GÜNDEM - 10 Kasım 2019 Pazar 11:00

Yer altındaki gizli Pamukkale: Kaklık Mağarası

A
A
A
Yer altındaki gizli Pamukkale: Kaklık Mağarası

Denizli’de yer altındaki Pamukkale olarak bilinen ‘Kaklık Mağarası’ damlataşı, sarkıtları ve dikitleri ve beyaz travertenleri ile görenleri etkiliyor. Mağarada akan berrak, renksiz ve kükürt kokulu termal suyun ise egzama gibi bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliyor. Girişlerin ücretsiz olduğu mağara özellikle turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.

Denizli’nin Honaz ilçesinde Malı Dağı'nın kalsiyum karbonat bileşiminde traverten kayaçları içinde oluşan Kaklık Mağarası, yeraltı sularını boşaltan aktif bir mağara durumunda iken, tavanının çökmesi ile açığa çıktı. Kaklık Mağarası damlataşı, sarkıtları ve dikitleriyle süslü olup, Pamukkale’de bulunan travertenlere benzer basamaklarıyla eşine az rastlanan güzellik sunuyor. Düden-kaynak, çöküntü obruğu konumlu aktif bir mağara olan Kaklık Mağarası’nın çevresi mesozoik kireçtaşları, eeosen marn, kil, kumtaşı ve konglomeraları, miyosen-pliyosen yaşlı kil, kum, marn ve kalkerler ile kuveternere ait traverten ve alüvyonlardan meydana geldiği biliniyor. 2002 yılında turizme açılan mağaranın yanında, sazlıklar arasında yer altından kaynayarak çıkan, serbest veya kanallar içinde akan sular, yöre halkınca 'Kokar Hamam Pınarı' olarak anılıyor. Faylar boyunca ilerleyen, yüzlerce metre derinlikten yüzeye çıkan kükürtlü ve yoğun karbonatlı jeotermal suların, cilt hastalıklarının tedavisine iyi geldiği biliniyor.

Yer altındaki gizli Pamukkale: Kaklık Mağarası

Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunduruyor

'Yer altındaki saklı Pamukkale' olarak da bilinen Kaklık Mağarası'ndaki havuzlar, Pamukkale'dekine çok benzeyen basamaklar halinde üst üste oluşurken tavanı ise damlataşı, sarkıtlar ve dikitlerle süslü yapısıyla dikkat çekiyor. Ziyaretçilere görsel bir şölen sunan mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunuyor.

Yer altındaki gizli Pamukkale: Kaklık Mağarası

Mağarada yeşilin tüm renklerine gün içinde rastlanabiliyor

Kaklık Mağarasının doğrudan gün alan ve sürekli damlayan veya akan duvarlarında, sık bir yosun ve küçük yapraklı sarmaşık türü bitkilere de rastlanabiliyor. Aydınlanmaya bağlı olarak gün içinde yeşilin değişik tonlarını alan bu bitkiler, mağaraya ayrı bir güzellik katıyor. Mağaranın hemen girişinden şelaleyi andıracak şekilde akan su ise ziyaretçileri girer girmez eşine ender rastlanan bir benzerlik ile karşılıyor.

Termal su bazı cilt hastalıklarına iyi geliyor

Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan su egzama gibi bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Ayrıca mağaranın yakınında ziyaretçilerin istifadesine sunulmak üzere yapılan yüzme havuzu, küçük amfi tiyatro, seyir alanları, kafeterya ve kameriyeler mayıs 2002 tarihinden itibaren turizmin hizmetine sunuldu.

Yer altındaki gizli Pamukkale: Kaklık Mağarası

“Burası Pamukkale’nin bir örneği”

Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, mağaraya özellikle yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini ve gelen turistler arasında uzak doğu ülkelerinden gelen turistlerin yoğunlukta olduğunu ifade etti. Günlük yaklaşık bin, bin 200 arasında ziyaretçinin mağaraya geldiğini kaydeden Başkan Kepenek, “Mağaraya yaz döneminde ve hafta sonlarında 5 bin ziyaretçi sayısına ulaşılıyor. Biz burayı yeniden ayağa kaldırdık. Bu doğal güzelliğini ve doğa harikasını insanlarla buluşturmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Herkesi buraya davet ediyoruz çünkü burası Pamukkale’nin bir örneği. Suyun dokunmadığı yerleri biz dokundurarak travertenlerin sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Yani bir anlamda Pamukkale’yi burada örneklemiş oluyoruz. Özellikle cilt hastalığı olanları buraya davet ediyoruz, doğal havuzlarımız var onlar için. Suyun egzama gibi bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor” dedi.

Gökten Ceylan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.