GENEL - 14 Ocak 2019 Pazartesi 12:06

Nüfus Müdürlüğü’nden biyometrik fotoğraf uyarısı

A
A
A
Nüfus Müdürlüğü’nden biyometrik fotoğraf uyarısı

Isparta’da Nüfus Müdürlükleri tarafından yapılan kimlik, sürücü belgesi ve pasaport çıkartma işlemlerinde yaşanan standartlara uygun olmayan fotoğraf sorunları nedeniyle mağduriyet yaşanmaması adına fotoğrafçılar bilgilendirilerek, vatandaşların da gerekli hassasiyeti göstermeleri uyarısında bulunuldu.

Isparta’da Nüfus Müdürlükleri tarafından yapılan kimlik, sürücü belgesi ve pasaport çıkartma işlemlerinde yaşanan standartlara uygun olmayan fotoğraf sorunları nedeniyle mağduriyet yaşanmaması adına fotoğrafçılar bilgilendirilerek, vatandaşların da gerekli hassasiyeti göstermeleri uyarısında bulunuldu.


Konuya ilişkin Isparta Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğümüzce yürütülmekte olan T.C. Kimlik Kartı, Sürücü belgeleri ile Pasaport İşlemlerinde kullanılan biyometrik fotoğrafların standartlara uymaması ve kalitesinin düşük olması sebebiyle söz konusu belgeler basılamadığı ve vatandaşlarımızın mağduriyet yaşadığı gözlemlenmiştir.


Bu tür sıkıntıların yaşanmaması açısından fotoğrafların kalitesi ve standardı ile ilgili olarak Esnaf Odası ile görüşülerek fotoğraf stüdyolarının bilgilendirilmesi sağlanmıştır.


Vatandaşlarımızın bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeleri, ICAO tarafından belirlenen standartlara uygun çekim yaptırmaları ve fotoğrafçılara yardımcı olmaları önemle rica olunur.


Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.


Açıklamada ayrıca, ICAO tarafından belirlenen standartlara ise şöyle yer verildi; “Biyometrik vesikalık fotoğraflar, standartları ICAO tarafından belirlenen ve makinede okunabilen kimlik kartlarında kullanılan yüksek kaliteli, belli ölçüleri ve özellikleri olan yüz biyometrisinin tespit edilebildiği fotoğraflardır.


Ebatı 50 mm X 60 mm, beyaz fonda ve desensiz olmalıdır.


Fonda gölgeler oluşmamalıdır, kişi tarafından en son halini göstermesi bakımından son 6 (altı) ay içinde çekilmiş olmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber. Bu yıl 15.’si düzenlenen dünyanın ilk uluslararası Cami Yapı Ekipmanları fuarı dün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yerli ve yabancı çok sayıda katılımcının yer aldığı fuar da en çok ilgiyi ise depremde minare yıkılmalarının önüne geçecek olan çelik konstrüksiyon ve fiber kaplamalı minare görüyor. Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinin ardından 11 ilde birçok cami yıkıldı veya hasar aldı. Bunların birçoğunda minarelerin yıkılması ve camilere hasar vermesi sonucunda gerçekleşti. Ortalama 30 metre yüksekliğinde yapılan betonarme minarelerin ağırlığı takriben 150 ton civarında oluyor. Bu da yıkıldığı esnada hem camilere hem de yakının da bulunan ev ve insanlara zarar veriyor. Konu üzerine araştırma yapan bir firma minare yapımında artık çelik konstrüksiyon üzerine fiberglass kaplama tekniğini kullanıyor. Hem bu şekilde minarelerin muhtemel bir deprem anında yıkılmasının önüne geçiliyor hem de minare ağırlığını 150 tondan 8 tona indiriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan firmanın yetkilisi Salih Karadağ, “Biz yaklaşık 20 yıldır betonarme minare yapmaktayız. Son 2 yıldır beton görünümlü fiberglas sistemine geçtik. Depreme daha dayanıklı içinde ki çelik konstrüksiyonun dışında ki görseline varıncaya kadar bu sistemde devam etmekteyiz. Bu sistemin depreme dayanıklı olduğunu belirledik. Betonarme minare ve fiber minare arasında ki en büyük fark ikisi arasında ki ağırlık farkıdır. 30 metre yüksekliğinde bir minarenin ortalama ağırlığı 150 ton civarındayken fiber minare de bu ağırlık 8 ton civarında. Deprem de betonarme minarelerin yıkılmasıyla birlikte camiler yıkıldı veya bu minarelerin üzerlerine düşmesi sonucu insanlarımız da hayatını kaybetmişti. Fiber minaremiz de ise bu olay ortadan kalkmış oluyor. Minarelerimiz çelik olduğu için depremde yıkılmaz en kötü senaryoda üzerine bir şey dahi düşse yıkılmak yerine demiri eğilir. Aynı minare betonarme olarak yıkıldığında 150 ton ile yerde şiddetinde bir deprem etkisi oluştururken bunun kendi ağırlığı 8 ton olduğu için bir sıkıntı oluşturmayacak” açıklamasında bulundu. Hat sanatını ecdadımızın bıraktığı yerden devam ediyor Fuar’da ayrıca hat sanatı noktasında da sergilenen ürünler özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hat sanatının camilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Müslüm Korkutata, “Hat sanatı camilerimizin vazgeçilmez unsuru ecdadımızın bıraktığı yerden bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kulvarda çok iyi sanatkarlar yetiştirdi ülkemiz. Hem ülke için de hem de ülke dışında bu konuda çok iddialı durumdayız. Medeniyet eski dönemler de camilerin mabetlerin ekseninde gelişiyordu. Osmanlı İslam’ın uzun süre sancaklığını yaptı bayrağını taşıdı. Camilerimiz bu işin sembolü halindeydi. Günümüzde de camilerimiz aynı fonksiyonda roller üstlenmiş durumda” dedi.