SAĞLIK - 03 Mart 2023 Cuma 15:03

Tetikte moduna dikkat

A
A
A
Tetikte moduna dikkat

Psikiyatri Uzmanı Dr. Tuğba Kara, Türkiye’de meydana gelen depremleri sık ve art ardına olmasının insanları tetikte moduna geçirdiğini söyleyerek, “Tetikte modunda olmamız sebebiyle eskiden farkında olmadığımız düşük şiddetteki artçı depremlerinde farkına varıyoruz” dedi.

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık depremler 11 ili etkiledi. ‘Asrın felaketi’ olarak adlandırılan deprem ülkede etkisini sürdürürken, vatandaşlarda art arda meydana gelen depremler nedeniyle olumsuz yönde etkilendi. Depremlerin art arda meydana gelmesinin vatandaşlarda büyük korku ve paniğe yol açtığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Tuğba Kara, “Depremi yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum ve yakınlarını sevdiklerini kaybedenlere başsağlığı diliyorum .Yaşadığımız büyük depremi geride bırakalı 3 hafta kadar oldu ancak psikolojik etkileri halen devam etmekte ve bundan sonra da artık psikiyatrik hastalık boyutunda şikayetlerle karşı karşıya kalacağız. Bizler günlük hayatımızda problemlerimiz olsa dahi yemek yemek, okula gitmek veya işe gitmek gibi rutinlerimizi gerçekleştiririz. Ancak deprem gibi büyük travmalardan sonra bu rutinlerimiz ve hayatımızın kendi içerisindeki anlamlı akışı bozulur. Genellikle kaygı, korku, çaresizlik hissederiz ve bu duygularımıza sıklıkla çarpıntı, nefes darlığı, titreme ve baş dönmesi gibi bedensel belirtilerimiz eşlik eder. Bu belirtilerden baş dönmesi, yerin ayağının altından kayması hissi veya dengesizlik gibi özellikle travma ile bağlantılı olanlar devam edebilir” şeklinde konuştu.

“Tehlike ile karşı karşıya kaldığımızda sinir sistemimiz tetikte ve hayatta kalma moduna geçer”

İnsanların bir tehlike ile karşı karşıya kaldığında sinir sisteminde tetikte ve hayatta kalma modunun açıldığını dile getiren Kara, “Bu tetikte modunda zihnimizden geçen deprem ve yakınlarımızla ilgili felaket senaryoları, kaygı, korku, çaresizlik ve çarpıntı, baş dönmesi, nefes darlığı, titreme vardır. Özelikle depremden sonra gelen danışanlarımda deprem esnasında yaşadıkları baş dönmesi, yerin ayağının altından kayması hissi veya dengesizliği sık sık görüyorum. Artçı depremler de sık sık olduğundan insanlar artık deprem sarsıntısı ile kendi bedensel belirtilerini birbirine karıştırdılar. Aynı zamanda eskiden farkında olmadığımız düşük şiddetteki artçı depremlerinde farkına varıyoruz. Yaşayanlar için bu oldukça zor bir durum. Tabiri caizse hepimiz antenlerimizi bu belirtilere karşı açtık ve bekliyoruz. Gün içinde bizim vücudumuzun birçok bölgesindeki kaslarda şiddeti düşük ağrılar olur ancak biz bunların genellikle algılamayız. Ancak ben size 1 hafta kolunuza odaklanın desem muhtemelen 1 hafta sonra kolunuzdaki kas hareketlerine bağlı düşük ağrıları bile algılar duruma geleceksiniz. Ağrı gibi baş dönmesi de gün içinde ara ara yaşadığımız ancak fark etmeden geçen belirtilerden birisidir. Ancak depremden sonra biz bu belirtiye odaklandık ve bu belirtinin tümüyle farkındayız. Tedavide öncelikle bu belirtilerin olağan olduğunu anlatmakla başlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tetikte moduna dikkat

“Tetikte modundan 2 ay içerisinde çıkılamadığı takdirde psikiyatri uzmanına başvurulması gerekiyor”

