SAĞLIK - 07 Haziran 2023 Çarşamba 14:16

Yapay zeka teknolojisi kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek

A
A
A
Yapay zeka teknolojisi kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek

Yapay zekanın hızlı gelişimi sağlık alanında da kullanılmaya başlandı. Marmara Üniversitesi ve AstraZeneca Türkiye’nin başlattığı ‘PROHEART-AI’ projesi kapsamında, kalp yetersizliğinin yapay zekâ ve giyilebilir teknoloji kullanılarak erkenden tespit edilmesi hedefleniyor.

Marmara Üniversitesi ve AstraZeneca Türkiye ‘PROHEART-AI’ projesini başlattı. Proje kapsamında kalp yetersizliğinin yapay zekâ ve giyilebilir teknoloji kullanılarak erkenden tespit edilmesi hedefleniyor. Epidemiyolojik verilere göre, hastaneye başvuran her iki kalp yetersizliği hastasından biri sonraki 5 yıl içinde yaşamını yitiriyor ve kalp yetersizliği hastalığı aynı zamanda 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedeni olarak saptanıyor. Bu durum, bu hastalığın erken teşhis ve tedavisini daha da önemli hale getiriyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yanı sıra Mühendislik Fakültesi’nin de dahil olduğu çok disiplinli ‘PROHEART-AI’ projesinde, üzerindeki sensörler aracılığıyla kalbe ait bazı biyolojik verileri anlık izleyebilen ve aynı zamanda bu ölçümleri kaydedebilen giyilebilir teknoloji kullanılacak ve elde edilen biyolojik veriler ve klinik takip verileri ile yapay zeka temelinde algoritma geliştirilecek. Proje, klinik açıdan bu teknolojilerin kullanılarak kalp yetersizliğinin erken tespit edilmesini sağlayacak az sayıdaki çalışmadan biri olarak dikkat çekiyor.

Yapay zeka teknolojisi kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek

AstraZeneca Türkiye’nin destek verdiği projeye Marmara Üniversitesi ile birlikte Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şehir Hastanesi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şehir Hastanesi ve Elazığ Fırat Üniversitesi de katkıda bulunacak. Projenin detayları Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli, Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Araştırma Merkezi (HİPAM) Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak, AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu ve AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Medikal Direktörü Dr. Viraj Rajadhyaksha’nın katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda kamuoyu ile paylaşıldı.

“Kalp yetersizliği, Türkiye ve dünyada önemli bir sağlık sorunu”

Marmara Üniversitesi HİPAM Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak toplantıda yaptığı konuşmada, kalbin kasılma veya gevşeme performansının azalması nedeniyle doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderemediğini belirterek, “Ortaya çıkan kalp yetersizliği ise Türkiye’de ve dünyada en sık görülen kronik sağlık sorunlarından biridir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliği sebepleri arasındadır. Kronik kalp yetersizliğinin seyrinde klinik kötüleşmeler yaşanabilir. Hastalar artan şikayetlerle sık olarak acile başvurur. Acil başvuru ve yatışlar hastalığın seyrini olumsuz etkiler ve risk daha da artar. Bu nedenle takipte olası kötüleşmenin erken fark edilmesi çok önemlidir. Erken fark edilmesi ve tedavinin zamanında düzenlenmesi hastalığın seyrini iyileştirebilir” ifadelerini kullandı.

Yapay zeka teknolojisi kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek

“Yaşam kalitesini yükseltmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz”

