TEKNOLOJİ - 28 Aralık 2018 Cuma 14:56

ROBOİK yarışmalarında ödüller sahiplerini buldu

A
A
A
ROBOİK yarışmalarında ödüller sahiplerini buldu

Savunma Sanayi Başkanlığınca ROBOİK yarışmaları kapsamında düzenlenen "İnsansız/Otonom Deniz Sistemleri Endüstriyel Tasarım Yarışması ve İnsansız Su Altı Araçları Prototip Yarışması"nda ödüller sahiplerini buldu. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu "BAUROV" takımı, "İnsansız Su Altı Araçları Prototipi" dalında birinci oldu.

Savunma Sanayii Başkanlığı, Türkiye'nin askeri ve sivil teknolojilerle genişleyecek imkanların oluşturulmasına katkı sağlama hedefiyle 2017 yılından itibaren ROBOİK yarışmaları düzenliyor. ROBOİK Yarışmaları kapsamında bu yıl düzenlenen “İnsansız/Otonom Deniz Sistemleri Endüstriyel Tasarım Yarışması” ve “İnsansız Su Altı Araçları Prototip Yarışması”nda ödüller Savunma Sanayii Başkanlığı’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödül törenine Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile yarışmacılar katıldı.

 ROBOİK yarışmalarında ödüller sahiplerini buldu

 

Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerine birincilik
 

Üniversite ve lise öğrencilerine yönelik düzenlenen İnsansız Su Altı Araçları Prototip Yarışması, gençler tarafından yoğun ilgi görürken, finale 10 takım kaldı. 8 üniversite ile 2 lise takımının yarıştığı final turunda takımlar, enkaz çıkarma, montaj, mayın imha ve otonom görevlerini yerine getirmeye çalıştılar. Bu görevleri yerine getirmek ve hazırlanan proje dokümanlarının değerlendirilmesiyle hesaplanan başarı puanları sonucunda mansiyon ve teşvik ödülleri dahil 73 bin TL para ödülü yarışmacılara dağıtıldı. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu BAUROV takımı, İnsansız Su Altı Araçları Prototipi dalında birinci oldu.
  İnsansız olarak uzaktan kumandalı veya otonom özellikli su üstü veya su altı sistemlerinin endüstriyel tasarımı hedeflenerek düzenlenen İnsansız/Otonom Deniz Sistemleri Endüstriyel Tasarım Yarışması'na 82 proje başvurusu yapıldı. Yenilikçi yaklaşım, ihtiyaçlara cevap verebilme, üretim ve uygulanabilirlik, görsel kriterler, konsept detaylandırma gibi değerlendirme kriterleri sonucunda mansiyonlar dahil 60 bin TL para ödülü yarışmacılara dağıtıldı. Bu dalda ise G.Ü.L.L.E isimli takım birinciliği elde etti.

  "Cumhurbaşkanımız bu konuda çok net"
 

Ödül töreninde konuşan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye'nin fikir zenginliğini ortaya çıkarmanın önemli olduğunu belirterek, ROBOİK yarışmalarını zincir olarak tekrarlayacaklarını ve fazla alanda yarışma yapmanın gerekliliğine inandığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nın dün yapıldığını anımsatan Demir, "Orada bu tür yarışmalar ve gençlere teşvikle ilgili konular gündeme geldi. Cumhurbaşkanımız da bu konuda çok net. Görüşlerini ve direktiflerini aldığımızda da şunu gördük; şu anda yapmakta olduğumuz ve düşündüğümüz çabaların hepsinin kendisi tarafından da birebir düşünüldüğünü, desteklendiğini ve destekleneceğini gördük. Bu da Türkiye için önemli bir aşama diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
  Asıl ödülün, yarışmalar sonucunda ortaya çıkan projelerin takip edilip hayata geçirilebilmesi olduğunu düşündüğünü kaydeden Demir, "Şu anda alınan ödül, bir ödül evet. Ama burada da yine kendimize görev biçmiş olalım, burada ortaya çıkan herhangi bir fikri, tasarımı genişletebiliyorsak, o ekiple temasımızı sürdürebiliyor, onların önünü açabiliyorsak ve devamlılığını sağlayabiliyorsak burada aslında en büyük ödülü vermiş oluyoruz" dedi.

