GÜNDEM - 13 Mayıs 2020 Çarşamba 17:36

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: 'Şu anki şartlarda salgın kontrol altında'

A
A
A
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: 'Şu anki şartlarda salgın kontrol altında'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde hastalığın artık gerilemiş olması sebebiyle bu düzeyde test ihtiyacı doğmuyor. Yapılan testlerde pozitiflik oranı ise düzenli olarak düşüyor. Pozitif vakalarla teması olanlara, şüphelilere test yapılması bulaşma hızını düşürmüştür. Yeni vaka sayısı azalmıştır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Bakan Koca, korona virüsle mücadele 8 haftanın geride kaldığını belirtti. Vatandaşlara seslenen Koca, “8 haftasını geride bıraktığın korona virüsle savaşında dünyanın sana hayranlık duyduğunu bilmelisin. Salgının başlangıcından bu yana izlediği strateji, tedavideki yenilikçiliği ve tedbirleriyle Türkiye, dünya toplumunun gündeminde. Türkiye’nin bilim insanları başarılarıyla dünyada bilim insanlarının ilgi konusu. Uluslararası televizyonlar başarı öykümüzü ekranlarına taşıyor. Dünyada öteki ucundan doktorlar Türkiye’deki meslektaşlarından bilgi alıyor. Bu başarının sahibi tedbirlere uyduğunuz ölçüde sizlersiniz. Eğer bilim insanlarımızın önerdiği tedbirleri uygulasaydınız, esnek davransaydınız sonuç alamazdık. 10 Mart’ın üzerinden 8 hafta geçti” diye konuştu.

“Her günü kritik, yarının bu gününden önemli bir mücadeledir”

8 haftalık bir sürecin kısa bir zaman olduğunu vurgulayan Bakan Koca, “198 ülkede hayatı tehdit eden bugüne kadar 4 milyon 373 bin insanın yakalandığı, 294 bin insanın ölümüne neden olan ekonomisi çok güçlü, hayat standartları yüksek ülkelerde toplumsal düzeni dize getiren böylesi bir salgın hastalıkla mücadele 8 hafta kısa bir zamandır. Bu salgının 21’inci yüzyılın tarihine geçecek, insanlığın hikayesinde yeri olacak büyük bir olay olduğundan artık çok eminiz.

Böylesi büyük bir hadisede 8 haftalık bir mücadele uzun ve yorucu değildir. Her günü kritik, yarının bu gününden önemli bir mücadeledir. Tedbirlere uyarak geçirdiğimiz 8 haftadan sonra riskli bir gün bile tabloyu değiştirebilir. Risk alınmış bir an bile hayata, hayatlara mal olabilir. Karıştığımız kalabalıktan, girdiğimiz bir kuyruktan salgın tekrar uç verebilir. Tedbir, temkin aklın seçeneğinden öte artık aklın mecburiyetidir. Bu salgında tek tek sizlerin sağlığından sorumluyum. Korona virüs salgını ikinci dünya savaşından sonra aynı anda tüm dünyanın konusu olan ilk olaydır. İkinci dünya savaşından sonra aynı sebeple en çok insanın öldüğü ilk küresel ölçekli olaydır. Korona virüs salgını bugüne kadar aynı anda tüm kıtaları tutan ilk salgındır. Korona virüs küresel dünyanın küresel salgınıdır. Salgın bizi hareketi sınırlamaya, izole olmaya, daha az temasa insanlarla aramıza fiziki mesafe koymaya, kontrollü yaşamaya zorluyor” şeklinde konuştu.

“Yapılan testlerde pozitiflik oranı düzenli olarak düşüyor”

DSÖ verilerine göre dün dünyada toplam 82 bin 591 yeni vaka tespit edildiğini aktaran Bakan Koca, “Salgının kazandığı seyirde henüz bir değişiklik yok sadece Amerika’da dün bin 630, İtalya’da ise 172 yeni ölüm oldu. Türkiye günlük korona virüs tablosu ise dün eski günlere göre çok daha iyi bir tabloydu. İyileşen hasta sayımız toplam hasta sayımızın yüzde 70’ine ulaştı. Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde hastalığın artık gerilemiş olması sebebiyle bu düzeyde test ihtiyacı doğmuyor. Yapılan testlerde pozitiflik oranı ise düzenli olarak düşüyor.