Konuşmasına devam eden Prof. Dr. Fak, “Geçtiğimiz yıl HİPAM olarak M.Ü. Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve M.Ü. Mühendislik Fakültesi ile birlikte biyolojik verilerden kalp yetersizliğini tespit edebilen bir yazılım geliştirdik. Yakında bilimsel bir dergide yayınlanacak. Bu projemizde ise kronik kalp yetersizliği hastalarında klinik kötüleşmeyi daha erken fark edecek bir yazılım geliştirme amacındayız. Beş klinik merkezle birlikte hastaları takip edeceğiz ve giyilebilir teknoloji ile elde ettiğimiz verileri kullanacağız. Gerçek verileri önceden planlanmış şekilde kullanacağımız için değerli sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz. Çok disiplinli bir yaklaşımla hayata geçirdiğimiz bu projede giyilebilir cihazlar ve yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojiler sayesinde kronik kalp yetersizliği hastalarının takibinde ‘karar destek sistemi’ oluşturmayı hedefliyoruz. Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak, yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“Dijital dönüşümün tüm olanaklarından yararlanıyoruz”

Toplumsal gelişime yön veren uluslararası bir üniversite olma vizyonu ile çalıştıklarını belirten Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli, “Tıp fakültesi olarak üniversitemizin bu vizyonunu medikal dünyaya da taşıma hedefiyle ilerliyoruz. Yaptığımız çalışmalarda paydaşlarımız ile yol almak bizim için çok değerli. İnovatif teknolojilerden faydalanarak geliştirdiğimiz bu çözüm de paydaşlarımızdan biri olan AstraZeneca Türkiye ile yaptığımız güçlü iş birliğinin bir sonucu. Bu çalışmamız hipertansiyon başta olmak üzere, kalp ve damar hastalıkları konusunda ileri düzeyde multidisipliner araştırma anlayışının yerleştiği bir Türkiye hedefimize de çok önemli katkılarda bulunacak. Erişkinlerde en sık görülen ve en sık ölümlere sebep olan kalp ve damar hastalıkları alanında multidisipliner bir yaklaşım ile böylesine önemli bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dijital dönüşümün tüm olanaklarından yararlanarak bilişim çağına uygun çözümler sunmak için çalışmalarımıza kesintisiz bir şekilde devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Yapay zeka teknolojisi kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek

“Bu projede ortaya çıkacak sonuçlar bir ilki gerçekleştirme potansiyeline sahip”

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inovasyonu, iş birlikleri yaparak mümkün hale getirdiklerini belirten AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu, “Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımıza devam ederken iyileştirilmiş hasta sonuçlarına odaklı, entegre ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri çözümlerine sahip bir gelecek hedefiyle de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknoloji firmalarıyla ve akademik dünya ile iş birliği yaparak, hastalıkların tanı ve tedavi konusunda sağlık çalışanlarına destek oluyoruz. Marmara Üniversitesi ile kalp yetersizliği konusunda yaptığımız bu iş birliği de yapay zekâ destekli uygulamalar geliştirerek hastalıkların tanı ve teşhisinde sağlık çalışanlarına destek verme konusundaki kararlılığımızın bir yansıması. Pek çok kanser türünden daha ölümcül seyredebilen kalp yetersizliğinde de erken tanı, kanser kadar önem arz ediyor. Bu bağlamda Marmara Üniversitesi’ne yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını buluşturan bu projede koşulsuz destek sağlayacağız. Projede ortaya çıkacak sonuçlar ise sadece Türkiye’de değil dünyada da bir ilki gerçekleştirme potansiyeline sahip. Kalp yetersizliği alanında Türkiye’yi bölgemizdeki bir ana merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye'nin akademik gücü ve sağlık sektöründeki potansiyeliyle birlikte, kalp yetersizliği hastalarının yaşam kalitesini artıracak çözümler sunmaya devam edeceğiz” dedi.