İnsansız Su Altı Araçları Prototipi dalında birinci olan BAUROV takımına önderlik eden Dr. öğretim üyesi Berke Gür, su altı robotiğinin Türkiye için stratejik bakımdan çok önemli bir alan olduğunu belirterek, "Öğrenci arkadaşlar yarışmada iş bölümü yaptı. Robotik sistemin her alt biliminin ilgili bölümündeki öğrenci arkadaşlar yürüttüler. Güzel bir şekilde yarışmaya hazırlandılar. Yaklaşık 6 aylık bir çaba sonucunda oldu. Üniversite bu konuda bize gayet güzel destek verdi. Su altı robotiği olunca biraz zor oluyor. Test için bir havuz ortamı gerekiyor. Bahçeşehir Üniversitesi desteklerini bizden esirgemedi" diye konuştu.

BAUROV takımında mekanik dizayn ekibinde çalışan üniversite öğrencisi Kağan Kapıcıoğlu, kendilerine belli görevler sunulduğunu ve o görevleri çözümlemek için en ideal tasarımı çıkarmaya uğraştıklarını anlatarak, "Görevler, gerçek hayatta oluşabilecek aksiyonların modellenmiş haliydi. Mesela bir tanesi mayın arama ve kurtarma görevi. Balonda halinde modellenmiş ve bizim bu balonları patlatarak mayın imha yapmamızı istemişlerdi. Bunun dışında havuzun dibinde bulunan bazı objeleri aynı renkli sepetlere koyarak ve sepetin de pimini çekerek yukarıya çıkması istenilmişti. Biz buna 3 farklı yaklaşım da yaklaştık. Mekanik aksam, elektronik aksam ve yazınımsal bilgi olarak yaklaştık. Yarışmaya girdik, parkuru takımlar arasında en kısa sürede tamamladık ve birincilik elde ettik" şeklinde konuştu.

  "Robotumuz 100 metreye dalabilecek özellikte"

