SAĞLIK - 16 Şubat 2022 Çarşamba 15:35

Yeni salgın Flurona’ya dikkat

A
A
A
Yeni salgın Flurona’ya dikkat

Uzm. Dr. Merve Başkan, covid-19 ile birlikte İnfluenza enfeksiyonunun aynı anda geçirilmesi olarak tanımlanan Flurona’ya karşı uyardı.

Medicana Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Merve Başkan, Covid- 19 yeni varyantlarıyla birlikte yayılmaya devam ederken, diğer yandan da kış sezonunun vazgeçilmez virüslerinden influenza vakalarının artmaya başladığının altını çizdi.

“Vücudumuzda iki virüs yada bir bakteri bir virüs aynı anda hastalık yapabilir” diyen Dr. Başkan, “Bu oran kabaca \%5 dir. Hatta çocuklarda dört solunum yolu virüsü bir arada olabilir ve hastalık gelişebilir. Coronavirüs de aynı anda bir mikroorganizma ile birlikte enfeksiyon yapabilir. Bu durum ise \%2-16 oranında bildirilmiştir.
İnfluenza (grip virüsü) ile Covid-19 vücuda aynı yolla girerler. Ancak çoğalmak ve hastalık yapmak için hücre içine girişleri farklıdır. İnfluenza hücre yüzeğindeki sialic asite tutunarak hücreye girerken Covid-19 ise ACE-2 reseptörlerini kullanır. Bazen influenza tipik olarak üst solunum yollarını işgal ederken, Covid-19 da alt solunum yollarında ve sindirim sisteminde çoğalarak hastalık yapabilir.

Bu nedenle aynı anda iki hastalık da geçirilebilir. Hatta bir gün COVID-19, ertesi gün influenza virusu kapılabilir ve flurona gelişebilir” dedi.

Flurona Covid-19 dan daha ağır mıdır?

Uzm. Dr. Merve Başkan; herhangi bir solunum yolu virüsünün başka bir mikroorganizma ile birlikte enfeksiyona neden olması genellikle daha şiddetli hastalığa neden olabileceğini belirterek, “Ancak bu kişinin bağışıklık sistemine, kronik hastalık varlığına ve yaşına göre değişmektedir. Bu nedenle Flurona tablosu Covid-19 dan daha ağır geçirilecek anlamına gelmez” diye konuştu.

Flurona için riskli grupları paylaşan Başkan, “kronik hastalığı, hipertansiyonu, diyabeti, karaciğer hastalığı, bağışıklık sistemi bozuk kişiler, 65 yaş üstü bireyler, sigara kullananlar ve obezitesi olanlar bu tabloyu daha ağır geçirebilir” dedi.

Flurona belirtileri nelerdir?

Dr. Başkan belirtiler hakkında şu açıklamaları yaptı: “Hem Covid-19 hem de İnfluenza hastalığı benzer bulgular gösterirler. Ateş veya titreme, öksürük, nefes darlığı, halsizlik, kas veya vücut ağrıları, baş ağrısı, tat veya koku kaybı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, bulantı ve ishal görülebilir. Dolayısıyla Flurona tablosunu ayırt etmek klinik olarak çok mümkün olmadığını, tanı için mutlaka test yapılması gerekiyor.

