SAĞLIK - 28 Kasım 2019 Perşembe 13:29

40 yaş üzeri kadınlar dikkat

A
A
A
40 yaş üzeri kadınlar dikkat

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç.

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen göz kuruluğunun tüm yaş ve cinsiyette görülebildiğini belirterek, ancak hastalığın 40 yaşın üstündeki kadınlarda daha sık meydana geldiğini söyledi.


Göz kuruluğunun, göz yaşının yeterli üretilememesi, üretilen göz yaşının kaliteli olmaması veya çok çabuk buharlaşma olması nedeni ile oluştuğunu dile getiren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, “Göz kuruluğunun oluşumunda inflamasyon (iltihabi) süreçlerinin de rol oynadığı bilinmektedir. Tedavi edilmediğinde göz yüzeyinde kurumaya bağlı olarak ülser, ağrı ve çok ciddi durumlarda kornea olarak adlandırılan saydam tabakanın delinmesi ile görme kaybına yol açabilir. Göz kuruluğu kişilerin günlük aktivitelerini etkiler. Kitap okurken, bilgisayarda çalışırken, araba kullanırken ve klimali ortamlarda gözde yanma, batma, kızarıklık ve refleks sulanmalara sebep olur. Tam tersi gibi düşünülse de göz kuruluğunda da gözlerde yaşarma olur, bu durum kuruyan gözün kendini korumak amacı ile refleks is olarak göz yaşı üretimi nedeni ile oluşur” dedi.


Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, göz kuruluğunun tüm yas ve cinsiyetlerde görülmesine rağmen en sık 40 yaş üzerindeki kadınlarda görüldüğünü anlatarak, “Bunun nedeni hormonlardaki değişime bağlı olarak göz yaşı üretiminin azalmasıdır. Daha ileri yaslarda menopozun oluşması ile birlikte şikayetler daha fazla rahatsız edici olmaktadır.


Kuru gözün tanısı klinik muayene ile konulmaktadır. Tanıda biomikroskopik muayene sırasında kullanılan renkli boyalar son derece değerlidir. Gözyaşı miktarını ölçen kağıt çubuklar (Schirmer) takiplerde kullanılmaktadır.Klinik tanı en önemli yöntemdir.


Göz kuruluğunun tedavisi ilaçlar yolu ile yapılmaktadır. Deneysel olarak oluşturulan cerrahi yöntemler su ana kadar etkili olmamıştır. Tedavide en sik kullanılan ilaçlar yapay göz yaşı damlaları ve merhemleridir. Sayısız çeşidi olan bu tur ilaçlar temel olarak eksik gözyaşının yerine konması prensibine dayanır. Küçük tüpler veya tek damlalık seklinde olan bu ilaçlar hafif ve orta düzeydeki göz kuruluğunda yeterli olmaktadır. Daha ileri klinik durumlarda iltihabi önlemek için kortizonlu ve bağışıklığı baskılayıcı (siklosporin) damlalar da kullanılmaktadır. Bu damlaların yan etkileri olduğundan kullanılma miktarı ve süresi son derece önemlidir. Tüm ilaçlara rağmen yeterli düzelme görülmeyen hastalarda ise göz yaşı kanalını geçici olarak kapatan tıkaçlar yararlı olabilmektedir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Sumud yeniden yolda: İlkbaharda Gazze’ye ikinci sefer Muğla’nın Bodrum ilçesinde panele katılan Sumud hareketinin önde gelen ismlerinden aktivist Ayçin Kantoğlu, Gazze’ye yönelik insani yardım ve ablukanın kırılması amacıyla yürütülen Sumud hareketinin, ilkbahar aylarında yeniden yola çıkacağını açıklandı. Aktivistler, yeniden Gazze’ye ulaşmak için sivil insiyatifle hazırlıkların başladığını duyurdu. Bodrum’da Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Yeniden Sumud ve Gazze Gerçeği" başlıklı panelde, aktivist Ayçin Kantoğlu, sanatçı Fethullah Badem ve yazar Mehmet Ercan, Gazze’de yaşanan insani drama ve Sumud hareketine ilişkin deneyimlerini paylaştı. Programa çok sayıda vatandaş katıldı. Program, İstiklal Marsı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Etkinlikte, Gazze’de yaşananlara ilişkin hazırlanan video katılımcılara izletildi. Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde konuşan aktivist Ayçin Kantoğlu, hem geçmişteki Sumud sürecinin değerlendirileceğini hem de yeni yolculuğun müjdesinin paylaşıldığını belirterek, "Yeniden Sumud ilkbaharda yola çıkacak. İsrail, ateşkese rağmen agresif ve saldırgan tutumuna ara vermedi. Ölümlerin önüne geçilemedi, beklenen insani yardım koridoru hala açılamadı. Sivil insiyatif bir kez daha Gazze’ye ulaşmanın, ablukayı kırmanın yollarını arayacak" dedi. Gazze’de yaşananların, yaşadıkları zorlukların çok ötesinde olduğunu vurgulayan Kantoğlu, "Zorlu bir yolculuktu. Akdeniz’i fındık kabuğundan teknelerle geçmenin getirdiği ciddi bir mücadele vardı. Güçlü bir düşman var ama yenilmez değiller. Halkların iradesi Birleşmiş Milletleri ve devletleri görevlerini yapma noktasında baskılayacaktır. Bizim için as olan Filistin’in özgürlüğü ve selametidir. Daha kalabalık gitmeyi planlıyoruz. İlkinde yaklaşık 1 milyon başvuru vardı, ikincisinde bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.