GÜNDEM - 01 Ocak 2019 Salı 16:03

Ünlü sanatçı Gülriz Sururi hayatını kaybetti!

A
A
A
Ünlü sanatçı Gülriz Sururi hayatını kaybetti!

Ünlü sanatçı Gülriz Sururi, dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Gülriz Sururi, hayata veda etti. 

Ünlü sanatçı Gülriz Sururi, sessiz sedasız defnedildi

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi, bugün defnedildi. Sanatçının sessiz bir defin istediği için cenaze törenini kimseye haber vermediklerini belirten Sururi’nin manevi kızı Zeynep Miraç Özkartal, sosyal medyadan Sururi'nin fotoğrafını paylaşarak “Bundan böyle kalbimin her yanı hep sızlayacak. Güle güle Gülriz her şey için teşekkür ederim” yazdı.

Ünlü sanatçı Gülriz Sururi, dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Sanatçı bugün defnedilirken, Sururi'nin manevi kızı Zeynep Miraç Özkarta, Sururi’nin sessiz bir defin istediği için sanatçının cenaze törenini kimseye haber vermediklerini belirtti. Özkarta, sosyal medya hesabından usta sanatçının resmini paylaşarak yaptığı açıklamada, "Bundan böyle kalbimin her yanı hep sızlayacak. Güle güle Gülriz her şey için teşekkür ederim" dedi.  

Peki Gülriz Sururi kimdir?

Tiyatro oyuncusu ve yönetmen olan Gülriz Sururi 1929 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi Suzan Lütfullah Sururi, babası Lütfullah Sururi'dir. Amcaları; oyuncu ve yazarlar Yusuf, Celâl, Ali Sururi'dir. sahneye ilk çıkan Türk kadını Mevdude Refik Hanım'ın yeğenidir. Sururinin gerçek soyadı Eruluç'tur. Aile adını, Sururi Ali Paşa'dan almıştır.

 Eğitimine tiyatro alanında devam etti. Muhsin Ertuğrul'un isteğiyle 12 yaşında İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. . Orada dönemin önemli öğretmenlerinden tiyatro, şan, bale dersleri aldı. Konservatuar2da okurken kimi özel topluluklarda başroller oynamaya başladı. İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda Aristophanes'in “Kurbağalar” ve Jean Giraudoux'un “Su Kızı” oyunlarında sahneye çıkarak 1943 de profesyonel oyuncu oldu.

1960 yılında Muammer Karaca ve Dormen tiyatrolarında oynamaya başladı. 1961 de “Ben Bir Fotoğraf Makinesiyim” oyunuyla Dormen Tiyatrosu'na geçti. Dormen Tiyatrosu'nda “Sokak Kızı İrma”daki rolüyle en iyi kadın oyuncu olarak İlhan İskender Ödülü'nü kazandı. Kendisi gibi Tiyatro oyuncusu olan Engin Cezzar'la evlendikten sonra 1962' yılında Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nu kurdu. Eşi Engin Cezzar'dan boşanmış ve daha sonra başka evlilikde yapmıştır.

Kendi tiyatrosunu kurduktan sonra da başarılarını sürdürdü. 1966 da “Teneke” oyunundaki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Aynı yıl Türk Kadınlar Birliği'nce “Yılın Kadını” seçildi. 1971 yılında En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü, “Hint Kumaşı”ndaki rolüyle üçüncü kez aldı. 1979-1980 tiyatro sezonunda Mehmet Akan'la birlikte, topluluğun o güne kadar sahnelediği oyunlardan “Uzun İnce Bir Yol” adlı bir derleme yaptı ve bu oyunda oynadı. 1982-1983 tiyatro mevsiminde “Kaldırım Serçesi” adlı müzikaldeki “Edith Piaf” yorumuyla Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü, İzmir Gazeteciler Derneği'nin Altan Artemis Ödülü'nü ve “Milliyet” gazetesinin 1983 Süperstar Tiyatro Oyuncusu Ödüllerini almaya hak kazandı.

Gülriz Sururi, Oyunculuğunun dışında Türk tiyatrosuna yönetici olarak da çalışmıştır. Tiyatroda olduğu kadar yazdığı kitaplarla da başarı göstermiştir. Çocukluğunu, ilk gençliğini, tiyatroya başlama serüvenini, düş kırıklıklarını, yaşadığı aşkları, başından geçen evlilikleri , oyuncu, yönetmen, yazar ve daha birçok sanatçıyla kesişen yaşamını ilk anı kitabı olan “Kıldan İnce Kılıçtan Keskince”de edebiyat ustalarına yakışır bir biçimde kaleme aldı. İkinci kitabı “Bir An Gelir”de ise; 1980 yılı sonrası dönemini anlattı. Kitaba, unutulmayan oyunculuğu ve şarkılarıyla adından çok söz ettirdiği “Kaldırım Serçesi”ndekli “Edith Piaf” rolüyle başladı. Aynı kitapta ayrıca; “Kabare”, “Halide” (Halide Edip Adıvar), “Keşanlı Ali Destanı” ile “Kaldırım Serçesi”nin televizyon dizisi olarak çekilmesi ve yıllar sonra oynadığı ilk göz ağrısı “Sokak Kızı İrma” rolünü, Haldun Dormen tarafından bu oyunun üçüncü kez sahnelenmesini, kendisinin yazıp yönettiği ve oynadığı son oyunu “Söyleyeceklerim Var” ile tiyatroya veda edişini dile getirdi.