Vatandaşların tetikte modundan çıkamayıp, 2 ay içerisinde hayatlarını stabil hale getiremedikleri takdirde bir uzmana başvurmaları gerektiğini aktaran Tuğba Kara, “Deprem insanları fiziksel ve psikolojik olarak etkileyen en büyük afetlerden birisidir ve deprem esnasında ve artçı depremlerin devam ettiği şu günlerde kaygı, korku, çarpıntı nefes darlığı ve baş dönmesi gibi belirtileri olağan kabul edeceğiz. Başımız döndüğünde veya dengesizlik yaşadığımızda deprem oluyor algısı ile günlük yaşamımızda değişiklikler yapmamız devamlı rasathane kontrolü veya lamba kontrolü yapmamız da tehlike algımızı artırmaktadır. Yediğimiz çok miktardaki yemeği vücudumuzun zamanla sindirip yaşadığımız şişkinliği ve rahatsızlığın azalması gibi beynimiz de biz farkında olmasak da travmayı işleyecek ve zamanla yaşadığımız belirtiler zamanla azalacaktır. Baş dönmesi gibi yaşadığınız belirtiler 2 ay geçmesine rağmen hala azalmadıysa organik bir patoloji açısından nöroloji veya kulak burun boğaz hastalıklarına başvurmaları sonrasında bir patoloji bulunamadığı takdirde psikiyatriye gelmeleri uygundur” dile getirdi.

Mükremin Kaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye e-ticarette seviye atladı: "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" Türkiye’de e-ticaret sektörü, dijital dönüşümle birlikte yalnızca büyüme değil, yönetim kalitesi odaklı yeni bir döneme giriyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticarette nicelikten çok nitelik kazandığını belirterek, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor, olgunlaşıyor" dedi. Son 5 yılda Türkiye’de e-ticaret, satış hacminin ötesinde işletme yönetimi ve operasyonel kalite açısından önemli bir dönüşüm yaşadı. Sektörde rekabeti artık yalnızca satış adetleri değil; yönetim becerisi, müşteri deneyimi ve dijital altyapı belirliyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticareti doğru yöneten bir ülke olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde hızla artan e-ticaret alışkanlıklarının, bugün işletmelerden daha profesyonel bir yönetim anlayışı talep ettiğini belirten Bayır, başarının yalnızca sipariş sayısıyla ölçülmediğine dikkat çekti. Bayır, "Hızlı teslimat, şeffaf müşteri hizmetleri, sorunsuz iade süreçleri ve dijital entegrasyon rekabetin ayrılmaz parçaları haline geldi. Hız başlangıçtı. Kalite ve yönetim becerisi artık oyunun kurallarıdır" dedi. 13 milyon e-fatura kesildi Kasım 2025 kampanya döneminde BirFatura üzerinden 13 milyonun üzerinde e-fatura kesildiğini açıklayan Bayır, geçen yıl aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 10 milyon seviyesinde olduğunu ifade etti. Bu artışın e-ticaret hacmindeki büyümeyi gösterdiğini belirten Bayır, aynı zamanda işletmeler üzerindeki operasyonel yükün de ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, "Kasım ayı adeta bir stres testidir. Dijital altyapısı sağlam olan işletmeler bu dönemde öne çıkıyor" diye konuştu. Müşteri deneyimi ve güven ön planda Türkiye’de e-ticaret tüketicisinin daha bilinçli ve seçici hale geldiğini ifade eden Bayır, müşterinin artık yalnızca ürünü değil, hizmeti ve güveni satın aldığını söyleyerek, "Markaya bağlanan müşteri, o markayı büyütür. Uzun vadeli başarı, sadakat oluşturan işletmelerin olacak" ifadelerini kullandı. "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" E-ticarette verinin en değerli unsur haline geldiğini kaydeden Bayır, doğru veri takibinin tedarik planlamasından nakit akışına, pazarlama verimliliğinden ürün stratejilerine kadar birçok alanı doğrudan etkilediğini ifade ederken veri odaklı yönetimin rekabet avantajı sağladığını da aktardı. Türkiye e-ticaretinin artık yalnızca iç pazara değil, bölgesel rekabete odaklandığını dile getiren Bayır, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor; olgunlaşıyor. Bu dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" derken Türkiye’nin güçlü üretici altyapısı, genç nüfusu ve artan e-ticaret deneyiminin bu hedef için önemli avantajlar sunduğunu belirtti.