MAGAZİN - 31 Aralık 2022 Cumartesi 14:19

Tuğba Özay’ın babası şair İlhan Özay vefat etti

A
A
A
Tuğba Özay’ın babası şair İlhan Özay vefat etti

 Dün akşam Muğla’nın Marmaris ilçesinde yılbaşı öncesi konser veren ünlü sanatçı Tuğba Özay’ın babası İlhan Özay hayatını kaybetti.

İstanbul’da yaşayan Tuğba Özay’ın aile fertlerinin, sanatçının konseri olması ve babasına olan düşkünlüğünü bildikleri için İlhan Özay’ın kaybını kendisinden sakladıkları öğrenildi. Bir süredir KOAH hastalığı ile mücadele ettiği ve nefes darlığı sebebinden sebebi ile hayatını kaybettiği öğrenilen İlhan Özay 68 yaşındaydı.
1954 doğumlu Trabzonlu şair ve ödüllü ders kitabı yazarı İlhan Özay’ın cenazesi ile ilgili bilginin aile bireyleri tarafından verileceği açıklandı.
 

Güldemet Kızıl
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Arkeologların çamur ve suyun içinde bin 850 yıllık antik havuzu gün yüzüne çıkarma çabası Antalya’nın Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti sınırlarında yer alan ve milattan sonra 2. yüzyılda Roma döneminde inşa edildiği belirlenen termal yapı, yürütülen kazı ve koruma çalışmalarıyla ilk günkü işlevine kavuşturulmak üzere gün yüzüne çıkarılıyor. Myra ile antik liman kenti Andriake arasında, şifalı su kaynağı üzerine kurulu yapıdaki kazılarda ekipler yoğun su ve çamurla mücadele ederken, zaman zaman 16,5 derece sıcaklıktaki termal suda temizlenerek çalışmaya devam ediyor. Myra Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, "Bu yapının benzeri bölgede yok, Roma İmparatorluk Dönemi mimarlığı açısından orijinal bir keşfin içindeyiz" dedi. Myra Antik Kenti ile Andriake arasında, uzun yıllar Demre’nin eski sanayi bölgesi olarak kullanılan alanda yer alan antik su yapısındaki çalışmalar, sanayi faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve yapıların tamamen kaldırılmasının ardından hız kazandı. Alanın temizlenmesiyle birlikte, toprak altında kalan ve sürekli su alan yapı kademeli olarak ortaya çıkarılıyor. Milattan sonra 2. yüzyıla tarihlendirilen Roma dönemi yapısının, magnezyum, demir, kükürt ve fosfor içeren zengin bir termal su kaynağı üzerine inşa edildiği belirlendi. Yapının, klasik antik hamam ya da anıtsal çeşme örneklerinden farklı olarak, çevresindeki sarnıçlar, su kanalları ve kemerlerle birlikte bütüncül bir şifalı su kompleksi olarak işlev gördüğü değerlendiriliyor. "15 yıl bekledim, sanayi kalkmadan kazıya başlamadım" Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, yapının bilimsel olarak uzun süredir bilindiğini ancak çevresindeki sanayi dokusu nedeniyle kazının yıllarca ertelendiğini belirterek şunları söyledi: "Bu yapı, 2009 yılında kazılara başladığımız ilk yıldan beri odağımızdaydı. Ancak hemen yanında çok eski ve yoğun bir sanayi alanı vardı. O bölge kaldırılmadan burada kazıya başlamayacağımı söylemiştim ve tam 15 yıl bekledim. Nihayet bu yıl