahip halılar; Halıcılık, El Sanatlarını Geliştirme ve Yayma Birliği ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü iş birliğinde açılan sergi ile ziyarete açıldı. Halıcılık, El Sanatlarını Geliştirme ve Yayma Birliği Müdürü Bilgehan Harmanşah, Niğde’de halıcılığın köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirterek; "Niğde’nin hemen her köyünde halıcılık yapılırdı. 1600-1700’lü yıllarda Bor ilçesinde İngilizlerin açtığı halı atölyeleriyle başlayan bu gelenek, yıllar içinde yöre kültürünün önemli bir parçası haline geldi" dedi. Harmanşah, özellikle son yıllarda el sanatlarına olan ilginin azalmasıyla birlikte halıcılığın da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Harmanşah; "Bizler bu geleneği yaşatmak amacıyla kurslar açtık, desenleri arşivledik ve birçok halıyı yeniden dokuduk. Her halı, dokuyan kişinin duygularını ve hikâyesini taşıyor. O dönemlerde sosyal medya yoktu ve insanlar duygularını halılara ilmik ilmik işliyordu" diye konuştu. "Bu halılar kültürel bir miras" Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Elif Belkıs Baştürk ise, serginin amacının unutulmaya yüz tutmuş halıları gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti. Baştürk; "Bu eserler sadece bir halı değil, bir toplumun kültürel mirasıdır. Her bir ilmekte, dokuyan kişinin ruhunun ve duygularının izleri var. Bu nedenle her halı benzersizdir ve büyük bir değere sahiptir. Ellerinde böyle eserler bulunanların bu kıymetli mirası koruması gerekiyor" dedi. Niğde’ye özgü desenlerin yer aldığı 50 farklı halının bulunduğu serginin kalıcı hale getirilmesi, geleneksel motiflerin zenginliğini ve yöre kültürünü yansıtan desenlerin gelecek kuşaklara aktarılması için halı müzesi açılması hedefleniyor.
İstanbul İBB’de yolsuzluk operasyonları: İSKİ yetkililerine yönelik ‘İşlemlerin onaylanması için rüşvet’ iddiası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan İSKİ yetkilileri hakkındaki iddialar dikkat çekti. İSKİ Genel Müdürü şüpheli Şafak Başa, Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen ve Daire Başkanı Adem Şanlısoy ile ilgili onay sürecinde kişilerin işlemlerini beklettikleri, belirli bir miktar ödemeden işlerinin olmayacağına dair rüşvet söylemleri iddialarına yönelik beyanlar soruşturma dosyasına yansıdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen 2’nci dalga operasyonda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda farklı miktarlarda döviz ve Türk lirası, mermi ve şirketlere ait kaşe ele geçirilmişti. Gözaltına alınan İSKİ Genel Müdürü şüpheli Şafak Başa, Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen ve İSKİ Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy ile ilgili ortaya çıkan iddialar ise dikkat çekti. 3 isim ile koordineli olarak; rehabilitasyon projelerinin onay aşamasında İSKİ’nin olumlu görüş vermesi gerektiğinden, kendilerine başvuran İdris Özceleb ve Muhittin Erusta isimli müştekilerin belgeleri eksiksiz ve tam olmasına rağmen, uzunca bir süre başvurularına olumlu ya da olumsuz cevap vermedikleri iddia edildi. Sonrasındaysa müştekileri Fatih Keleş ve Adem Soytekin’e yönlendirdikleri, bu kişilere belirli bir miktar ödemeden işlerinin olmayacağına dair imada bulundukları, müştekilerin bu rüşvet teklifini kabul etmedikleri öğrenildi. Ardından ise Şafak Başa’nın Begüm Çelikdelen vasıtasıyla kendilerine Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla olumlu görüş verilmeyeceğini belirttiklerine ilişkin müşteki beyanları sonrası gözaltına alındıkları öğrenilirken iddialara ilişkin soruşturma süreci devam ediyor.
