SAĞLIK - 28 Temmuz 2014 Pazartesi 12:17

Tosun: ‘Hepatit B ve hepatit C için kan tetkiki yaptırın’

A
A
A
Tosun: ‘Hepatit B ve hepatit C için kan tetkiki yaptırın’

Doç.Dr. Selma Tosun: 'B tipi veya C tipi sarılık hastalığı olup olmadığını anlamanın tek yolu kan tetkiki yapılmasıdır. B tipi veya C tipi sarılık hastalıkları var diye utanıyorsanız bunu kesinlikle yapmayın. Hepatit hastalıkları utanmanızı gerektirecek hastalık değildir'

28 Temmuz Dünya Hepatit Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) Genel Sekreteri Doç.Dr. Selma Tosun, B tipi ve C tipi sarılık hastalıklarının artık tedavi edilebildiğini belirterek, “B tipi veya C tipi sarılık hastalığı olup olmadığını anlamanın tek yolu kan tetkiki yapılmasıdır. B tipi veya C tipi sarılık hastalıkları var diye utanıyorsanız bunu kesinlikle yapmayın. Hepatit hastalıkları utanmanızı gerektirecek hastalık değildir” dedi.

Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Selma Tosun, 28 Temmuz Dünya Hepatit Farkındalık Günü nedeniyle B tipi ve C tipi sarılık hastalıklarına ilişkin bilgi verdi. Günümüzde viral hepatitlerin (bulaşıcı sarılık hastalıkları) hem ülkemizde hem de dünyada halen ciddi halk sağlığı sorunları arasında yer aldığını hatırlatan Tosun, özellikle hepatit B ve hepatit C mikroplarının yıllar geçtikçe kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiğinin kaydetti. B tipi sarılık hastalığının mikrobuyla karşılaşan bazı kişilerin kendiliğinden iyileştiğini ve bağışıklık kazandığını ifade eden Tosun, şu bilgileri verdi: “Bazı kişilerde de hastalık mikrobu vücuttan atılamaz ve taşıyıcılık denen durum oluşur. Bu kişilere ‘Hepatit B taşıyıcı’ denir. Hepatit B taşıyıcısı olan kişilerin de bir kısmında zaman içinde uzamış karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski daha fazladır. Hepatit B nedeniyle dünya genelinde her yıl 1.5 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Hepatit B ve hepatit C karaciğer sirozuna veya karaciğer kanserine yol açabiliyor. Bulaşıcı sarılık hastalıkları çoğu zaman belirtisiz seyrediyor.”

“UTANMAYIN”
Hepatit B için aşılanmak gerektiğini vurgulayan Tosun, gerek B tipi gerek C tipi sarılık hastalıklarının artık tedavi edilebildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedavi olarak daha uzun ve daha kaliteli bir yaşama kavuşabilirsiniz. Ama hepatit hastası olduğunuzu bilmez ve takiplere gitmezseniz bu fırsatın farkında olamazsınız. B tipi veya C tipi sarılık hastalıkları var diye utanıyorsanız bunu kesinlikle yapmayın. Hepatit hastalıkları utanmanızı gerektirecek hastalıklar değildir.”

KORUNMA YOLLARI
Tosun, Hepatit B ve Hepatit C hastalıklarının kan ve diğer vücut sıvılarıyla, deri bütünlüğünün bozulduğu durumlarda, cinsel ilişki ile ve hepatit taşıyıcı gebeden bebeğine bulaşabildiğini belirtti.
Doç.Dr. Selma Tosun, B ve C tipi sarılık mikroplarından korunmak için dikkat edilmesi gereken başlıca kuralları şöyle sıraladı: “Traş bıçağı, ustura, jilet, diş fırçası, küpe, tırnak makası, manikür-pedikür malzemesi gibi kişisel malzemelerinizi diğer insanlarla paylaşmaktan kaçının. Dövme veya takı yaptırırken temiz iğneler kullanıldığından emin olunuz. Berbere gittiğinizde tek kullanımlık traş bıçağı ve ustura kullanıldığından emin olun. Cinsel ilişki sırasında, özellikle çok eşli durumlarda, mutlaka prezervatif kullanınız. Yasadışı ilaç ve uyuşturucu kullanmayınız, iğne ve şırınga kullanımında dikkatli olunuz. Eğer sağlık görevlisiyseniz, iğne kullanımını güvenli yöntemle gerçekleştiriniz.”

