GÜNDEM - 10 Şubat 2023 Cuma 10:11

Uzmanı uyardı: 'Çocuklarınızı sosyal medyadan ve TV’lerden uzak tutun'

A
A
A
Uzmanı uyardı: 'Çocuklarınızı sosyal medyadan ve TV’lerden uzak tutun'

Deprem haberlerinin görüntülerini izleyen çocukların psikolojik anlamda etkilenmemesi için “Sosyal medyadan ve TV’lerden uzak tutmaya çalışın” diyerek ebeveynlere uyarılarda bulunan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzmanı Barış Sezgin, afet haberlerine maruz kalan çocuklarda donma refleksine dikkat çekti.

Son günlerde tüm Türkiye’nin tek gündemi 6 Şubat’ta yaşanan depremler olurken, hem sosyal medya hem de TV’lerde deprem bölgesinden görüntüler yayınlanıyor. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzmanı Barış Sezgin, özellikle hassas içerikli görüntülerden psikolojik anlamda çocukların etkilenmemesi adına uyarılarda bulunarak, çocuklara depremle ilgili bilgilendirmenin nasıl yapılmasına dair tavsiyelerde bulundu. Çocukların depremle ilgili yaşadığı duygu durumundan dolayı donma refleksi yaşadığına dikkat çeken Uğur Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik&Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, “Yetişkinler olarak biz durumu biliyoruz, idrak edip anlayabiliyoruz ama çocuklarda şu an benim en çok endişelendiğim konu donma refleksi. Bir şey ile karşılaştığımızda ya da korktuğumuzda donup kalıyoruz. Çocuklar şu anda donmuş durumdalar. O yüzden ailelere ilk tavsiyem sosyal medyadan ve televizyonlardan biraz uzak tutsunlar. Bu acılarla belki biz baş edebiliriz ama çocuklarımız baş edemiyorlar ve baş edemediğimiz zaman problemler başlıyor. Bu problemlerin ve travmaların 5-6 yıl sürdüğüne dair çalışmalar mevcut. Yaşanan durumdan dolayı çocuklarda travma oluşabilir. O yüzden onları susturmak değil, konuşturmamız, anlattırmamız, duygularını ifade ettirici alanlar oluşturmamız gerekiyor. Kaygılanıyorlar ve stresli oluyorlar. Mesela stresli oldukları için karnı ağrıyor, mideleri bulanıyor, altını ıslatabiliyorlar. Bu donma refleksinin de sonuçlarıdır. O yüzden stresle baş etme yöntemleri mutlaka uygulanmalı” dedi.

Uzmanı uyardı: 'Çocuklarınızı sosyal medyadan ve TV’lerden uzak tutun'

“Çocuklara deprem mutlaka anlatılmalı”

Çocuklara deprem konusunun nasıl anlatılması gerektiği konusunda da tavsiyelerini sıralayan Sezgin, “Deprem konusunu açmamak ya da konuşmamak olmaz. Mutlaka anlatılmalı. Fakat daha basit cümlelerle ve onların anlayacağı dilde olmalı. Mesela, ‘Yerin çok ama çok altında kayalar var. Bu kayalar yaşlanıyorlar. Kayalar yaşlandıklarında küçük küçük parçalanabiliyorlar ve birbirini etkiliyorlar. Biz de yeryüzünde olduğumuz için bundan etkileniyoruz’ gibi cümlelerle bilgilendirebiliriz. Depremi anlatmamak yerine bu şekilde anlatmak özellikle 3-12 yaş grubu için önemli. Çünkü çocuklarda konuyu konumlandıramama, anlamlandıramama durumu var” şeklinde konuştu.

“Evde deprem etütü yapsınlar”

“Aileler çocukların stresini daha da azaltmak için deprem anını canlandırmalı etütler yapsınlar” diyerek önerilerine devam eden Sezgin, “Deprem olduğunda aile nasıl davranmalı diye düşünerek evde etüt uygulaması yapmalıyız. Bu bile bilinmezlik karşısında bir şeyleri biliyor olması çocuğun güvende olmasını hissettirir” dedi.

"Rutinlere geri dönülmeli"