Korunma yolları ve tedavi önerileri

En iyi korunma yolu Covid-19 aşısı ve Grip aşısı yaptırmaktır. Aynı zamanda Flurona’dan korunmak için Covid-19 ile benzer şekilde maske takmak, sosyal mesafeyi korumak, el hijyeni ve kapalı ortamlarda mümkün oldukça bulunmamak gerekmektedir. Flurona vakaları henüz tam olarak yayılmamış olsa da her virüsün potansiyel öldürücü özellik taşıdığını vurgulamak doğru olur. Flurona için özel bir tedavi yoktur. İstirahat, izolasyon ve bol sıvı alımı alımı ve bağışıklık sistemini güçlendirecek sağlıklı besinler tüketmek ve uykuya dikkat etmek önerilir. Kontrol edilemeyen ateş, yoğun öksürük veya nefes darlığı durumunda mutlaka bir doktora başvurmak gerekir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" müfredatı hakkında bilgilendirme toplantısı -Malatya’da, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" müfredatı hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda düzenlenen programda İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, okul müdürleri katıldı. Programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, Türkiye yüzyılı maarif modeli müfredatının önemine değinerek, “Hepimizin bildiği gibi eğitim pek çok bileşenden oluşan bir bütündür. Kökleri geçmişle beslenen eğitim, dallarını daima geleceğe uzatmalı yeni filizler vermelidir” dedi. “Yenilenme ve güncellenme kaçınılmazdır” Yaşanılan bilişim çağında her alanda hızlı bir değişim ve dönüşüm olduğuna dikkat çeken Bakır, “ Çağın gereklerini yerine getirmek için her alanda olduğu gibi eğitim alanında da yenilenme ve güncellenme kaçınılmazdır. Ülkemizin dünyada yaşanan değişim ve dönüşümlerden geri kalmaması ve çağı yakalaması amacıyla yaklaşık on yıldır süren bir çalışma ve büyük bir emek neticesinde Türkiye yüzyılı maarif modeli ortaya konulmuştur. Türkiye yüzyılı maarif modeli öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bütüncül bir modeldir. Bu modelin amacı sadece çağına uyum sağlayan değil; yüzyıla damgasını vurabilecek, erdemli, ahlaklı, milleti ve insanlık için faydayı benimsemiş bilge nesiller yetiştirmektedir. İnsan madde ve manadan oluşur. İnsanın varoluşunu kemale erdirmesi esas itibarıyla eğitim ile gerçekleştirilebilir. İnsanın hayatındaki iyi, doğru, faydalı ve güzel; hep bu çerçevede ancak farklı şekillerde ortaya çıkar. Bu çerçevede Türkiye yüzyılı maarif modeli, sahip olduğu mefkûre ile toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak ele almaktadır” İfadelerini kullandı. “Hedef yetkin ve erdemli insan yetiştirmek” İnsan ve toplum hayatında yer alan tüm alanların dikkate alındığı bir eğitim yaklaşımı olan bütüncül eğitim modeli esas alınarak hazırlanan eğitim programları taslaklarının kamuoyunun görüşüne sunulduğunu kaydeden Bakır, ”Programın öne çıkan özelliklerinin başında Erdem-Değer-Eylem Modeli yer almaktadır. Programlarda dikkat çekici bir diğer husus Milli Eğitimin genel amaçları doğrultusunda yetkin ve erdemli insan yetiştirme hedefidir. Sadece akademik başarıya odaklanmanın doğru olmadığı ilgili tüm çevrelerce kabul görülmektedir. Çünkü eğitim bireylerin sadece zihinsel gelişimiyle ilgilenmez. Onu beden ve zihin bütünlüğü içerisinde ele alır. Bütüncül eğitim modeliyle sorgulayıcı, üretken, bilge, cesaretli, merhametli, vatansever, estetik duyarlılığa sahip, iradeli, ahlaklı ve sağlıklı yetkin ve erdemli bireyler yetiştirme öncelikli bir hedeftir” diye konuştu.
İstanbul Kartallı özel gereksinimli bireyler Şile Engelliler Kampı’nda ağırlanıyor Kartal Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Kartallı özel gereksinimli bireyler ve aileleri için 5 günlük bir kamp programı hazırlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şile Engelliler Kampı’nda aileleri ile birlikte misafir edilen özel gereksinimli bireyler, önceki gün İETT otobüsleriyle Şile’ye götürüldü. Kartal Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından davet edilen özel gereksinimli bireyler ve ailelerinden oluşan toplam 100 Kartallı vatandaşı, Kartal Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü personeli ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kartal