GÜNDEM - 15 Nisan 2023 Cumartesi 13:34

Türkiye’nin en büyük yangınından etkilenen köy TOKİ ile küllerinden yeniden doğdu

A
A
A
Türkiye’nin en büyük yangınından etkilenen köy TOKİ ile küllerinden yeniden doğdu

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz 2021'de başlayıp, 10'uncu gününde söndürülen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 'en büyük orman yangını' olarak tarihe geçen büyük Manavgat yangınında küle dönen mahalle yeniden hayat buldu. TOKİ’nin bölgeye yaptığı konutlara yerleşen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘Verdiği sözü tuttu’ diyen vatandaşlar, “Allah devletimizden de, milletimizden de razı olsun” ifadelerini kullandı.

28 Temmuz 2021 tarihinde saat 12.00 sularında çıkan ve 3 ilçe, 59 mahallede etkili olup 10 gün sürerek Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat orman yangınında 2'si ormancı 7 kişi yaşamını yitirdi, 821 vatandaş yaralandı, 60 bin hektarlık alan ise kül oldu. 15 bin dekar tarımsal alan zarar gördü. 263 büyükbaş, 2 bin 783 küçükbaş, 20 bini bıldırcın 27 bin 407 kanatlı hayvan, bin 441 arılı kovan, bin 6 boş kovan olmak üzere 33 bine yakın hayvan telef oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yangın sonrası afet bölgesine giderek incelemelerde bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum 15 gün bölgede kaldı. 257 kişilik ekip ve mobil laboratuvarlarla teknolojinin tüm imkanlarıyla hasar tespit çalışmaları hızlıca tamamlandı.

Eşya ve kira yardımı yapıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın incelemelerinin ardından “Bir ay içinde evlerin inşasına başlanacak. 1 yıl içinde kırsal bölgelerdeki ve tüm afet bölgesindeki evler yöresel mimariye uygun şekilde ahırı, deposuyla tüm müştemilatıyla tamamlanacak” dediği yangın bölgesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca ilk etapta 50 bin liraya kadar eşya ve kira yardımı yapıldı. Vatandaşların güvenli yerlere taşınması sağlanırken, bir yandan da yeni köyün inşası için çalışmalar sürdürüldü. Yeni evlerin yöresel mimariye uygun bir şekilde planlaması yapıldı. İhale sürecinin kısa sürede tamamlanmasının ardından köy evlerinin yapımına başlandı. 210 milyon liralık destekle İller Bankası altyapı-üstyapı çalışmalarını gerçekleştirdi. İçme suyu hatları çekildi, elektrik direkleri yenilendi. Bir yıl içinde, bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde 2+1, 3+1 büyüklükte, yöresel mimariye uygun 145 adet tek katlı, 751 adet çift katlı olmak üzere toplamda 896 evin inşasına başlandı.

896 konut, köy konakları, millet bahçesi
Bakanlıkça hak sahibi olarak konut talep eden vatandaşlara ihaleleri tamamlanan ve TOKİ eliyle yapımı devam eden 896 konuttan Manavgat’ta 363 konut ve 1 adet köy konağı, Akseki ilçesinde 64 adet konut, 1 adet köy konağı ve 1 adet şadırvan olmak üze toplam 427 konut, 2 adet köy konağı, 1 adet şadırvan ve çocuk oyun alanları-spor sahaları gibi sosyal yaşam alanları; sosyal konut çerçevesinde 222 konut ve 1 millet bahçesi tamamlanarak teslim edildi.

Kalemler köyü küle döndü
Yangının en çok etkilediği mahallelerden Manavgat ilçesi Kalemler Mahallesi’nde ise çok sayıda ev yanarken, 2 kişi yangında hayatını kaybetmiş, yüzlerce hayvan da telef olmuştu. Bölgede yapılan çalışmalar sonrası mahalleye TOKİ tarafından 57 konut ve 1 köy konağı yapıldı. Yeni konutlarına yerleşen vatandaşlar, evlerden memnun olduklarını söyledi.

“Allah devletimizden de, milletimizden de razı olsun”
Yangında evinin tamamen yandığını belirten vatandaşlardan Ayşe Akça (63), dumandan etkilenerek 1 hafta yoğun bakımda yattığını söyledi. Afet sonrası evinin yıkıldığını ve yanmış halini hiç görmediğini aktaran Aktürk, TOKİ’nin yaptığı evlere yerleştirdiklerini ve kaymakamlıktan da eşya yardımı aldığını belirtti. Akça, “Şu ana kadar hiç para vermedik. 3 ay bitti. Allah razı olsun devletimizden de, milletimizden de. Eşyalarımı kaymakam aldı. Televizyon, dolap, kanepelerimi aldılar. Her şeyim eksiksiz oldu. Yeni yapılmış, odaları geniş. Sadece biraz yüksek olsaydı çok daha güzel olacaktı” dedi.

“Yangının gelişine de bitişine de akıl erdiremedik”
Yangın anında evde olduklarını ve son anda araçlara binerek kaçtıklarını belirten Urkiye Özen (63) de o anları şöyle anlattı:
“Yangının gelişine de bitişine de akıl erdiremedik. Görünmeyecek kadar uzakta bir yerde duman çıktı, yarım saatte köye geldi. Köyü yaktı gitti. Çok hızlıydı, ne olduğunu anlayamadık. Yangın çıktığında evdeydik, oğlum gelip arabaya bizi bindirip gönderdi. Kendisi kaldı ancak evi yanmaktan kurtaramadı. 3-4 keçimiz, tavuklarımız vardı hepsi telef oldu. O günü hatırlamak istemiyorum. 235 metrekare evim vardı benim. Yanmış halini görünce 20 kere acile gittim. Her görüşümde tansiyonum çıkıyordu. Ev zindan gibiydi. Maalesef hiçbir şey kalmadı.”

“Sözünü tuttu”
Yeni evinden memnun olduğunu dile getiren Özen, “Gelenlerden, yardım edenlerden, emeği geçenlerden Allah razı olsun. Cumhurbaşkanı ‘ev yapacaklarını’ söyledi. Sözünü tuttu. Hatta ilk bizim eve başlandı. Şu an yapılan ev 160 metrekare. Evden memnunum. Tam bizim gibi ihtiyar işi. Rahat. Bakanlar geldi, herkes geldi. Gelen hiç kimseyi ayırmıyorum. Hepsinden Allah razı olsun” dedi.

“Evler çok süper”
Kalemler Mahallesi Muhtarı Mustafa Cansız, Kalemler’in yangından en çok etkilenen mahalle olduğuna dikkat çekerek, 60’ın üzerinde evin yandığını söyledi. Evlerin çoğunun boş olduğunu ve yangın sonrası devlet tarafından mahalleye 57 evin hızlı bir şekilde yapıldığını aktaran Cansız, “Yangının hemen sonrası bakanlarımız ve Cumhurbaşkanımız geldi. Kimse mağdur olmadan 1 sene içerisinde bu evleri yapacaklarını söylediler. 1 seneye kalmadan evler yapıldı ve içine girdik. ‘Devlet sizin evinizi yapmaz, elinizden alacaklar’ diyenler oldu. Buraya köy konağı bile yapıldı. Hepsinden Allah razı olsun. 2 yıl boyunca para ödemeyecekler evlere, 20 sene sonra ödemesi bitecek. Evler çok süper. Kalemler köyü çok eski bir köydür. Evlerimiz çok eskidir. Köyümüz, evimiz yenilendi” ifadelerini kullandı.

Suat Metin - Umut Yasin Kurter

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.