“Bu hastalığın bir ölüm sebebi olmaması için çalışıyoruz”

AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Medikal Direktörü Dr. Viraj Rajadhyaksha, “Şirket olarak değerlerimizden ve bilimden aldığımız ilham ile yaşam değiştiren ilaçların sağlığın hizmetine sunulmasını hızlandırmaya odaklanıyoruz. Ancak yaşam değiştiren ilaçları hastalara ulaştırma misyonumuzu tek başımıza başaramayacağımızı da biliyoruz. Hastaların ve faaliyet gösterdiğimiz toplumların faydası için iş birliklerinin öneminin de farkındayız. Marmara Üniversitesi ile bilimin öncülüğünde, inovatif ve yeni teknolojileri benimseme vizyonumuz doğrultusunda hastalıkları daha iyi tespit edebilmek ve sağlık sonuçlarını iyileştirmek hedefiyle bu projeyi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. “PROHEART-AI” projesi ile giyilebilir teknoloji ve yapay zekâyı kullanarak kalp yetersizliği olan hastalarının yaşam kalitesini artıracak çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bu yeni girişimimizin kalp yetersizliği alanına yenilik getirmesini ve gelecekteki iş birliklerinin önünü açmasını diliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesi 3D beton yazıcı ile 3 günde 300 metrekarelik ev yapacak Türkiye’de inşaat sektöründe ezber bozan bir teknoloji geliştirildi. Artık bir ev inşa etmek için ne ustaya ne de aylar süren şantiye trafiğine ihtiyaç duyulacak. 3D beton yazıcılarla modern ve dayanıklı bir ev yalnızca birkaç gün içinde ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Jet Robotik Mühendislik tarafından geliştirilen 3D beton yazıcılar ve betonun çok daha kısa süre içerisinde donmasını sağlayan tamamen yerli karışımlar sayesinde 300 metrekarelik betonarme bir evi 3 gün gibi kısa bir sürede inşa edebilecek. Jet Robotik Otomasyon Direktörü Arda Bayur’un geliştirdiği sistemde, bilgisayarda hazırlanan 3 boyutlu proje tüm detaylarıyla onaylandıktan sonra makineye yükleniyor. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Ar-Ge ekibi tarafından hazırlanan özel solisyon ile karıştırılan beton, tıpkı mürekkep ile yazılır gibi katman katman dökülüyor. Nozul milimetrik hassasiyetle ilerliyor ve tüm süreci bilgisayar yönetiyor. 150 metrekare tek katlı bir yapının iç ve dış duvarları sadece 2-3 günde tamamlanabiliyor. Bu sürede şantiyede tek bir usta bile bulunmuyor; sistemi 2-3 kişilik teknik ekip kontrol ediyor. Bu da hem maliyeti düşürüyor hem de hata payını neredeyse sıfıra indiriyor. 3D beton yazıcı sayesinde sıva işçiliği ortadan kalkıyor, duvar yüzeyi makineden çıktığı gibi düzgün oluyor. Elektrik ve su tesisatı da duvar içine kolayca entegre edilebiliyor. Çift katmanlı yapı sayesinde araya izolasyon malzemesi, elektrik ve su tesisatı kolayca yerleştirilip kapatılabiliyor. 3D beton yazıcı teknolojisi yalnızca ev üretmiyor. Aynı yazıcıyla bank, merdiven, masa, süs havuzu, saksı gibi şehir mobilyası için mimari tasarımlar da üretilebiliyor. Jet Robotik ekibinin 10, 20, hatta 30 katlı binalar için farklı bir metot ile döküm yapabilecek Ar-Ge çalışmalarını sürdürdüğünü ve bu süreçte devlet üniversiteleriyle ortak projeler yürütüldüğünü belirten şirketin Direktörü Arda Bayur, "Uzun yıllardır 3 boyutlu beton yazıcılar üzerinde çalışıyoruz. Son 2 yıldır çift kompenentli sistemlerle bunu farklı bir boyuta taşıdık. Harcın içerisine yüksek basınç ve düşük debi ile enjekte ettiğimiz katalizör sayesinde harcı çok hızlı bir şekilde ayakta durabilir bir hale getirebiliyoruz. Kendi geliştirdiğimiz yazılım sayesinde yaklaşık bir günlük eğitimle bir operatör bu makineyi rahatlıkla