  Takım kaptanı Arda Akgül ise "Biz, bu yarışmaya hazırlanırken uzun bir süre boyunca plan ve program yaptık. Yarışmada bizden robotun su altındaki görevleri icra edilmesi istendi. Biz de bu görevlere göre robot hazırladık. Bu görevler arasında imha, montaj ve çeşitli su altındaki nesneleri bir yere yerleştirme gibi görevler vardı. Biz de bu görevleri icra edebilecek bir tasarımı oluşturduk. Daha sonra elektronik şemalarını çizdik ve yazılımlarını yaptık. Şu anda robotumuz 100 metreye dalabilecek özellikte. Su sızdırmazlık testlerinin hepsinden başarıyla geçti" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak Üniversitesi, Gazze’de yaşanan vahşeti unutturmuyor Uşak Üniversitesi personelleri ve öğrencileri tarafından Cuma namazı çıkışında Gazze’de yaşanan insanlık dramını protesto etmek için basın açıklaması yapılarak dua edildi ve hayır lokması dağıtıldı. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın katılımlarıyla öğrenciler ile akademik ve idari personel, Cuma namazı sonrası aylardır Filistin’de yaşanan zulme dikkati çekip bu zulmün bitmesi için bir kez daha bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. İslami İlimler Fakültesi son sınıf öğrencisi Ramazan Genç’in okuduğu basın açıklamasında, “Tarihi; katliam ve ayrımcılıktan ibaret olan terör şebekesi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik alçakça ve ahlaksızca saldırılarını sürdürüyor. Bu hunharca saldırılar sonucunda, her gün ortalama 200’ü aşkın kadın ve çocuk katledilirken bugüne kadar ise 35 bini aşkın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Katliamlar sonucu katledilenlerin üçte ikisinden fazlası çocuklardan, kadınlardan, yaşlılardan ve hastanede tedavi görürken bombalara maruz kalan insanlardan oluşuyor.’’ denilerek Gazzeliler’in tarifsiz ve akıl almaz acılar içinde olduğu belirtildi. Yeryüzünün propaganda makinalarının, şiddet düşkünü terör şebekesinin katliamlarını meşru olarak göstermekten utanmadığına dikkat çekilen açıklamada şunlar yer aldı: ‘‘Sözde insan hakları savunucusu Batı, ateşkes çağrılarını engelliyor, bu terör devletine etkin bir biçimde silah ve siyasi destek veriyor, akıl almaz bir tutum içinde Filistinlilerin haklarını savunan protestocuları dahi susturarak gözaltına alıyor. Bunun göstergesi olarak, Amerika’daki üniversitelerde Gazze için direniş başlatan öğrenciler, şiddet kullanılarak gözaltına alıyor, bu insani protestolar zorbalıkla engellenmeye çalışılıyor. Biz de buradan bu vesile ile Amerika’da direnen üniversite öğrencisi arkadaşlarımızı ve direnişlerini selamlıyor, her daim yanlarında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. Zalimle mazlumu eşitleyip, zalimi aklamaya çalışan bu zihniyet, ne yazık ki vicdanlarda karşılık görmüyor ve direniş dalga dalga yayılıyor. Batılı ülkelerin yönetimleri âdeta İsrail’in esiri olmuş durumdayken, aynı ülkelerin halklarında yaşanan uyanış ve giderek yükselen itirazlar ise bize insanlık adına umut veriyor. Filistin’e özgürlük yürüyüşleri zulme sessiz kalmayan vicdanların olduğunu gösteriyor. Tüm bu süreçte Türkiye, uluslararası alanda sorumlu iradeyi yüklenerek hem Filistin davasını dünya kamuoyunda gündemde tutmaya devam ediyor hem de Gazze’de yaşanan insanlık trajedisinin önüne geçmeye çalışıyor. Biliyoruz ki Türkiye tarihi derinliğine doğru yol aldıkça, İsrail’in yüzeyselliği ortaya çıkıyor. Bu minvalde Türkiye’nin terör şebekesinin aleyhine açılan davalara müdahil olmakla birlikte bütün ticareti kesmesi zalimlerin uykularından ediyor ve bu direnişlerin git gide meyvesini verdiği görülüyor. Bu adımları atan idarecilerimizi buradan selamlıyoruz. İnşallah terör şebekesinin zulmü ve batılı devletlerin sessizliği, Müslüman coğrafyanın uyanmasına, dünyanın vicdan sahibi insanlarının gerçekleri görmesine vesile olacaktır. Terör