Pozitif vakalarla teması olanlara, şüphelilere test yapılması bulaşma hızını düşürmüştür. Yeni vaka sayısı azalmıştır. Hastalığın toplum içinde bulaşma yollarının kesilmesinde uyguladığımız strateji büyük rol oynadı. Bu strateji yaygın tarama yerine filyasyon yönteminin tercih edilmesiydi. Bugün sayıları 6 bin 239’a ulaşan filyasyon ekiplerimiz ilk vakadan bugüne riskli yani bir hastayla teması olmuş 722 bin kişiye ulaştılar. Böylece virüs kapmış olması muhtemel kişiler kendileri bulaştırıcı olma aşamasına gelmeden izole edildiler. Tedavinin tek başına başarı sağlayamayacağı gibi filyasyon da tek başına başarı sağlayamaz. Filyasyon ile tedbir ve tedavi birbirini tamamladı. İzolasyon sayesinde de disk yönetildi. Sosyal mesafe kuralıyla virüsün önü kesildi. Maske kullanımıyla solunum yoluyla bulaşan virüse karşı ciddi önlem alındı. Şu anki şartlarda salgın kontrol altında” ifadelerini kullandı.

“Başarı ilk dönemde olduğu gibi yine tedbirlere bağlıdır”

Geçen hafta mücadelenin ikinci döneminde olunduğunu söylediğini hatırlatan Bakan Koca, “Başarı ilk dönemde olduğu gibi yine tedbirlere bağlıdır. Tedbirsiz davranmak tehdidin ortadan kalktığı yanılgısına düşmektir. Virüsü taşıyan insanların tamamının hastenelerde veya evlerde izolasyon altında olduğunu düşünmek tehlikelidir. Virüs şimdilik bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca bu toplumda aramızda varlığını sürdürecektir. Virüs dünyada hareket halinde olacaktır. Son verilerin açıkça ortaya koyduğu gibi şu anda 1 hafta öncekinden çok daha iyi durumdayız. Salgın Hastalıklar fırsat tutkunudur. Virüse bu fırsatı tanırsak 1 ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir.

Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir. Korona virüs tedbirlerinden ödün vermek bir çikolatayla rejimi bozmaya, çarpıntı yapacağını bile bile bir fincan kahve içmeye maalesef benzemiyor. Riskle hangi ortamda kim vasıtasıyla karşılaşacağımızı bilemeyiz. Belki de hiç belirti göstermeyecek biri size hastalık bulaştırabilir. Siz virüsü ondan alıp bünyesi zayıf birinin hastalığına sebep olabilirsiniz. Dışarıya maskesiz çıkmak, maskeyi yarı açık şekilde kullanmak sorumlulukla bağdaşmaz. Mesafe kuralını çiğnemek ise virüsle aramıza hiç sınır koymamak demektir. 8 hafta eğer istersek güçlüleri yeneceğimizin, korkuya kapılmadan riski yöneteceğimizin kanıtıdır” açıklamasında bulundu.

“İş yerlerine pandemi risk yönetimi için tedbirler, kurallar geliştiriyoruz”

Gelinen noktanın umut verici olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Koca, “Sanayi bölgelerinde çalışanların sağlığını korumak, bulaşmayı önlemek için test laboratuvarları açıyoruz. İş yerlerine pandemi risk yönetimi için tedbirler, kurallar geliştiriyoruz. Bakanlık olarak yeni yaşamın gerektirdiği sağlık standartlarını oluşturuyoruz. Süreç bir tipik normalleşme değil, eski günler tam olarak geri gelmiyor. Salgın, bir hayat biçimi getirdi ve nelerin mümkün olabileceğini gösterdi. Bazı kısıtları nasıl aşabileceğimizi öğrendik. Yeni normaller yepyeni imkanlar keşfediyoruz.

Salgını tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz ama virüsle savaşırken yeni şeyler öğreniyoruz. Salgın tarzında doğan yeni hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Kontrollü sosyal hayat hepimizin ortak katkılarıyla gelişecek. Bizler kontrollü sosyal hayatı ikinci dönemin stratejisi olarak görmekteyiz.

Kontrollü sosyal hayat bireyler için son derece önemli bir kolaylaştırıcıya sahiptir. Hayat eve sığar adlı bu kolaylaştırıcı ücretsiz internetten kolayca indirebileceğiniz bir mobil uygulama sizi olası riskler konusunda sizi baştan bilgilendiriyor, size rehberlik yapıyor. Gitmek, hizmet almak istediğiniz bir ortamda son 3 gün içinde pozitif tanı konmuş bir ziyaretçi ya da çalışan bulunmuşsa mobil uygulama yani risk rehberiniz sizi uyarıyor. Bugün itibariyle kullanıcısı 10 milyonu bulmuştur” dedi.

