SAĞLIK - 24 Eylül 2019 Salı 16:31

BİLKA’dan dikkat çekici ’uyuşturucu’ raporu

A
A
A
BİLKA’dan dikkat çekici ’uyuşturucu’ raporu

Uyuşturucu kullanma yaşının da sebep olduğu ölüm yaşının da düştüğünü duyuran Bilge Kadın Araştırma Merkezi, bu konuda hazırlanan çarpıcı raporu kamuoyuyla paylaştı.

Uyuşturucu kullanma yaşının da sebep olduğu ölüm yaşının da düştüğünü duyuran Bilge Kadın Araştırma Merkezi, bu konuda hazırlanan çarpıcı raporu kamuoyuyla paylaştı.


Bilge Kadın Araştırma Merkezi, ‘uyuşturucu madde’ tehlikesine dikkat çekmek amacıyla bir çalışma hazırladı. Geniş çaplı bir çalışma sonucunda hazırlanan çarpıcı rapor kamuoyuna ilan edildi. Çalışmayla ilgili yapılan açıklamada, “Milletimizi yıkmak, ülkemizi ele geçirmek isteyen mihraklar bir yandan özellikle gençliğimize yönelik müstehcenlik dozu yüksek filmler, diziler, TV programları, bilgisayar oyunları ve uygulamalarını devreye sokarken diğer yandan sigara, alkol, müzik, ekran ve uyuşturucu bağımlılığını da körüklüyorlar. Planlı ve sistemli çalışmalar sonucu maneviyat ve inanç değerlerinden uzaklaştırılan gençlik, proje sahiplerinin istediği kıvama getirilerek onların istediği kalıplara dökülmekte ve yine onların istedikleri yönlere itilmektedir. Bu mihraklar emellerine ulaşmak, gençliği etkisiz ve tepkisiz hale getirmek için son yıllarda özellikle uyuşturucuyu da yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Maneviyattan uzaklaştırılmış, maddiyatçılık aşılanmış gençlerin bunlara tevessül etmesi hiç de zor olmuyor. Kendilerinden başkasını insan olarak görmeyen ırkçı emperyalistler için hedefe giden her yol mubahtır. Savaşlarda tecavüzü bir savaş silahı haline getirdikleri gibi uyuşturucuyu da bu maksatla kullanıyorlar. Ele geçirmek istedikleri ülkelerin halkını, özellikle de gençliğini uyuşturucu bağımlılığına sürükleyerek etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Afganistan’da uyguladıkları bu taktiği Filistin’de de uyguluyorlar. Filistinli gençleri uyuşturucu bağımlısı yapmak için yoğun gayret sarf ediyor, bedava uyuşturucu dağıtıyorlar” ifadeleri yer aldı.



“Uyuşturucu afetler ile nükleer silahlardan daha yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır"


Türkiye’de uyuşturucu kullanımı ve bağımlı sayısındaki patlamanın sadece uyuşturucu tacirleri veya uyuşturucu ticaretinden beslenen mafya/terör örgütleri ile açıklanamayacağının vurgulandığı açıklamada,


“Artık uyuşturucunun tonlarla ifade edilen miktarlarda yakalanması, adım başı her yaştan ve her kesimden kadın erkek bağımlılarla karşılaşılması, kullanma yaşının 9’a kadar düşmesi, öğretmen ve polislerin bile bu kirli ticarete dâhil edilmesi, ilanla torbacı aranacak kadar pervasız olunması, cips, döner, bisküvi, oyun hamuru, baston her şeyin içinden uyuşturucu çıkması, karadan-denizden-havadan ülkemize adeta uyuşturucu yağması sıradan uyuşturucu tacirlerinin, mafya/terör çetelerinin çaplarının çok üzerinde bir olaydır. Ülkemize dost, müttefik, stratejik ortak görünen devletler tarafından resmen ilan edilmemiş çirkin, sinsi ve derin bir gayrinizami savaşla karşı karşıya bulunuyoruz. Uyuşturucu düşman işgalinin bir ön adımıdır. Mücadele buna göre yürütülmelidir. Hain, ajan ve işbirlikçilere hak ettikleri muamele tereddütsüz yapılmalıdır” denildi.



"İşgücü ve üretim kaybının dışında eğitim, önleme ve tedavi harcamalarına dahi milyarlarca lira harcanmaktadır"


