GENEL - 14 Şubat 2021 Pazar 11:52

Serdar Ünsal: “Iğdırlıları deprem değil, Medsamor nükleer santrali korkutuyor”

A
A
A
Serdar Ünsal: “Iğdırlıları deprem değil, Medsamor nükleer santrali korkutuyor”

Deprem fay hattında olan Medsamor, ölüm bacalarıdır.

Deprem fay hattında olan Medsamor, ölüm bacalarıdır.


Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı gazeteci Serdar Ünsal, Ermenistan’da meydana gelen 4.7 şiddetindeki depremin Iğdırlıları ve bölgedeki şehirlerdeki insanları korkuttuğunu bunun sebebinin ise Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santrali olduğunu söyledi.


Iğdır ve Ermenistan bölgesinin ikinci derece deprem fay hattında olduğunu ifade eden Serdar Ünsal, “Ermenistan’da son bir ayda meydana gelen depremler Iğdır halkını tedirgin etmiştir. Iğdır halkının endişe ve korkusu eski sistem olan Medsamor nükleer santralinin zarar görüp radyasyon yaymasıdır. Bunun için bu ölüm bacası santral kapatılmalıdır. 4.7 şiddetinde ki deprem 6,7,8 şiddetinde olmuş olsaydı eğer üyük bir facia yaşanacaktı. Bunun için Deprem fay hattında bulunan Ermenistan’daki Medsamor nükleer santrali derhal kapatılmalıdır” dedi.


“1988 yılında zarar gördü çatladı”


Olası bir depremde nükleer santralden sızıntı yaşanacağını belirten Serdar Ünsal, Ermenistan’daki ölüm bacalarının Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve İran’ı tehdit ettiğini ileri sürdü.


Iğdır Merkeze 15 kilometre sınır köylere 100-200 metre uzaklıkta bulunan Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santralini pimi çekilmiş saatli bombaya benzeten Ünsal, “Medsamor Nükleer santralı patlamaya hazır bir saatli bombadır. Fay hattında yapılmıştır ve bir depremde bölge yok olacaktır. 1988 yılında Ermenistan’da meydana gelen depremde nükleer santral zarar görmüş, çatlayarak etrafa radyasyon yaymıştır. Şiddetli bir depremde insanlar enkaz altından kurtulma derdine mi düşsün, yoksa radyasyondan korunmanın mı. Bunun için hemen beton dökülerek kapatılmalıdır. Avrupa birliği, insanlık, çevreci örgütler bu konuya eğilmeli santral kapatılmalıdır. Azerbaycan, Gürcstan, İran ve Türkiye’yi tehdit ediyor. Uranyum uçakla Rusya’dan getiriliyor. Uçak düştüğünde neler olur düşünemiyorum” şeklinde konuştu.