ÖZGEM Müdürü Gözde Tiryaki uğurladı. Daha sonra İBB Kartal ÖZGEM (Özel Gereksinimli Bireyler Merkezi) önünden otobüslere binen vatandaşlar kamp alanına ulaştırıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şile Sofular Köyü’nde bulunan Engelliler Kampı’nda 5 gün boyunca ağırlanacak olan özel gereksinimli bireyler, kampın ilk gününü renkli bir etkinlik programıyla tamamladı. İlk olarak spor aktiviteleri kapsamında aileleri ile birlikte voleybol maçı yapan özel gereksinimli bireyler, daha sonra palyaço gösterilerinin yanı sıra; birbirinden farklı etkinlikler, patlamış mısır ve pamuk şeker ikramlarıyla da oldukça keyifli ve eğlenceli zaman geçirdi. Kampta tüm ihtiyaçları karşılanacak olan Kartallı özel gereksinimli bireyler, aileleriyle birlikte 5 gün boyunca unutulmaz bir tatil yaşayacak.
İstanbul Kız çocuklarının okumasına dikkat çekmek için podyuma çıktılar Cemiyet, iş ve sanat dünyası, kız çocuklarının okumasına dikkat çekmek için podyumda çıktılar. Toplumsal Açlıkla Mücadele ve Eğitim Derneği’nin (TAMEV) başlattığı “Kızlar Okusun Diye” kampanyasına destek sağlamak amacıyla, Anneler Günü’ne ithafen gerçekleşen İstanbul Open Stage Fashion Week’te 60 seçkin isim podyuma çıktı. Organizasyonunu Banu Noyan’ın yaptığı, Gökay Kalaycıoğlu’nun sunumuyla İstanbul’da gerçekleşen defileye, cemiyet, iş ve sanat dünyasının sevilen isimleri kız çocuklarının okumasına dikkat çekmek için podyuma çıkarak kampanyaya destek verdiler. İlk kez podyumda yürümenin verdiği heyecanı saklayamayan isimlerin sempatik tavırları izleyenlerden alkış aldı. Defile öncesinde, eğitmenleri Banu Noyan’dan yürüyüş eğitimi alarak defileye hazırlanan isimler, “yeniden öğrenciliği yaşamak, bu yaşlarda muazzam bir duyguymuş“ diyerek birbirlerine bu defilenin ikincisinde tekrar buluşma sözü verdiler. Anneler Günü’ne ithafen gerçekleşen ve 500’ü aşkın davetli tarafından izlenen defilede, Cemil İpekçi, Kamuran Akkor, İpek Tuzcuoğlu, Burak Kut ve kızı Aden, Serhat Yabancı, Onur Şenay, Burç Kümbetlioğlu, Nasuh Mahruki, Kemal Doğulu, İlke Tüzüner ve kızı Dora, Türkan Şerbetçi, Neslihan Kozanoğlu, Vedat Uğurlu, Dr. Alp Mamak, Dr. Murat Altan, Gül Ergi, Zuhal Mansfield, , Prof. Dr. Orhan Tarçın, Dr. Servet Terziler, Kadriye Olgar, Lütfü Sapmaz, Mustafa Bozkurt, İlhan Şahin, Tülay Demir, Ebru Akyüz, Aslıhan Akdağ, Önder-Ender Ataç, Seza Demirci, Şükran Berker, Av. Yıltay Günay, Zeynep Kasımlıoğlu, Şenay Güleç, Cenk Akın gibi birbirinden seçkin isimler, TAMEV’in “Kızlar Okusun Diye” kampanyasına destek olmak için podyumda yürüdüler. Tamev Başkanı Nuray Marçak, yaptığı açılış konuşmasında, “Bu günün genç kızları, geleceğin annelerinin okuma hayallerini gerçekleştirmek için bu gece buradayız. Dernek olarak eğitimde fırsat eşitliği mottosuyla çıktığımız yolda kızlar okusun, geleceğe emin adımlar atsın istiyoruz. Bu gece gençlerin hayallerini gerçekleştirmek için podyuma çıkan ve destekleyen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Bir kız okusun dünya değişsin" dedi. “Okuyamayan kız çocukları için bir araya geldik” Moda Tasarımcısı Cemil İpekçi, “Burada bulunmaktan çok heyecanlıyım. Senelerce mankenleri eğittim ama kendim manken olmak çok ayrı bir duygu. Hele ki kız çocukları için burada yürüyor olmak çok önemliydi. Kızların okuması için her şeyi yaparım. Bu memleketi kurtaracak olanlar kadınlardır” şeklinde konuştu. Stilist Kemal Doğulu, “Bu organizasyonun içinde olmaktan çok mutlu hissettim. TAMEV aracılığı ile kız çocuklarının okuması için burada bir araya geldik. Bu güne özel bir kıyafet seçtim bir anlamı olsun istedim. Çocuklarımızın okuması gerekiyor. Bizde el ele verdik ve organizasyonda buluştuk. Farkındalık oluşturduk” ifadelerini kullandı. Şarkıcı Burak Kut, “Aslında sahne sanatlarının her alanında bulunduğum için çok heyecanlı değildim fakat kız çocukları için burada bulunmak onların okuyabilmesi için bir araya gelmek ayrı bir heyecan kattı bana. Kızımla çok fazla kamera karşısına geçme taraftarı değilim fakat kız çocuklarının okuması için bir farkındalık oluşturulacağını duyunca hemen gelmek istedi bizde buradayız” dedi.