belediye tarafından tüm sanayi yapıları kaldırıldı, alan temizlendi. Biz de verdiğimiz söz doğrultusunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ’Geleceğe Miras’ projesi kapsamında bu yapının kazısına başlamış olduk." Kazılar su ve çamurla mücadele içinde yürütüldü Kazı alanının doğrudan aktif termal kaynaklar üzerinde yer alması nedeniyle çalışmaların büyük bölümünün suyla mücadele içinde geçtiğini vurgulayan Çevik, kazının ilerleyişini şu sözlerle aktardı: "Toprakları açtıkça orijinal kaynak suları gelmeye başladı. Farklı noktalardan sürekli su doluyordu. Büyük pompalarla her gün suları tahliye ettik, kazdık; gece yeniden doldu, sabah tekrar boşalttık. Bu döngüyle ilerledik ve ancak bu seviyeye gelebildik. Çalışmalar sırasında, ortaya çıkarılan mil duvarların korunması ve çevreden gelen yüzey sularının alanı yeniden doldurmaması için yapının çevresi yaklaşık iki buçuk metre yüksekliğinde koruyucu bir engel duvarla çevrildi." Nymphaion değil, özgün bir termal yapısı Yapının uzun yıllar literatürde "nymphaion" olarak tanımlandığını hatırlatan Prof. Dr. Çevik, kazılar ilerledikçe bunun doğru olmadığının anlaşıldığını şu şekilde ifade etti: "1960’lı yıllarda Borchardt bu yapıyı ’nymphaion’ olarak tanımlamıştı. Biz de kazıya başlayana kadar bu şekilde anıyorduk. Ancak plan tamamen ortaya çıktığında bunun ne bir Roma hamamı ne de klasik bir nymphaion olduğunu gördük. Bu, doğrudan termal suya dayalı, özgün plan tipine sahip bir Roma dönemi termal yapısı. Bu yapının benzeri bölgede yok, Roma İmparatorluk Dönemi mimarlığı açısından orijinal bir keşfin içindeyiz." Burguç sularının ana kaynağı ortaya çıktı Yapının, Demrelilerin "Burguç" olarak adlandırdığı ve uzun yıllardır şifa amacıyla kullandığı sağlık sularının ana kaynağı olduğunu belirten Çevik, antik dönemde de aynı suyun değerlendirilmiş olmasının tesadüf olmadığını söyledi. Çevik, "Bugün Demreliler ve buraya gelenler, Burguç Değirmeni diye bilinen kaynak göletlerine girerek şifa buluyor. İşte o suların asıl kaynağı bu yapı. İçinde magnezyum, fosfor, kükürt ve demir bulunan çok zengin bir maden suyu söz konusu" şeklinde konuştu. Havuzlar ve mermer kaplamalar gün yüzüne çıktı Kazılar sırasında biri büyük, biri küçük olmak üzere iki havuzun ortaya çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Çevik, bu havuzların bir dönem mermer kaplı olduğunu ve kaplamaların bir bölümünün hala yerinde bulunduğunu söyledi. Çevik, yapının farklı kotlarında su derinliğinin değişkenlik göstermesi nedeniyle çalışmaların kontrollü şekilde sürdürüldüğünü, fazla suların sürdürülebilir biçimde tahliyesi için uzmanlarla teknik planlamaların devam ettiğini ifade etti. "Çamurdan çıkıp şifalı suda temizleniyoruz" Çalışma şartlarının zorluğuna dikkat çeken Çevik, kazı ekibinin zaman zaman termal sudan yararlandığını belirterek, "Burası Roma döneminde bir şifalı su