Gülriz Sururi, yemekli sohbet programı “A La Luna”yı yaptı ve sundu. Tiyatro yaşamı boyunca bir dolu oyunda rol almasına karşın, bugün müzikli oyunlar ve müzikaller denilince ilk akla gelen adlardan birisidir.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde bir süre oyunculuk dersleri verdi. “Müzik Hallerim” adlı müzikli oyunlarında söylediği şarkılarından oluşan bir albüm de yaptı. “Kaldırım Serçesi”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Sokak Kızı İrma”, “Kabare” rol aldığı başlıca oyunlardır. Ayrıca “Kısmet”, “Fosforlu Cevriye” müzikali, “Biz Sıfırdan Başladık” ve “Konçinalar Kumpanyası” oyunlarını yönetti. Anı, roman ve öykü kitabının dışında üç de yemek kitabı yazdı.

Gülriz Sururi; 1961 İlhan İskender Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu, 1966 yılında yine En İyi Kadın Oyuncu, Türk Kadınlar Birliği tarafından Yılın Kadını, 1971 de En İyi Kadın Oyuncu, 1982-1983 sezonu Avni Dilligil Ödüllerinde En İyi Kadın Oyuncu seçildi. 1983 yılında İzmir Gazeteciler Derneği tarafından Altan Artemis Ödülüne, 1983 de Milliyet Gazetesi Süperstar Tiyatro Oyuncusu Ödülüne, 1998 de Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı unvanını layık görüldü. 16. İstanbul Tiyatro Festivali'nde eşi Engin Cezzar'la birlikte Onur Ödülü ve Kültür Bakanlığı'nca verilen “Devlet Sanatçısı” unvanını 1998 de aldı.

ESERLERİ:

Kıldan İnce Kılıçtan Keskince(anı, 1978), Bir An Gelir (anı, 2003), Girmediğim Sokaklarda (öykü, 2003), Biz Kadınlar (gazete yazıları, 2003), Seni Seviyorum (roman, 2005).

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Anayasa Mahkemesinden sendikal haklar adına emsal karar Anayasa Mahkemesi, Türk Eğitim Sendikası’nın aldığı karar doğrultusunda Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmenin öğle arası nöbet tutmaması nedeniyle hakkında verilen kınama cezasının sendika hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Anayasa Mahkemesinin kararıyla, sendika kararına dayanılarak gerçekleştirilen toplu eylemlerin Anayasa’nın 51. maddesi kapsamında sendikal faaliyet olduğu ortaya konuldu. Karara konu olayda, tam gün eğitim yapan bir okulda görevli öğretmen, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar doğrultusunda öğle arası nöbet görevini yerine getirmemiş, bu gerekçeyle hakkında disiplin soruşturması başlatılarak kınama cezası verilmişti. İlk derece ve bölge idare mahkemeleri cezayı hukuka uygun bulmuştu. Anayasa Mahkemesi ise bu yaklaşımı hak ihlali olarak değerlendirdi. Kararda; öğretmenlerin dinlenme, beslenme ve ibadet gibi temel insani ihtiyaçlarının göz ardı edilerek verilen kesintisiz nöbet görevinin, sendikal eylemin meşru gerekçesini oluşturduğu vurgulandı. Yüksek Mahkeme, disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığını belirterek, idarenin ve yargı mercilerinin sendika kararının gerekçelerini hiç değerlendirmeden cezaya dayanak yapmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Sendika tarafından yapılan açıklamada, "Bu karar, kamu çalışanlarının sendikal faaliyet kapsamında gerçekleştirdikleri toplu eylemler nedeniyle disiplin cezası ile karşı karşıya bırakılmalarının hukuka aykırı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türk Eğitim-Sen’in, üyelerinin insan onuruna yakışır çalışma şartları ve sendikal haklarının korunması yönündeki mücadelesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla bir kez daha haklı bulunmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Bursa BEBKA Aralık ayı yönetim kurulu toplantısı Bursa’da yapıldı Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Aralık ayı Yönetim Kurulu Eskişehir Valisi ve BEBKA Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aksoy başkanlığında, Bursa Valisi Erol Ayyıldız ev sahipliğinde BEBKA’nın Bursa Hizmet Binasında düzenlendi. Toplantıya, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ayşe Ünlüce, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik İl Genel Meclisi Başkanı Ramazan Kurtulmuş ve BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram katıldı. Toplantıda ilk olarak 2022 Yılı Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı’nın kapanış raporu sunularak, program kapsamında yürütülen faaliyetler, sağlanan destekler ve bölgesel kalkınmaya katkıları Yönetim Kurulu üyeleriyle paylaşıldı. Ardından Türkiye’nin yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) kapsamında BEBKA tarafından planlanan, 2026 yılı Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı görüşülerek Yönetim Kurulu üyelerinin onayına sunuldu. KOBİ’lere yönelik olarak kurgulanan programın, bölgedeki yeşil dönüşüm ve sosyal kapsayıcılık odaklı yatırımların desteklenmesine katkı sağlaması hedeflendiği ifade edildi. Toplantıda ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Yerel Kalkınma Hamlesi Programı için 2025 yılında alınan başvurular ile 2026 yılı yatırım konuları görüşüldü. BEBKA Yönetim Kurulu, alınan kararların TR41 Bölgesi’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine, kurumsal etkinliğinin artırılmasına ve bölgesel önceliklerin hayata geçirilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.