KÜLTÜR SANAT - 22 Şubat 2022 Salı 14:28

Yusuf Tuvi retrospektifi, fotoğrafseverlerle buluşuyor

A
A
A
Yusuf Tuvi retrospektifi, fotoğrafseverlerle buluşuyor

Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi’nin 12’nci eseri Yusuf Tuvi retrospektifi, kitabevlerinde yerini aldı.

Konsept ve tasarımı Bülent Erkmen’e ait olan ve editörlüğünü Merih Akoğul’un üstlendiği Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi’nin 12’nci kitabı Yusuf Tuvi retrospektifi, Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde yayınlandı. Kitapta, amatörce ama büyük bir tutkuyla 1974’te fotoğraf sanatına yönelen ve bu alanda bugüne kadar pek çok başarıya imza atmış sanatçı Yusuf Tuvi’nin hem yapıtları hem de yaşamına dair detaylar yer alıyor. Daha çok renkli fotoğraf alanında ortaya koyduğu eserlerle adından söz ettiren Tuvi, hem yurt içinde hem de yurt dışında sunduğu saydam gösterilerinin yanı sıra kendisinin yaptığı ve Türkiye'yi her yönüyle tanıtan "Doğamız İnsanımız” adlı çalışmasıyla da büyük beğeni topladı. Yusuf Tuvi’nin eserleri, Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Almanya, İspanya başta olmak üzere uluslararası arenada pek çok ödüle layık görüldü.

Yusuf Tuvi retrospektifi, fotoğrafseverlerle buluşuyor

“İnsanlar ve coğrafyaları anlamadan, hissetmeden olmaz”

Görselliğin şiirine dönüşmüş fotoğraflarıyla hafızalarda yer eden Yusuf Tuvi, kendi kadrajını nasıl şekillendirdiğini şu sözlerle anlattı:
“Ben fotoğrafta adım adım ilerlerken ve yetkinliğe ulaşmaya çalışırken bir taraftan da ustaların kitaplarını alır incelerdim. Zaman içinde; gördüm ki tüm kitaplarda işlenen konu insan ve insanlık halleriydi. O zaman dedim ki ben niye başka konularla kendimi yoruyorum. Robert Capa’nın bir sözü beni çok etkilemişti. Ne diyordu Capa, “Fotoğrafların yeterince iyi değilse yeterince yakın değilsin demektir.” Bu söze çok şey borçluyum. Capa’nın bahsettiği sadece fiziki bir yakınlık değildi, insanlar ve coğrafyaları anlamadan, bunları hissetmeden fotoğraf çekebilmenin imkansızlığını anlatmak istiyordu bizlere. Ben bu sözün etkisiyle insanı anlatmanın, fotoğrafçılıkta ideal bir yol olduğuna karar verdim.”

Verilen bilgiye göre Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi, Eczacıbaşı Topluluğu’nun 50 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan fotoğraf yayıncılığı geleneğinin bir parçası. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı tarafından yayımlanan ve fotoğraf yıllıkları ile başlayan gelenek, 2010 yılından itibaren ülkemizden bir fotoğraf sanatçısının retrospektif kitabını, sanatsal bütünlük içerisinde bu seri kapsamında izleyicilere ulaştırıyor. Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi kapsamında bugüne kadar, Şakir Eczacıbaşı, Ara Güler, Ozan Sağdıç, Sami Güner, Sabit Kalfagil, İzzet Keribar, Ersin Alok, Yıldız Moran, Ergun Çağatay, İbrahim Zaman ve Lütfi Özkök retrospektifleri yayımlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.