yapısıydı ve insanlar burada yüzüyordu. Biz de çamur içinde çalıştığımız için arkadaşlarımız zaman zaman bu suya girip temizleniyor, ardından kazıya devam ediyor. Yaz-kış 16,5 derece olan bu su, özellikle Demre’nin 40-45 derece sıcaklarında gerçekten rahatlatıcı" dedi. Vatandaşların bu sudan faydalanıp faydalanamayacağına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çevik, alanın şu aşamada güvenlik nedeniyle kontrollü tutulduğunu vurgulayarak, "Şu anda yapının çevresi çitle çevrili, çünkü farklı kotlarda su derinliği var ve bu haliyle riskli. Vatandaşların faydalanması tamamen projeye bağlı. Yapıyı hem insanları hem de kendisini koruyacak şekilde planlamamız gerekiyor. İleride, bakanlığın iradesi ve yapılacak düzenlemeler doğrultusunda, kontrollü bir kullanım söz konusu olabilir. Bunun yanı sıra, vatandaşların yapıyı güvenli şekilde izleyebileceği izleme yolları ve teraslar oluşturulması da planlarımız arasında. Ama şu an için önceliğimiz koruma ve sürdürülebilirlik" ifadelerini kullandı. Arkeopark hedefiyle yeni cazibe alanı Alan şu aşamada güvenlik gerekçesiyle kontrollü tutulurken, kazıların tamamlanmasının ardından izleme yolları, teraslar ve çevre düzenlemeleriyle birlikte bölgenin bir arkeopark olarak düzenlenmesi planlanıyor. Myra, Andriake Ören Yeri ve Likya Uygarlıkları Müzesi ile bütünleşmesi hedeflenen projenin, Demre’ye yeni bir kültürel cazibe alanı kazandırması amaçlanıyor. Prof. Dr. Nevzat Çevik, kazıların önümüzdeki yıl da devam edeceğini belirterek, bölgede termal tesisin yanı sıra bir Roma hamamının da ortaya çıkarıldığını ve alanın antik dönemde yoğun bir su yapıları bölgesi olarak kullanıldığını kaydetti.
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davası 2’inci gününde devam ediyor Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davası 2’inci gününde devam ediyor. Duruşma salonunda taraflar hazır edildiği sırada, müşteki Esra Tokyaz sanık Cemil Koç’a dönerek, "Cemil, bugün karşında Esra var, benden çekeceğin var bugün, bittin sen. Sana Cemil mi demeliyim yoksa Cem mi?" dedi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanık dün, ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, müşteki ikiz kardeş Esra, anne ve baba Halime ile Mustafa Tokyaz hazır bulundu. Dün görülen duruşmada, zanlı Cemil Koç ile ona yardım ettiği ileri sürülen tutuklu sanık C.A. savunma yapmıştı. Bugün görülen celsede de, diğer sanıkların savunma yapması bekleniyor. Duruşma gerginlikle başladı Duruşma salonunda taraflar hazır edildiği sırada, müşteki Esra Tokyaz sanık Cemil Koç’a dönerek, "Cemil, bugün karşında Esra var, benden çekeceğin var bugün, bittin sen. Sana Cemil mi demeliyim yoksa Cem mi?" şeklinde konuştu. Bunun üzerine sanık Cemil Koç ise, "Ben hepinize yeterim" dedi. Tarafları salonda bulunan Jandarma sakinleştirdi. Duruşma, tarafların yoklamalarının alınmasıyla başladı.
