SPOR - 22 Mart 2023 Çarşamba 11:37

Tarık Aksar: 'VAR sistemine müdahil olabiliyorsan demek ki öncekiler de oluyordu'

A
A
A
Tarık Aksar: 'VAR sistemine müdahil olabiliyorsan demek ki öncekiler de oluyordu'

Ümraniyespor Başkanı Tarık Aksar, TFF Merkez Hakem Kurulu Başkanı Lale Orta’nın, ’VAR’dan istediğim görüntüyü çıkarabilirim’ açıklamalarına ilişkin, “Eğer ki VAR sistemine müdahil olabiliyorsan demek ki öncekiler de oluyordu. Lale hanımdan önceki durumları da biliyoruz” dedi.

Ümraniyespor Başkanı Tarık Aksar, milli takımlara gönderdikleri oyuncular, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) ligden çekilen takımlarla ilgili verdiği karar ve TFF Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Lale Orta’nın açıklamalarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirdi.

“İnşallah Ümraniyespor ligde kalır ve milli takıma birçok futbolcu gönderir”

Umut Nayir’in A Milli Futbol Takımı’na, Avounou’nun Kongo Cumhuriyeti Milli Takımı'na ve Geraldo’nun Angola Milli Takımı'na davet edildiğini söyleyen Başkan Aksar, “Ümraniyespor’da oynayıp da futbol yaşantılarının en güzel günlerini geçiren 8-10 tane futbolcumuz var. Biz bu arkadaşlarımızı aldığımızda kalitelerini zaten biliyorduk. Bu kaliteyi Ümraniyespor’da daha da ön plana çıkardık. Özellikle Türk Milli Takımı’na bir futbolcu çıkarmak bizin için onur ve gurur meselesi. Ümraniyespor bir aile takımı. Burada hepimiz dostuz, aile ortamımız var. İnşallah Ümraniyespor ligde kalır ve milli takıma birçok futbolcu gönderir” ifadelerini kullandı.

“Umut Nayir ile yola devam etmek isteriz”

Eyüpspor’dan kiralanan Umur Nayir’i gelecek sezonda da kadrolarında görmek istediğini belirten Tarık Aksar, şu cümlelere yer verdi:

“Umut kiralık olarak kalırsa kendisiyle devam etmek isteriz. Umut bizim için çok değerli. Biz ona güvendik, o da güvenimizi boşa çıkarmadı. İnşallah hem kendi hem de milli takım için başarılı işler yapar ve bizimle de yola devam eder.”

"Federasyon alabileceği en doğru kararı verdi"

TFF’nin depremler nedeniyle liglerden çekilen takımların kalan müsabakalarda hükmen yenik (3-0) sayılmasına ve rakip takımların (3-0) galip sayılmasına yönelik aldığı kararı da değerlendiren Aksar, “Pandemiden daha sert bir afetle karşı karşıya kaldık. Birçok insanımız etkilendi. Tabii bu arada da ‘lig iptal olsun’ gibi söylemler çıktı. Federasyon doğru bir karar aldı bence. Aslında depremden etkilenen bölgelerdeki takımların hepsinin maça çıkmaması, hakları saklı kalmak şartıyla bu sezon oynamamaları lazımdı. Oynanmayacaksa hiçbirinin oynamaması lazımdı. Federasyona çok büyük iş düşüyordu. Kimseyi de mutlu edemezsiniz. Federasyon alabileceği en doğru kararı verdi” şeklinde konuştu.

"Ligden düşmenin tamamen kaldıracağı söyleniyor”

Süper Lig’den düşmenin kaldırılacağına yönelik haberlerin çıkmaya başladığını hatırlatan Ümraniyespor Başkanı Tarık Aksar, “Takımımız iyi, son maçlardaki performansımızı gösterirsek ligde kalacağımıza inanıyoruz. Lig sonu yaklaşırken düşmenin tamamen kaldıracağı da söyleniyor. Yanlış da anlaşılmasın; düşme potasında olduğum için söylemiyorum, konuşulanları dile getiriyorum. Şampiyonlar, Avrupa’ya gidecekler belli olacak, sonra düşme kaldırılacak deniliyor. Federasyonun alacağı her karar saygılıyız. Düşme olsa da olmasa da biz çıkacağız, maçlarımızı oynayacağız. Biz hakkımızla ligde kalmayı istiyoruz” diye konuştu.

“İğnenin ucu daha birilerine değmeden kıyameti koparıyorlar"

Tarık Aksar, MHK Başkanı Lale Orta’nın; ‘Ben MHK başkanı olarak bütün pozisyonlara ulaşabiliyorum. Bununla ilgili VAR'dan da pozisyon çıkarabiliyorum. Orası da benim kontrolüm altında. Ben istediğim görüntüyü oradan çıkarabilirim’ açıklamalarıyla alakalı ise şunları dile getirdi:

"Lale hanımın samimiyetine güveniyorum, art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ama oradaki söylem yanlıştı. Herkese ulaşabilir, herkes de ulaşabiliyor ama açıklamıyorsunuz. O zaman sizden öncekiler de bunu görüyordu ve müdahil oluyordu. Bu anlama geliyor. Ama son dönemlerde hakemlerde çok büyük sıkıntılar yaşanmadığını görüyorum ki en çok canı yanan biziz bu konuda. Biz bas bas bağırdık, kimse bizi duymadı. Ama iğnenin ucu daha birilerine değmeden kıyameti koparıyorlar. Eğer adalet varsa herkese eşit adalet olması lazım. Ümraniyespor’a olurken kimsenin sesi çıkmıyor, kendilerine iğnenin ucu dokunduğu anda kıyamet kopuyor. Burada haksızlık var. Eğer ki VAR sistemine müdahil olabiliyorsan demek ki öncekiler de oluyordu. Ama Lale hanımdan önceki durumları da biliyoruz ve en büyük sıkıntıları yaşayan da biziz."

Uygar Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.