Son olarak günlük rutinlere çocukların dönmesi gerektiğinin de altını çizen Sezgin, “Rutin içinde olduklarında kendilerini daha güvende hissedeceklerdir. Bunları yaptığımız zaman bu travmadan tabii ki de çok etkileneceğiz, en azından bunlarla daha iyi baş edeceğiz diye düşünüyorum. Okula başlanması durumunda da mesela biz çocuklar için kendi bünyemizde bir sunum hazırladık. Deprem nasıl anlatılır, anne-baba ve öğretmenler nasıl davranmalı, çocuklarımız kendilerini daha nasıl güvende hissedecek gibi konuları ele aldık. Bu tüm eğitim kurumlarında uygulanmalı, çocuklarla konuşulmalı ve hissettikleri karşısında nasıl baş edebilirime dair eğitimler verilmeli” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kar keyfiniz kabusa dönmesin Düzce’de etkili olan kar ile birlikte sokaklar şenlendi ancak uzmanlar, kar keyfinin hastane koridorlarında bitmemesi için vatandaşları uyardı. Özellikle hazırlıksız yapılan kartopu savaşlarının ciddi kas ve eklem yaralanmalarına davetiye çıkardığına dikkat çekildi. Şehrin beyaza bürünmesini fırsat bilen vatandaşlar, soluğu sokaklarda alarak kartopu savaşlarına başladı. Ancak eğlenceli başlayan bu aktiviteler, bilinçsiz hareketler sonucu sakatlanmaları da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi Müdür Yardımcısı Fizyoterapist Reşat Hamurcu, soğuk havada kasların savunmasız kaldığını vurguladı. Kış aylarında yanlış kıyafet seçimi ve ani hareketlerin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyleyen Hamurcu, "Kalın ve pamuklu giyinilmesini tercih ediyoruz ve bilek destekli ayakkabılar kullanıyoruz. Kaygan zeminlerde kara uygun bot veya ayakkabı kullanımı önemli" dedi. "Kaslarımıza yüklenmiyoruz" Hamurcu, soğuk havalarda kasların gerginleştiğine işaret ederek, "Kartopu savaşlarında ısınmadan yapılan aktiviteler de omuz yaralanmaları, kas yaralanmaları olarak karşımıza çıkıyor. Bunlara kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Kışın aşırı yüklenmelerden kaçınıyoruz. Kaslarımıza yüklenmiyoruz. Soğuk havayla birlikte kaslarımızda da soğukluk oluyor. Isınmadan yapılan herhangi bir hareket yaralanmalara sebebiyet verebiliyor" diye konuştu. Reşat Hamurcu, muhtemel sakatlanmalarda yapılması gerekenlere ilişkin ise şunları kaydetti: "Ağrı veya burkulma olduğu zaman daha büyük sakatlıkların önüne geçebilmek için acil servise gidilmesi gerekiyor. Düşmeye bağlı kırık çıkık yırtıl olduğu zaman ortopedi doktoruna gözükmeliyiz ama yaşlılığa bağlı romatizmal hastalıklara bağlı bir problem varsa fizik tedaviye gidilmesi gerekiyor."
Yozgat Saraykent’te kadınlar kooperatif çatısı altında bir araya geldi Yozgat’ta Saraykent Kadın Kooperatifi, yeni kurulmuş olmasına rağmen ilçede özellikle kadınların aktivite alanını genişletiyor. Saraykent ilçesinde 3 ay önce bir grup kadının bir araya gelmesiyle kurulan Saraykent Kadın Girişimi Kooperatifi el emeği göz nuru üretimlerini ilçe halkı ve ziyaretçilerle buluşturuyor. Kısa sürede ismini duyuran kooperatif, kadınlar matinesi organizasyonu ile de adından sıkça söz ettirdi. Güçlerini ve marifetlerini birleştiren kadınlar, ilçede bu girişimi uzun soluklu olarak sürdürmek istiyor. Sabah kahvaltısı ve öğle yemeği seçenekleri bulunan kooperatifin lokanta bölümünde kahvaltı hafta içi 12.00’ye kadar, hafta sonu da 09.00-16.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Öte yandan kooperatif saat 18.00’e kadar vakit geçirmek isteyen misafirlerini ağırlıyor. "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık" Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı Tuğçe Nur Yeşil, kadınların ön planda olması gerektiğini düşünerek bu yola çıktıklarını ifade etti. Saraykent Belediye Başkanı Ahmet Köroğlu ve Saraykent Kaymakamı Mete Öztürk’ün destek olduğunu belirten Yeşil, "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık Allah’a şükürler olsun. Hem üretiyoruz hem de lokantamızda ürünlerimizi sergiliyoruz. Saraykent’te yetişen üzümlerden üzüm pekmezi yapıyoruz. Dağlarda yetişen alıçlardan marmelat yapıyoruz. Eriştelerimiz mevcut. Erişteleri hem dışarıya satıyoruz hem de lokantamızda öğün olarak verebiliyoruz" diye konuştu. "Kadınlar matinesi yaptık, çok güzel vakit geçirdik" İlçe halkının zamanla kadınların bu girişimine alıştığını belirten Yeşil, "Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Kooperatifimizin lokantası 2 hafta önce açıldı. Burada kadınlar matinesi gerçekleştirdik. 