İstanbul Başkan Gökhan Yüksel’den yılın son günlerinde saha gezisi Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 2025 yılının son günlerinde ilçeye büyük değer katacak stratejik yatırımları yerinde incelemek amacıyla kapsamlı ve yoğun bir saha ziyareti gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Vekili Nuri Aslan’ın da eşlik ettiği bu anlamlı ziyarette, Kartal’ın modern çehresini tamamen değiştirecek önemli projelerin güncel durumu detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, tüm gün mesailerini Kartal’ın cadde ve sokaklarında, yapımı hızla devam eden kritik projeleri titizlikle denetleyerek geçirdi. Erken saatlerde başlayan uzun soluklu programda, uzman teknik ekiplerden projelerin olumlu ilerleyişi hakkında ayrıntılı bilgi alan heyet, çalışmaların mümkün olan en kısa sürede başarıyla tamamlanması için talimatlar verdi. Sosyal yaşamdan hayati altyapıya kritik duraklar Kartal’ın stratejik yatırımlarının ziyaret edildiği program kapsamında ilk önemli durak, Cevizli Sosyal Yaşam Merkezi oldu. İnşaat çalışmalarında sona yaklaşılan prestijli merkezde kapsamlı incelemelerde bulunan Başkan Gökhan Yüksel, projenin mahalle sakinleri için fonksiyonel ve çok amaçlı bir sosyal buluşma noktası olacağını vurguladı. Ardından yeşil alan çalışmaları devam eden Karlıktepe Özgürlük Parkı’na geçen heyet, parkın kapsamlı çalışmalar ile çağdaş ve modern bir görünüme kavuşacağını belirtti. Gezinin teknik açıdan önemli ayaklarından biri ise yoğun trafiğe sahip Kartal D-100 Karayolu Köprülü Kavşağı’ndaki stratejik güçlendirme çalışmalarıydı. Kamu güvenliğini artırmak adına devam eden incelemeler sırasında uzman yetkililer, deprem direnci ve kritik yapısal güçlendirme konularında detaylı teknik rapor sundu. Kentsel dönüşüm ve cemevi ziyareti Kartal’ın birincil gündemi olan deprem hazırlıkları kapsamında, Metem Birlik Sitesi Kentsel Dönüşüm Projesi alanı özel olarak ziyaret edildi. Başarılı yerinde dönüşümün somut örneklerinden olan projeyi yerinde inceleyen Başkan Gökhan Yüksel, vatandaşların depreme dayanıklı ve güvenli konutlara bir an önce kavuşmasının temel öncelikleri olduğunu kararlılıkla ifade etti. Programın son anlamlı durağı ise, Pir Sultan Abdal Cemevi oldu. İBB Başkan Vekili Nuri Aslan ve Başkan Gökhan Yüksel, burada vatandaşlarla bir araya gelerek uzun süre sohbet etti. İBB Başkan Vekili Nuri Aslan’dan önemli açıklamalar Saha gezisi sonrası açıklamalarda bulunan İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, "Bugün Kartal’da gerçekleştirdiğimiz bu kapsamlı inceleme gezisi son derece verimli geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Kartal’ın gelişimine ve vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin artırılmasına büyük önem veriyoruz. Özellikle D-100 Karayolu Köprülü Kavşağı’ndaki güçlendirme çalışmaları, hem ulaşım güvenliğini artıracak, hem de deprem dayanıklılığını en üst seviyeye çıkaracak. Kartal Belediye Başkanımız Gökhan Yüksel ile omuz omuza çalışarak, ilçemizi İstanbul’un en modern ve yaşanabilir bölgelerinden biri haline getirme hedefimiz doğrultusunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. 2026 yılında da bu güzel işbirliğimiz artarak devam edecek. Hepinize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun selamlarını iletiyorum." dedi. Başkan Gökhan Yüksel: "Ekrem Başkanımızın emaneti Kartal’a sahip çıkıyoruz" Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ise yaptığı değerlendirmede, "Kartal’ı hak ettiği geleceğe taşımak için 2026 yılında da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz" diyerek, sözlerine şöyle devam etti: "Yılın son günlerinde gerçekleştirdiğimiz bu saha gezisinde, Kartal’ımızın geleceğine yönelik hayata geçirdiğimiz projelerin gelişimini yerinde görmek bizleri ayrıca motive etti. Cevizli Sosyal Yaşam Merkezi, komşularımızın sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak modern bir merkez olacak. Karlıktepe Özgürlük Parkımız ise çocuklarımızın ve ailelerimizin nefes alacağı yeşil bir alan olarak hizmet verecek. En önemlisi, Metem Birlik Sitesi Kentsel Dönüşüm Projemizle vatandaşlarımızı depreme dayanıklı, güvenli konutlara kavuşturuyoruz. İBB Başkan Vekilimiz Nuri Aslan’a ve ekibine gösterdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum. Kartal’ı hak ettiği geleceğe taşımak için 2026 yılında da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Komşularımıza söz veriyoruz, Kartal her geçen gün daha güzel, daha yaşanabilir bir ilçe olacak."