Ünsal, “Iğdır’da kanserden ölümler ve kanserli hasta sayısı artarken Ermenistan devlet başkanının 2040 yılına kadar Medsamor nükleer santralini çalıştıralım demesi ölümlere ve 2. Çernobil’e davetiyedir. Avrupa birliği bu konuda gereken girişimi yaparak bölge için tehlike arz eden bu santrali kapatmalıdır. Ermenistan devlet başkanının utanmadan santrali kapatmıyoruz. Yenisini yapana kadar kullanacağız sözleri kabul edilebilir değildir. Ayrıca bu açıklamaya Avrupa birliğinden de bir tepki gelmemiştir. Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santrali 1988 yılında yaşadığı 6,9 şiddetinde bir depremde hasar gördüğü için derhal kapatılıyor. 1990 yıllarında Iğdır’da kanser vakası 15-20 ilerleyen yıllarda hasar gören Medsamor 1995 yılında tekrar faaliyete sokuluyor. 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği döneminde ilkel teknolojiyle inşa edilen, Iğdır’a 16, Kars merkeze 60 ve Erivan’a 40 km mesafede bulunan Medsamor Nükleer Santrali, Kafkas Bölgesini tehdit ediyor. Bugüne kadar 150 kez arızalanan Metsamor, havayı ve suyu tehdit ediyor. Bir sızıntıda başta Iğdır olmak üzere, Kars, Ardahan, Ağrı ve Erzurum illeri etkilenecek. Aynı zamanda fay hattı üzerinde bulunan nükleer santral, olası bir depremde büyük bir felaketi de beraberinde getirecek. Başta Iğdır olmak üzere bölgedeki bir çok il pimi çekilmek üzere olan bir bomba üzerinde yaşıyor. Hemen yanı başımızda duran ve her an bir faciaya yol açacak nitelikteki bu santralin işlevinin bir an önce durdurulmasını istiyoruz. 1998 yılında meydana gelen sızıntı en fazla bizi etkiledi. Pimi çekilmeye hazır bir bombanın üzerinde oturuyoruz. Bir gün başımıza bu santral yüzünden büyük bir felaket gelecek. Ellerini bağlayıp izleyenlerin o zaman ne yapacağını merak ediyorum. Bu işin şakası yok. Dünyanın en tehlikeli nükleer santrali olarak gösterilen Ermenistan’ın Türkiye sınırına yakın noktasındaki Metsamor Nükleer Santrali, bölgeyi tehdit ediyor. Olası bir depremde yaşanacak nükleer sızıntı, Ermenistan, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan ve İran’a tehdit oluşturuyor. Ermenistan’ın Türkiye sınırına yakın noktada faaliyet gösteren ve Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) ile Avrupa Birliği (AB) verilerinde, “Dünyanın en tehlikeli nükleer santrali olduğu” belirtilen Metsamor Nükleer Santrali, hem Türkiye’nin hem de Kafkasların korkulu rüyası durumunda. Son Ermenistan depremi ile birlikte yeniden gündeme gelen santralin kapatılması isteniyor. Ermenistan’daki nükleer santralin, Türkiye’ye 15, İran’a 60, Azerbaycan’a 120 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu nedenle santralin Ermenistan dahil beş ülke için tehlike unsurudur” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nden sosyal tesis ve anıt açılışı Büyükçekmece Belediyesi tarafından Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi ile Adalet ve Özgürlük Anıtı’nın açılışı yapıldı. Büyükçekmece Belediyesi tarafından Büyükçekmece Sahil’nde Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı ve Büyükçekmece Belediye Meclisi tarafından ilan edilen 2026 yılı Adalet ve Özgürlük Yılı kapsamında, ‘Adalet ve Özgürlük Anıtı’ açılış törenleri gerçekleştirildi. Törene, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili Hakan Çebi, hakkında açılan soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan ve cezaevinde tutuklu bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün eşi Hatice Akgün ve çok sayıda vatandaş katıldı. İlk olarak Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı kurdele kesimi ile yapıldı. Ardından Adalet ve Özgürlük Anıtı açılışı gerçekleştirildi. Açılışta Hasan Akgün tarafından cezaevinden gönderilen mektup okundu. Açılış töreninde konuşan Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, "Büyükçekmece Belediye Meclisimizde aldığımız kararla 2026 yılını ‘Adalet ve Özgürlük Yılı’ ilan ettik. Bugün burada açılışınızı yaptığımız bu eser işte bu ortak değerlerin ortak vicdanın somut ifadesindir. Bu heykelin kanatları kapalıdır. Çünkü özgürlük her zaman uçmak değildir. Bazen dimdik ayakta durmak sabırla beklemek inandığın yoldan sapmamaktır. Bu heykel susmayanları vazgeçmeyenleri zor zamanlarda adalet talebini diri tutan halkın duruşunu temsil ediyor. Bu heykel özgürlükten ve halkın iradesinden yana olan herkesin simgesidir. Bugün burada bir de sandığımız var. Bu sandığa mektuplarınızı atarak kendi sesinizi kendi yüreğinizi umutlarınızı doğrudan bu meydanda görünür kılabilirsiniz. Bu sandık halkın iradesinin adalet ve özgürlük talebinin yaşayan bir simgesidir" dedi.
Düzce Düzce Belediyesi’nden musiki ziyafeti Düzce Belediyesi, Türk sanat müziğinin yaşayan efsanesi Amir Ateş’i sanatseverler ile buluşturdu. Konserde, Ayşe Taş şefliğindeki Türk Sanat Müziği Korosu ile birlikte sahneye çıkan Amir Ateş, sevilen bestelerini seslendirerek, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Türk musikisinin yaşayan en önemli bestekarlarından Amir Ateş’in birbirinden kıymetli eserleri, Ayşe Taş Sanat Akademisi Türk Sanat Müziği Korosu’nun icrasıyla Düzce’de sanatseverlerle buluştu. Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser, izleyenlere unutulmaz bir musiki gecesi yaşattı. Konsere; Vali Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Ayşe Taş Sanat Akademisi Korosu Başkanı Birgül Devrim, onur konuğu Amir Ateş ve eşi ile çok sayıda davetli katıldı. Ayşe Taş şefliğinde sahne alan koro, Türk sanat müziğinin yaşayan çınarı, son mevlidhan ve bestekar Amir Ateş’in hafızalara kazınan eserlerini seslendirdi. Sahneye davet edilen Amir Ateş koroya eşlik ederken, sanatseverler usta bestekârı canlı dinlemenin mutluluğunu yaşadı. Konserin ardından Düzce Valisi Selçuk Aslan ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından Ayşe Taş ve Amir Ateş’e çiçek takdim edildi. Programda konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, Amir Ateş’i Düzce’de ağırlamaktan büyük gurur duyduklarını belirterek, "Amir Ateş hocamızı bugün Düzce’mizde misafir etme noktasında gösterdiği özveri ve ev sahipliği noktasında Sayın Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür etmek istiyorum. Gelişen büyüyen bir Düzce’miz var, iddialıyız. Türkiye’de birçok sosyo ekonomik parametrede önde giden bir vilayetiz. Kültür sanat noktasında da Düzce Belediyemizin, sayın bakanımızın liderliğinde kültüre, sanata, estetiğe vermiş olduğu değer her türlü takdirin üzerinde ve alkışı hak eden bir değerdir. Ben tekrar Amir Ateş hocamıza vilayetimize hoş geldiniz diyor, emek veren Ayşe Taş hanımefendiye, Birgül Devrim Hanımefendiye ve koroda ve sazende heyette yer alan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise Amir Ateş’i Türk sanat müziğinin günümüzde yaşayan en büyük ustalarından biri olarak nitelendirerek, "Hocamız yaşayan son hafız bestekar, çok kıymetli, çok değerli. Hocam Düzce’mize şeref verdiniz, sağ olun" ifadelerini kullandı. Ayşe Taş, Amir Ateş’in eserlerini seslendirmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu vurgulayarak, sanata ve sanatçıya verilen destekten dolayı teşekkür etti. Geceye duygusal sözlerle katkı sunan Amir Ateş ise, Düzce’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Musikimizi seven, destekleyen insanlar oldukça Türk Sanat Müziği yeniden güçlenecek ve ülkemizin dört bir yanına yayılacaktır" dedi. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konser, izleyicilerden aldığı uzun süreli alkışlarla taçlandı. (ALI-