“Tedbirlere uyulursa ikinci dalganın olma durumu önlemiş oluruz”

Bakan Koca, ikinci dalganın gelip gelmeyeceğine yönelik soru üzerine, “Yer yer bu kurallara uyulmadığını görüyoruz. Bunların asla olmaması gerekiyor. Hepimiz bu anlamda uygun ifade tarzlarıyla birbirimizi uyarabiliriz. Hiç kimsenin kendi başına istediği gibi hareket etmeye hakkı olamaz. Bu tedbirlere uyma noktasında bir gayret içinde olursak o durumda ikinci bir dalganın olma durumu önlemiş oluruz, değilse kaçınılmaz son tabi ki öyle olur. Kalabalıkların oluştuğu günden 1 hafta 10 gün sonra vakaların arttığını siz de görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Bağışıklık haritaları saha çalışmaları

Bağışıklık haritaları için saha çalışmalarının başlama zamanına ilişkin Koca, “TÜİK tarafından bağışıklık haritası için test yapılacak 150 bin kişinin kimler olduğu dahil olmak üzere örneklem yöntemiyle tespit edildi. Biz bu dönemde PCR testini yapmak istiyoruz ama becerebilirsek PCR testine antikor testi ilavesi de yapmak istiyoruz. Muhtemelen haftaya başlanmış olur” dedi.

Aile Sağlığı merkezinde çalışan doktor ve hemşirelere ek ödemelerle ilgili soru üzerine Bakan Koca, “Aile Sağlığı Merkezinde çalışan arkadaşlarımız çok önemli gayret gösterdiler. Onlara teşekkür ediyoruz. Bununla ilgili Mart, Nisan, Mayıs aylarında kendilerine bir ek ödeme yapılması konusunda daha önce yapılabileceğini ve bunun üzerine çalıştığımızı söylemiştim. Yapılma konusunda bir gayret içindeyiz. Önümüzdeki günlerde bu netleşmiş olur” dedi.

“Yüz yüze sınavların olmaması konusunda bir karar alınmış oldu”

Üniversitelerin açılmasıyla uygulanacak sınavlara ilişkin tedbirler konusunda açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Koca, “Finallerin üniversitelere bırakılarak gerektiğinde yüz yüze yapılabilmesi konusunda bir yaklaşım söz konusu idi. Haziranda hem LGS hem YKS imtihanının yapılıyor olması bir hareketliliğe sebep olacağını düşünüyoruz. İlave yüz yüze finallerin de yapılıyor olması bu hareketliliği daha da artıracağı kaygısı oluştu bizlerde. Bilim Kurulumuzda da bu değerlendirildi. Yüksek Öğretim Kurumumuza da yüz yüze yapılmadan olabildiğince dijital bu sınavların yapılması yaklaşımımıza da karar vererek yüz yüze sınavların olmaması konusunda bir karar alınmış oldu” diye konuştu.

“Bu hastaneleri çok amaçlı hastaneler ve kalıcı hastaneler olarak planlıyoruz”

Muhalefetin İstanbul’da yapımı devam eden hastanelere yönelik eleştirilerini değerlendiren Koca, “Pandemi hastaneleri daha çok geçici yapılan hastane şekli. O dönem için yapılan ve devamında da devre dışı olan yapılar olarak yapıldı. Bu pandemi hastanelerini yaparken yüzde 90 ya da yüzde 100 doluluk oranımız olduğu için bu hastaneleri yapmıyoruz demiştim.

Bu hastaneleri çok amaçlı hastaneler ve kalıcı hastaneler olarak planlıyoruz demiştim. Biz deprem için, afetler için, salgın için hastanelerimiz var mı? Yeri geldiğinde pistiyle deprem ve afet döneminde de sizin kullanabileceğiniz hastaneler olarak kullanılıyor olacak. Bunu sadece pandemi döneminin hastanesi olarak düşünmedik ve düşünmüyoruz. Yeri geldiğinde sağlık turizmi için de kullanmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Bulaştırma oranı R0 değerine yönelik ise Bakan Koca, “Bölgesel olarak değişen değerler olmuştu. Şu an Türkiye’nin R0 değerinin 1,6 olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Neşra Durmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.