GÜNDEM - 10 Eylül 2021 Cuma 16:45

Sel suyu içinde ağaca sarılarak 5 saat mahsur kaldı, balkondan atılan iple kurtulabildi

A
A
A
Sel suyu içinde ağaca sarılarak 5 saat mahsur kaldı, balkondan atılan iple kurtulabildi

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde sel sularında 5 saat boyunca mahsur kalan kadın, yüzerek ıhlamur ağacına sarılarak tutundu. Bu sırada balkondan atılan ipi beline dolayan kadın, büyük mücadeleler sonunda balkona çıkarak sele kapılmaktan kurtuldu.

Kastamonu’da 11 Ağustos’ta Ezine ve Zarbana Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel, can kayıplarının yanı sıra çok sayıda ev ve iş yerinin zarar görmesine neden oldu

. Bozkurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin anonsunun ardından hemen yakınında ikamet eden ablasını merak eden Safiye Deşti, evden çıkar çıkmaz sel sularına kapıldı. Sel sularıyla yaklaşık 5 saat mücadele eden Safiye Deşti, yüzerek ıhlamur ağacına tutundu.

Ihlamur ağacında kütüklerin arasında sıkışan Safiye Deşti, hemen yakınındaki apartmandan atılan ipi beline doladı ve büyük mücadeleler sonucunda kendisini sel sularından kurtardı.

Ellerinde ve vücudunda yaralar oluşan Safiye Deşti, Bozkurt Devlet Hastanesinde yapılan müdahale sonucunda tedavi altına alındı. Sel sularıyla her şeyini kaybettiğini söyleyen Safiye Deşti, yakınlarıyla iletişim kurabilmek için cep telefonuna ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Sel suyu içinde ağaca sarılarak 5 saat mahsur kaldı, balkondan atılan iple kurtulabildi

“5-6 saat boyunca selde mücadele ettim, ıhlamur ağacına tutunarak kurtuldum”

Sel mağduru olduğunu söyleyen Safiye Deşti, “Polisler, araçlarıyla anons yaptılar. Arabalarınızı alıp kaçın, arabalarınızı alıp kaçın diye sinyalleri duyduk. Bir baktım camdan karşımızdan çaydan sel geliyor. Çayın üzerinde kepçeler, arabalar gidiyor. Çayın suyu da yukarıdan bir patladı, bende; alt katta ablam oturuyordu, tek katlı bir binada. Sel gelir bunlarda içeride boğulur diye onlara haber vereyim dedim ve dışarı çıktım. Tam kapıdan dışarı çıkarken sel bir geldi, beni bir aldı bir vurdu dosdoğru karşıdaki evlerin olduğu yere sürükledi. 3-4 metre boyunda sel suyu, yüze yüze yan tarafta bulunan ıhlamur ağacına zar zor tutundum. Üzerimden arabalar, tomruklar, ağaçlar, artık Allah ne verdiyse, evlerden çıkanlar üzerimden gelip geçti. Ihlamur ağacında iken kütükler beni sıkıştırdı. Orada sıkışıp kalınca bir süre bana kimse yardım edemedi. Zaten o anda kimse yardım edemezdi. 4-5 saat kadar sel suyunun içerisinde ıhlamur ağacına takılı halde kaldım. Kütüklerin arasına elim sıkıştı, vücuduma ağaçların arasından çıkartamadım. Kütüklerden kurtulmaya çalışırken arkadaşın bir tanesi ev yakındı ıhlamur ağacına bana doğru ip attı. İpi belime bağladım. Kütükler üst üste binince kolum biraz yumuşadı yani boşluk kaldı. Biraz uğraşarak elimi kütüklerin arasından kurtardım. Kütüklerin üzerine çıktım, kütüklerin üzerinde bir süre bekledim, yağmurda çok fazla yağıyordu. Sel suları yükseliyordu bir yandan. Tomrukların üzerinde bir süre yürüyerek karşıki binanın birinci katına çıktım. Oradan içeriye girdim, oradan da su basmıştı zaten. Oradan dışarı çıkıp üçüncü kata çıkabildim, orada başkalarının evine girdim. Evim sular altında kaldı, eşyalarımız yok, telefonumuz yok. Kimse ile irtibat kuramıyoruz, görüşemiyoruz. Yakınlarımız öldü. Mağduruz, sersefil olduk” dedi.

“İyi yüzme bildiğim için sel sularından kurtuldum”

İyi yüzme bildiği için sel sularından kurtulduğunu anlatan Safiye Deşti, “Kendi çabalarımla selden kurtuldum. Yoksa yüzme bilmeseydim büyük ihtimalle bende sele kapılıp giderdim, ölürdüm. Ama o sel suları da beni bir hayli yuvarladı, kendi zar zor karşı tarafa attım yüze yüze. Yoksa kurtulamazdım. Çünkü sel öyle bir geliyor ki bir haylide çamurlu suyu yuttum. 5-6 saat boyunca sel sularıyla mücadele ettim. Bir yandan da halen yağmur yağıyordu. O sel suları sabaha kadar bitmedi. Ellerim hep yara, kütüklerin arasında sıkıştı. Zor kurtuldum. Ellerim yaralı, hastaneye gittim. İlaç verdiler, pansuman yaptılar şimdi Allah’a şükür daha iyiyim” diye konuştu.

“Kendi canımla mücadele ederken yine de ablamı düşündüm”

Sel sularında kendi canıyla mücadele ederken yine de ablasını merak ettiğini belirten Deşti, “İnsanın o an aklına pek bir şey gelmiyor. Sudan çıkar mıyım, çıkmaz mıyım? Böyle şeylerde aklıma nadir geldi. Benim asıl aklım ablamın evine misafirler gelmişti, onlarda kaldıydı. Ondan sonra ya ölürüz ya da kalırız dedik, bundan sonrası kısmet dedik. Ben canımla mücadele ederken yine ben ablamı düşündüm. Ablamların evi gitti, bütün eşyalarını sel suyu aldı. Zaten mağdurdular, şimdi hep mağdur oldular. Hiçbir şeyleri yok. Ablamların oturduğu evde yıkılacak sanırsam. Evden bir şey kalmadı” dedi.

“Yakınlarımla iletişim kurabilmek için cep telefonu istiyorum”

Bütün eşyalarını ve parasını selde kaybettiğini ifade eden Deşti, şöyle konuştu: “Bütün eşyalarımızı kaybettik, telefonumu kaybettim. Bir telefonum olsa iyi olurdu, çünkü kimse ile iletişim kuramıyorum. Şu anda bir şey alacak durumda da değiliz. Evden canımızı zor kurtardık. Paramızda gitti, eşyalarımızda gitti, kimliklerimizde kayboldu”

Vedat Yunus İkizoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor, sahasında Corendon Alanyaspor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 17. dakikada Efecan Karaca’nın sağ taraftan ortasında ceza sahası içinde Güven Yalçın’ın kafa vuruşunda top kaleci Onuralp Çevikkan’ın solundan ağlarla buluştu. 0-1 42. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinde indirdiği topa gelişine vuran Auguston’nun şutunda meşin yuvarlak kaleci Viktor’da kaldı. 44. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Ogundu’nun vuruşunda kaleci Onaralp Çevikkan topu çeldi. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçi, Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak, Olaigbe, Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Ernest Muçi, Stefan Savic, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Oleksandr Zubkov, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj, Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca, Ogundu, Güven Yalçın Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Pereira Duarte, Hagi, Mehmet Öz, Hwang Ui-jo, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kart: Nuno Lima (Alanyaspor)
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.