SAĞLIK - 06 Ocak 2021 Çarşamba 14:29

Tüberküloz nedir | Tüberküloz belirtileri nelerdir, nasıl bulaşır, tedavisi nasıldır

A
A
A
Tüberküloz nedir | Tüberküloz belirtileri nelerdir, nasıl bulaşır, tedavisi nasıldır

Verem (tüberküloz) hastalığı genel olarak akciğerleri etkilemekte olan ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanlık tarihinin en eski hastalıklarından biri olan verem hakkında Medicana Kadıköy Hastanesi Uzman Hekimi Prof. Dr. Salih Emri ayrıntılı bilgiler verdi.

Verem (tüberküloz) hastalığı genel olarak akciğerleri etkilemekte olan ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanlık tarihinin en eski hastalıklarından biri olan verem hakkında Medicana Kadıköy Hastanesi Uzman Hekimi Prof. Dr. Salih Emri ayrıntılı bilgiler verdi.

Verem hastalığı (Tüberküloz) nedir?
Prof. Dr. Salih Emri, “Verem hastalığı, mikobakterium tüberkülozis adı verilen bir bakteri tarafından oluşturulan eski çağlardan günümüze kadar ulaşmış bir enfeksiyon hastalığıdır. Her ne kadar temelde bir akciğer hastalığı gibi görünse de diğer organları da etkileyebilen multisistemik bir sorundur. Sindirim sistemi, lenf sistemi, deri, merkezi sinir sistemi, üreme sistemi, kas iskelet sistemi ve karaciğer, verem hastalığının seyri esnasında akciğer dışında etkilenebilecek yapılar arasında yer alır” dedi.

Verem Hastalığı (Tüberküloz) nasıl bulaşır?
Verem hastalığının etkeni olan bakteriler “mikobakterium tüberkülozis kompleksi” adı altında toplanabilir. Mikobakterium tüberkülozis, mikobakterium bovis, mikobakterium africanum ve mikobakterium microti, bu kompleks içerisinde yer alan bakterilerdir.

Verem hastalığının yayılması hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ya da konuşması ile birlikte ortama dağılan mikroskobik boyuttaki damlacıkların çevrede bulunan sağlıklı kişiler tarafından solunum yoluyla alınması ile gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Emri, verem tanısı alan kişilere uygun tedavi verilmesi ile bulaştırıcılığın önüne geçilebileceğinin altını çizdi.

Verem Hastalığı (Tüberküloz) için riskli kabul edilen durumlar nelerdir?
“Birçok hastalık ve sağlık durumu kişide verem hastalığı gelişimine zemin hazırlayabilir” Prof. Dr. Emri, “ Zayıflamış bir bağışıklık sistemi, verem hastalığı için riskli kabul edilen durumların başında gelir. AIDS, şeker hastalığı, ciddi seyirli böbrek hastalığı, bazı kanser türleri, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapötik ilaçlar, organ nakli sonrası ve beslenme yetersizliği gibi durumlar kişinin savunma sisteminin zayıflamasına ve verem hastalığına karşı yatkınlığın artmasına neden olabilirler.

Verem hastalığı gelişimine zemin hazırlayabilecek bir diğer faktör de bu hastalığın yaygın olarak görüldüğü ve sosyo ekonomik koşulların iyi olmadığı bölgelerde yaşamaktır. Afrika, Doğu Avrupa, Uzak Doğu, Latin Amerika ve Rusya’nın bazı bölgeleri verem hastalığının sık görüldüğü bölgeler arasında yer alır.

Bu faktörler dışında tütün, damar yoluyla alınan uyuşturucu ya da aşırı düzeyde alkol kullanımı sonrasında da kişilerde verem hastalığına dair bir yatkınlık meydana gelebilir.

Verem Hastalığı (Tüberküloz) belirtileri nelerdir?
Verem hastalığına yakalanan bazı kişilerde belirtiler hastalığın başlangıcından yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu durum latent (uyuyan) hastalık olarak ifade edilir. Bu kişilerde çeşitli risk faktörlerinin oluşmasını takiben verem hastalığı aktifleşebilir ve belirtiler meydana gelebilir.

Aktif tüberküloz hastalığında geçmeyen öksürük, kanlı balgam çıkarma, kilo kaybı, çok yüksek olmayan ateş ve gece terlemesi, hastalığın seyri sırasında ortaya çıkabilecek temel belirtilerdir.

Akciğer tutulumu sonrasında bu bölgede bulunan hücrelerin, verem hastalığına neden olan bakteriye karşı aşırı bir yanıt oluşturması ile hastanın akciğerlerinde ağır hasar oluşabilir ve bu belirtiler şiddetlenebilir” ifadelerini kullandı.

Bazı hastalarda verem hastalığı akciğer dokusu ile sınırlı kalmaz ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Böyle bir durumda hastalığın yayıldığı bölgeye göre farklı belirtiler meydana getirebileceğini belirten Prof.Dr. Salih Emri verem hastalığının yayılması sonrasında en sık etkilenen yapılar arasında böbrek, omurga, kemik iliği ve merkezi sinir sistemi yapıları olduğunu belirtti.

Verem hastalığı (Tüberküloz) tanısı ve tedavisi nasıldır?
Prof. Dr. Emri verem hastalığına tanısal yaklaşımda öncelikle kişinin verem hastalığına neden olan bakteriler ile karşılaşıp karşılamadığını tespit etmeye yarayan deri testinin gerçekleştirilebileceğini vurgulayarak, “PPD testi adı verilen bu uygulamada deri altına yapılan bir enjeksiyon sonrası 3 gün içerisinde bu bölgede 5 mm ve üzeri bir yüksekliğe ulaşan reaksiyon gelişmesi, kişide bu bakterinin varlığına işaret ediyor olabilir.

PPD testi dışında, çeşitli kan ve balgam analizleri ve akciğer filmleri, verem teşhisine yönelik olarak başvurulan tanısal girişimler arasında yer alır. Bu testlerin sonuçsuz kalması halinde bilgisayarlı tomografi, bronkoskopi veya akciğer biyopsisi gibi işlemlerden de verem teşhisi amacıyla yararlanılabilir.

Verem hastalığı bakterilere bağlı olarak oluşan bir hastalık olması nedeniyle tedavisinde çeşitli antibiyotik ilaçlar kullanılır. Verem hastalığının tedavi süresi yaklaşık olarak 6-9 ay arasında değişen sürelerde tamamlanmış olur” dedi.

Tedavi planının tamamlanamaması halinde hastalarda bir süre sonra tekrar verem hastalığı gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Salih Emri, çoklu antibiyotik kullanımının vereme neden olan bakterinin tedaviye karşı direnç geliştirmesinin önüne geçmek amacıyla tercih edildiğini de ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.