Güncel olmayan resmi verilere göre Türkiye’de 1 milyon 300 bin uyuşturucu kullanıcısı bulunduğunun belirtildiği açıklamada, “Veriler güncellendiğinde bu rakamın çok ötelerine ulaşılacağı aşikârdır. Uyuşturucu sebebiyle bu güne kadar binlerce insan ölmüş, yüz binlerce bağımlı tedavi görmüştür. Bağımlılığın kişisel/toplumsal; maddi/manevi sonuçları çok ağırdır. Kişiler yıkılmakta, aileler parçalanmakta, toplumda huzur ve güven kalmamaktadır. Ruh ve beden sağlığının bozulmasına, insanı insanlıktan çıkarmaya, intihara kadar varan bunalımlara sebep olan uyuşturucu ayrıca insanları -özellikle gençleri- suça iterek toplum yapısının bozulmasına da yol açmaktadır. Sağlıklı ve bilinçli nesillerin yetişmesine engel olarak bu yönü ile de toplumlar üzerinde yıkıcı bir etki icra etmektedir. Uyuşturucuyla mücadelenin bağımlıya, ailesine ve Devlete ekonomik yönden de faturası çok ağırdır. İşgücü ve üretim kaybının dışında eğitim, önleme ve tedavi harcamalarına dahi milyarlarca lira harcanmaktadır. Uyuşturucu ülkeler üzerinde sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sel, kasırga, deprem gibi tabii afetler ile nükleer silahlardan daha yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır” ifadeleri yer aldı.



“Cezalarının artırılması, Diyanet’le işbirliği yapılması, narkotimlerin kurulması, devletin hassasiyetini ve ciddiyetini göstermektedir”


Uyuşturucu maddelerin sadece kullanım yaşının değil, sebep olduğu ölüm yaşının da düştüğüne değinilen açıklama şöyle devam etti:


“Resmi kayıtlara göre 2007’den bu yana 2 bin 148 kişi uyuşturucu bağımlılığı sebebiyle ölmüştür. Değişik nedenlerle ölüm sebebi kayıtlarda farklı gösterilen uyuşturucu bağımlıları da hesaba katıldığında gerçek rakam bu sayının kat kat üzerindedir. Yine resmi rakamlara göre 2014-2016 arasındaki 3 yılda 680 bin 575 kişi uyuşturucu tedavisi görmüştür. Uyuşturucuyla mücadeleye yeri geldiğinde halk da doğrudan katılmaktadır. Her konuda olduğu gibi devlet-millet işbirliği uyuşturucu ile mücadelede de çok önemlidir. Uyuşturucu cezalarının artırılması, Diyanet’le işbirliği yapılması, narkotimlerin kurulması, bakanlıkların çalışmaları, kurumların yoğun bir işbirliği içerisinde mücadele etmesi bu konuda devletin hassasiyetini ve ciddiyetini göstermektedir. 2014 yılında kurulan ‘Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu’, tüm bağımlılıklarla aynı çatı altında tek elden mücadele edilebilmesi için ‘Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’ haline getirilmiştir. Kurulun arzulanan sonuçları alabilmesi için devlet-millet işbirliğiyle topyekûn mücadeleye hız vermesi, mücadeleye halkın azami ölçüde katılımını sağlaması, bürokratik engeller ve cezai yaptırımlarla halkın yolunu kesmek yerine önünü açması hayati öneme sahip unsurlardır. BİLKA olarak her zamanki sorumluluk anlayışı içerisinde, ülkemizin ve hatta tüm insanlığın geleceğini karartmaya yönelik uyuşturucu ile mücadelede yetkili makamları görevlerini yapmaya davet ediyor, cesaretle gereken adımları atmalarını bekliyoruz.”