“KAN TETKİKİ YAPTIRIN”
Gebe olan birinin mutlaka sarılık mikrobu olup olmadığına ilişkin test yaptırması gerektiğini dile getiren Tosun, sözlerine şöyle devam etti:

“Ailenizde özellikle anne, baba, kardeş, eş gibi yakın akrabalarınızda sarılık hastası, siroz veya hepatite bağlı gelişen kanser hastası varsa mutlaka test yaptırın. Bir kişi de B tipi veya C tipi sarılık hastalığı olup olmadığını anlamanın tek yolu kan tetkiki yapılmasıdır. B tipi sarılık hastalığını önlemenin en iyi ve en kolay yolu Hepatit B aşısı yapılmasıdır. B tipi sarılık mikrobu ile karşılaşmadan önce toplam üç doz aşı yaptırırsanız hayat boyu B tipi sarılık olmama şansına kavuşursunuz. Hepatit B hastalığından 0.-1. ve 6. aylarda yapılan üç aşı ile korunmak mümkün. Ama mikrobu önceden alıp taşıyıcı kaldıysanız bu aşamada yapılacak aşı sizi hastalanmaktan korumayacaktır."

Tosun, ülkemizde 1998 yılından beri her yeni doğan bebeğe ücretsiz olarak sağlık ocaklarında ve doğum yapılan hastanelerde B tipi sarılık hastalığından korunmak için aşı yapıldığını söyledi. Ailesinde hepatit hastası olan kişilere ve birçok riskli kişiye de hepatit B aşısı yapıldığını anlatan Tosun, şöyle konuştu: "Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz yapılmaktadır. Ayrıca, risk grubu kapsamında taşıyıcı kişilerin yakın aile bireylerinin aşıları da Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz yapılmaktadır. Lütfen bu imkanlardan yararlanın. C tipi sarılıktan korunmak için henüz bir aşı yoktur. Siz de B tipi sarılık hastası olmamak için test yaptırın ve sarılık olup olmadığınızı öğrenin. Sarılıkdan korunma yollarını öğrenip korunun. Eğer sarılık hastasıysanız takiplere gidin ve gerekiyorsa tedavi olun. Hepatit B olmamak için aşılanın.” 

MİHRAP DÜZÖZ
İZMİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Toplantısı SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, üniversite eğitimi alan, yabancı dil bilen genç girişimcilerin, bayrağı devredecekleri yarının başarılı iş insanları olduğunu söyledi. Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Salonunda düzenlenen TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu değerlendirme toplantısına katılarak, tecrübe paylaşımı yaptı. Toplantıya, GTO Meclis Başkanı Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdulkadir Koçer ve üyeleri katıldı. Sözlerine girişimciliğin tanımını yaparak başlayan Konukoğlu, "Üç çeşit girişimci olur. Doğuştan, yani genlerden alınan donanımla, iyi eğitim almanın yanı sıra, işine odaklanarak ve başarılı olan takip edilerek girişimci olunabilir" dedi. Genç girişimcilere, yatırımları doğdukları yere yapmalarını öneren Konukoğlu, iş ortamın sıkıntıları karşısında paniklemeden çözüme odaklanmaları çağrısında bulundu. "İş ve özel yaşamınızda mutlaka insana dokunun, diliniz yapıcı, üslubunuz sakin olsun" diyen Konukoğlu, hiç kimsenin kendisine yapılmasını istemediği davranışı, başkasına yapmaması gerektiğine dikkat çekti. İstanbul Ticaret Borsası’nın eski başkanlarından Nejat Basmacı’nın kendisine söylediklerini genç girişimcilere aktaran Konukoğlu, "Saygı gösterdiğiniz ölçüde saygın olursunuz. Birisinin odasına girdiğinizde ceketinizi düğmeleyecekseniz, içeride değil, odaya girmeden düğmeleyin ki, içerdekinin karşısında ön iliklememiş olursunuz" diye konuştu. Tekstil sektörü Katılımcıların sorularını yanıtlayan Konukoğlu, dünya genelindeki olumsuzlukların da etkisiyle tekstil başta olmak üzere, emek yoğun sektörlerde sıkıntılı süreç yaşandığına vurgu yaptı. "Tekstil zaman zaman yükselir, zaman zaman inişe geçer, bir müddet düz yol alır, sonra yeniden yükselir, kaybettiklerini yeniden kazandırır" diyen Konukoğlu, bu süreçte verimsiz tesislerin üretim dışı bırakılmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti. Para kazanan sektörlerde bir anda kapasite fazlalığı yaşandığını anlatan Konukoğlu, "Tekstil bitmez. Doğumdan ölüme kadar her dönemimizde tekstile ihtiyaç var. Kapasite talebe uygun düzeye düşürülmeli. Aksi takdirde Uzak Doğu’nun maliyet avantajı karşısında rekabet edemeyiz" ifadelerini kullandı. Tekstil sektöründe Türkiye’nin tek seçeneğinin kalite, moda ve marka anlayışını hakim kılmak olduğunu kaydeden Konukoğlu, bir soru üzerine, yeniden işe sıfırdan başlayacak olsa, yine, "ruhumuza işlemiş" dediği tekstil ile başlayacağını, sözlerine ekledi. Toplantı, Konukoğlu’na plaket takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.