Adana Depremzedelere alım yapılacağı iddiasıyla firmaları dolandıran kaymakama 70 yıl hapis cezası Adana’da depremzedeler için alım yapılacağı iddiasıyla firmaları 50 milyon lira dolandırdığı öne sürülen eski Yüreğir Kaymakamı Mustafa Kılıç, 70 yıl hapis ve 601 bin lira adli para cezasına mahkum edildi. Ayrıca, eski kaymakam hakkında sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. Merkez Yüreğir ilçesi eski kaymakamı Mustafa Kılıç ile kendisini bir siyasetçinin danışmanı olarak tanıtan Özgür Akgül ile tutuksuz Paşa Yaşar’ın "kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan yargılandığı Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşması yapıldı. Duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski kaymakam Mustafa Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuklu sanık Özgür Akgül duruşma salonunda hazır bulunurken, tutuksuz sanık Paşa Yaşar ise katılmadı. Tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada sanıklar ve vekilleri son savunmalarını yaptı. Sanık Özgür Akgül, eski Yüreğir Kaymakamı ve diğer sanık olan Mustafa Kılıç’ın bu olaylarda kendisini kullandığını iddia etti. Sanık Akgül ise G.K.’nin yanına gelerek Misis Organize Sanayisi’nden alacağı olduğunu, bunun için de şikayetçi olmadan işini halletmek istediğini söyleyerek, kendisinden yardım istediğini belirtip, kendisini şöyle savundu: "Ben kendisine eski Yüreğir Kaymakamı olan Mustafa beyin olduğunu ve bize yardım edebileceğini söyledim. Daha sonra kaymakam beyi arayıp, durumu izah ettim. Kendisi bize yardım etti. Daha sonra firmaların temsilcileri kaymakam bey ile tanışmak istedi. Ben de aracı oldum ama parasal ilişkilerine karışmadım. Bu süreçte gördüğüm kadarıyla müştekiler para veriyor, ihale yapılacağı söyleniyor ama ortada ihale olmuyordu. Ayrıca kaymakam beyin makam kapısından girip, çıkmadım. Hep vatandaş girişinden girip çıkardım. Elimde para dolu siyah poşetlerle dolaştığım doğru değildir. Ben kimsenin bir lirasını almadım. Eğer aldıysam da Allah benim canımı alsın. Üzerime atılı suçu kabul etmiyor ve hastalığım nedeniyle de beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." Sanık Mustafa Kılıç, görev kapsamında yapılan suçlar dahilinde kendisi hakkında bir yargılama yapılacaksa bunun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Üzerine atılı suçun görev dışına çıkarılıp, kişiselleştirme yapıldığı iddia eden sanık Kılıç, "Hakkımda gözaltı kararı çıktığında ben aracımla Mersin’e gidiyordum. Yolda Mersin emniyet müdürünü arayıp, böyle bir durumun olup olmadığını sordum. Kendisi de bana, ’emniyete gel konuşuruz’ dedi. Ben de kendisinin yanına gittim. Kesinlikle kaçma gibi bir durum olmadı. Öyle olsaydı kendim niye emniyet müdürünün yanına gideyim" dedi. Sanık Kılıç, ortada dolandırıcılık olmadığını, müştekilere sözleşme karşılığında senet verdiğini, bu senetlerin de resmi belge niteliğinde olup zararı karşıladığını söyledi. Kılıç, "Karşı taraf bana güvenmiştir. Kendileriyle aramızda bir ihale söz konusu değildir. Zaten kendilerine aldıklarım karşılığında senet verdim. Bu da resmi belge niteliğinde olup, ihale olmadığını gösterir. Kamu İhale Kanunu’nda da geçiyor bu durum. Ben kimseyi dolandırmadım. Böyle bir kastım da yoktur. Olayın oluş şekline baktığımızda da bu durumun dolandırıcılık olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hele ki makamımı kullanarak bunu yaptığım kesinlikle doğru değildir. Yargılama sürecinde de kimseyle yüzleşemedim. Eğer yüzleşseydim benim kimseyi dolandırmadığım anlaşılırdı. 