25 kişi katılım sağladı. Çok eğlenceli ve güzel vakit geçirdik. Sadece kadınlara özel gerçekleştirdik. Çok güzel şeyler söylendi. Talepler üzerine bunu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Saraykent’te kadınlara özel bir şey yapılmasına gerçekten ihtiyaç varmış. Biz de buna elimizden geldiğince önderlik ediyoruz. Güzel olmasını ve süreklilik arz etmesini diliyoruz" dedi. "Her şey el emeği göz nuru" Kadın Kooperatifi Başkan Yardımcısı Halime Zambak da, "Yufka, erişte, mantı, alıç marmelatı, pekmez üretiyoruz. Her şey el emeği göz nuru. Bugünkü menümüzde arabaşı çorbası, gözleme ve haside var. Haside malzemeleri un, pekmez ve su. Pekmezi suyla inceltiyoruz, un katıyoruz ve pişiriyoruz. Kış aylarının vazgeçilmez tatlısı" ifadelerini kullandı.
İstanbul Enerjisa Dağıtım Şirketleri, mobil uygulamasını yeniledi Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, müşterilerine daha kolay, hızlı ve kişiselleştirilmiş bir hizmet sunmak amacıyla Mobil 186 uygulamasını yeniledi. Modern arayüzü ve sadeleştirilmiş işlem akışlarıyla tamamen kullanıcı dostu bir yapıya kavuşan yeni mobil uygulamayla şirket, elektrik dağıtım sektöründe dijital deneyimi bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Sektöre önemli teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ yenilenen Mobil 186 uygulaması ile kullanıcılar için daha anlaşılır, erişilebilir ve hızlı bir deneyim sunmayı hedefliyor. Yeni uygulama ile ana sayfa, başvuru ve bilgilendirme ekranları tamamen sadeleştirildi. Kullanıcılar ihtiyaç duydukları işlemlere daha hızlı erişme imkanı sağlarken, kişiselleştirilmiş alanlar sayesinde uygulama her müşterinin kullanım alışkanlıklarına uyum sağlama becerisi kazandı. Daha fazla işlem artık mobilde Şirket yaptığı açıklamada, yeni uygulama ile daha önce yalnızca web üzerinden yapılabilen birçok işlemin artık doğrudan mobil uygulama üzerinden gerçekleştirilebildiği vurguladı. Ayrıca, yenilenen Mobil 186’da arıza bildirimi, sayaç ve endeks işlemleri, kesme-açma talepleri, kaçak ihbarı, kalite tazminatı sorgulama ve başvuru ile cihaza bağlı hasta var bildirimi talebi gibi pek çok işlemin hızlı ve kolay şekilde yapılabildiği aktarıldı. Yeni mobil uygulama ile planlı ve arıza kaynaklı kesintiler artık harita üzerinden görüntülenebiliyor. Mobil 186’nın öne çıkan bu yeniliği sayesinde kullanıcılar yaşadıkları bölgeyi harita üzerinde işaretleyerek kesinti bilgilerine ulaşabiliyor, kesinti detaylarını harita veya liste görünümünde görüntüleyebiliyor. Kullanıcılar dilerlerse planlı kesintileri telefonlarının takvimine ekleyerek hatırlatma oluşturabiliyor. Bu özellikle birlikte müşterilerin enerji kullanım planlarını daha kolay ve öngörülebilir şekilde yönetmesi hedefleniyor. Kullanıcılar ayrıca başvurularının durumlarını uygulama içinden takip ederek süreç hakkında anlık bilgilendirme alabiliyor. Kişiselleştirilmiş kullanıcı alanları Yeni Mobil 186, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre şekillendirebileceği kişiselleştirilmiş alanlar sunuyor. Kullanıcılar geçmiş başvurularını ve başvuru detaylarını görüntüleyebilirken, birden fazla tesisat ekleyip her tesisata özel isim verebiliyor. Telefon ve e-posta gibi kişisel bilgilerin uygulama üzerinden güncellenebilmesi kullanım kolaylığı sağlarken, bildirim geçmişi de uygulama içinden takip edilebiliyor. Ayrıca planlı kesintilerin kişisel takvime eklenebilmesi sayesinde kullanıcılar enerji kullanımını daha etkili bir şekilde planlayabiliyor. "Dijitalleşme yatırımlarımızla müşteri deneyimini sürekli geliştiriyoruz" Yenilenen mobil uygulama ile müşterilere daha verimli ve hızlı hizmet vermeyi hedeflediklerini belirten Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, "Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak yeni Mobil 186 uygulamamızı kullanıcılarımızın günlük ihtiyaçlarını çok daha hızlı, sade ve kişiselleştirilmiş bir şekilde karşılayabilmeleri için geliştirdik. Kesintilerin harita üzerinden takip edilmesi, takvime eklenmesi ve yeni başvuru kategorilerinin eklenmesi gibi kolaylıklarla müşteri deneyimini güçlendirmeye devam ediyoruz. Dijitalleşme odağımızla hizmet kalitemizi artırmaya ve kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıracak çözümler üretmeye devam edeceğiz" dedi.