Açıklamada, rapora http://bilka.org.tr/uyusturucu_7221.html adresinden ulaşılabileceği kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey, Antep Savunması’nın kahramanlarını mezarları başında andı Şahinbey Belediyesi, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşundaki destansı mücadelenin kahramanlarını mezarları başında andı. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü çerçevesinde, Kırkayak Parkı’nda bulunan anıtta, Kilis yolu üzerinde bulunan Şehit Şahinbey’in mezarında ve Şıh Cami bahçesinde bulunan Şehit Karayılan’ın mezarının başında anma törenleri düzenledi. Şahinbey Belediyesi, Gaziantep’in Kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği program Kırkayak Parkı’nda başladı. Parkın içerisindeki anıta protokol üyeleri tarafından çelenk konuldu. Düzenlenen törende, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu anıta çelenk bıraktı. Şehit Şahinbey anıldı Kırkayak Parkı’nda düzenlenen törenden sonra anma programı Kilis yolu üzerinde bulunan Şahinbey’in anıt mezarında devam etti. Antep Savunması’nda şehit düşen Şahin Bey mezarı başında anılırken, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu Şahin Bey’in anıt mezarına çiçek koydu. Törende ayrıca Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerde dereceye giren öğrenciler şiir okudu. Karayılan mezarı başında anıldı Şahinbey Anıtı’nda düzenlenen törenin ardından Gaziantep’in Kurtuluş mücadelesinde kahramanlık destanı yazan Karayılan lakaplı Molla Mehmet’in Şıh Cami içerisinde bulunan mezarı ziyaret edilerek dualar okundu. "Eşi benzeri görülmemiş bir mücadele" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Antep Savunması’nda şehit düşenleri minnetle andıklarını ifade ederek, "Şanlı Gaziantep’imizin milli mücadeledeki kararlılığının ve kahramanlığının 104. yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Gaziantep savunması İstiklal Harbimizin ilham kaynağı aynı zamanda milli mücadele tarihimizin çok önemli bir parçasıdır. Mukaddes vatan toprakları için ne canlar verdik, dünya şahit, yıkılmadık. Yokluk içinde yürütülen bu savaşın izlerinde, hatıralarını taşıyan her karede, değerli büyüklerimizden dinlenen her hikâyede bu vatanın bekası için bağımsızlık mücadelesi vardır. Bugün her köşesinde şehadet hatırası barındıran Gazi Şehrimiz; ‘Vurun Antepliler Namus Günüdür’ diyerek şahadete uğurladığımız 6 bin 317 yiğidimizin mücadelesiyle düşmandan kurtuldu. 6 bin 317 Şehit verdiğimiz mücadelemizde, Fransız Kuvvetleri Birliği’nin çok sayıda ağır silah ve askerden oluşan ordusuna karşı, Şahinbey ve arkadaşlarından oluşan Kuvay-i Milliye gönüllüleri büyük bir kahramanlık örneği göstermiştir. Antep savunması için, Fransız General Guro ‘Beyler siz hayal görüyorsunuz! Türklerin işini Yunanlılar mı bitirecek? Biz koca Fransız devleti, bir Antep sancağı ile başa çıkamadık’ demişti. Çünkü ‘Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi olurum’ diyerek direniş gösteren bir Gaziantep halkı vardı. Binlerce isimsiz kahramanı Şehit vererek kazanılan bu memleket bize atalarımızın yadigârları ve milli mücadelemizin mirasıdır. Çehresinde şehit nuru, bedeninde misk kokusu taşıyanlar ile kalbinde şiddet ittifakı yaşatanların mücadelesinde; kazanan elbette ki Gazilik Madalyasını gururla taşıyan Antep halkıdır. Kazanan elbette ki Gazi Mustafa Kemal’in ‘Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep’i değil tüm Türkiye’yi de kurtardılar’ diyerek iftihar ettiği kahraman Mehmetçiktir. Kazanan elbette ki Aziz Türk Milletidir" dedi.
İzmir JÖH ve JÖAK birliklerinden hedeflere tam isabet Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen "Savaşçı Yarışması", Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı’nda icra edilen ve adrenalin dozunun en üst seviyeye ulaştığı "Sıcak Temas" parkuru ile devam etti. Jandarma Komando Özel Harekât (JÖH) ve Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) personeli, muharebe ortamını aratmayan şartlarda taktik becerilerini ve fiziksel güçlerini sergiledi. Güç engelleri ve kondisyon sınavı Günün ilk ışıklarıyla başlayan "Sıcak Temas" parkurunda yarışmacı unsurlar, kolektif hareket kabiliyetlerini test eden zorlu engellerle karşılaştı. Faaliyet, Tarzan Merdiveni ve halattan inişle başlayan yüksek yoğunluklu güç parkuruyla start aldı. Komandolar sırasıyla üstten geçiş, denge, sürünme ve karın ezme engellerini yüksek disiplin ve süratle aşarak 500 metrelik koşu etabına geçti. Fiziksel sınırların zorlandığı bu aşamada, timlerin kondisyon ve çevikliği en üst düzeyde gözlemlendi. Hassas atış ve muharebe manevraları Koşu etabının tamamlanmasıyla birlikte, yarışmanın en kritik aşaması olan atış etabına geçildi. Muharebe senaryosuna uygun olarak icra edilen bu bölümde ’Keskin Nişancı Atışı’ yapıldı. Unsurdan ayrılan tim nişancısının mevzi almasıyla atış süreci başladı. Keskin nişancının hedefi imha etmesi, harekatın devamı için işaret fişeği niteliği taşıdı. ’Piyade Tüfeği ve Dinamik Mevziler’ bölümünde; nişancı atışının ardından ikiye ayrılan unsurlar, iki farklı mevzi kullanarak farklı mesafelerdeki hedeflere piyade tüfeği ile baskı ateşi ve imha atışları icra etti. ’El Bombası ve Manevra’ bölümün ise, hedef hattına ilerleyen kahraman komandolar, el bombası atışı sonrası dinamik manevralarla mevzi değiştirerek operasyonel esnekliklerini sergiledi. Farklı mesafelerdeki hedeflere yönelik gerçekleştirilen ikinci safha piyade tüfeği atışlarıyla parkur operasyonu tamamlandı. Beyaz flama ile gelen değerlendirme Atış etaplarını başarıyla tamamlayan unsurlar, beyaz flama ile parkuru bitirdiklerine dair işareti vererek faaliyetlerini noktaladı. Uzman gözlemciler tarafından yakından takip edilen yarışmada, timlerin parkuru tamamlama süreleri ile atış hattındaki vuruş hassasiyetleri, puanlamanın temel kriterlerini oluşturdu. Jandarma Genel Komutanlığı personeli, sergiledikleri bu üstün performansla sadece fiziksel güçlerini değil, aynı zamanda baskı altında doğru karar verme ve taktiksel manevra yeteneklerini de bir kez daha kanıtlamış oldu. Yarışma, faaliyet takvimine uygun olarak gerçekleştirilecek 3’üncü parkur etaplarıyla devam edecek.