23 yıllık meslek hayatım boyunca dolandırıcılığa tevessül etmedim, etmem de. Ben kaçacak bir insan değilim. Aile yapım da belli. Önceki sözlerimin de arkasındayım. Tahliye olmam halinde karşı tarafın zararını karşılayacağım" diyerek beraatini ve tahliyesini istedi. Mahkeme savcısı, önceki celsede verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Savcı, 13 sayfalık mütalaasında sanık Kılıç’ın "kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 16 kez olmak üzere 48 yıldan 160 yıla kadar, sanık Özgür Akgül’ün 8 kez olmak üzere 24 yıldan 80 yıla kadar, sanık Paşa Yaşar’ın ise bir kez olmak üzere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti. Savcı, suçların zincirleme şekilde işlendiğini belirterek, mahkeme heyetinin alt sınırdan uzaklaşarak ceza vermesini, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti. Müşteki avukatları da zararlarının bir kısmının karşılanıp, bir kısmının karşılanmadığını belirterek, sanıkların mütaala doğrultusunda cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık eski Yüreğir Kaymakamı Kılıç’ı "Kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 70 yıl hapis ve 601 bin lira adli para cezasına, sanık Özgür Akgül’ü de 46 yıl 4 ay hapis ve 408 bin lira adli para cezasına mahkum edip, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanık Paşa Yaşar’ın ise "yüklenen suçun, sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması" gerekçesiyle beraatine hükmetti. Heyet ayrıca, Mustafa Kılıç hakkında "Resmi belgede sahtecilik" suçundan Adana Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını da kararlaştırdı.
Erzurum Uzm. Dr. Mehmet Meral: "Doğum korkulacak değil, kutlanılacak bir eylemdir" Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı sağlık tesislerinde hizmet veren gebe okulları, anne adaylarının bilinçli ve sağlıklı bir gebelik süreci geçirmelerine katkı sağlamaya devam ediyor. Erzurum Şehir Hastanesi başta olmak üzere, Oltu, Horasan, Tekman, Hınıs, Aşkale, Pasinler ve Karaçoban Devlet Hastaneleri bünyesinde toplam sekiz gebe okulu faaliyet gösteriyor. Gebe okullarında anne adaylarına; üreme organları ve gebeliğin oluşumu, gebelikte fizyolojik ve psikolojik değişiklikler, günlük yaşam, beslenme, gebelik izlemleri, doğum süreci, doğum ağrısıyla baş etme yöntemleri, doğum sonrası dönem ve yenidoğan bakımı gibi pek çok konuda eğitim veriliyor. Bu kapsamlı eğitimlerle anneler doğuma hem fiziksel hem de duygusal olarak hazırlanıyor. Gebe okuluna katılarak eğitim alan bir anne adayının yorumları, bu hizmetin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Gebe okulunun hayatında bir dönüm noktası olduğunu belirten anne adayı, "İlk başta tereddütlerim vardı. Ancak daha ilk derste gebeliğin sadece fiziksel değil, duygusal bir hazırlık süreci olduğunu anladım. Eğitimlerde doğum süreci, nefes egzersizleri, kas çalışmaları, emzirme teknikleri ve bebek bakımı gibi konularda çok şey öğrendim. Özellikle doğuma dair korkularım azaldı. Artık daha bilinçliyim ve doğuma daha sakin bir şekilde hazırlanıyorum. İyi ki katılmışım. Tüm ekibe teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Mehmet Meral, gebe okullarının gebelik ve doğum sürecine büyük katkılar sağladığını belirterek şunları söyledi: "Doğum, korkulacak değil kutlanılacak bir eylemdir. Gebe okullarımızda verdiğimiz eğitimlerle annelerimizin kaygılarını azaltıyor, onlara bilgi ve güç kazandırıyoruz. Gebelik ve doğum sürecini doğru yönetmek hem anne hem bebek sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Erzurum genelindeki tüm gebe okullarımızda alanında uzman kadrolarımızla hizmet vermeye devam edeceğiz. Anne adaylarımızı bu eğitimlere katılmaya davet ediyoruz." Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü, sağlıklı nesiller için anne adaylarının yanında olmaya ve onları desteklemeye kararlılıkla devam ediyor.