kullanabilir. Çok hızlı bir şekilde bina üretebiliyoruz. Bu bize maliyet açısından ne fayda sağlıyor. Dünya genelindeki hem konvansiyonel hem de 3D yazıcılarla üretilen binalardaki ton başına harç maliyeti yaklaşık 150 ile 300 dolar bandında değişmektedir. Biz bunu Uludağ Üniversitesindeki hocalarımızla birlikte yaptığımız çalışmalarla 70-80 dolar bandına indirebildik. Ton başına maliyetimiz 70-80 dolar olmakla beraber bina ölçeğine göre bu maliyet değişmektedir. Devlet üniversiteleri ve hocalarımızla yaptığımız ortak çalışmalar neticesinde harcın ve makinenin gereksinim duyduğu teknik özellikleri ve harcın özelliklerini geliştirmekteyiz" dedi. "24 saatlik çok kısa bir sürede biz 200 metrekarelik alanı yazdırıp kullanıma sunabiliyoruz" Projenin en büyük Ar-Ge ortağı Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Mardani ise, geliştirdikleri proje sayesinde 24 saatlik çok kısa bir sürede 200 metrekarelik alanı yazdırıp kullanımına sunabildiklerini söyledi. Asıl amaçlarının deprem sonrası barınma ihtiyacını hızlı bir şekilde çözmek olduğunu aktaran Mardani, "Örnek olarak 24 saatlik çok kısa bir sürede biz 200 metrekarelik alanı yazdırıp kullanıma sunabiliyoruz. Ayrıca bu teknoloji sayesinde askeri binalar ve deniz ekosistemini geliştirmek için resifler, kent mobilyaları, tasarımı ve üretimi gibi pek çok farklı başarılı projeler yapabiliyoruz. Aslında bu proje geleneksel beton üretimine bir alternatif değil, daha hızlı, daha ekonomik, daha ekolojik faydalarından dolayı stratejik bir ortak diyebiliriz" dedi. 3D yazıcılı beton teknolojisinin 2000’li yıllarda ortaya çıkan bir teknoloji olduğunu hatırlatan Mardani, teknolojinin her geçen gün çok hızlı bir şekilde gelişmekte olduğunu vurguladı. "Örneğin günümüzde Çin’de 5 katlı binalar yapılabilmektedir. Avrupa ve Amerika’da köprüler ve çeşitli barınaklarla alt yapı ihtiyaçları giderilebiliyor. Türkiye’de ise deprem sonrası birkaç kentte pilot uygulamalar başarılı bir şekilde başladı. Ancak yaygın bir şekilde belediyeler tarafından kullanılıp beton kent mobilyaları yapılmaktadır. Bizim de belediyelerle ortak çalışmalarımız devam ediyor. İstediğimiz nesneleri yazdırabiliyoruz" diye konuştu. "2026 yılında gerekli mevzuatlar çözülerek Türkiye’de çok katlı binalar bu sistemle yazdırılacak" Yöntemin avantajlarından da bahseden Prof. Dr. Ali Mardani, 3 boyut teknolojisinde kalıba ihtiyaç olmadığını, inşaat üretim giderlerinin yüzde 35’ini kalıp giderleri kapsadığı için otomatik olarak bu giderin azalmış olduğunu söyledi. Prof Dr. Mardani, "İşçi sayısı azaldığı için işçi kazası sayıları da azalıyor. Biz ekip olarak dünyada ve Türkiye’de yapılan uygulamaları sıklıkla takip ediyoruz. Bu teknoloji ilk ortaya çıktığında çimento tüketimi çok fazla olduğu için sera gazı salınımı açısından olumsuzluklar ortaya çıkarıyordu. Çünkü 1 ton çimento üretiminde yaklaşık 1.2 ton hammadde yakılıyor, 900 kilometreküp sera gazı salınımı gerçekleşiyor. Dolayısıyla benim yürüttüğüm bir proje kapsamında bizim ekipteki kimya hocamızın laboratuvarında bir katkı geliştirdik. Patentini de aldık. Bu katkı sayesinde biz çimento üretimindeki sera gazı salınımını yüzde 42 oranında azalttık. İnsan sağlığına zararlı olan krom 6’yı krom 3’e indirdik. Krom bağlama potansiyelini kazandırdık biz bu katkımıza. Bu 3’lü fonksiyonu bizim üretim sistemimize entegre ettiğimiz zaman daha ekonomik, daha ekolojik ve yenilikçi bir ürün ortaya koyduk. Bu beton üretimini diğer 3 boyutlu uygulamalarla kıyasladığımız zaman aslında ton başı 150-200 bin dolar maliyet ortaya çıkıyor. Bizim buradaki ekolojik sistemimizle ortaya koyduğumuz ekonomik karışımlarla aslında 80 bin dolara kadar düşebiliyoruz. Onun da sebebi ürettiğimiz çimentolarımız daha ince taneli olduğu için biz otomatik olarakta diğer bağlayıcı sistemleri, diğer mineral katkılarını da daha yüksek oranda bu sisteme dahil edebiliyoruz. Bizim ürünümüz tamamen yerlidir. 