şebekesinin sivil Gazze halkına yönelik şiddet eylemlerine dur demenin insani sorumluluğu olduğu bilinciyle Uşak Üniversitesinin akademisyenleri ve öğrencileri olarak düzenlediğimiz bu protestodan haykırıyoruz: İnsan Haklarını ayaklar altına alanları, en başta bilim reddeder! Terör şebekesi, binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yürekleri dağlayan çığlıkları nasıl duymazsınız? Neredesiniz çocuk hakları savunucuları, İnsan hakları savunucuları, neredesiniz? Charlie Hebdo saldırısında kol kola giren insancıl hukuk şampiyonu batılı devletler, neredesiniz? Masum insanların suyunu kesmek kaç bombaya, hastaneleri yok etmek kaç kurşuna eşittir? İnsanları aç, susuz, gıdasız, ilaçsız, havasız bırakarak ölüme terk etmekle, Holokost arasında ne fark vardır? Yıllardır abluka altında tutulan Gazze’nin dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuk ölmelidir? Sivilleri kasten öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, şehrin alt yapı hizmetlerini, ibadethanelerini, okullarını ve hastanelerini kullanılamaz hale getiren, insanların en temel ihtiyaçlara erişimini engelleyen terör şebekesini; işgal rejimine göz yuman, insanlık suçlarını görmezden gelen, gizli açık destek olan tüm kurum ve kuruluşları ve dahi, bu kötülüğe hizmet eden “insan”ları şiddetle kınıyoruz. Çocuklar ve insanlık onuru için, vicdanlı insanlara acil çağrımızdır: Dünyanın farklı coğrafyalarındaki bütün üniversiteleri, bilim insanlarını, aydınları, kültür-sanat insanlarını, kanaat önderlerini, terör şebekesinin sivil Gazze halkına yönelik şiddet eylemlerine son vermesi için daha güçlü bir şekilde çağrıda bulunmaya davet ediyoruz. Dünyanın vicdanlı gazetecileri, iş insanları ve tanınmış insanlarını, batılı medya kuruluşlarının meşrulaştırma yarışına girdiği vahşete dur demeye davet ediyoruz. Tüm insanlığı, terör şebekesine ait ürünlere ve bu insanlık suçuna doğrudan veya dolaylı olarak destek verdiği bilinen markaları boykota devam etmeye çağırıyoruz. Tüm dünya ülkelerini bu vicdansız saldırılara karşı ortak bir duruş sergilemeye, acil ateşkes ve kalıcı barış için çağrıda bulunmaya davet ediyoruz. Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye saygı ile destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz. İnsan olabilmek vicdan ister, gayret ister. Yaşanan bu vahşet karşısında tek umut, insanların, insan kalabilme gayretidir. İnsanlığın tarihinde siyahı tercih edenler de vardır. Ve onlar muhakkak tarih defterinde birer utanç vesikası olarak yer alacaklardır. İnsan için esas olan, beyazdır, barıştır, öldürmek değil yaşatmaktır! Selam olsun düşünen, insanlık için dertlenen, umut edenlere!” Doğu Türkistan’da unutulmadı “Bu minvalde diğer kanayan bir yaramız olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ve onların da bu kutlu direnişlerini selamlıyoruz.” diyerek dünyanın farklı coğrafyalarında zülüm gören Müslüman ve soy kardeşlerimize de açıklamada vurgu yapılarak zulümler kınandı. Basın açıklaması sonrasında Filistin’de yaşamını kaybedenler için dua edildi ve hayır lokması dağıtıldı.
Bayburt Jandarma köy okulu miniklerine şeker tadında trafik eğitimi verdi Bayburt’ta Trafik ve İlkyardım Haftası nedeniyle Bayburt İl Jandarma Komutanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde öğrencilere yönelik etkinlik düzenlendi, jandarma ekiplerince trafik eğitimi verildi. Trafik kazalarına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Gökçedere Anaokulu ve Makbule Küçükçalık İlkokulu öğrencileriyle etkinlikte bir araya gelen jandarma trafik ekiplerinin etkinliğinde öğrenciler hem kuralları öğrendiler, hem eğlendiler, hem de keyifli bir gün geçirdiler. Geleceğin sürücüleri ve yetişkinleri olan öğrencilere Jandarma Mobil Eğitim Aracıyla ’Trafik Güvenliği Eğitimi’ Bayburt İl Jandarma Komutanlığı Trafik Kısım Amirliği ekiplerince verildi. Eğitimde, karşıdan karşıya geçiş yöntemleri, genel trafik kuralları, trafik işaret levhaları, yaya geçidinin kullanımı, araçlarda güvenli yolculuk konuları anlatıldı. Kuralların sözlü bir şekilde anlatılmasının ardından uygulamaya geçildi. Jandarma ekiplerinin gözetiminde bisiklet ve scooterlara bindirilen öğrenciler öğrendikleri kuralları uygulama alanında pekiştirdiler. Yer yer renkli görüntülerin ortaya çıktığı eğitici ve öğretici faaliyette, hep bir ağızdan ’Bu Yolda Hep Birlikteyiz’ diyen öğrencilerin mutlulukları ise adeta yüzlerinden okundu. Böylesi eğitici faaliyetlerin her zaman destekçisi olacaklarını belirten Demirözü İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Çiğdem, ekiplere verdikleri eğitimden dolayı teşekkür ederek, "Ülkemizde yaşanan trafik kazaları, trafikteki sorunlar göz önüne alındığında trafik eğitiminin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Mayıs ayının ilk haftası ülkemizde Trafik ve İlkyardım Haftası olarak kutlanıyor. Bu bağlamda, İl Jandarma Komutanlığı trafik ekiplerince Gökçedere beldemizde bulunan Gökçedere Anaokulu ve Makbule Küçükçalık İlkokulu öğrencilerimize yönelik uygulamalı eğitim çalışması yapıldı. Yaparak, yaşayarak öğrenmenin önemine binaen öğrencilerimize burada uygulamalı olarak trafik kuralları, yaya geçişinde uyulması gereken kurallar ve trafikteki diğer önemli hususlar hatırlatıldı. Çocuklarımızı temelden itibaren yetiştirmek için büyük bir gayret içerisindeyiz. Bu gayretin parçası olan, destek veren tüm paydaşlarımıza, aynı zamanda beldemize gelerek eğitim faaliyetinde bulunan ekiplerimize teşekkür ediyoruz" dedi.
Trabzon Başkan Kaya’dan vatandaşlara “Ortahisarımızı gelin birlikte güzelleştirelim’’ çağrısı Ortahisar Belediyesi, Stratejik Planlama çalışmalarında değerlendirilmek üzere belediye internet sitesi üzerinden bir anket çalışması başlattı. 2025-2029 yıllarını kapsayacak Stratejik Plan çalışmalarında halkın görüşlerinin alınması ve daha geniş bir katılım sağlanması amacıyla Ortahisar Belediyesi kurumsal internet sitesi üzerinden erişilebilecek ‘’Ortahisarımızı gelin birlikte güzelleştirelim’’ sloganıyla bir anket çalışması başlatıldı. Bunun için belediye bünyesinde özel bir çalışma ekibi kurulurken, yapılan anketler bilimsel yöntemler ile değerlendirilerek 2025-2029 Stratejik Planının altyapısı oluşturulacak. Konu ile ilgili vatandaşlara çağrıda bulunan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya “Bizler göreve gelirken ’Ortahisar’ı birlikte yöneteceğiz’ demiştik. Tüm vatandaşlarımıza çağrım, belediyemizin internet sitesinden, sosyal medya hesaplarından ulaşabilecekleri bu ankete katılarak görüş ve düşüncelerini bildirmeleridir. Anket çalışmamıza ne kadar çok vatandaşımız katılırsa, o kadar sağlıklı sonuçlar alacağız” dedi. Stratejik Plan çalışması için halkın fikirlerini çok önemsediklerini belirten Başkan Kaya “Bütün toplumsal kesimlerin, gençlerin, kadınların, engellilerin ve yaşlılarımızın belediyemizle ilgili görüş ve düşüncelerini anket aracılığıyla bize ileterek destek vermelerini istiyorum. Bu verileri bilimsel tekniklerle değerlendirerek önümüzdeki 5 yıla ışık tutacak çalışmaların zeminini gelin hep beraber oluşturalım” diye konuştu. Stratejik Planlama anketindeki temalar şöyle: "Halkla İlişkiler ve Katılımcılık, İmar ve Kent Estetiği Çalışmaları, Çevre ve Temizlik, Park ve Yeşil Alan, Sosyal Yardım ve Hizmetleri, Kültür ve Sanat Hizmetleri, Engellilere, Kadınlara ve Yaşlılara Yönelik Hizmetler, Zabıta ve Denetim Hizmetleri, Fen İşleri Faaliyetleri, Spor Merkezleri ve Spor Alanları, Sokak Hayvanlarının Korunması ve Rehabilitasyonu." Fikir ve görüşlerini bildirmek isteyen vatandaşlar, Ortahisar Belediyesi kurumsal web sitesinden ankete ulaşabilecek.