2022 yılından itibaren farklı hocalarla çalışmalara başladık. Benim yürüttüğüm bazı projeler ve yüksek doktora tezlerinde biz ilk başta tek kompenantlı sisteme giriş yaptık. Ancak daha özgü bir nesne yazdırmak adına Ar-Ge çalışmalarımızla birlikte çift kompenantlı sisteme geçtik. Şu an betonun katılaşma süresini de kendimiz kontrol edebiliyoruz. Ayrıca Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu konu üzerine yoğun bir şekilde çalıştığını biliyoruz. Öngörümüz 2026 yılında gerekli mevzuatlar çözülerek, artık Türkiye’de çok katlı binaların bu sistemle yazdırılması mümkün olacaktır. Biz Uludağ Üniversitesi olarak farklı hocalarla işbirliği yapıyoruz. 2022 yılından itibaren 3 boyutlu beton üretimine başladık. Şu an betonun katılaşma süresini de biz kendimiz ayarlıyoruz. Dolayısıyla biz artık inşaatın teslim süresini de belirlemiş oluyoruz" diye konuştu.
İstanbul Yurtta hava durumu Yurt genelinin çok bulutlu, Güney Ege ile Çanakkale, İzmir, Zonguldak, Bolu ve Karabük çevreleri dışında kalan bütün bölgelerin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Genellikle yağmur ve sağanak, Akdeniz kıyılarında yer yer gök gürültülü sağanak, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda karla karışık yağmur ve yer yer kar şeklinde görülecek olan yağışların Doğu Anadolu’nun güney ve batısı, Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyi ile Kırklareli, İstanbul, Bursa, Balıkesir ve Yalova çevreleri, Antalya’nın doğu kıyıları, Erzurum’un güneyinde kuvvetli, Hakkari ve Şırnak çevrelerinde yer yer çok kuvvetli olması bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda buzlanma ve don olayı görüleceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde İç Ege, İç Anadolu ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde pus ve yer yer sis bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı kuzey, iç ve batı kesimlerde biraz azalacak. Rüzgar, genellikle güney yönlerden, hafif ara sıra orta kuvvette, Marmara’nın kuzey kesimlerinde kuzey ve kuzeybatı yönlerden kuvvetli olarak (40-60 km/saat) esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Çok bulutlu, akşam saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı 11 İstanbul: Çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı (Yağışların sabah ve öğle saatlerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor) 14 İzmir: Çok bulutlu 17 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 15 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah ve öğle saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların sabah saatlerinde doğu kıyılarında yer yer kuvvetli olması bekleniyor) 17 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah ve gece saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı 18 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah ve öğle saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı 17 Erzurum: Çok bulutlu, aralıklı yağmur ve karla karışık yağmurlu, yüksekleri kar yağışlı (Yağışların güney kesimlerinde bu akşam saatlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor) 7 Diyarbakır: Çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı (Yağışların yer yer kuvvetli olması bekleniyor) 14